26 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
Geçtiğimiz hafta gözler FED’deydi. FED faiz artırım konusunda sürpriz yapmayarak faizleri 75 bp artırdı. Elbette ki gözler Powell’ın ne söyleyeceğinde olacaktı. Piyasa özellikle de resesyon göstergelerinin yavaş yavaş ortaya çıkması ile Powell’ın başta Eylül olmak üzere sonraki süreçte faiz artırımlarına ara verip vermeyeceğini ve hatta belki de faiz indirimlerine başlayıp başlamayacağını merak ediyordu. İlk olarak Powell’ın konuşmasında Eylül ve sonrasında faiz artırımlarına ara verme ya da faiz indirmeye yönelik bir sinyal yoktu. Fakat Powell konuşmasında “bir noktada faiz artırım hızının yavaşlaması gerekecek” dedi. Piyasa bu söylemi oldukça olumlu fiyatladı ve bu söylemin ardından piyasalar adeta coştu. Özellikle ABD borsaları o gün bu söz üzerine ralli yaptı.
Bana kalırsa piyasalar Powell’ı olması gerekenden daha fazla olumlu yorumladı. Tamam şuna katılırım, o akşam Powell’ın Haziran toplantısına göre tonu daha yumuşaktı. Fakat piyasanın algıladığı kadar güvercin değildi, yumuşak tona rağmen şahin bir Powell vardı diyebilirim. Powell Eylül ayı için şartlar gerektirirse bir büyük jumbo faiz artırımının masada olduğunu söyledi. Bunun anlamı Eylül’de 75 bp’de gelebilir. Sırf bu yönüyle baktığımızda bile zaten iki toplantı üst üste iki kez 75 bp faiz artırmış bir merkez bankasının üçüncü bir 75 bp ihtimalini masaya koyması oldukça şahin bir duruş. Ayrıca Powell bundan sonraki sürede veri bazlı gideceklerinin de altını çizdi. Haliyle başta enflasyon ve enflasyon öncü göstergeleri yukarı yönlü sürpriz yapar ve yüksek kalmaya devam ederse FED şahin devam edecek.
Ayrıca son günlerde piyasada resesyon göstergelerinin de ortaya çıkmaya başlaması ile birlikte piyasa resesyon olma ihtimalini zayıf gören Powell’ın bu kez ne diyeceğine kilitlendi. Powell yine ve yeniden üstü kapalı “zorlu da olsa resesyon olmadan sıkılaşmayı başarabileceklerini” dile getirdi. İstihdam piyasası ve ekonominin çoğu sektörünün güçlü olduğuna vurgu yaptı. İlginç olan şu ki uzunca bir süredir piyasa özellikle de resesyon konusunda Powell’ın fazla iyimser olduğunu düşünmesine rağmen Powell’ın toplantı da ekonomi güçlü vurgusunu olumlu fiyatlamayı tercih etti. Bana kalırsa o akşam Powell’ın konuşması sonrasında piyasa olumlu fiyatlama yapma konusunda kendisini biraz fazla zorladı.
Sonuç olarak Powell’ın konuşmaları sonrasında piyasa şimdilik FED’den Eylül ayı için %68.5 olasılıkla 50 bp’lik faiz artırımı beklerken %31.5 olasılıkla da 75 bp’lik faiz artırımı bekliyor. Bu fiyatlama özellikle de gelecek enflasyon ve enflasyon öncü göstergeleri ve sonrasında da ekonomik büyüme verileri ile daha çok değişir diye düşünüyorum. Enflasyona dair yüksek gelen veriler 75 bp olasılığını artıracaktır. Örneğin Çarşamba akşamı Powell konuştuktan sonra 50 bp gelme olasılığı %80’nin üzerindeydi. Fakat Cuma günü gelen ve Powell’ın da “bizim için çok önemli” dediği enflasyon öncü göstergesi olan çekirdek PCE hem yıllık hem de aylık olarak beklenti üstü gelinde 50 bp gelme olasılığı aşağıda da görülebileceği gibi %68,5’e kadar geriledi ve 75 bp gelme olasılığı biraz daha güçlendi. Her ne kadar Ağustos ayı daha sakin geçecek diye düşünsem de Eylül ile birlikte piyasalarda volatilitenin yüksek olacağını düşünüyorum.
Piyasa şu anki fiyatlamalarda sene sonu için ağırlıklı olarak (%49,5 olasılıkla) FED’in sene sonu faiz düzeyini 3.25-3.50 aralığına çıkaracağını düşünüyor. Aslında 2022 faiz düzeyi için piyasa ile FED’in aynı düşündüğünü söyleyebilirim. Fakat 2023 için FED sıkılaşmaya devam edeceğim sinyali verirken piyasa ise aksine FED’in faiz indirimine gideceğini düşünüyor. Bu noktada kimileri Ocak 2023 itibariyle FED’in faiz indirimlerine başlayacağını düşünenler olduğu gibi 2023’ün ortalarından itibaren faiz indirimlerine başlar diyenlerin sayısı da az değil. Benim bu konudaki düşüncem şu; FED’in sıkılaşma (veya gevşeme) sürecinin en temel belirleyicisi enflasyonun kalıcılığı ve inatçılığı olacaktır. Şunu bekliyoruz; önümüzdeki birkaç aylık sürede kuvvetle muhtemel ABD enflasyonunda tarihi zirve görülecek ve enflasyon düşecek. Burada önemli nokta enflasyondaki bu düşüş sonrası belli bir seviyede kalıcılık olacak mı? Haliyle resesyon ortaya çıksa bile eğer enflasyonda kalıcı bir düşüş söz konusu olmaz ise FED sıkılaşmaya devam eder. Ama yok enflasyonda resesyon ile düşmeye başlar ise FED söylediği gibi ilk olarak sıkılaşma temposunu yavaşlatır ardından enflasyonda hatırı sayılır bir gerileme sonrası faiz indirim sürecine başlar diye düşünüyorum. Bu noktada ABD’de kısa vadede enflasyonun kalıcı olabileceğini düşündüğümden FED’den yakın zamanda piyasanın beklediği ölçüde bir gevşeme beklemediğimi belirtmek isterim.
Dış Ticaret Karnemiz Nasıl?
Devlet Bahçeli: ‘DEM ve İmralı arasında yüz yüze görüşsün’
Vergide rayiç bedel tarih oluyor
Çikolatada ilaç, sucukta tek tırnaklı eti
Eski manken Deniz Akkaya’ya gözaltı kararı
Güler: Kuzey Irak’ta kilit kapandı
Manisa’da Çin mahallesi hazırlıkları
Bolu Dağı’nda kar yağışı devam ediyor
Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na yeni dava
İşverene prim desteği yeniden geliyor
Genel Sağlık Sigortası borçları silinecek mi?
Devlet Bahçeli: ‘DEM ve İmralı arasında yüz yüze görüşsün’
Vergide rayiç bedel tarih oluyor
Çikolatada ilaç, sucukta tek tırnaklı eti
Eski manken Deniz Akkaya’ya gözaltı kararı
Güler: Kuzey Irak’ta kilit kapandı
Manisa’da Çin mahallesi hazırlıkları
Bolu Dağı’nda kar yağışı devam ediyor
Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na yeni dava
İşverene prim desteği yeniden geliyor
Genel Sağlık Sigortası borçları silinecek mi?