23 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Merkez Bankası neden faiz indirdi?

Alınan bu kararların kredi miktarını azaltarak ekonomik büyüme ve istihdama olumsuz yansıyacağı yönünde hâkim bir inanış var. Bunun gibi benzer uygulamaları da yakın zamanda görmek mümkün gibi görünüyor.

Geçtiğimiz hafta PPK toplantısında Merkez Bankası sürpriz bir kararla 100 baz puan faiz indirimine gitti. Aslında karar bir yönüyle sürpriz bir yönüyle de değildi. Sürpriz değildi çünkü Cumhurbaşkanı sıklıkla uygun olan ilk zamanda faiz artırımına değil faiz indirimine gidileceğini dile getiriyordu. Bu nedenle her PPK öncesi bir kesim bu ay faiz indirimi gelirse sürpriz olmaz diyordu. Haliyle hâkim beklenti olmamasına rağmen bir indirim beklentisi de kıyıda köşede uzun süredir duruyordu. Fakat buna rağmen yine de benim ve hakim kesim  için de karar oldukça sürprizdi. Çünkü beklenenden çok daha önce faiz indirimi geldi. Hem içeride ve dışarı da riskler hayli yüksek. Haliyle içeride enflasyon ve cari açık bu kadar yüksekken ve de tüm dünya faiz artırırken bizim tersine faiz indirmemiz elbette ki oldukça yanlış bir karar.

Peki Merkez Bankası neden faiz indirdi?

Faiz karar metnine baktığımızda Merkez Bankası diyor ki tüm dünya için resesyon artık kaçınılmaz. Biz de böylesi bir konjonktürde sanayi üretimi ve istihdamda iyi bir ivme yakaladık. Bu nedenle büyüme için riskler aşağı yönlü olduğu için yakalamış olduğumuz bu iyi üretim ve istihdam ivmesini kaybetmek istemiyoruz. Meali 3. çeyrekte ekonomi bir hayli yavaşlayacak ve benim de bu yavaşlamaya hiç mi hiç tahammülüm yok, bu nedenle faizi indirdim diyor. Keşke faiz indirildiğinde büyüme de Merkez Bankasının dediği gibi artsa. Ama maalesef öyle olmuyor. Eğer öyle olsaydı politika faizi indiğinde piyasa faizleri de düşerdi. Aksine geçtiğimiz Eylül 2021’de de gördüğümüz gibi politika faizi düşmesine rağmen piyasa faizleri düşmedi aksine yükseldi. Neden? Çünkü piyasaya göre böylesi bir makroekonomik konjonktürde faizlerin indirilmesi bir hata. Bu nedenle risk pirimi artıyor. E bir de enflasyon da yüksek olduğu için enflasyon beklentileri de faizleri artırıyor. Şimdi yine aynı süreci yaşayacağız. Üstelik şunu da unutmayalım artan risk primi ile CDS’ler de arttığından hem dışarından borç bulmak hem de dışarıdan borçlanmanın da maliyeti giderek artıyor. Bu da beklenildiğinin aksine büyümeyi olumsuz etkileyen bir süreç olma ihtimali taşıyor.

Merkez Bankası faiz karar metninde politika faizi ile kredi faizleri arasındaki makasın açıldığını bunun da parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini azalttığını dile getirmiş (yukarı bu makasın niye arttığını ve politika faizi ile kredi faizleri arasındaki bağın niye koptuğunu dile getirdim) ve bunun için makroihtiyati politikalar uygulamaya konacağını dile getirmiş. Çok geçmeden bu kararlar da geldi. TCMB kredi büyümesi ve kredi faizlerine yönelik olarak bazı düzenlemeler yaptı. Özünde bu kararlar daha düşük faizle daha düşük kredi vermeyi hedefleyen kararlar. Yani Merkez bankası bu kararlarla bankaların yüksek faizle kredi vermesi durumunda bankaların işlerini zorlaştıracağını dile getiriyor. Bu kararlarla kabaca %30’un üstünde fiilen kredi faizi imkânsız gibi görünüyor. Merkez bankası sadece faiz düzeyinden değil verilen kredi miktarından da rahatsız olacak ki ona yönelik de birtakım kararlar geldi. Kredi büyümesi son 5 ayda %10’u aşan bankalar da menkul kıymet tutmak zorunda kalacak. Yine Nisan ayında zorunlu karşılığa tabi krediler için uygulanan zorunlu karşılık yerine de kredinin %30’u kadar menkul kıymet tutulması gerekecek. Yani TCMB bir yandan bankaların işini zorlaştırıyor öte yandan TL cinsi menkul kıymet tutma zorunluluğu ile Hazine’nin işini de kolaylaştırmıyor değil.

TCMB bu kararlarla ilk etapta karar metninde de dile getirdiği politika faizi ile kredi faizi arasındaki makası kredi faizlerini aşağı çekerek kapatmayı hedefliyor. Kararlar sonrası piyasada kredi faizlerine yönelik bir tavan uygulaması da gelebileceği yönün de bir beklenti de oluşmadı değil. Şimdilik alınan bu kararların kredi miktarını azaltarak ekonomik büyüme ve istihdama olumsuz yansıyacağı yönünde hâkim bir inanış var. Bunun gibi benzer uygulamaları da yakın zamanda görmek mümkün gibi görünüyor.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Usta oyuncu Civan Canova yaşamını yitirdi

HIZLI YORUM YAP