05 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

“14 Mayıs seçimleri tam manasıyla tarihi bir yol ayrımı”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, her seçimin önemli olduğunu ama 14 Mayıs seçimlerinin tam manasıyla tarihi bir yol ayrımı olduğunu belirterek, "Kifayetsiz muhterisleri hep beraber sandığa gömeceğiz" dedi.

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen Ä°lim Yayma Vakfı 52. Genel Kurulu’nda konuÅŸtu.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) gerçekleÅŸen Ä°lim Yayma Vakfı 52. OlaÄŸan Genel Kurulu’nda, katılımcıları selamlarken, genel kurulun ve vakfın 50. kuruluÅŸ yıl dönümünün hayırlara vesile olmasını diledi.

Vakfın çatısı altında 1973’ten beri hizmet eden yöneticilere, gönüllülere ve hayırseverlere şükranlarını sunan ErdoÄŸan, hayatını kaybeden vakıf insanlarını özlemle yad ederken, Ä°lim Yayma camiasının ramazanı ÅŸerifini tebrik etti.

Erdoğan, ramazanın İslam dünyasına ve insanlığa huzur ve esenlik getirmesi temennisinde bulunarak, bu sene milletçe 11 ayın sultanı ramazana ulaşmanın sevincini, diğer tarafta Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen deprem felaketinde 50 bini aşkın insanın yaşamını yitirmesinin hüznünü yaşadıklarını söyledi.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, 11 ilde 14 milyon vatandaşın hayatını altüst eden depremlerin sadece afetzedelerin deÄŸil, 85 milyonun yüreÄŸine kor ateÅŸ gibi düştüğünü vurgulayarak, “Nasıl bedenin bir uzvu hastalanınca diÄŸerleri huzursuzlanırsa deprem bölgesindeki kayıplarımızın acısını da hepimiz derinden hissediyoruz. Ä°ÅŸte bu sıkıntılı günlerde ramazanı ÅŸerifin gönüllerimizi yumuÅŸatan, bize kardeÅŸliÄŸimizi hatırlatan iklimine daha çok ihtiyaç duyuyoruz.” ifadesini kullandı.

“Temelini attığımız konut projelerinin yeÅŸeren umutları daha da güçlendireceÄŸine inanıyorum”

Cumhur Ä°ttifakı ortaklarıyla KahramanmaraÅŸ ve Hatay’ı tekrar ziyaret ettiklerine deÄŸinen ErdoÄŸan, konuÅŸmasını şöyle sürdürdü:

“Hem deprem konutlarının temelini attık hem de iftarımızı afetzede kardeÅŸlerimizle birlikte açtık. Pek çok zorluÄŸa raÄŸmen MaraÅŸlı ve Hataylı vatandaÅŸlarımızın hayata yeniden tutunma azmine bizzat ÅŸahit olduk. Temelini attığımız konut projelerinin yeÅŸeren umutları daha da güçlendireceÄŸine inanıyorum. Deprem bölgesinde yaÅŸayan kardeÅŸlerimiz özellikle bu ramazanı ÅŸerifte bizden daha fazla anlayış göstermemizi bekliyor. Hepimizin depremzedelerimizin yanında olması, bu zor günlerinde onları yalnız bırakmaması gerekiyor. Ä°lim Yayma Vakfımızın deprem anından itibaren sergilediÄŸi dayanışmayı ramazan ayında artırarak devam ettirdiÄŸini görüyorum. Temel ihtiyaç maddelerinin temininden konteyner kurulumuna, iftar ve sahur sofralarından öğrencilerimize yönelik barınma ve burs imkanlarına kadar geniÅŸ bir yelpazede yaptığınız çalışmaları takdirle karşılıyorum. Vakfımızın tüm gönüldaÅŸlarına samimi gayretleri, fedakarlıkları, milletimize örnek olan hizmetleri dolayısıyla tebriklerimi iletiyorum.”

Paylaşmanın bereketine ve dayanışmanın gücüne inanan bir milletin, bir ümmetin mensupları oldukları dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:

“Bizler komÅŸusu açken tok yatmayı zül sayan bir medeniyetin müntesipleriyiz. Bizler ramazan ayı geldiÄŸinde çokça infak yapan, ümmetine de infakını arttırmayı tavsiye eden bir peygamberin ümmetiyiz. Bizi biz yapan bu kadim deÄŸerler sınırlarımız içinde ve dışında hamdolsun milletimiz tarafından halen çok güçlü bir ÅŸekilde yaÅŸatılıyor. Ekonomik durumu ne olursa olsun Anadolu insanı elindekini ve avucundakini ihtiyaç sahipleriyle paylaÅŸmayı sürdürüyor.”

Depremin vurduğu şehirlere her gidişlerinde gönüllü kuruluşların gözleri yaşartan faaliyetlerine bizzat şahitlik ettiklerinden bahseden Erdoğan, arama-kurtarmadan gıda ve erzak teminine, barınma ihtiyaçlarının karşılanmasından depremzedelere maddi, manevi destek verilmesine kadar her alanda, vakıfların aktif bir şekilde sahada koşturduklarını dile getirdi.

ErdoÄŸan, vakıf ve derneklerin, devletin ilgili kurumlarıyla iÅŸ birliÄŸi içinde, depremin yaralarının bir an önce sarılması için canla baÅŸla gayret gösterdiklerini, ÅŸov yapmadan, reklam ve algı peÅŸinde koÅŸmadan, saÄŸ elin verdiÄŸini sol ele duyurmadan, karşılığını sadece Allah’tan bekleyerek, gurur verici iÅŸlere imza attıklarını anlatarak, “Kalpten gelen bir ‘Allah razı olsun.’ niyazı için gecesini gündüzüne katan tüm vakıf ve derneklerimizi buradan tebrik ediyorum. Rabbim sizlerin yokluÄŸunu bu millete hissettirmesin, göstermesin diyorum. Mevlana Hazretleri’nin o güzel ifadesiyle; testinin içinde ne varsa dışarıya o sızıyor. Kalbinde haset olan, düşmanlık olan, milletin inancına husumet olanlarla yüreÄŸi ülkesi, milleti ve insanlık için çarpanların farkı burada da görülüyor.” ifadelerini kullandı.

“Tek parti faÅŸizmi özlemiyle yaÅŸayan, hatta Allahu Ekber lafzına bile tahammül edemeyen bir avuç kendini bilmezin, bu samimiyetinden sizlerin rahatsızlık duyduÄŸunun farkındayız.” diyen ErdoÄŸan, şöyle devam etti:

“Milletin derdiyle dertlenmeyen, milletin ruh kökünden beslenmeyen, hayırlı hiçbir iÅŸ yapmadıkları gibi yapılmasını da istemeyen bu asalakları kendi hırsları ve ihtiraslarıyla baÅŸ baÅŸa bırakıyoruz. Deprem bölgesinde yaÅŸayan kardeÅŸlerimiz baÅŸta olmak üzere, insanımız kimin hangi niyetle hareket ettiÄŸini, kimin ne yaptığını gayet iyi görüyor. VatandaÅŸlarımız cansiparane çalışmalarınız dolayısıyla sizlerle birlikte tüm vakıf, dernek ve ilim, irfan kuruluÅŸlarımıza dua ve teÅŸekkür ediyor. Elbette bu dualar bizi teÅŸvik etmenin yanı sıra omuzlarımızdaki yükü de ağırlaÅŸtırmaktadır. Umudunu bize baÄŸlamış, yüzünü bize çevirmiÅŸ hiçbir kardeÅŸimize mahcup olmama mesuliyetiyle karşı karşıyayız. Zehirli dilleriyle nefret deresine varan söylemleriyle kuru gürültü patırtıyla bizi yolumuzdan alıkoyabileceklerini düşünenlere asla boyun eÄŸmeyiz. Tehditlere, zorbalıklara, aba altından sopa gösteren kifayetsizlere raÄŸmen ülkemize ve milletimize hizmet mücadelemizi kararlılıkla sürdürmeliyiz.”

“Åžairler sultanı, büyük dava ve aksiyon adamı, üstat” olarak andığı Necip Fazıl Kısakürek’in “Tohum saç, bitmezse toprak utansın / Hedefe varmayan mızrak utansın / Hey gidi Küheylan, koÅŸmana bak sen / Çatlarsan, doÄŸuran kısrak utansın / Eski çınar ÅŸimdi Noel aÄŸacı / Dallarda iÄŸreti yaprak utansın / Ustada kalırsa bu öksüz yapı, onu sürdürmeyen çırak utansın.” dizelerini okuyan ErdoÄŸan, “Ãœstadın bu muhteÅŸem dizelerinden ilhamla biz de mazlumları asla yalnız bırakmayacak, yetimin, öksüzün başını okÅŸayacak, gariplerin, yolda kalmışların elinden tutacak, ihtiyaç sahiplerinin yardımına koÅŸacak, soframıza bir tabak da yoksullar için koyacak, depremzedelerimizin derdine ortak olacak, hakkın ve halkın rızası uÄŸrunda aÅŸkla çalışmaya devam edeceÄŸiz.” diye konuÅŸtu.

“Bütün bu imtihanları aÅŸarak, hep birlikte bu yola yürüyeceÄŸiz”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, yarım asırlık bir çınar olarak kendi alanında güçlü bir geleneÄŸi temsil eden Ä°lim Yayma Vakfı’nın davalarının bayraktarları arasında yer aldığını söyledi.

Vakfın, kuruluşundan bugüne geçen 50 sene boyunca ülkeye ve millete hayırlı nesiller yetiştirmenin cehdiyle çalıştığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

“Ben, Ä°lim Yayma’nın ÅŸu anda ebediyete irtihal etmiÅŸ büyüklerimize, zira o camiadan yetiÅŸmiÅŸ bir kardeÅŸiniz, bir evladınız olarak ne desek boÅŸ. Ãœzerimizde çok büyük emekleri oldu. Biz de Ä°lim Yayma’nın önce Vefa’daki ahÅŸap binasından daha sonra ÇarÅŸamba’ya daha sonra Darülaceze’ye, buralardan geçerek elhamdülillah bu camianın, bu cemiyetin içinde o taslar ve o tasların içindeki çayları yudumlayarak yetiÅŸtik ve bugünlere geldik.”

Erdoğan, tam yarım asırdır her biri milletin göz aydınlığı olan binlerce gencin bu çatı altında ilim, irfan ve hikmetle yoğrularak hayata hazırlandığını aktararak, şöyle devam etti:

“Vakfımızın tedrisatından geçen pek çok kardeÅŸimiz, yıllardır bürokraside, iÅŸ dünyasında, sivil toplumda veya dünyanın farklı köşelerinde ‘Sizin en hayırlınız insanlığa en faydalı olandır.’ inancıyla insanlığa hizmet ediyor. ‘100 yıl sonrasını düşünüyorsan insan yetiÅŸtir.’ diyen irfanın kurumsallaÅŸmış hali olan vakfımızın yürüttüğü çalışmaların ehemmiyetini bugün çok daha iyi anlıyoruz. Deprem felaketinin bizlere hatırlattığı gerçeklerin başında dünya hayatının geçiciliÄŸi geliyor.

Ä°ÅŸte ÅŸu anda illeri dolaşırken, oralarda ebediyete irtihal eden ailelerin hayatta kalanlarını gördüm. Bu arada 900’e yakın amputemiz var. Bunların içinde yavrularımız var. Ayaklarını kaybeden, kollarını kaybeden Aleyna’mız var. Bu Aleyna’mız annesini de babasını da kaybetti. Åžu anda teyze kızı hemÅŸire onunla hayata tutunacak. Ne büyük imtihan ve bütün bu imtihanları aÅŸarak, hep birlikte bu yola yürüyeceÄŸiz inÅŸallah. Son günlerde bir kez daha gördük ki hepimiz birer faniyiz. Bir can taşıyoruz. Onun da bizden ne zaman alınacağını hiçbirimiz bilmiyoruz. Uykuya dalınca nasıl uyanacağımızın, yarına çıkıp çıkmayacağımızın, bir sonraki ramazan-ı ÅŸerifi görüp göremeyeceÄŸimizin bilgisine sahip deÄŸiliz. Bunun için biz dünyadan göçsek de geride amel defterimizi açık tutacak hizmetlere imza atmamız gerekiyor. Hep söylediÄŸimiz gibi aslolan Allah’ın verdiÄŸi can emanetini hakkıyla teslim etmek ve gök kubbede hoÅŸ bir sada bırakmaktır.”

Geride kalıcı eserler için çalışan, bu uÄŸurda çaba harcayan insanlar olduklarını dile getiren ErdoÄŸan, “Bu anlayışla 40 yıldır siyasetin farklı kulvarlarında aziz milletimize aÅŸkla hizmet ediyoruz. Allah’ın takdiri, milletimizin de tensipleriyle BaÅŸbakan ve CumhurbaÅŸkanı olarak Türkiye için, Türk milleti için çok önemli projelere hamdolsun imza attık. Her karışında bir ÅŸehit yatan bu aziz vatanı ilelebet payidar kılmak, küresel nizamda hak ettiÄŸi yere ulaÅŸtırmak için yoÄŸun çaba harcadık. 85 milyon vatandaşımızla birlikte dünyadaki tüm mazlum ve maÄŸdurların da umudu olan bir Türkiye inÅŸa etmek için gerçekten çetin mücadeleler verdik.” deÄŸerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 40 yılı aşan bu zorlu süreçte ciddi sıkıntılarla sınamalarla da karşılaştıklarına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Cumhuriyet mitinglerinden Gezi olaylarına, 17-25 Aralık kumpasından 15 Temmuz alçak darbe teÅŸebbüsüne kadar milletimizin iradesini gasbetmeye yönelik nice saldırıyı Allah’a hamdolsun boÅŸa çıkardık. Emperyalist güçlerin, eli kanlı terör örgütlerinin, sırtını vesayet odaklarına dayamış milli irade düşmanlarının, vatanımızın istiklalini, evlatlarımızın istikbalini çalmasına asla müsaade etmedik. Ekonomimizi büyüttük. Demokrasimizi güçlendirdik. Yasakları ortadan kaldırdık. Türk dış politikasına itibar ve öz güven kazandırdık. Allah’a hamdolsun. Åžu anda kiÅŸi başı milli gelir 10 bin 650 dolara yükseldi, daha da artacak. Türk Devletleri TeÅŸkilatı’nın kuruluÅŸundan yavru vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin haklarının korunmasına kadar pek çok imkansızı baÅŸardık.”

ErdoÄŸan, CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi baÅŸta olmak üzere hayata geçirdikleri reformlarla Türk siyasetinde tarihi bir deÄŸiÅŸim gerçekleÅŸtirdiklerini vurgulayarak, “Bugün artık sürekli ekonomik ve siyasi krizlerle boÄŸuÅŸan deÄŸil savunma sanayinden terörle mücadeleye, saÄŸlık, eÄŸitim, ulaşım ve enerjiye kadar her alanda baÅŸarılarıyla destan yazan bir Türkiye var. 1999 depremi sonrasında memur maaÅŸlarını ancak IMF kredileriyle ödeyebilen bir Türkiye’den bugün hem depremin yaralarını saran hem de işçisine, memuruna, emeklisine her türlü desteÄŸi veren bir ülkeye kavuÅŸtuk.” diye konuÅŸtu.

“İçinde bulunduÄŸumuz asrı Türkiye Yüzyılı haline getirmek için canla baÅŸla çalışacağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem asrın felaketiyle mücadele ettiklerini hem de asrın projelerini tek tek gerçeğe dönüştürdüklerini belirterek, emekli olmak için yaşı bekleyen 2 milyon 250 bin vatandaşın taleplerini karşıladıklarını anlattı.

Milletin 600 yıllık hayali olan Türkiye’nin otomobili Togg’un teslimatlarının da baÅŸlayacağını dile getiren ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“Ãœlkemizi bir üst lige çıkaracak Milli Muharip Uçağımız baÅŸta olmak üzere pek çok savunma ürününü tamamlama yolunda hızla mesafe alıyoruz. Ä°HA’mızı yaptık, SÄ°HA’mızı yaptık, Akıncı’mızı yaptık ve hepsinden öte ÅŸu anda en üst segmentte jet uçağımızı yaptık. Karadeniz gazının milli dağıtım sistemimize verilmesine iliÅŸkin çalışmalarda sona geldik.”

ErdoÄŸan, Kalkınma Yolu Projesi’ne deÄŸinerek, “Türkiye’yi Irak üzerinden Körfez bölgesine baÄŸlayacak Kalkınma Yolu’yla ilgili en kritik adımı geçen hafta Irak BaÅŸbakanı ile birlikte attık. Önümüzdeki günlerde milletimize yeni müjdeler vermeyi de sürdüreceÄŸiz. İçinde bulunduÄŸumuz asrı Türkiye Yüzyılı haline getirmek için canla baÅŸla çalışmaya devam edeceÄŸiz.” diye konuÅŸtu.

“Sessiz devrimlerle yıllarca millete dikte edilen kast sistemini ortadan kaldırdık”

Ekonomide, savunmada, enerjide, ulaştırmada, altyapı ve üstyapı yatırımlarında katettikleri mesafenin önemli ve değerli olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Ama bizim asıl büyük baÅŸarımız, yasakları kaldırarak insanımızın iradesine vurulan zincirleri kırarak milletimize cesaret ve öz güven kazandırmamızdır. ‘Kendi öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya’ muamelesi gören Anadolu insanına, bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olduÄŸunu yeniden hissettirdik. Ãœniversite kapısında gözyaşı döken başörtülü kızlarımı biz unutamayız. Kılık kıyafeti sebebiyle çalışma hakları gasbedilen kadınlarımızı unutamayız. Sakalından, giysisinden dolayı horlanan mütedeyyin kardeÅŸlerimizi unutamayız. Askerdeki torunlarının yemin törenlerine katılamayan ninelerimizi unutamayız. Parası olmadığı için cenazesi hastanede rehin kalan garip gurebayı unutamayız. Ãœlkedeki siyasi istikrarsızlığın yükünü sırtlayan esnaflarımıza, ay sonunda maaÅŸ alamama korkusu yaÅŸayan memur ve emeklilerimize, hasılı bizden önce yıllarca ötelenmiÅŸ, ötekileÅŸtirilmiÅŸ, hizmete ve hürmete layık görülmemiÅŸ toplum kesimlerinin tamamına hak ettikleri deÄŸeri Allah’a hamdolsun biz verdik. Hayata geçirdiÄŸimiz sessiz devrimlerle bu ülkede yıllarca millete dikte edilen kast sistemini ortadan kaldırdık.”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Ayasofya’yla ilgili bir anısını ÅŸu sözlerle anlattı.

“Bilhassa burası çok önemli, Sultanahmet’teyiz. Ãœstat konuÅŸuyor. Ben de spikerliÄŸini yapıyorum. KonuÅŸmasında Ayasofya’ya bakarak ‘Ayasofya açılacak, Ayasofya açılacak, hem de öyle açılacak ki adeta sayfalar açılırcasına açılacak.’ Rabb’ime hamdolsun o gün spikerliÄŸini yaptık. Daha sonra Ayasofya’yı açacak olan imzayı da bizler attık. 86 yıllık hasretin ardından Sultan Fatih’in vasiyetine uygun ÅŸekilde asli kimliÄŸine tekrar kavuÅŸturulmasını, milletimize vurulan pranganın parçalanıp atılması olarak görüyorum. Fetih yadigarı Ayasofya’yı tekrar ezanı Muhammediler ile buluÅŸturmakla Türkiye, siyasi ve ekonomik bağımsızlığını küresel ölçekte tescillemiÅŸtir. Rabb’im üstat Necip Fazıl’ın ifadesiyle tekrar ediyorum, Ayasofya’yı aziz bir kitap gibi açma ÅŸerefini bizlere nasip etti. Milletimizin bu muhteÅŸem sevincine ortak olamayanlara ise sadece acıyorum. Ä°ÅŸte ÅŸu anda o Altılı Masa’da maalesef onları görüyorum. Rabb’im hidayetlerini artırsın. Bulundukları gaflet uykusundan bir an önce uyanmalarını tavsiye ediyoruz.”

Ayasofya’yı, Büyük Çamlıca Camisi ve Taksim Camisi’ni Ä°stanbul’un sembol makamlarından, mekanlarından biri haline getirdiklerini aktaran ErdoÄŸan, “Hatta birisi de ne dedi, ‘Çamlıca’yı dolduramazlar.’ Ne oldu? Tıklım tıklım doldu. Bunlar bir ÅŸeyi ifade ediyor, inanç, iman öyle bir cevher ki tekeden bile süt çıkartır süt.” dedi.

ErdoÄŸan, asırlık hayalleri, önceki nesillerin ömrünü verdiÄŸi davaları 20 yıl gibi kısa sürede gerçekleÅŸtirmenin haklı gururunu yaÅŸadıklarını dile getirerek, “DiÄŸer eserlerimizle birlikte özellikle bu tarihi kazanımlar geride bırakacağımız siyasi mirasın en güzel niÅŸaneleridir. Elbette her beÅŸer gibi 40 yılı aÅŸan siyasi hayatımızda bizim de eksiklerimiz, kusurlarımız, ulaÅŸmak isteyip de ulaÅŸamadıklarımız olmuÅŸtur. Ama samimiyetimize, gayretimize, aziz milletimize olan muhabbetimize 85 milyonun hepsi ÅŸahittir.” ifadelerini kullandı.

Büyük ve güçlü Türkiye idealiyle yürüttükleri siyaset mücadelesinde bugüne kadar pek çok imtihandan geçtiklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

“Siyaset mecrasında girdiÄŸimiz her mücadeleyi zaferle neticelendirmemizi saÄŸlayan rabbime hamdolsun. Åžimdi ülke, millet ve dünyanın dört bir yanında gönlü ve gözü bize dönmüş olan kardeÅŸlerimizle birlikte yeni bir seçimin, dolayısıyla yeni bir imtihanın eÅŸiÄŸindeyiz. Elbette her seçim önemlidir ama 14 Mayıs seçimleri hem içerideki saflaÅŸmaların mahiyeti hem de bölgesel ve küresel geliÅŸmelerin nezaketi bakımından tam manasıyla tarihi bir yol ayrımına dönüşmüştür. Bu hakikati sadece biz deÄŸil, Türkiye ile ilgili hesabı olan herkes görüyor. Terör örgütlerinden küresel menfaat odaklarına kadar tüm ÅŸer ÅŸebekeleri 14 Mayıs’a kilitlenmiÅŸ durumda.”

ErdoÄŸan, programa katılmadan önce Rusya Devlet BaÅŸkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü anımsatarak, “Ve o görüşmemizde de Sayın Putin de Ukrayna arasındaki mücadelede özellikle bizim ara buluculuÄŸumuzu takdirin yanında, onların da Türkiye’deki seçimi nasıl takip ettiklerini bizzat kendilerinden dinledim. Ve tabii istedikleri ÅŸey ÅŸu, tarım koridoruyla ilgili. BuÄŸdaydaki ÅŸu anda ulaÅŸtıkları meblaÄŸ, rakam ve bizden de istedikleri özellikle ‘Az geliÅŸmiÅŸ ülkelere bilabedel biz buÄŸdayı gönderiyoruz, sizler de bilabedel bunları una çevirip bu fakir fukara Afrika ülkelerine bir an önce ulaÅŸtırınız.’ Åžimdi Rusya neyi takip ediyor? Bizdeki bazı çevreler neyi takip ediyor? Bunlar çok çok önemli. Ve hamdolsun haftada bir, on günde bir bu irtibatlarımız devam ediyor.” diye konuÅŸtu.

“Milletimizin buradaki yüksek feraseti inanıyorum ki 14 Mayıs’ta bu iÅŸi çözecektir”

ErdoÄŸan, ÅŸimdi meselenin 14 Mayıs olduÄŸunu belirterek, 14 Mayıs’ta milletle beraber bu zaferi perçinledikleri anda yeni bir dönemin baÅŸlayacağını söyledi.

Bu yeni dönemin, ülkenin de dünyada oturduğu farklı konumunu ispatlayacağını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

“Seçimlerden kendi çıkarlarına uygun sonuçları almak için ellerinden gelen her ÅŸeyi, her türlü operasyonu yapmaktalar. Ekranların başında bizi izleyen milletime ve siz deÄŸerli kardeÅŸlerime, deÄŸerli kardeÅŸlerim, terör örgütleriyle el ele, omuz omuza yürüyen bu insanlardan, soruyorum, ülkemize, milletimize, vatanımıza herhangi bir fayda gelebilir mi? Terör örgütleriyle bunlar kucak kucaÄŸa, dirsek dirseÄŸe ve hala onlarla bu görüşmeleri yapmak suretiyle bunlar ülkemize bizim ne kazandıracaklar? Milletimizin buradaki yüksek feraseti inanıyorum ki 14 Mayıs’ta bu iÅŸi çözecektir. Ve bu sinsi niyetlerini de beyanatlarıyla en üst düzeyde ortaya koyuyorlar.”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, ülkeye siyasetçi, belediye baÅŸkanı, baÅŸbakan, cumhurbaÅŸkanı olarak neredeyse yarım asırdır hizmet eden biri olarak 14 Mayıs’a asla ihtiras penceresinden bakmadıklarını ifade etti.

Açık konuÅŸmak gerekirse siyasette de hayatta da o safhaları çok önceden aÅŸtıklarını dile getiren ErdoÄŸan, “Artık tek gayemiz var. O da ülkemizin menfaatleridir. Tek endiÅŸemiz milletimizin geleceÄŸidir. Tek derdimiz kendi insanımızla birlikte mazlum ve maÄŸdurların umutlarını boÅŸa çıkarmamaktır. Ãœlkemizi demokrasi ve kalkınma mücadelesinde binbir emek ve mihnetle geldiÄŸi yerin gerisine düşürmemek, eÅŸiÄŸine kadar geldiÄŸi ‘Türkiye Yüzyılı’nın inÅŸasını baÅŸlatmak dışında bir amacımız yoktur.” diye konuÅŸtu.

“Ãœlkenin kaderini bu zihniyetin insafına terk edemeyiz”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Türkiye’nin çevresinin adeta bir ateÅŸ çemberiyle kuÅŸatıldığını ve ülkenin kaybedecek tek bir anının dahi olmadığına inandıklarını söyledi.

Tüm enerjinin ve kaynakların ülkeye, millete, özellikle depremde yıkılan şehirlere vakfedilmesi gereken bir dönemde olunduğunu vurgulayan Erdoğan, insanlar deprem bölgesinde hayata yeniden sarılmaya, şehirlerine yeniden sahip çıkmaya çalışırken birilerinin bambaşka alemlerde yaşadığını, bambaşka hevesler peşinde koştuğunu dile getirdi.

ErdoÄŸan, “Ãœlkenin kaderini, koltuk kavgasından baÅŸlarını bir an olsun kaldırıp bırakın afet bölgesine, etraflarına bile bakmayan vicdan yoksunu bu zihniyetin insafına terk edemeyiz. 3-5 oy daha fazla kapmak için bölücü örgütün siyasi uzantıları dahil tüm marjinal yapılarla iÅŸ tutmaktan çekinmeyenlere, bu milletin geleceÄŸini emanet edemeyiz.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

“Ä°nÅŸallah 14 Mayıs’ta Türkiye’ye dair söyleyecek hiçbir sözleri olmayan bu kifayetsiz muhterisleri hep birlikte sandığa gömeceÄŸiz. Bunun için Türkiye için hemen ÅŸimdi diyoruz. Bunun için ‘Türkiye Yüzyılı’ diyoruz. Sizlerden 14 Mayıs’ta bugüne kadar olduÄŸundan daha güçlü bir ÅŸekilde yanımızda olmanızı istiyorum. Rabbim hepinizden razı olsun. Bu duygularla bir kez daha Vakfımızın 50. genel kurulunun hayırlara vesile olmasını diliyorum. Ebediyete uÄŸurladığımız tüm büyüklerimize rabbimden rahmet niyazıyla mekanlarının cennet olmasını özellikle diliyorum.”

50 yılda 10 binlerce öğrenciye burs verildi

Ä°lim Yayma Vakfı BaÅŸkan Vekili Nurettin Alan da ilmin yayılması için Ä°lim Yayma Cemiyetinin öncülüğünde 101 kiÅŸi tarafından 1973’te kurulan vakıflarının 50 yılda 10 binlerce öğrenciyi bursla desteklediÄŸini ve binlerce öğrenciyi yurtlarında barındırdığını anlattı.

Kendisinin de 1994’te üniversite için geldiÄŸi Ä°stanbul’da Ä°lim Yayma Vakfı’nda kaldığını belirten Alan, “Vakfımız bugün 50’den fazla ülkeden gelen öğrencilerin eÄŸitim gördüğü, 11 bine yakın öğrencisiyle Sabahattin Zaim Ãœniversitesinde akademik hayata katkı sunmaya devam etmektedir. Yine kurulduÄŸu günden bu yana devam eden yurt hizmetleri bugün de artarak devam etmektedir.” dedi.

Alan, bütçelerinin bir bölümünü deprem bölgesine ayırarak 50 okula 50 kütüphane yaptırmayı planladıklarını, ramazan boyunca deprem bölgesinde her gün bin kişiye iftar ve sahur verdiklerini kaydetti.

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’dan Muhsin YazıcıoÄŸlu paylaşımı

HIZLI YORUM YAP