17 Mayıs 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

“Memur emeklisi için yüzde 50 civarında bir artış olacak”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, memur ve memur emeklisi maaşlarında beklenen artış konusunda "Yüzde 50 civarında bir artış." dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TRT Haber canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Gazze’de yaÅŸanan insanlık dramı karşısında tüm dünyada yükselen bir tepki olduÄŸunu ancak Batı’daki birçok ülke yönetiminin iyi imtihan veremediÄŸini belirten Yılmaz, Türkiye’nin bu konuda tarihsel sorumluluÄŸunu yerine getirdiÄŸini, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın olayların ilk anından itibaren çok yoÄŸun bir mesai ve bütün enerjisiyle ateÅŸkes için gayret sarf ettiÄŸini söyledi.

Yılmaz, Türkiye’nin Filistin’de kalıcı barış için siyasi bir çözüm oluÅŸmasını istediÄŸini, gerekirse garantörlük dahil bütün mekanizmalara ve sorumluluklara hazır olduÄŸunu ifade ederek, “Bir an önce bu insanlık dışı sahnelerin ortadan kalkmasını, çocukların, kadınların, sivillerin katledildiÄŸi bu insanlık suçlarının bir son bulmasını ve sorumlularının bir an önce uluslararası mahkemeler önünde, uluslararası hukuk içinde hesap vermesini bekliyoruz.” diye konuÅŸtu.

Mayıs ayındaki seçim sonucunda siyasi belirsizliklerin, 12. Kalkınma Planı, Orta Vadeli Program (OVP), 2024 yılı bütçesi ve Hükümet Programı’yla da politika belirsizliklerinin ortadan kalktığını vurgulayan Yılmaz, “Depreme raÄŸmen bütçe açıklarını makul seviyede tutmayı baÅŸardık. DiÄŸer taraftan Merkez Bankamız büyük bir rezerv birikimi saÄŸladı. 98,5 milyar dolara düşmüştü geçtiÄŸimiz mayıs ayında resmi rezervlerimiz. 8 Aralık’ta 141,4 milyar dolara ulaÅŸtı. Tüm zamanların rekoru. Baktığınız zaman hakikaten yüzde 44’e yakın bir artış olmuÅŸ rezervlerimizde.” ifadelerini kullandı.

Yılmaz, 5 yıllık ülke risk primi CDS’nin mayıs ayında 700’lere kadar çıktığını, bugün gelinen noktada 300’lerin dahi altını test ettiÄŸini hatırlatarak, bunun Türkiye’ye iliÅŸkin algıdaki deÄŸiÅŸimi, dönüşümü, güven ortamındaki artışı gösterdiÄŸini kaydetti.

Son dönemde, bütün bu adımların katkısıyla Türkiye’ye dışarıdan fon akışının arttığını dile getiren Yılmaz, bunun kredi notlarındaki yükselmelerle daha da artacağını, Türkiye’deki yatırım ortamının çok daha olumlu bir noktaya geldiÄŸini söyledi.

Yılmaz, “Kim ne derse desin dünyada en iyi yatırım yapılabilir ülkelerden biri Türkiye. CoÄŸrafyasıyla genç nüfusuyla birikimiyle dinamizmiyle ve buna biz Türkiye Yüzyılı diyoruz. Cumhuriyet’imizin yüzyılını geride bıraktık. Åžimdi Türkiye Yüzyılı, yatırımların yüzyılı olacak ve büyümeye, geliÅŸmeye devam edeceÄŸiz.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Enflasyonla mücadele edilmesine raÄŸmen Türkiye’nin bu yıl üçüncü çeyrekte yüzde 5,9 büyüdüğünü, 9 ayda ise yüzde 4,7 büyüdüğünü anlatan Yılmaz, yıl sonunda yüzde 4,4 hedefinin rahatlıkla yakalanacağını ifade etti.

Yılmaz, Türkiye’nin milli gelirinin yıllıklandırılmış olarak 1 trilyon 76 milyar doları bulduÄŸunu, yıl sonunda 1,1 trilyona yakın seviyede bir milli gelir beklediklerini bildirerek, şöyle devam etti:

“Bu 1 trilyon eÅŸiÄŸini de ilk defa aÅŸmış oluyoruz. Tarihimizde ilk defa Türkiye nominal dolar bazında, 1 trilyon doları bu yıl aÅŸmış olacak. KiÅŸi başına gelirimiz de 12 bin 500 dolarlar civarında gerçekleÅŸecek diye düşünüyoruz. Bu da önemli gerçekten. Nominal olarak 17. büyük ekonomi olarak bu yılı kapatmayı öngörüyoruz. Satın alma gücü paritesiyle milli gelire baktığımızda ise dünyanın 11. büyük ekonomisi olarak yolumuza devam ediyoruz.”

“Aylık bazda bir düşüş eÄŸilimine, bir ivme kaybına girdi enflasyon”

Türkiye’nin büyüme ve reel ekonomide çok baÅŸarılı olduÄŸunu, artık enflasyonla mücadelenin en öncelikli mesele haline geldiÄŸini anlatan Yılmaz, bu doÄŸrultuda izlenen para, maliye politikaları ve yapısal reformların ilk etkilerini görmeye baÅŸladıklarını belirtti.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Aylık bazda bir düşüş eÄŸilimine, bir ivme kaybına girdi enflasyon. Geçen yıl aylık ortalama 4,3 enflasyon olmuÅŸ. Son üç ayda bu rakam 3,8 seviyesine düşmüş durumda. Yani aylık bazda sonuçlar çıkmaya baÅŸladı. Yıllık bazdaki sonucu ise belirgin bir ÅŸekilde 2024’ün ortalarından itibaren göreceÄŸiz. Niçin böyle? GeçtiÄŸimiz yaz döneminde çok yüksek artışlar yaÅŸadık. Normalde mevsimsel etkilerle bakarsanız yazın düşük olur enflasyon, sonbaharda yüksek olur. Bu sene biraz tersini yaÅŸadık doÄŸrusu. Yazın yüksek oldu. Kurdaki hareketlilik, baÅŸka faktörler. Åžimdi geldiÄŸimiz noktada tedbirlerimizin neticesinde mevsimsel koÅŸullar aleyhte olduÄŸu halde enflasyonda aylık bazda ciddi bir ivme kaybı söz konusu. Yıllık bazda bu baz etkisi dediÄŸimiz bir ÅŸey var. Yani yazın hesabımıza giren bu yüksek rakamların hesaptan çıkması gerekiyor ki ciddi bir düşüş gerçekleÅŸsin. O da önümüzdeki 2024’ün ortaları gibi gerçekleÅŸmiÅŸ olacak. Dezenflasyon süreci diyoruz. 2025’te bu bir istikrar süreciyle devam edecek. Yüzde 15’lere kadar düşmesini öngörüyoruz 2025’te enflasyonumuzun. 2026’da ise tek haneli rakamlara, yüzde 8,5 gibi bir rakam var Orta Vadeli Program’ımızda, tek haneli rakamlara yeniden dönüş olacak. Bu çok önemli bir ÅŸey; öngörülebilirlik saÄŸlamak bakımından, sosyal adalet bakımından, vatandaşımızın satın alma gücünü koruma bakımından. Dolayısıyla enflasyonu kademeli bir ÅŸekilde tek haneli rakamlara yeniden düşürme perspektifimiz var. Bunu da laf olarak söylemiyoruz. Altını politikalarla doldurmuÅŸ durumdayız. Adım adım da bunları hayata geçiriyoruz.”

“Konut fiyatlarını ve kiraları kalıcı bir ÅŸekilde düşürmenin gayreti içindeyiz”

Konut fiyatları ve kiralardaki artışın hız kaybettiğini, daha da aşağıya gelmesi için gayret sarf ettiklerini dile getiren Yılmaz, konut arzının artırılması gerektiğini söyledi.

Yılmaz, deprem bölgesinde yüz binlerce konut inşasının devam ettiğini, bunlar tamamlandıkça depremzedelerin bu bölgeye tekrar geri döneceğini dile getirdi.

TOKÄ°’nin sosyal konutlara büyük bir önem ve ağırlık verdiÄŸini, son iki yıldır TOKÄ°’ye bu amaçla bütçeden kaynak ayırdıklarını aktaran Yılmaz, “Bunların ötesinde de kentsel dönüşüm. Son dönemlerde yine en önemli attığımız adımlardan biri bu oldu. Kentsel dönüşümü hızlandırıcı bir yeni kanun yaptık ve yeni bir baÅŸkanlık kurduk. Burada da çok yoÄŸun ÅŸekilde yeni ve güvenli konut inÅŸası sürecine girdik. Bir taraftan talebi kontrol ederken bir taraftan da arzı artırıcı politikalarla konut fiyatlarını ve kiraları kalıcı bir ÅŸekilde düşürmenin gayreti içindeyiz.” ifadelerini kullandı.

Yılmaz, konutlarda kira artışını yüzde 25 ile sınırlayan düzenlemenin, kiracıları korumak amacıyla alınan bir tedbir olduğunu, enflasyon makul seviyelere geldiğinde bu tür tedbirlere artık ihtiyaç kalmayacağı kaydetti.

Aşırı ve ithalatı harekete geçiren tüketimin sürdürülebilir olmadığına dikkati çeken Yılmaz, makro stratejilerinin, tüketimi daha dengeli şekilde sürdürme, yatırımları, üretimi, ihracatı öncelikleyen bir büyüme stratejisini ortaya koyma, böylece tasarrufları artırma ve bu tasarrufları da daha çok yatırıma üretime, kanalize etme olduğunu bildirdi.

Yılmaz, bunun aynı zamanda enflasyonla mücadele için de önemine iÅŸaret ederek, “Çünkü dünyada da büyüme, enflasyon, resesyon tartışmaları var. Bir taraftan istikrarı saÄŸlayacağız. Ä°stikrarı saÄŸlamak için bir miktar bir büyümeden fedakarlık gerekiyorsa o yapılır zaten. Yapılıyor da 5,4 büyümeden, ÅŸimdi yüzde 4’e çekmiÅŸ durumdayız. Bir miktar büyümeden fedakarlık yapıyorsunuz. Ama büyümeyi tamamen göz ardı edemezsiniz çünkü kalkınmakta olan bir ülkesiniz bir taraftan da istihdam saÄŸlamanız, refah artışı, sosyal refah artışı saÄŸlamanız lazım.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

Bunun için yatırımlar ve ihracata öncelik verdiklerini, bu öncelikleri somut programlarla desteklediklerini dile getiren Yılmaz, Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi’ni (YTAK) güncellediklerini, Toplumsal Yatırım Notu ile de yatırıma, ihracata, giriÅŸimciliÄŸe, sosyal konut gibi projelere destek veren bankalara daha yüksek bir not verileceÄŸini, sadece tüketimi finanse eden bankaların ise daha düşük bir not almış olacağını kaydetti.

Yılmaz, Merkez Bankasının, Toplumsal Yatırım Notu yüksek bankalara birtakım avantajlar sağlayacağını, örneğin karşılık oranlarını ve karşılık oranlarıyla ilgili yaklaşımlarını belirlerken bunu esas alacağını, bu bankaların başka enstrümanlarla resmi kurumlar tarafından ödüllendirileceğini ifade etti.

Türkiye’nin uluslararası doÄŸrudan yatırımdan daha büyük pay alması için yasal, kurumsal düzenlemelerle bürokrasiyi azaltarak yatırım iklimini iyileÅŸtirip öngörülebilirliÄŸi pekiÅŸtireceklerini belirten Yılmaz, bu çerçevede CumhurbaÅŸkanlığı Yatırım Ofisi’nin yeni bir strateji hazırlığı içinde olduÄŸunu, bu stratejiyi 2024’ün başında ilan edeceklerini aktardı.

Yılmaz, “Türkiye konumuyla insan gücüyle potansiyeliyle muazzam bir yatırım ülkesi ve bunu da hayata geçirmemiz lazım. Türkiye Yüzyılı, yatırımların yüzyılı olacak ve bu da ülkemizin refahını çok daha üst düzeylere taşımış olacak.” dedi.

“Dengeyi iyi kurgulamak gerekiyor”

Asgari ücrette yapılacak artışa ilişkin soruya Yılmaz, şu yanıtı verdi:

“Bir taraftan işçimizin alım gücünü korumak, refahını artırmak elbette hepimizin amacı. Ama diÄŸer taraftan iÅŸverenimizin de istihdamını devam ettirmesi, daha fazla insanı istihdam etmesi, kayıt dışına istihdamın kaymaması, rekabet gücünün dış dünyaya karşı korunması gibi haklı kaygıları var, söylemleri var, argümanları var. Ä°ÅŸte buradaki dengeyi iyi kurgulamak gerekiyor. Kısa vadede bu ikisi birbirinin zıddı gibi görünebilir ama orta, uzun vadede aslında menfaatler bir. Aslında iÅŸletmelerin gerçek sahibi bence çalışanlar. Ä°ÅŸletmeler güçlü olacak, verimli bir ÅŸekilde çalışacak, büyüyecek ki daha fazla çalışanı istihdam etsin, daha fazla refah üretsin. VerimliliÄŸi artırsın, verimlilik arttıkça da sürdürülebilir bir ÅŸekilde gelir artışı saÄŸlansın. Dolayısıyla bir denge içinde bunun belirleneceÄŸini düşünüyorum. Ama ana ilkemiz her zaman çalışanlarımızı enflasyona ezdirmemek olmuÅŸtur. Hiçbir dönemde de bunu yapmadık. Bütün kesimlere, 2002 ile bugün, memura, işçiye, emekliye, asgari ücrete hangi kaleme bakarsanız bakın hiçbir kalem reel olarak geriye gitmemiÅŸtir.”

Yılmaz, emekli maaşlarında beklenen artış konusundaki soruyu ise emekli sayısındaki artışa işaret ederek, şöyle yanıtladı:

“Ä°mkanlarımızı sonuna kadar zorlayarak inanın, depreme raÄŸmen bütün bu ÅŸartlara raÄŸmen, elimizden gelen her ÅŸeyle emeklimizin yanındayız. Yanında olmaya devam edeceÄŸiz. Memur emeklisiyle ilgili şöyle bir durum var. Memurun biliyorsunuz toplu sözleÅŸme gereÄŸi alacağı bir fark var. Aldığı bir artış var, artı enflasyon farkı var. Bu da oldukça önemli bir rakama gelecek gibi görünüyor. Dolayısıyla bu memur emeklisine de zaten yansımış olacak. Bu artış gelecek sene için öngördüğümüz enflasyonun oldukça üzerinde bir artış. Orta Vadeli Program’da 33 dedik biz biliyorsunuz artışa. Merkez Bankamız bunu 36 olarak revize etti ama iÅŸte bu bantta bir enflasyon beklediÄŸimiz ortamda, yüzde 50 civarında bir artış memur ve memur emeklisi için. İşçi emeklileri daha farklı ÅŸartlara tabi. Bir de asgari emekli ücreti alanlar var. Onlardan bir kısmının farklı durumda olanlar var. Ä°ÅŸte kök ücretten ÅŸuradan buradan. Tabii ki Kabinemiz, hükümetimiz bu iÅŸi tartışacaktır. Bütçemizin deprem yükü altında olduÄŸu, çok ciddi birtakım çevremizde sorunların yaÅŸandığı, dünyada büyümenin, ticaretin oldukça zorlu olduÄŸu bir dönemde biz elimizden gelen tüm imkanlarımızla emeklimizin yanında olacağız. Bu dengeyi koruyucu, farklı emekli kesimleri arasındaki dengeyi koruyucu, özellikle daha düşük alanları gözetici bir yaklaşım sergileyeceÄŸiz.”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) bir taraftan siyasi çözümle ilgili gayret sarf ederken, bir taraftan da ekonomik olarak KKTC vatandaÅŸlarının refahını artırmaya çalıştıklarını belirten Yılmaz, “Bir taraftan kamu yatırımları, diÄŸer taraftan özel sektör yatırımlarıyla Kuzey Kıbrıs’ı bugünkünden çok daha iyi bir düzeye hep birlikte taşıyacağız. Kaderimiz bir. Az önce bahsettim o enflasyondaki hadiseler, baÅŸka konular Türkiye’de düzeldikçe bunun Kuzey Kıbrıs’a da yansımalarını çok hızlı bir ÅŸekilde göreceÄŸiz.” dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, vergi reformuyla vergide adaleti sağlamayı hedeflediklerini anlatarak, özellikle dijitalleşmenin, yeni teknolojilerin getirdiği imkanları kullanarak kayıt dışılıkla da mücadele edeceklerini söyledi.

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Otomotiv devinden büyük işten çıkarma

HIZLI YORUM YAP