22 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Müsilaj enerjiye dönüşecek mi?

TBMM Müsilaj Sorununu Araştırma Komisyonu, hazırladığı raporu Meclis başkanlığına sunarken, 415 sayfalık raporda müsilajdan yakıt ve gübre üretilebileceği yönündeki açıklamaların aksine denizlerden toplanan müsilajın yakılarak enerji üretimine, biyogaza dönüştürülmeye ve tarım alanında gübre ya da sulama amacıyla kullanılmaya uygun olmadığı belirtildi.

TBMM Müsilaj Sorununu Araştırma Komisyonu, hazırladığı raporu Meclis başkanlığına sunarken, 415 sayfalık raporda müsilajdan yakıt ve gübre üretilebileceği yönündeki açıklamaların aksine denizlerden toplanan müsilajın yakılarak enerji üretimine, biyogaza dönüştürülmeye ve tarım alanında gübre ya da sulama amacıyla kullanılmaya uygun olmadığı belirtildi.

TBMM tarafından alınan karar ile 7 Temmuz 2021’de göreve baÅŸlayan Denizlerimizdeki Müsilaj Sorununu AraÅŸtırma Komisyonu, çalışmalarını tamamlayarak oluÅŸturduÄŸu raporu 5 Nisan’da TBMM BaÅŸkanı Mustafa Åžentop’a sundu. Toplam 415 sayfalık raporda konu, Müsilaj Sorunu, Müsilajın etkileri, Müsilajın Kontrolü ve Önlenmesi ile Sonuç ve Öneriler baÅŸlıkları altında ele alındı.

UYGUN DEĞİL

Raporun en çarpıcı kısımlarından biri ise, Müsilajın Kontrolü ve Önlenmesi baÅŸlığı altındaki Analiz ve Bertaraf Çalışmaları baÅŸlığı oldu. Bu kısımda Marmara Denizi’nin çeÅŸitli noktalarından alınan müsilaj numunelerinin yapılan analizlerinde, daha önce bazı Ãœniversite ve belediyelerin kaynak gösterilerek medyada yer verilen müsilajdan yakıt ve gübre üretilebileceÄŸi yönündeki haberlerin aksine, müsilajın yakıt, biyogaz veya gübre ÅŸeklinde kullanıma uygun olmadığına yer verildi.

TBMM tarafından alınan karar ile 7 Temmuz 2021’de göreve baÅŸlayan Denizlerimizdeki Müsilaj Sorununu AraÅŸtırma Komisyonu, çalışmalarını tamamlayarak oluÅŸturduÄŸu raporu 5 Nisan’da TBMM BaÅŸkanı Mustafa Åžentop’a sundu. Toplam 415 sayfalık raporda konu, Müsilaj Sorunu, Müsilajın etkileri, Müsilajın Kontrolü ve Önlenmesi ile Sonuç ve Öneriler baÅŸlıkları altında ele alındı.

Raporun en çarpıcı kısımlarından biri ise, Müsilajın Kontrolü ve Önlenmesi baÅŸlığı altındaki Analiz ve Bertaraf Çalışmaları baÅŸlığı oldu. Bu kısımda Marmara Denizi’nin çeÅŸitli noktalarından alınan müsilaj numunelerinin yapılan analizlerinde, daha önce bazı Ãœniversite ve belediyelerin kaynak gösterilerek medyada yer verilen müsilajdan yakıt ve gübre üretilebileceÄŸi yönündeki haberlerin aksine, müsilajın yakıt, biyogaz veya gübre ÅŸeklinde kullanıma uygun olmadığına yer verildi.

EN BÃœYÃœK ÇAPTA MEKSÄ°KA KÖRFEZÄ°’NDE GÖRÃœLDÃœ

Raporda müsilaj, fazla besin tuzu bulanan güçlü tabakalaşmış sulara, uygun sıcaklık ve sakin havanın eşlik etmesi ile ortamda bulunan bazı fotosentetik tek hücreli canlıların birey sayısının aşırı artması, bunun sonucu olarak besin tuzlarının hızla tükenmesi, ardından gelen kitlesel ölümler ile hücre içeriğinde doğal olarak bulunan büyük şekerlerin dış ortama çıkması ile oluşan salya benzeri bir yapı olarak tanımlandı.

Dünyada ilk kez 1729 yılında Adriyatik Denizi’nin kuzey kesimlerinde kayda geçirildiÄŸi belirtilen müsilajın, çeÅŸitli aralıklarla dünyanın birçok yerinde görüldüğü vurgulandı. Bugüne kadar bilinen en büyük müsilaj oluÅŸumunun ise 2010 yılının Nisan ayında Meksika Körfezi’nde yaÅŸanan Deepwater Horizon petrol istasyonunun çökmesi sonucu oluÅŸan petrol kirliliÄŸi sonucu sudaki mikroskobik deniz canlılarının ölmesi nedeniyle ortaya çıktığı belirtildi.

PSİKOLOJİK AÇIDAN OLUMSUZ ETKİYE SAHİP

Marmara bölgesinde yaklaşık 25 milyon insanın yaÅŸadığına deÄŸinilen raporda, yılda yaklaşık 125 bin geminin geçmesi ve geliÅŸen sanayi sebebiyle Marmara Denizi’nin önemli bir kirlilik baskısı altında olduÄŸu vurgulandı. Bu baskı sonucunda ortaya çıkan müsilajın insan saÄŸlığı üzerine doÄŸrudan ve dolaylı etkilerine yönelik yapılan araÅŸtırmalarda, müsilaj veya onu çevreleyen sulara maruz kalan kiÅŸilerden, fiziksel anlamda hiçbir doÄŸrudan etki vakası bildirilmediÄŸi belirtildi.
Marmara Denizi’ne kıyısı olan illerde müsilajlı sulardan alınan numunelerin SaÄŸlık Bakanlığı’na baÄŸlı Halk SaÄŸlığı Referans Laboratuvarı’nda yapılan mikrobiyolojik ve kimyasal analizlerinde de herhangi bir epidemiye neden olacak veya yüzme alanlarında su kalitesini önemli ölçüde etkileyecek bir husus olmadığı tespit edildi. Ancak Dünya SaÄŸlık Örgütü tarafından geçmiÅŸte Adriyatik Denizi’nde görülen müsilaj vakaları sonrasında yapılan çalışmalardan bahsedilen raporda, müsilajın herhangi bir biyolojik ya da kimyasal etkisi olmasa dahi kabul edilebilir ölçüde tat, koku ve renge sahip olması nedeniyle yüzme alanlarındaki su kalitesini düşürdüğü ve insanların estetik kaygılarını tetikleyerek psikolojik açıdan olumsuz etkilediÄŸinin tespit edildiÄŸi belirtildi.

TEK BAŞINA MİKROBİYAL RİSKİ ARTIRMADA HERHANGİ BİR ROLÜ YOK

Müsilajın oluÅŸturduÄŸu özel mikro habitat nedeniyle zararlı mikrop ve bakterilere ev sahipliÄŸi yapabileceÄŸi ve bu ortamda yaÅŸayan deniz ürünlerini olumsuz etkileyeceÄŸini düşünen bilim insanları, Marmara Denizi’nin Marmara Denizi’ne kıyısı olan 7 ildeki kıyılardan alınan 498 adet müsilaj numunesinin analiz sonuçlarını da karşılaÅŸtırdı. Raporda yer alan sonuçlarda, kanalizasyon çıkışlarının yakınında toplanan müsilajdan alınan örneklerde zararlı bakterilere rastlanırken, kirlenmemiÅŸ alanlarda toplanan müsilajda ise önemli ölçüde görülmediÄŸi belirtildi. Yapılan tüm analizlerin sonuçları birlikte deÄŸerlendirildiÄŸinde ise, müsilajın kıyı sularında tek başına mikrobiyal riski artırmada herhangi bir rol oynamadığı sonucuna varıldığı açıklandı.

TARIM ALANINDA KULLANIMA UYGUN DEĞİL

Marmara Denizi’nden alınan numunelerde yapılan analizlerde, müsilajın verimli bir ÅŸekilde kullanımının mümkün olup olmadığı konusu da incelendi. Yapılan analizlerde, müsilajın yüzde 94 ile 99 arasında deÄŸiÅŸen oranlarda nem içerdiÄŸi, tehlikeli ve toksik özellikler göstermediÄŸi belirlendi. Müsilajın kalorifik ve kükürt deÄŸerleri incelendiÄŸinde, yakılarak enerji elde edilmesine uygun olmadığı, ayrıca düşük karbon içeriÄŸi ve yüksek tuzluluk oranları sebebiyle biyometanizasyona, yani biyogaz ve fermente ürüne dönüştürülmeye de uygun olmadığı belirlendi. Müsilajın, yüksek tuz oranı sebebiyle tarım alanında gübre ya da sulama amacıyla kullanımının da uygun olmadığı bilgisi raporda yer aldı.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

“Hedeflerin tamamı ele geçirildi”

HIZLI YORUM YAP