18 Aralık 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
Türkiye, 2018 yılının aÄŸustos ayında yaÅŸadığı kur saldırılarının ardından 2019 yılında dengelenme sürecine girdi. 2019 yılı hem küresel ekonomi hem de Türkiye ekonomisi açısından oldukça zor bir dönemeç oldu. Bu süreçte ticaret savaÅŸları, korumacı politikalar ve jeopolitik risklerden önemli ölçüde etkilenen küresel ekonomi, gerek büyüme oranları gerekse ticaret beklentilerinin gerisinde kaldı.
Konuya iliÅŸkin AA muhabirine açıklamalarda bulunan Türk ekonomisinin önemli kurum ve sanayi odalarının temsilcileri, 2019’daki toparlanmanın 2020’de büyümeye dönüÅŸeceÄŸini belirtiyor.
Ä°stanbul Ticaret Odası (Ä°TO) BaÅŸkanı Åžekib Avdagiç, 2020 yılının Türkiye için kur saldırısının gerçekleÅŸtiÄŸi 2018 ve dengeleme ile geçen 2019’un ardından güçlü büyümeye geçiÅŸ yılı olacağını dile getirdi.
Aynı zamanda bu yılda elde edilen olumlu oranlarla, ekonominin gelecek 10 yıla yeniden büyüme patikasına girmiÅŸ olarak baÅŸlayacağını ifade eden Avdagiç, “Ancak ekonomik aktörler olarak bizlerin, yakaladığımız bu yeni büyüme ivmesini çok iyi ve akıllıca kullanarak, Cumhuriyetin 100. yılına güçlü bir ekonomik ivmeyle girmemiz gerekiyor.” diye konuÅŸtu.
Avdagiç, 2019’un üçüncü çeyreÄŸinden itibaren Türkiye ekonomisinin yüzde 0,9 büyüyerek yeniden büyüme patikasına girdiÄŸini belirterek, “Gerçekten çok olumlu bir performans sergiledi. Bu performansın yardımıyla, 2020’nin dört çeyreÄŸinin dördünde de pozitif büyüme yaÅŸamayı bekliyoruz.Yıllık büyüme oranında, Yeni Ekonomi Programı’nda hedeflendiÄŸi gibi yüzde 5 büyümeye ulaÅŸmak hiç ÅŸaşırtıcı olmayacaktır. Hatta 2020 büyüme hedefini aÅŸacağımızı söyleyebiliriz.” dedi.
Ä°stanbul Sanayi Odası (Ä°SO) Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Erdal Bahçıvan ise 2019 yılında dengelenme sürecine girildiÄŸini belirterek, “Hükümetimizin 2018 yılı gibi derin finansal sorunlar yaÅŸadığımız bir yılın ardından ortaya koymuÅŸ olduÄŸu irade ile 2019 yılında döviz kurlarından enflasyona, faizden cari açığa kadar ekonomimiz yeniden bir dengeleme sürecinin içine girmeyi baÅŸardı. Bu süreçte en büyük baÅŸarı, döviz piyasasının 2019 yılının hemen hemen tümünde, yüksek volatilite ve oynaklıktan kurtulup belirli bir dengeye oturtulmasıydı. Özellikle yılın son aylarında bunu çok daha güçlü bir ÅŸekilde hissediyoruz. Çünkü Türk lirasına olan güven tekrar artmaya baÅŸladı ve yeniden bir istikrar bandı oluÅŸtu.” dedi.
2019’da yaÅŸanan en önemli dengelenme halkasının faizler olduÄŸunu vurgulayan Bahçıvan, ÅŸöyle devam etti:
“Sadece Merkez Bankası’nın faizleri deÄŸil, piyasadaki tüm faiz oranlarının da bu düÅŸük faizi destekleyen oranlara doÄŸru gerilediÄŸini görmekteyiz. Ve tabii ki bugün cari açığı deÄŸil, cari fazlayı konuÅŸuyor olmamızı da unutmamalıyız. 2019 yılını deÄŸerlendirirken finansal piyasalar açısından özellikle bu geliÅŸmelerin altının çizilmesi gerektiÄŸine inanıyorum.
Finansal piyasalardaki bu baÅŸarılı dengelenme sürecini, yatırım ikliminin ve motivasyonunun saÄŸlıklı bir mecraya oturtulması izlemeli. Çünkü 2020’nin yatırımlar açısından artık finansal sebeplerden veya finansal bahanelerden arınmış bir dönem olduÄŸunu öngörüyoruz. Artık kimse finansal istikrarsızlıktan dolayı bu ülkede yatırım yapılamıyor diyemez. Bunun için de yılın ilk ayları, bu konuda vereceÄŸi görüntülerle, bize önemli bir ayna tutacak.”
Türkiye Ä°hracatçılar Meclisi (TÄ°M) BaÅŸkanı Ä°smail Gülle de küresel ticaretin içerisinden geçtiÄŸi zorlu sürece raÄŸmen Türkiye’nin ihracatta olumlu bir grafiÄŸe imza attığını kaydetti.
Gülle, ÅŸöyle devam etti:
“Ä°hracatçılarımızın tüm güçleriyle, tam performansla yürüttükleri çalışmalar küresel ortalamanın üzerinde bir ihracat tablosu ile taçlanıyor, göÄŸsümüzü kabartıyor. Ülkemizin ihracat performansı, rakiplerimiz ve hedef pazarlarımız ile karşılaÅŸtırıldığında, baÅŸarılı ivmesi ile öne çıkıyor. 2019 yılı ilk 9 aylık ihracat verisini açıklayan ülkelerden Güney Kore’nin ihracatı yüzde 9,8 düÅŸmüÅŸ durumda. BirleÅŸik Krallık’ta ise azalma yüzde 6,5, Almanya’da yüzde 5,2, Rusya’da da düÅŸüÅŸ yüzde 4,6 olurken, Japonya’da yüzde 4,5, ABD’de ise yüzde 1,2 düÅŸüÅŸ var. Dünya devi Çin’in ihracatı yüzde 0,1 düÅŸmüÅŸ durumda. Ülkemiz ise ilk 9 ayda yüzde 2,6 artışa imza atmıştı. Ä°hracatçılarımızın dinamizmi, doÄŸru rota tespitleri ve stratejik kararları, hükümetimizin destekleri ile küresel arenadaki pozisyonumuzu daha iyi noktalara taşıyor, taşımaya da devam edecek.”
2019 yılında küresel ticaret savaÅŸlarının ve ekonomi-politik çatışmaların negatif etkisine raÄŸmen, ihracatın ön görüler doÄŸrultusunda aylık performansındaki baÅŸarılı seyrini devam ettirmeyi baÅŸardığını aktaran Gülle, “GeçtiÄŸimiz yılın aynı dönemine göre kasım ayı ihracatımız, Genel Ticaret Sistemi’ne (GTS) göre 16 milyar 214 milyon dolar oldu. Yılın ilk 11 ayında ise ihracatımız yüzde 1,8 artış ile 165 milyar dolara, son 12 aylık ihracat da 180 milyar dolara ulaÅŸtı.” dedi.
Gülle, “Büyüme için belirlenen hedeflerin tamamının, neredeyse tamamen ihracata endeksli oluÅŸturularak, Türkiye için yeni bir yol haritası çizildi. Bu yol haritası dahilinde, 2019 yılı için 182, 2020 yılı için 191 ve 2021 yılı için 204 milyar dolar ihracat hedeflerimiz bulunuyor. Bu hedefler doÄŸrultusunda da ihracatımızı sıçratacak yeni bir strateji ortaya koymamız gerekiyor. Ä°hracatçılar olarak, ‘Yeni Ekonomi Programı’ ile çizilen yol haritasının, büyüme, istihdam, enflasyon ve cari denge beklentilerine uygun olarak, 2020 yılının ilk çeyreÄŸi itibarıyla, bir deÄŸiÅŸim sürecini sırtlayacağını öngörüyoruz.” dedi.
Dış Ekonomik Ä°liÅŸkiler Kurulu (DEÄ°K) BaÅŸkanı Nail Olpak ise Türkiye ekonomisinin, 2018 yılı aÄŸustos ayında döviz kurlarında yaÅŸanan dış kaynaklı müdahale ile sıkıntılı bir süreç yaÅŸadığını ancak ekonomi yönetiminin kararlı duruÅŸu, hızlı önlemleri ve güçlü adımları sayesinde 2019 yılında yaraları çok büyük ölçüde sarmayı baÅŸardıkları ifade etti.
Yeniden büyüme patikasına giren Türkiye ekonomisi için, 2020 yılına dair daha umutlu ve daha pozitif bir tablo bulunduÄŸunu belirten Olpak, ÅŸunları aktardı:
“Beklenenden kısa süren sıkıntılı bir dönemin ardından, yeni yıla ait beklentilerimizin pozitif olduÄŸu bir gerçek. Bu olumlu hava ile 2020 yılında Türkiye’deki yatırımların artmasını, istihdamın yükselmesini ve enflasyonda olumlu yönde geliÅŸmelerin yaÅŸanmasını öngörüyoruz. Bankacılık sektörünün de en kısa sürede piyasa faizlerini ve kullanım ÅŸartlarını çok daha makul seviyelere çekmesini bekliyoruz. Çünkü, bu noktadan sonra Türk iÅŸ dünyasının asıl önünü açacak olan hamle, ucuz krediye hızla ulaÅŸabilmektir.
Nail Olpak, 2020 yılında Türkiye ekonomisi için yüzde 5’lik bir büyüme öngörüldüÄŸünü ve bu hedefin yakalanmasında bir sıkıntı görmediklerini belirterek, sözlerini ÅŸöyle tamamladı:
“Dış ticarete, ihracata dayalı bir büyüme hedeflenirken, sanayi üretiminin lokomotif bir rol üstlenmesi çok büyük bir önem taşıyor. Dolayısıyla iÅŸ dünyasının kesintisiz olarak üretime devam etmesi, yeni pazarlara kanalize olması ve katma deÄŸerli ürünlerle dünya ticaret sahnesinde daha güçlü ÅŸekilde yer alması için çalışmaya devam etmeliyiz.
BilindiÄŸi üzere, günümüz ekonomisinin koÅŸulları ve küresel ticaret ile piyasalardaki deÄŸiÅŸimler de göz önüne alınarak, 11. Kalkınma Planı kapsamında Türkiye’nin 2023 hedefleri de yeniden ÅŸekillendi. Plana göre, 2023 yılı hedeflerimizde enflasyonun yüzde 5 seviyesine inmesi, kiÅŸi başı milli gelirin 12 bin doları aÅŸması bekleniyor. Bu önemli hedeflerin yanı sıra 2018 yılı itibarıyla 784 milyar dolarlık bir hacme sahip olan Türkiye ekonomisinin büyüklüÄŸünün 2023 yılında 1 trilyon 80 milyar dolara çıkması son derece önemli bir eÅŸik.”
Müstakil Sanayici ve Ä°ÅŸadamları DerneÄŸi (MÜSÄ°AD) Genel BaÅŸkanı Abdurrahman Kaan da geride kalan zorlu süreçte Türkiye ekonomisinin, birçok uluslararası kuruluÅŸ tarafından yılın başında yapılan küçülme tahminlerine karşın ciddi bir direnç gösterdiÄŸini ve beklentilerin pozitif büyümeye revize edildiÄŸini kaydetti.
Merkez Bankası’nın temmuz ayından itibaren üst üste aldığı faiz indirimi kararlarının, bilhassa iç tüketimi destekleyerek büyümeye olumlu yansıdığını dile getiren Kaan, “Faiz indirimleriyle birlikte canlanan ekonomik aktivite, yılın üçüncü çeyreÄŸi itibarıyla Türkiye ekonomisini pozitif büyüme sürecine geri döndürdü. Bu baÄŸlamda TCMB’nin yılın son toplantısında politika faizini yüzde 12 seviyesine çekmesi, reel sektör adına 2020 yılına yönelik ciddi bir motivasyon oldu. Bu kararının, önümüzdeki dönemde iç tüketimle birlikte yatırım harcamalarına da olumlu yansıyacağını ve böylelikle Türkiye ekonomisinin büyüme hedefine zorlanmadan ulaÅŸacağını düÅŸünüyoruz.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Kaan, büyüme beklentilerine iliÅŸkin ise “Genel anlamda Türkiye, 2019 yılında ekonomik açıdan nispeten durgun bir dönem geçirse de siyasi belirsizliklerin sona erdiÄŸi ve gerekli yapısal reformların hayata geçirildiÄŸi bir ortamda, avantajlı nüfus yapısı ve coÄŸrafi konumu sayesinde, uzun dönemde önemli iÅŸ fırsatları sunmaya devam etmiÅŸtir. Bu motivasyonla girdiÄŸimiz 2020 yılı ve sonrasında Türkiye ekonomisinin, YEP kapsamında hedeflenen yıllık ortalama yüzde 5’lik büyüme hızını zorlanmadan yakalayacağını tahmin ediyoruz.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
AA
Tüketici güven endeksi azaldı
Ankara’da faciadan dönüldü: Yolcu treni kayaya çarptı
“Rekor ihracat rakamlarımız büyüyen Türkiye gerçeÄŸini açıkça ortaya koymaktadır”
Bu kez Fransa ‘Ciddi’ koduyla Türkiye’ye geri gönderdi
Yurt dışı çıkış harcında yeni dönem
Asgari ücrette üçüncü toplantı ne zaman?
Bursa’daki saldırı ile ilgili 10 şüpheli adliyede
Ünlü borsacı Nihat Özçelik tutuklandı
Denizcilik tarihinde önemli bir sayfa kapandı
Bozbey’den canlı yayında önemli açıklamalar
Özel sağlık sigortasına yüzde 100 zam
Ankara’da faciadan dönüldü: Yolcu treni kayaya çarptı
“Rekor ihracat rakamlarımız büyüyen Türkiye gerçeÄŸini açıkça ortaya koymaktadır”
Bu kez Fransa ‘Ciddi’ koduyla Türkiye’ye geri gönderdi
Yurt dışı çıkış harcında yeni dönem
Asgari ücrette üçüncü toplantı ne zaman?
Bursa’daki saldırı ile ilgili 10 şüpheli adliyede
Ünlü borsacı Nihat Özçelik tutuklandı
Denizcilik tarihinde önemli bir sayfa kapandı
Bozbey’den canlı yayında önemli açıklamalar
Özel sağlık sigortasına yüzde 100 zam