05 Aralık 2025 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
Özellikle yeni evlenen çiftlerde sık karşılaşılan ‘çocuk istememe’ tartışmalarına yönelik Yargıtay’dan emsal bir karar çıktı.
Yüksek mahkeme; erkeğin eşinden ortak çocuk istememesini kusurlu davranış saydı ve bu durumun kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olduğuna karar verdi.
Bir süredir geçimsizlik yaşayan çift, Aile Mahkemesi’ne müracaat ederek boşanmak istedi. Tarafları eşit kusurlu bulan Mahkeme; erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verildi. Davacı – karşı davalı erkeğe kusur olarak yüklenilen vakıalar istinaf kanun yoluna başvurulmadığından kesinleşti. Davalı – karşı davacı kadın, kusur belirleme yönünden kararı temyiz edince devreye Yargıtay 2. Hukuk Dairesi girdi.
![]()
“TAZMİNAT İSTEYEBİLİR”
Yargıtay’ın geçtiğimiz günlerdeki kararında şöyle denildi: “Erkeğin kesinleşen kusurlu davranışları yanında ‘Kadından ortak çocuk istemediği’ anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda davacı erkeğin davalı kadına oranla daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekirken, tarafların eşit kusurlu olduklarının kabul edilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 174/1-2 maddesi, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan maddi ve manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirdi. Hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadına verilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Mahkeme kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir.”
İsrail’den Gazze’ye hava saldırısı
1
İş dünyası 2020’ye umutla bakıyor
388480 kez okundu
2
Sanayi Bakanı Müjdeyi verdi!
293649 kez okundu
3
Dış ticaret açığı, ağustosta yüzde 168 arttı
109261 kez okundu
4
Pegasus’tan İsrail kararı
51750 kez okundu
5
Gümrük alacaklarını yapılandırmaya ilişkin usul ve esaslar belli oldu
48479 kez okundu
Rekabet Kurulu’ndan Med Yapım ve Ay Yapım’a 124 milyon TL ceza
Sunuculara gözaltı
Futbolda bahis soruşturması: Ahmet Çakar da gözaltında
Vergi düzenlemelerini içeren kanun teklifi TBMM’de kabul edildi
İsrail’in Eurovision’a katılmasına tepki
Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplanıyor
Okula başlama yaşı değişecek mi?
Bursa Kız Lisesi’nden mezun oldu, Almanya’ya rektör seçildi
TİM Başkanı Gültepe: Kurda ihracatçıya rekabetçi seviye sunulsun
HSK’da adlî emanet soygununa ilişkin soruşturma
Rekabet Kurulu’ndan Med Yapım ve Ay Yapım’a 124 milyon TL ceza
Sunuculara gözaltı
Futbolda bahis soruşturması: Ahmet Çakar da gözaltında
Vergi düzenlemelerini içeren kanun teklifi TBMM’de kabul edildi
İsrail’in Eurovision’a katılmasına tepki
Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplanıyor
Okula başlama yaşı değişecek mi?
Bursa Kız Lisesi’nden mezun oldu, Almanya’ya rektör seçildi
TİM Başkanı Gültepe: Kurda ihracatçıya rekabetçi seviye sunulsun
HSK’da adlî emanet soygununa ilişkin soruşturma
bursa escort görükle eskort görükle escort bayan bursa görükle escort bursa escort bursa escort bayan