“Anayasa’nın ilk 4 maddesi için tartışma yoktur”

0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

News

0

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Türkiye Müteahhitler BirliÄŸince bir otelde düzenlenen, Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri BaÅŸarı Ödülleri Töreni’ne katıldı.

Ödül alan firmaları ve temsilcilerini tebrik eden Erdoğan, firmalarla birlikte işçisinden mühendisine, yöneticisine kadar emeği geçenleri kutladı.

Türkiye’nin en güçlü olduÄŸu alanların başında müteahhitlik sektörünün geldiÄŸini söyleyen ErdoÄŸan, “Dünyanın en büyük 250 uluslararası müteahhitlik listesinde ülkemiz 43 firmayla temsil ediliyor. Yine dünyanın en büyük 225 teknik müşavirleri listesinde 8 firmamız bulunuyor. Firma sayısı itibarıyla Çin Halk Cumhuriyeti’nden sonra 2. sıradayız. Gelir sıralamasına göre ise ilk 8 ülkeden biriyiz.” ifadesini kullandı.

Bu sene proje gelirlerinden Türk firmalarının aldığı payda kısmi bir düşüş olduğunu dile getiren Erdoğan, bu düşüşün gelecek yıllarda süratle telafi edileceğine inandığını belirtti.

Türkiye’yi büyüklüğüne, uluslararası konumuna ve saygınlığına yaraşır çizgide temsil eden müteahhitler ve müşavirlik firmalarıyla iftihar ettiklerini vurgulayan ErdoÄŸan, şöyle devam etti:

“Sektörün dünyadaki baÅŸarısı, Türk ekonomisi ve insan kaynağının uluslararası alanda ne denli güçlü olduÄŸunu gösteriyor. Bu baÅŸarının, mevcut ekonomik konjonktürde gelmesi daha da anlamlıdır. Koronavirüs salgınıyla beraber global ekonomide bozulan dengelerin halen yerli yerine oturmadığını görüyoruz. Son 70 yılın zirvelerini gören enflasyonun sorun olmaktan çıkmasının biraz daha zaman alacağı anlaşılıyor. Kuzeyimizdeki savaşın olumsuz etkilerini henüz aÅŸamadan Ä°srail’in Gazze’ye saldırıları sebebiyle artan gerilim, ciddi bir endiÅŸe kaynağı olmayı sürdürüyor.

Afrika’dan Asya’ya dünyanın farklı coÄŸrafyalarında hemen her gün yeni bir krizle, yeni bir siyasi istikrarsızlıkla veya çatışmayla karşılaşıyoruz. Tüm bunların ülkeleri korumacılığa ve yeni yatırımlar noktasında aşırı ihtiyatlı davranmaya ittiÄŸinin farkındayız. Avrupa’nın da aralarında olduÄŸu birçok geliÅŸmiÅŸ ekonomi, büyüme beklentilerini düşürmekte, büyüme oranlarını aÅŸağı doÄŸru revize etmektedir. KarşılaÅŸtıkları tüm bu zorluklara raÄŸmen Türk ÅŸirketlerinin yakaladıkları ivmeyi korumasını çok kıymetli buluyoruz. Sizlerin ÅŸahsında tüm ÅŸirketlerimize, tüm giriÅŸimcilerimize, ülkem ve milletim adına teÅŸekkür ediyorum.”

“Her alanda yapılan devasa iÅŸlerle ilgili tek bir takdir cümlesi kurulmadı”

Türk ekonomisinin lokomotif sektörlerinden olan inÅŸaat sektörünün, ülkedeki ideolojik çevrelerin haksız eleÅŸtirilerine maruz kaldığını ve kalmaya devam ettiÄŸini kaydeden ErdoÄŸan, “Tenkit sınırlarını aÅŸan, neredeyse düşmanlık derecesine varan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bakınız bugüne kadar inÅŸaat sektörünün geliÅŸmesine, büyümesine yönelik her adımımız ‘israf’ yaftası vurularak itibarsızlaÅŸtırılmaya çalışıldı.” diye konuÅŸtu.

Müteahhitlik firmalarının özellikle yurt dışında yazdığı baÅŸarı hikayesinin ısrarla görmezden gelindiÄŸine ve yok sayıldığına iÅŸaret eden ErdoÄŸan, “Havalimanlarından otoyollara, hükümet binalarından prestij projelerine kadar her alanda yapılan devasa iÅŸlerle ilgili tek bir takdir cümlesi kurulmadı. Oysa biraz ekonomi bilseler, biraz dünyayı tanısalar inÅŸaat sektörünün ne derece kritik bir konuma sahip olduÄŸunu anlayabilirler.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Ä°nÅŸaat alanındaki her hamlenin 250’den fazla alt sektörü etkilediÄŸini belirten ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sadece ülkemizde 6 milyon insan doÄŸrudan ve dolaylı olarak bu sektörden geçimini saÄŸlıyor. Firmalarımızın yurt dışında aldığı iÅŸler hem ülkemize döviz kazandırmakta hem de Türkiye’nin marka deÄŸerini yükseltmektedir. Rakamlar, ülkemizin bu alandaki baÅŸarısını açıkça ortaya koymaktadır. Türk inÅŸaat sektörü, yurt dışı faaliyetlerine 1972 yılında baÅŸladı. Aradan geçen 52 yıllık sürede firmalarımız 137 ülkede, 515 milyar dolar deÄŸerinde 12 bin 277 proje üstlendi. 2005 yılında toplam üstlenilen proje bedelinde ilk defa 10 milyar doları aÅŸtık. 2012, 2013 ve 2021 yıllarında 32 milyar dolarlık proje tutarlarıyla bu alanda rekor kırdık.

2023 yılında ise Rusya-Ukrayna çatması gibi tüm dünyayı etkileyen sorunlara raÄŸmen yıllık proje büyüklüğü, 28 milyar dolar olarak gerçekleÅŸti. 2000’li yılların başında ortalama proje bedeli 21 milyon dolar iken 2023 yılında bu rakam 65 milyon dolara ulaÅŸtı. Yani her alanda, her baÅŸlıkta çok ciddi ilerlemeler kaydettik. Yılmadan, yorulmadan, engellere aldırmadan çalışarak bugünlere geldik. Ä°nÅŸallah bunları çok daha yukarılara taşıyacağız. Sektörün geleceÄŸiyle ilgili tahminler bu noktada umutlarımızı artırıyor. En büyük 250 müteahhitlik firmasının toplam uluslararası gelirleri 2002 yılında 106,5 milyar dolar seviyesindeydi. 2023 yılında bu tutar 430 milyar dolar sınırına geldi. 2030’larda bunun 750 milyar dolara çıkması bekleniyor. Önümüzde halen keÅŸfedilmeyi bekleyen çok büyük bir potansiyel var.”

“Sizlerin baÅŸarısı ülkemizin baÅŸarısıdır”

Her yıl büyüyen bu pastadan Türk ÅŸirketlerinin de hak ettikleri payı alacağına inandığını ifade eden ErdoÄŸan, “Åžunun bilinmesini isterim, sizlerin baÅŸarısı ülkemizin baÅŸarısıdır. Yurt dışındaki baÅŸarılarınızla sadece ekonomimize deÄŸil ülkemizin dünya üzerindeki itibarına da büyük katkılar saÄŸlıyorsunuz. Biz de hükümet olarak her ihtiyacınızda, her meselenizde sizin yanınızda olmaya gayret gösteriyoruz. Ä°ÅŸ adamlarımızın, müteahhitlerimizin, giriÅŸimcilerimizin meselelerini, yaptığımız görüşmelerde sık sık dile getiriyor ve çözüm arıyoruz. Ä°nÅŸallah bundan sonra da sizin yanınızda olmaya devam edeceÄŸiz.” dedi.

Müteahhitlik firmalarının bu baÅŸarılarının aslında Türkiye’nin itibarını, gücünü, vizyonunu, dış politikadaki baÅŸarısını net biçimde ortaya koyduÄŸunu aktaran ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“Son 22 yılda ekonomiden dış politikaya geniÅŸ bir yelpazede devrim niteliÄŸinde adımlar attık, atıyoruz. Rahmetli Menderes’in baÅŸlattığı, merhum Özal’ın bir üst aÅŸamaya taşıdığı dış politika ufkunu daha da ilerletmenin gayretindeyiz. Burada öncelikle ÅŸu tespiti yapmamız gerekiyor, Türk dış politikası uzun yıllar içe dönük, tabiri caizse idareimaslahatçı bir karaktere sahipti. ‘Risk almayalım, kimseyi ürkütmeyelim, belli aktörlerle aman karşı karşıya gelmeyelim’. Bu anlayış kendi yakın coÄŸrafyasını ilgilendiren meselelerde dahi Türkiye’yi uzun yıllar tribünlere mahkum etti. Bu içe kapanıklığın faturasını ekonomi, dış ticaret ve yatırımlar baÅŸta olmak üzere birçok baÅŸlıkta ödedik. Halen de ödüyoruz.”

“Milli gelirimiz tarihimizde ilk kez 1,1 trilyon doları aÅŸtı”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, törende yaptığı konuÅŸmada, “(Türk müteahhitlik sektörü) Firma sayısı itibarıyla Çin’den sonra ikinci sıradayız. Gelir sıralamasına göre ise ilk 8 ülkeden biriyiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Milli gelirimiz tarihimizde ilk kez 1,1 trilyon doları aÅŸtı. Artık trilyonu konuÅŸuyoruz, neredeydik, bakın ÅŸimdi neredeyiz.

2024 Türkiyesini 30-40 yıl öncesinin kalıplarına mahkum etmek ülkemize yapılacak çok büyük bir haksızlıktır.

Dünya değişirken, ekonomide, üretimde, teknolojide yeni güç merkezleri ortaya çıkarken biz de kendimizi buna adapte etmek mecburiyetindeyiz.

Türkiye’nin dış politikada kendine yeni rotalar keÅŸfetmesi tenkit edilecek deÄŸil takdir edilecek, övgüyle karşılanacak bir çabadır”

“Ä°ÅŸbirliÄŸimizi tüm ülkelerle geliÅŸtirmeyi arzu ediyoruz”

Erdoğan, şunları kaydetti:

“Dünyanın en büyük 5 ekonomisinden 3’ünün bulunduÄŸu Asya Pasifik ve Hint Okyanusu coÄŸrafyasıyla iÅŸbirliÄŸini güçlendirmemizden doÄŸal bir ÅŸey olamaz.

Siyah beyaz, iki bloktan birinin tercih edilmek zorunda olduÄŸu bir dünyada artık yaÅŸamıyoruz. Ä°ÅŸbirliÄŸimizi tüm ülkelerle geliÅŸtirmeyi arzu ediyoruz.”

Yeni Anayasa çalışmaları

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni Anayasa çalışmalarına ilişkin şunları söyledi:

“Türkiye olarak yüzümüz Batı’ya dönüktür ancak bu DoÄŸu’yu ihmal edeceÄŸimiz, DoÄŸu’yla iliÅŸkilerimizi geliÅŸtirmeyeceÄŸimiz anlamına gelmez.

Siviller eliyle yapılmış, tamamen sivil iradenin ürünü bir anayasa, 15 Temmuz gecesi göğsünü tanklara siper eden kahraman milletimize karşı borcumuzdur.

Anayasanın ilk dört maddesiyle ilgili bizim açımızdan herhangi bir tartışma yoktur. Cumhur Ä°ttifakı’nın böyle bir sıkıntısı, derdi de yoktur.

Biz mümkün olan en geniş toplumsal mutabakatla yeni anayasa sürecini yönetmek ve başarıyla neticelendirmek arzusundayız.

Milletimizi darbe anayasasından kurtarmak, Türkiye’nin önünü açmak istiyoruz. Siyaset kurumunun da yapıcı ve mutedil yaklaÅŸması gerektiÄŸine inanıyoruz.”

AA