“Domateste üretici zarar ediyor” uyarısı

0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

News

0

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) BaÅŸkanı Davut Çetin, domates fiyatlarının 2014 yılında da günümüzde de aynı seviyede olduÄŸunu belirterek, “Üretici zarar ediyor, bunun önüne geçilmeli. Bunun yerelde planlamalarının yapılması lazım.” dedi.

Dünyanın en büyük örtü altı (seracılık) tarım sektörü fuarı, Growtech 19. Uluslararası Sera, Tarım Teknolojileri ve Hayvancılık Ekipmanları Fuarı kapsamında bu yıl üçüncü kez tarım sohbetleri düzenlendi.  

Panelde konuÅŸan Çetin, “Türk Tarımının Potansiyeli ve Gelecekteki Fırsatlar” baÅŸlığı ile düzenlenen Tarım Sohbetleri’nde tarım sektörüne ve fiyatlara iliÅŸkin deÄŸerlendirmelerde bulundu.

Son yıllarda özellikle örtüaltı tarımın gereÄŸinden fazla suçlu ilan edildiÄŸini söyleyen Çetin, “Fiyatlar yükselince örtüaltı tarım günah keçisi ilan ediliyor, enflasyonun artışından sorumlu tutuluyor. Yeni hal yasası veya tanzim satış noktalarıyla bu konu giderilmeye çalışıldı ama bir sonuç alınamadı.

Çünkü daha yapıcı ve uzun süreli planlamalara ihtiyaç var. Tarım Türkiye’nin en önemli unsurlarından, Antalya’nın da en önemli sektörlerinden birisi. Ama maalesef tarımdan nüfus kaçıyor, bunun en büyük nedeni maliyetlerdeki artış.” yorumunu yaptı.

“Verilerin toplanıp iÅŸlenmesi lazım”

Çetin, domates fiyatlarının 2014 yılında da günümüzde de aynı seviyede olduÄŸunu ifade ederek, aradan geçen süre içinde girdi maliyetlerinin ciddi oranda arttığını kaydetti.

Çetin, “Üretici zarar ediyor, bunun önüne geçilmeli. Bunun yerelde planlamalarının yapılması lazım. Üretimimiz artıyor ancak ihracatımız artmıyor, bu yüzden ihracatla ilgili çalışmalar yapmamız lazım. E-ticareti ve planlamayı konuÅŸmalı, oturup bir çözüm yolu bulmalıyız. Bunun için konunun tüm paydaÅŸları bir araya gelmeli ve ortak yol haritasında buluÅŸup geleceÄŸi planlamalıyız.” diye konuÅŸtu.

Tarım sektörünün Türkiye’de en büyük desteÄŸi alan sektör olduÄŸunu hatırlatan Çetin, buna raÄŸmen desteklerin yanlış verildiÄŸini savundu. 

Çetin, ÅŸunları kaydetti:

“Åžu anda Türkiye’de çok ciddi anlamda veri var ancak, veriler her yere dağılmış durumda. Biz genelde tarımı konuÅŸuyoruz ama uygulamıyoruz. 5 yıldır ‘tarımda planlama’ deniliyor ancak, kim yapacak belli deÄŸil. Bu yüzden verilerin toplanıp iÅŸlenmesi lazım, fiyatların önceden belli olması lazım.

Ä°klim deÄŸiÅŸikliÄŸi de çok önemli. Önümüzdeki dönemde iklim deÄŸiÅŸikliÄŸini analiz etmemiz lazım. Bunların hepsinin önceden çalışılması önemli. Planlamayı yapmadığımız sürece hem üretici hem de tüketici zarar etmeye mahkum.

Modern dünya artık dijitalleÅŸmeye de döndü, bizim de bu konuya ağırlık vermemiz gerekiyor. Ä°ÅŸte bu yüzden ATSO olarak biz Antalya’nın ‘Pilot il’ olmasını ve iyi bir veri merkezinin kurulmasını istiyoruz. Böylece Antalya baÅŸta olmak üzere ülke tarımının da geleceÄŸini daha iyi planlayabiliriz.”

“Bitkileri kültürel üretime döndürebilmemiz lazım” 

Batı Akdeniz Ä°hracatçılar BirliÄŸi (BAÄ°B) BaÅŸkanı Hakkı Bahar, Türkiye’nin dünyanın sayılı tıbbi ve aromatik bitkileri bir arada bulunduran bir coÄŸrafyada yer aldığını ancak ülkenin bu durumun ekonomik faydalarından yeterince yararlanamadığını söyledi.

Bahar, “Maalesef millet olarak planlamayı bilen bir ülke deÄŸiliz. Bu durumdan her sektörümüz kötü etkileniyor. Çünkü elimizdeki deÄŸerlerin, potansiyelin farkında deÄŸiliz. Kendi coÄŸrafyamızda yetiÅŸen bitkileri kültürel üretime döndürebilmemiz lazım. Hatta sadece bitki yetiÅŸtirmek deÄŸil bunu enzim ve kimya sektörüyle de entegre etmemiz gerekiyor.” diye konuÅŸtu.

“Tarlaya göre 5 kat daha verimli”

Sera Konstrüksiyon, Donanım ve Ekipman Üreticileri ve Ä°hracatçıları DerneÄŸi (SERKONDER) BaÅŸkanı Halil Kozan da  seracılığın sadece Türkiye’de deÄŸil dünyada da giderek yaygınlaÅŸtığına dikkati çekerek, sera üretiminin tarla üretimin göre 5 kat daha verimli olduÄŸunu söyledi.

Türkiye’de seracılığın geliÅŸimini, fırsatları ve sektörün sorunlarını ele alan Kozan, ÅŸu bilgileri verdi:

“Seracılık sektörü her geçen gün büyüyor ama büyüme ve rekabetin yaÅŸandığı yer modern seralardan geçiyor. Bizim üyelerimizin büyük çoÄŸunluÄŸu bugün Avrupa ülkelerine benzer kalitede seralar kurabiliyor. Zaten pek çoÄŸu da yurtdışında anahtar teslim sera kurabiliyor.

Bu gücümüzü maalesef iç pazarda yeteri kadar kullanamıyoruz. Maalesef bu konuda da kendi deÄŸerimizin ve gücümüzün farkında deÄŸiliz. Ama ben bu konuda umutsuz deÄŸilim. Özelikle finansman ve teminat konusuna dair sıkıntılar giderilip doÄŸru, stratejik teÅŸvik ve desteklerle modern seraların daha da yaygınlaÅŸtırılması mümkün. TeÅŸvikler ve destekler planlı yapılır, seralar coÄŸrafi ÅŸartlar, enerji kaynaklarına yakınlık gibi kriterlere göre kurulursa sektörün önü açık.” 

“Tarımda neyimiz var neyimiz yok tam olarak bilmiyoruz”

Antalya Ticaret Borsası (ATB) Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Ali Çandır, tarım sektörünün içinde bulunduÄŸu durumdan artık toplumun tüm kesiminin ÅŸikayetçi olduÄŸunu söyledi.

Tarımın stratejik bir sektör olarak deÄŸerlendirilmesi ve buna uygun bir projeksiyon çizilmesi gerektiÄŸini anlatan Çandır, “Elinizdeki gücü, potansiyeli bilmezseniz, neye göre planlama yapacağınızı da kestiremezsiniz.

Bu yüzden bir an önce tarım envanteri çıkarılması gerekiyor. Tarım sektörüne dair neyimiz var neyimiz yok tam olarak bilmiyoruz. EÄŸer bu envanter çıkarsa, ona göre bir strateji oluÅŸturabiliriz, teÅŸvik ve destekleri bu envantere göre daha saÄŸlıklı kullanabiliriz.” deÄŸerlendirmesini yaptı.

AA