19 Mart 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

“Sıkı duruÅŸ, oynaklıklara karşı tampon olacak”

Özette, "Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir." ifadesi kullanıldı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulunun (PPK) 15 Nisan’daki toplantısına iliÅŸkin özet yayımlandı.

Özette, geçen ay tüketici fiyatları yüzde 1,08 yükseldiği, yıllık enflasyon 0,58 puan artışla yüzde 16,19 olarak gerçekleştiği hatırlatıldı. Yıllık enflasyonun enerji, hizmet ve temel mal gruplarında yükseldiği, gıda grubunda gerileği belirtilen özette, bu görünüm altında, B ve C göstergelerinin yıllık enflasyonları arttığı, eğilimlerin bir miktar gerilemekle birlikte yüksek seviyelerini koruduğu bildirildi.

Gıda ve alkolsüz içecekler grubu fiyatlarının mart ayında yüzde 1,13 arttığı, grup yıllık enflasyonunun 0,96 puan düşüşle yüzde 17,44 olduğu ifade edilen özette, şunlar kaydedildi:

“Yıllık enflasyonu yüzde 14,98’e gerileyen iÅŸlenmemiÅŸ gıda bu geliÅŸmede belirleyici olurken, iÅŸlenmiÅŸ gıdada yıllık enflasyon sınırlı bir ÅŸekilde artarak yüzde 19,87’ye yükseldi. Ä°ÅŸlenmemiÅŸ gıda yıllık enflasyonundaki düşüşte, son dönemde olumlu bir seyir izleyen taze meyve-sebze fiyatları öne çıktı. Mevsimsellikten arındırılmış veriler, meyve ve sebze fiyatlarının mart ayında gerilediÄŸine, diÄŸer iÅŸlenmemiÅŸ gıda fiyatlarındaki artışın ise yavaÅŸladığına iÅŸaret etmektedir. Ä°ÅŸlenmiÅŸ gıda fiyatları ise ocak ve ÅŸubat aylarındaki güçlü artışların ardından, mart ayında bir miktar yavaÅŸlayarak yükseliÅŸini sürdürdü. Uluslararası yaÄŸ fiyatlarındaki yükseliÅŸ eÄŸilimi sürmüş, yurt içi katı-sıvı yaÄŸ fiyatlarındaki artışlar hız kesmekle beraber devam etti. Uzun bir süredir artış eÄŸiliminde olan uluslararası tarımsal emtia fiyatlarında son dönemde daha ılımlı bir görünüm izlenmektedir. Öncü göstergeler, gıda yıllık enflasyonunun nisan ayının ilk yarısında da gerilediÄŸine iÅŸaret etmektedir.”

“EÅŸel mobil uygulaması, önemli bir enflasyonist etkiyi bertaraf etti”

Özette, enerji fiyatlarının mart ayında yüzde 0,09 ile belirgin bir değişim göstermediği, ancak grup yıllık enflasyonunun baz etkisiyle 3,61 puan yükselerek yüzde 12,43 olarak gerçekleştiği belirtildi.

Mart ayında tüpgaz ve doğal gaz fiyatlarının yüzde 2,81 ve 0,93 oranlarında artarken, akaryakıt fiyatlarının yüzde 0,69 gerilediği ifade edilen özette, uluslararası ham petrol fiyatlarındaki yükseliş ve döviz kuru gelişmelerine karşın, eşel mobil sistemi ve bu sistemin etkinliğini arttıran tavan fiyat uygulamasıyla akaryakıt fiyatlarına yansımalarının önüne geçildiği vurgulandı.

Özette, mevcut durumda eşel mobil uygulamasının, akaryakıt fiyatlarının doğrudan ve dolaylı etkileri dikkate alındığında, önemli bir enflasyonist etkiyi bertaraf ettiği aktarıldı.

Enerji grubu yıllık enflasyonundaki yukarı yönlü hareketin baz etkisi nedeniyle nisan ayında da devam edeceğinin öngörüldüğü belirtilen özette, temel mal fiyatlarına ilişkin şu değerlendirmelere yer verildi:

“Temel mal fiyatları mart ayında yüzde 1,39 yükseldi, grup yıllık enflasyonu 0,44 puan artışla yüzde 22,14 oldu. Yıllık enflasyon, giyim ve ayakkabı ile diÄŸer temel mallarda yükselirken, dayanıklı mallarda sınırlı düşüş kaydetti. DiÄŸer temel mallarda ilaç fiyatlarındaki düzenlemenin sarkan etkisinin yanı sıra döviz kuru geçiÅŸkenliÄŸinin yüksek olduÄŸu konuta yönelik bakım-onarım ve kiÅŸisel bakım gibi ürünlerdeki fiyat artışları öne çıktı. Dayanıklı mal fiyatları, tedarik zincirlerindeki sorunlar ve uluslararası endüstriyel metal fiyatlarının etkisiyle mart ayında sınırlı bir artış kaydetti. Bu dönemde mobilya ve otomobil fiyatları yükselirken, elektrikli ve elektriksiz aletlerde fiyatların gerilemesi grup fiyatlarındaki artışı sınırladı.”

“HaberleÅŸme hizmetleri fiyatlarının yükselmesinde, özel iletiÅŸim vergisindeki artışların sarkan etkileri belirleyici oldu”

Para Politikası Toplantı Özeti’nde hizmet fiyatlarının mart ayında yüzde 1,26 arttığı, grup yıllık enflasyonunu 0,82 puan yükseliÅŸle yüzde 12,56 olduÄŸu belirtildi.

Yıllık enflasyonun lokanta-otel, haberleşme ve diğer hizmetlerde artarken, kira ve ulaştırmada yatay bir seyir izlediği bildirilen özette, şunlar kaydedildi:

“Mart ayında lokanta-otel grubu fiyatlarında salgına baÄŸlı tedbirlerin hafifletilmesine baÄŸlı olarak yüksek artışlar gözlendi. Faaliyetin durakladığı süre zarfında gerçekleÅŸen maliyet artışları fiyatlara yansıtılırken, kapasite sınırlamaları altında artan talep de fiyatlar üzerinde baskı oluÅŸturan bir diÄŸer unsur oldu. HaberleÅŸme hizmetleri fiyatlarının yükselmesinde, özel iletiÅŸim vergisindeki artışların sarkan etkileri belirleyici oldu. DiÄŸer hizmetler içinde gruplandırılan kalemler arasında eÄŸitim ve eÄŸlence hizmetleri yüksek fiyat artışlarıyla olumsuz ayrışmışlardır. EÄŸlence hizmetleri fiyatlarındaki artışta salgın tedbirlerinin hafifletilmesinin yansımaları izlendi. EÄŸitim hizmetleri fiyatlarındaki artışta ise özel okul ücretlerindeki geçmiÅŸe endeksleme davranışının yanı sıra geçici KDV indirimlerinin sona ermesi etkili oldu.”

“Emtia fiyatlarında son dönemde bir miktar yavaÅŸlama gözlenmektedir”

Özette, TCMB Beklenti Anketi sonuçlarına göre katılımcıların enflasyon beklentilerinin nisan ayında arttığı ifade edildi.

Cari yıl sonu enflasyon beklentisinin 1,58 puan artışla yüzde 13,12 seviyesinde oluşurken, gelecek 12 aya ilişkin enflasyon beklentisinin 0,79 puan artışla yüzde 11,26’ya, gelecek 24 ay beklentisinin ise 0,37 puan artışla yüzde 9,55’e yükseldiği hatırlatılan özette, enflasyonu etkileyen unsurlar ve riskler hakkında şu değerlendirmelere yer verildi:

“Salgına baÄŸlı olarak 2020 yılında sert daralan küresel ekonomi, destekleyici politikalar ve aşılama sürecindeki olumlu geliÅŸmelerin etkisiyle toparlanmaya devam etmektedir. Bu iyileÅŸme sürecinde, özellikle imalât sanayi faaliyeti ve küresel ticaretteki ivmelenme belirleyici olmaktadır. Ancak, devam eden aşılama çalışmalarına karşın salgın hastalığın seyrine iliÅŸkin belirsizliklerin sürmesi küresel ekonomiye iliÅŸkin riskleri canlı tutmaktadır. Bu dönemde, emtia fiyatlarındaki artış eÄŸilimi hız kesti.

GeliÅŸmiÅŸ ülkelerde büyümeye iliÅŸkin beklentilerde gözlenen iyileÅŸmeye paralel olarak yükselen küresel enflasyon beklentilerinin uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri önemini korumaktadır. Uzun vadeli tahvil faizleri geliÅŸmiÅŸ ülke para politikalarına iliÅŸkin belirsizliklere ve küresel finansal piyasalarda dalgalanmaya yol açmaktadır. Bununla birlikte kurul, küresel enflasyon baskılarının para politikalarında mevcut öngörülerden daha erken bir sıkılaÅŸmaya neden olabileceÄŸine iÅŸaret etmiÅŸ; küresel finansal piyasalarda veri duyarlılığının ve buna baÄŸlı oynaklıkların artacağı bir döneme girildiÄŸi yönündeki görüşünü korumuÅŸtur.”

Özette, gelişmekte olan ülkelerin portföy piyasalarına girişlerin bir önceki PPK toplantısından sonraki dönemde, borçlanma senedi piyasalarında artarak devam ederken, hisse senedi piyasalarında daha ılımlı seyrettiği kaydedildi.

GeliÅŸmiÅŸ ülkelerde uzun vadeli tahvil faizlerindeki oynaklığın geliÅŸmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarına yönelik riskleri canlı tuttuÄŸu ifade edilen özette, “Döviz kuru geliÅŸmelerinin de etkisiyle mart ayında üretici fiyatlarında genele yayılan güçlü bir artış görüldü. Emtia fiyatlarında son dönemde bir miktar yavaÅŸlama gözlenmektedir. Bununla birlikte tedarik zincirlerindeki aksaklıklardan kaynaklanan enflasyonist etkiler sürmektedir.” görüşlerine yer verildi.

“Salgının sınırlayıcı etkilerine raÄŸmen, iç ve dış talep kaynaklı olarak yurt içi iktisadi faaliyet güçlü seyretmektedir”

Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti’nde, ticari kredilerde ılımlı bir seyir gözlendiÄŸi, finansal koÅŸullardaki sıkılaÅŸmaya raÄŸmen bireysel kredi büyümesinde yükseliÅŸ eÄŸilimi görüldüğü belirtildi.

Talep ve maliyet yönlü enflasyonist etkilerin devam ettiÄŸi deÄŸerlendirmesinde bulunan Kurul’un, Ocak Enflasyon Raporu’nda paylaşılan yıl sonu tahmin hedefi üzerindeki risklerin yukarı yönlü olduÄŸu deÄŸerlendirmesini koruduÄŸu aktarılan özette, ÅŸunlar kaydedildi:

“Salgının sınırlayıcı etkilerine raÄŸmen, iç ve dış talep kaynaklı olarak yurt içi iktisadi faaliyet güçlü seyretmektedir. Sanayi üretimi ocak-ÅŸubat ayları ortalaması itibarıyla bir önceki çeyreÄŸe göre yüzde 2,3 arttı ve salgının bu dönemdeki kısıtlayıcı etkilerine raÄŸmen güçlü bir artış kaydederek uzun dönem eÄŸiliminin üzerinde seyretmeye devam etti. Ä°malat sanayi faaliyetindeki kuvvetli ivme, ara malları ve dayanıklı tüketim mallarında daha belirgin olmak üzere, sektörler itibarıyla geniÅŸ bir yayılım sergiledi. Öte yandan, salgın kısıtlamalarından olumsuz etkilenen hizmet sektörlerindeki zayıf seyir sürmektedir. Åžubat ayında tarım dışı istihdam yatay seyretmiÅŸ ve katılım oranındaki artışla toplam ve tarım dışı iÅŸsizlik oranları 0,7 puan yükselerek sırasıyla yüzde 13,4 ve yüzde 15,3 olarak gerçekleÅŸmiÅŸtir. Bu dönemde hizmet ve inÅŸaat istihdamı artarken, sanayi istihdamı geriledi.”

“Ä°ktisadi faaliyet üzerinde her iki yönde riskler var”

İlk çeyreğe ilişkin açıklanan verilerin, iktisadi faaliyetin potansiyelin üstünde kalmaya devam ettiğine ve toplam talep koşullarının enflasyonist düzeylerdeki seyrini sürdürdüğüne işaret ettiği vurgulanan özette yüksek frekanslı verilerin, kredi gelişmeleri ve kontrollü normalleşme ile iktisadi faaliyetin güçlü seyrini koruduğuna işaret ettiği aktarılırken gelecek dönemde salgının gidişatı ve aşılama sürecine bağlı olarak iktisadi faaliyet üzerinde her iki yönde riskler bulunduğu bildirildi.

Özette, ihracattaki artış ve altın ithalatındaki gerilemeye rağmen, güçlü iç talep ve emtia fiyatlarının cari işlemler dengesini olumsuz etkilemeye devam ettiği belirtilerek, şu değerlendirmelere yer verildi:

“Geçici veriler, ithalatın mart ayında birim deÄŸer artışlarına ek olarak miktar bazında da arttığına iÅŸaret etmektedir. Ocak ayının ikinci yarısından itibaren yavaÅŸlayan altın ithalatının son dönemde tarihsel ortalamalarının da altına inmesi, dış ticaret hadlerinin cari denge üzerindeki olumsuz etkisini sınırlamaktadır. DiÄŸer taraftan, hem Avrupa hem de Avrupa dışına yapılan ihracat artmaktadır. Mevcut eÄŸilimler, yıllıklandırılmış cari dengenin yılın ikinci çeyreÄŸinden itibaren iyileÅŸmeye baÅŸlayacağına iÅŸaret etmektedir. Kurul, bazı ticaret ortaklarında sıkılaÅŸtırılan salgın kısıtlamalarının ve baÅŸta otomotiv olmak üzere bazı sektörlerde yaÅŸanan tedarik sıkıntılarının cari iÅŸlemler dengesi üzerinde aÅŸağı yönlü risk unsuru olabileceÄŸine dikkati çekti. Kurul, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın sürekliliÄŸi ve finansal istikrar açısından cari iÅŸlemler dengesindeki seyrin önemine yaptığı vurguyu yineledi.”

“Politika faizi, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluÅŸturulmaya devam edilecek”

Para politikası duruÅŸunun, enflasyon görünümüne yönelik yukarı yönlü riskler dikkate alınarak, temkinli bir yaklaşımla enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi ve fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirleneceÄŸinin altının çizildiÄŸi özette; politika duruÅŸunun, enflasyon geliÅŸmeleri ve enflasyon beklentileri dikkate alınarak dezenflasyon sürecin en kısa sürede tesis edilip, orta vadeli hedeflere ulaşıncaya kadar bunun sürekliliÄŸini saÄŸlayacak sıkılık düzeyinde belirlenmeye devam edileceÄŸi aktarıldı ve “Talep ve maliyet unsurları, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümü üzerinde risk oluÅŸturmaya devam etmektedir. Mevcut parasal duruÅŸun krediler ve iç talep üzerindeki yavaÅŸlatıcı etkilerinin önümüzdeki dönemde belirginleÅŸeceÄŸi öngörülmektedir. Bu doÄŸrultuda Kurul, politika faizini yüzde 19 düzeyinde sabit tutarak sıkı parasal duruÅŸun korunmasına karar verdi.”yorumuna yer verildi.

Özette, sıkı parasal duruÅŸun, enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve finansal piyasa geliÅŸmeleri baÄŸlamında dışsal ve geçici oynaklıklara karşı önemli bir tampon iÅŸlevi göreceÄŸi belirtilerek, TCMB’nin, fiyat istikrarı temel amacı doÄŸrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edeceÄŸi kaydedildi.

Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar, politika faizinin güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edileceği bildirilen özette, şu değerlendirmelerde bulunuldu:

“Fiyatlar genel düzeyinde saÄŸlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikâmesinin baÅŸlaması, döviz rezervlerinin artış eÄŸilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının saÄŸlıklı ve sürdürülebilir bir ÅŸekilde devamı için uygun zemin oluÅŸacaktır. Kredi piyasası ve iktisadi faaliyete iliÅŸkin göstergelerin yanı sıra döviz kuru oynaklığı ve ithalat fiyatlarındaki geliÅŸmeler doÄŸrultusunda enflasyon üzerindeki talep ve maliyet yönlü etkiler önemini korumaktadır. Yurt içi talep, uluslararası fiyatlar ve küresel risk iÅŸtahına iliÅŸkin görünüm, ödemeler dengesine yönelik dış finansman ihtiyacı kaynaklı riskleri canlı tutmaktadır. Kurul, para politikasında fiyat istikrarı hedefi doÄŸrultusunda finansal istikrara yönelik riskleri de gözeten bir yaklaşım sergilemeyi sürdürecektir.”

Özette, kurulun, fiyat istikrarının sağlanması için, güçlü bir politika koordinasyonuyla tüm paydaşları içeren bütüncül bir makro politika bileşimine ihtiyaç bulunduğu değerlendirmesini yinelediği, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edeceği vurgulandı.

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Avrupa Merkez Bankası faiz kararını açıkladı

HIZLI YORUM YAP



Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.