19 Mart 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri
editor rekabet

editor rekabet

18 Mart 2024 Pazartesi

Dubai’nin en pahalısını bir Türk aldı

Dubai’nin en pahalısını bir Türk aldı
0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

Resmi verilere göre Türk vatandaÅŸlarının 2023’te yurt dışı gayrimenkul yatırımları rekor kırarken, Dubai’de geçen yıl 130 milyon dolarlık rekor fiyatla satılan dairenin de bir Türk vatandaşı tarafından satın alındığı iddia edildi.

SÖZCÃœ’ de yer alan habere göre Dubai gayimenkul piyasası kaynakları, 136 milyon dolara (bugünkü kurla 4 milyar 392 milyon TL) bir Türk’ün satın aldığı dairenin ünlü yapay takımada Palm Jumeirah’da Nakheel firması tarafından geliÅŸtirilen Como Residences projesinin teras katı olduÄŸunu aktardı.

Projenin internet sitesinde yer alan bilgilere göre, söz konusu daire henüz inşaat aşamasında ve 2027 yılında tamamlanması planlanıyor.

300 metre yüksekliğinda 71 katlı ve 76 daireli rezidansın teras katında bulunan 360 derece deniz manzaralı dairenin 22 bin metrekare ve beş yatak odalı olduğu, terasa özel havuzunun bulunduğu, satış işlemine Dubai merkezli Provident Estate ajansının aracılık ettiği belirtiliyor.

Projedeki dairelerin başlangıç fiyatının 5,7 milyon dolar olduğu öğrenildi.

BİR ÖNCEKİ REKOR 114 MİLYON DOLARDI

Dubai’de bir önceki rekor daire satışı, yine 2023 yılında yaklaşık 114 milyon dolara satılan Marsa Al Arab Hotel’in çatı katı dairesiydi.

Daha önce Londra’da One Hyde Park’te 237 milyon dolara ve Monaco’da Odeon Tower’da 440 milyon dolara teras katı daireler satılmıştı. Dubai’de Como Residences’ta bir Türk 130 milyon dolara satın aldığı daire bu alanda üçüncü en pahalı daire olarak kayıtlara geçti.

TÃœRKLERDEN BAE’YE AKIN

Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, Türklerin yurt dışı gayrimenkul yatırımı ise 2023’te 163,7’lik artışla 2 milyar 86 milyon dolara ulaÅŸarak rekor kırmıştı.

Türklerin yurt dışı gayrimenkul yatırımı 2020’de 282 milyon dolar, 2021’de 526 milyon dolar, 2022’de 791 milyon dolar olmuÅŸtu.

Türklerin yurt dışı gayrimenkul yatırımlarının ülkelere göre dağılımı TCMB verilerinde yer almıyor ancak Türklerin genel yurt dışı doğrudan yatırımlarının ülke kırılımına ulaşmak mümkün.

BirleÅŸik Arap Emirlikleri’ne (BAE) gayrimenkul dahil Türklerin doÄŸrudan yatırımı 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 68 artışla 459 milyon dolara yükseldi.

Bu rakam pandemi öncesinde 2018 yılında sadece 11 milyon dolar, 2019 yılında 33 milyon dolar olmuş, 2020 yılında 354 milyon dolara yükselmişti.

Türklerin toplam doÄŸrudan yatırımı da 2023’te bir önceki yıla göre yüzde 16,2 artışla 5 milyar 669 milyon dolara ulaÅŸmıştı.

DUBAÄ°’YE YOÄžUN Ä°LGÄ°

Dubai’de ofisi olan bir Türk emlakçı, son yıllarda Dubai’nin dünyanın en gözde gayrimenkul piyasalarından birine sahip olduÄŸunu, Türklerin de son dönemde burada gayrimenkul alımına hız verdiÄŸini, özellikle döviz bazlı getiri isteyen zengin Türklerin yoÄŸun olarak Dubai’de alım yaptığını söyledi.

Türk emlakçı, Dubai’de en fazla gayrimenkul alanlar arasında Türklerin yedinci sıraya kadar yükseldiÄŸini belirtirken, bürokratik iÅŸlemlerin çok hızlı ve dijital olmasının, hem satılık hem de kiralıkta getirinin yüksek olmasının ve mevsim koÅŸullarının bu geliÅŸmede etkili olduÄŸunu dile getirdi.

Devamını Oku

Kocaeli’de bir fabrikada sanayi tüpü patladı: Can kayıpları var

Kocaeli’de bir fabrikada sanayi tüpü patladı: Can kayıpları var
0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

 Kocaeli’nin Gebze ilçesindeki bir fabrikada sanayi tüpü patladı. Faciada 2 kiÅŸi hayatını kaybetti, 6 kiÅŸi yaralandı.

Devamını Oku

Türkiye’de kiÅŸi başına kaç doktor ve hemÅŸire düşüyor?

Türkiye’de kiÅŸi başına kaç doktor ve hemÅŸire düşüyor?
0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

Türkiye’de bin kişiye 2,2 doktor düşerken OECD ortalaması 3,7. Kişi başına düşen hemşire sayısında da Türkiye sondan ikinci durumda.

OECD’nin 2021 verilerine göre Türkiye’de bin kişiye 2,2 doktor düşüyor. OECD ortalaması ise 3,7 doktor. Kişi başına düşen doktor sayısında Türkiye OECD üyeleri arasında son sırada bulunuyor.

Almanya ve İspanya’da bin kişiye 4,5 doktor düşüyor.

Yunanistan bin kişiye düşen 6,3 doktor ile OECD üyeleri arasında en iyi durumda. Ardından Portekiz (5,6), Avusturya (5,4) ve Norveç (5,2) geliyor.

Türkiye bu değer ile Avrupa’da kişi başına doktor sayısında en kötü ülke. Türkiye’den sonra en düşük oran 3 doktor ile Lüksemburg’da.

Buna göre Almanya’da kişi başına düşen doktor Türkiye’nin iki katından fazla oluyor. Birleşik Krallık ve Fransa’da ise bin kişiye 3,2 doktor düşüyor.

Kişi başına düşen hemşire sayısı

Kişi başına düşen hemşire sayısında da Türkiye oldukça gerilerde. 38 üye içinde Türkiye Kolombiya’nın ardından sondan ikinci sırada.

Türkiye bin kişiye 2,8 hemşire düşerken OECD ortalaması 9,2. OECD ortalaması Türkiye’nin üç katından bile fazla.

Kişi başına hemşire sayısında en iyi durumda olan ülke Finlandiya (18,9), İsviçre (18,4) ve Norveç (18,3).

Almanya’da bin kişi başına 12 hemşire düşerken bu oran Fransa’da 9,7; Birleşik Krallık’ta ise 8,7.

Hemşire sayısının doktor sayısına oranı da sağlık hizmetlerinde kullanılan göstergelerden birisi. Türkiye’de hemşirelerin doktorlara oranı 1,3. OECD ortalaması ise 2,5. Türkiye bu alanda da son sıralarda yer alıyor.

2 bin 628 Türk doktor Almanya’da görev yapıyor

Türk Tabipler BirliÄŸi verilerine göre son yıllarda binlerce doktor Türkiye’den ayrılarak yurtdışının yolunu tuttu. Almanya’da yabancı pasaportla çalışan doktor sayısı 60 bini geçerek rekor düzeye ulaÅŸtı. Türkiye’den 2 bin 628 doktor Almanya’da görev yapıyor. Türkiye bu alanda altıncı sırada yer alıyor.

Devamını Oku

Karttan nakit borçlanmaya faiz ayarı

Karttan nakit borçlanmaya faiz ayarı
0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

Merkez Bankası, ilave sıkılaştırma adımları kapsamında iki yeni kararını cumartesi günü duyurdu.

Karar kapsamında kredi kartı ve kredili mevduat hesaplarından nakit çekim işlemlerinde faiz oranını ihtiyaç kredisi faiz oranıyla uyumlu seviyeye yükseltildi.

Bu karar ile ihtiyaç kredisi ile nakit avans faiz oranları eÅŸitlendi. Hesaplanan aylık azami akdi faiz oranı yüzde 4,42’den yüzde 5’e çıkarıldı.

NAKİT AVANS İLE DÖVİZ ALIMINA MÜDAHALE

Uzmanlar, kararın ihtiyaç kredisi ve kredi kartı tarafındaki hızlı büyümenin önüne geçilmesi için alınan önlemlerden biri olduğunu belirtti.

Söz konusu karar ile düşük faizli nakit avansa olan ilginin soğutulmasının hedeflendiği kaydedildi.

Uzmanlara göre seçim öncesi nakit avans ile döviz yatırımlarının artış gösterdi. Faizlerin yükseltilmesi ile bu durumun önüne geçilmesinin hedeflendiği aktarıldı.

Söz konusu karar ile nakit avans ihtiyaçlarını karşılayan vatandaşların hedef alınmadığı ifade edildi.

ŞİRKETLER TL’YE Ä°KNA EDÄ°LECEK

Merkez Bankası, gerçek ve tüzel kişiler için uygulanan TL payı hedeflerini de güncelledi. Karara göre bankaların tüzel kişi TL payı için aylık artış hedefi getirildi.

Uzmanlar söz konusu karar ile bankaların ÅŸirket müşterileri önümüzdeki dönemde dövizden TL’ye dönüş için ikna etmeleri gerekeceÄŸini ifade etti.

Daha önce tüzel kiÅŸi TL payı için bir önceki aya göre artış hedefi bulunmuyor ve 18 AÄŸustos 2023’teki seviyesinin korunması gerekiyordu.

Belirlenen hedeflerin sağlanamaması halinde komisyon oranları artırıldı.

TAKSİT SAYISI DÜŞÜRÜLMÜŞTÜ

Geçen hafta da kredi kartına nakit avansta taksit sınırı 12’den 3’e indirilmiÅŸti. Ayrıca nakit avansta limit oranları düşürülmüştü. Ä°lk müşterilere verilen faizsiz kredilerin vadesi 6 aydan 3 aya indirilmiÅŸti.

Söz konusu düzenlemeler için Merkez Bankası’ndan bankalara talimat gitmediÄŸi, sözlü yönlendirme yapıldığı ifade edilmiÅŸti.

Devamını Oku

Türkiye yeşil dönüşüme hazır mı?

Türkiye yeşil dönüşüme hazır mı?
0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

BiliÅŸim Vadisinde düzenlenen “Türkiye Sektörel Düşük Karbonlu Yol Haritaları Tanıtım Programı”na katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır,  çalışmaların, iÅŸletmelerin karbon ayak izlerini azaltacağını ve yeÅŸil dönüşümlerinde önemli kilometre taşı olacağını belirtti.

Bakan Kacır, iklim değişikliğinin, çevresel ve sosyoekonomik sonuçlara yol açan çok yönlü ve küresel mesele olduğuna değinerek, dünyada iklim değişikliğiyle mücadele politikaları hız kazanırken, sanayi ve teknoloji politikalarıyla bağlantısının da kuşkusuz giderek güçlendiğini anlattı.

Kacır, yatırım, istihdam, üretim ve ihracat rotasında büyüme politikası çerçevesinde sanayiyi sürdürülebilir ve çevreci üretim yöntemlerine yönlendirmeyi, bu anlayışla tercihten öte zorunluluk olarak gördüklerini dile getirdi.

Sanayiciler ve yatırımcılar için destek mekanizmaları oluÅŸturduklarını aktaran Kacır, Organize Sanayi Bölgelerinin (OSB), YeÅŸil OSB’lere dönüşümünü hızlandırmak amacıyla Dünya Bankası destekli “Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi”ni hayata geçirdiklerini kaydetti.

Kacır, OSB’lerde yeÅŸil ve teknolojik çözümler içeren altyapı, ileri atık su arıtma tesisi, su geri kazanımı, güneÅŸ enerjisi santralleri, sıfır atık, biyogaz tesisleri gibi projeler için çalışmaları baÅŸlattıklarına iÅŸaret ederek, Dünya Bankası iÅŸbirliÄŸinde yeÅŸil dönüşüm alanında ÅŸimdiye kadar gerçekleÅŸtirdikleri en kapsamlı ve en yüksek bütçeli program olan “Türkiye YeÅŸil Sanayi Projesi”ni geçen aylarda uygulamaya aldıklarını söyledi.

“Sera gazı salımının azaltılması için harekete geçtik”

Bu iki önemli proje için yaklaşık 750 milyon dolar finansman sağladıklarını bildiren Kacır, tüm bu adımların yanında yeşil dönüşüm alanında uluslararası gelişmeleri yakından takip ederek, uluslararası düzenlemelerle uyumlu şekilde sanayinin rekabetçiliğini güçlendirecek adımları tespit ettiklerinden bahsetti.

Bakan Kacır, Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı Avrupa BirliÄŸinin (AB), “YeÅŸil Mutabakat”la sera gazı emisyonlarını 2030 yılına dek en az yüzde 55 azaltma taahhüdünde bulunarak “Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması”nı hayata geçirdiÄŸini anımsatarak, “Düzenleme kapsamında 2026’dan itibaren karbon emisyonunda öne çıkan demir-çelik, alüminyum, gübre, çimento, hidrojen ve elektrik üretim sektörlerinde ithalatçı firmalara sınırda karbon mekanizması adım adım uygulanacak. Bu nedenle özellikle üretim zincirlerinin ilk aÅŸamalarında lokomotif sektörlere temel girdi saÄŸlayan ve Avrupa BirliÄŸi ile ihracatımızın yaklaşık yüzde 13’üne karşılık gelen alüminyum, çelik, gübre ve çimento sektörlerinin sera gazı salımının azaltılması için harekete geçtik.” diye konuÅŸtu.

Avrupa Ä°mar ve Kalkınma Bankasının destekleri ve ilgili paydaÅŸlarla bu 4 sektör için “Düşük Karbonlu Yol Haritaları” hazırladıklarını ve bu kapsamda sektöre özgü öngörülen emisyon azaltımlarını tespit ettiklerini aktaran Kacır, 2053 emisyon hedefleri doÄŸrultusunda, alüminyum sektöründe yüzde 75, çelik sektöründe yüzde 99, çimento sektöründe yüzde 93 oranında emisyon azaltımı, gübre sektöründe ise sıfır emisyon hedeflediklerini, ayrıca bu hedeflere uygun üretim teknolojileri, yatırım ihtiyaçları ve politikalarını deÄŸerlendirdiklerini ifade etti.

“Uluslararası yatırımlardan alacağımız payı arttıracağız”

Kacır, gelecek dönemde yol haritaları kapsamındaki eylemlerin uygulanmasını hızlandırmaya yardımcı olacak yatırım planını hayata geçirecekleri bilgisini paylaşarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Böylece bu 4 öncelikli sektörde ülkemizin küresel deÄŸer zincirlerine entegrasyonunu daha da güçlendireceÄŸiz. Uluslararası yatırımlardan alacağımız payı arttıracağız. Tabii sanayimizin yeÅŸil dönüşümünü gerçekleÅŸtirirken, ‘teknoloji üreten, güçlü Türkiye’ yaklaşımımız doÄŸrultusunda ihtiyaç duyduÄŸumuz yeÅŸil teknolojileri yerli ve milli imkanlarla geliÅŸtirecek ve ihraç edecek altyapıyı da birlikte inÅŸa edeceÄŸiz. Bu kapsamda, yeÅŸil dönüşüm alanında teknoloji geliÅŸtirme altyapımızı güçlendirmek üzere 24 AR-GE merkezimizin ve teknoparklarımızdaki 13 teknoloji giriÅŸiminin projelerine 4 milyar lira AR-GE teÅŸviki verdik. TÃœBÄ°TAK’la bugüne kadar yeÅŸil dönüşüm ve iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi alanında 2 bin 918 proje ve 2 bin 754 kiÅŸiye 14,9 milyar lira destek saÄŸladık. TÃœBÄ°TAK ile YeÅŸil Mutabakata uyum kapsamındaki AR-GE ve yenilik konuları ile doÄŸrudan iliÅŸkili projeleri öncelikli olarak desteklemeyi sürdürüyoruz.”

Kacır, iklim değişikliğine adaptasyon ve uyuma hizmet eden AR-GE çalışmalarını planlamak ve koordine etmek üzere TÜBİTAK Temiz Enerji, İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Araştırma Enstitüsünü kurduklarını hatırlatarak, BiGG Yeşil Büyüme Çağrıları kapsamında yeşil büyümeye hizmet eden öncelikli AR-GE ve yenilik konularında 237 girişimin kurulmasını desteklediklerini kaydetti.

TÜBİTAK tarafından hazırlanan sektörel yeşil büyüme teknoloji yol haritalarıyla da ekonomi için kritik önemi haiz, demir, çelik, alüminyum, çimento, gübre, plastik ve kimya sektörlerinde sanayi kuruluşlarının teknolojik ihtiyaçlarını tespit ettiklerine değinen Kacır, çığır açıcı araştırma ve yenilik temelli çözümler için tüm paydaşlarla 2026, 2030 ve 2035 yıllarına ilişkin hedefleri belirlediklerini, ülkenin AR-GE ve yenilik kapasitesini geliştirmesine imkan verecek politika ve eylemleri ortaya koyduklarını anlattı.

“Sanayicilerin, KOBİ’lerin yeÅŸil dönüşüm odaklı projelerine desteÄŸe devam edeceÄŸiz”

Bakan Kacır, şunları söyledi:

“Düşük karbonlu yol haritalarımız ve yeÅŸil büyüme teknoloji yol haritaları, 6 sektörün yeÅŸil dönüşümünde temel oluÅŸturacak, önümüzdeki dönemde sanayimizin 2053 Net Sıfır Emisyon hedeflerimiz doÄŸrultusunda bizler için rehber niteliÄŸi taşıyacak. Destek programlarımızı, politikalarımızı ve projelerimizi bu çalışmaların çıktılarıyla uyumlu ÅŸekilde kurgulayarak, yeÅŸil ekonomiye geçiÅŸimizi hızlandırmayı ve sürdürülebilir kalkınmayı desteklemeyi amaçlıyoruz. Sayın CumhurbaÅŸkanımız liderliÄŸinde inÅŸa ettiÄŸimiz güçlü AR-GE ve üretim altyapısı ile Türkiye, pandemi, Rusya-Ukrayna Savaşı, hammadde ve enerji krizi gibi küresel ekonominin karşı karşıya olduÄŸu sınamaları baÅŸarıyla atlattı. Küresel tedarik zincirlerinde konumunu günden güne güçlendirerek, ihracatta yeni rekorlar kırmaya devam ediyor. Önümüzdeki dönemde birlikte yeni baÅŸarı hikayeleri yazarak, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üzerine hep birlikte taşıyacağız. 2053 net sıfır emisyon hedeflerimize, sanayicilerimizle, giriÅŸimcilerimizle, ihracatçılarımızla ve elbette akademisyenlerimizle birlikte ulaÅŸacağız. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması, baÅŸta sanayi sektörü olmak üzere her alanda hem zorlukları hem de fırsatlar sunuyor.”

Yeşil dönüşüm yol haritasından azami şekilde faydalanılmasını arzu ettiğini dile getiren Kacır, hayata geçirecekleri yeni finansman mekanizmalarıyla da sanayicilerin, KOBİ’lerin yeşil dönüşüm odaklı projelerine destek olmaya devam edeceklerini yineledi.

Sektörel düşük karbonlu yol haritalarının ve yeÅŸil büyüme teknoloji yol haritalarının, sanayiciler baÅŸta olmak üzere ülke için hayırlı olmasını temenni eden Kacır, Avrupa Ä°mar ve Kalkınma Bankası yetkililerine Türkiye’nin yeÅŸil dönüşümüne verdikleri desteklerden dolayı teÅŸekkür etti.

Kacır, 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 109. yıl dönümü vesilesiyle Cumhuriyet’in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaÅŸlarını ve aziz ÅŸehitleri rahmetle, şükranla yad ettiÄŸini de sözlerine ekledi.

Programa, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Sanayi Genel Müdürü Prof. Dr. İlker Murat Ar, Vali Yardımcısı Mustafa Ayhan ile Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Direktörü Hande Işlak katıldı.

Devamını Oku


Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.