23 Aralık 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
escort konya
a
en iyi rulet siteleri

ABD çelik ve alüminyumda Trump öncesine mi dönüyor?

AB, Japonya, Avusturalya, Rusya ve Türkiye gibi ülkeler bir yandan Dünya Ticaret Örgütü’ne şikâyette bulunurken bir yandan da misilleme tarifeleri uyguladılar.

Biden seçilmeden önce Trump’ın neo-mekantalist politikalarını her ne kadar eleştirse de seçildikten sonra ticaret politikasında kayda değer değişikliğe gitmemişti. Özellikle Çin’e karşı katı ticaret politikasını devam ettirdi. Ancak Biden şimdi çelik ve alüminyumda tarifeleri düşürme yolunda adımlar atmaya başladı.

Trump ve korumacı ticaret politikası

Liberal politikaların en önemli savunucusu olan ABD, D.J. Trump’ın başkan seçilmesinin ardından ticarette korumacı politikalar uyguladı. Trump bu korumacı politikaları ulusal güvenlik argümanına dayandırıyordu. Uyguladığı korumacı politikalardan en ses getiren ise çelik ve alüminyuma getirdiği gümrük tarifesi oldu. Keza ABD en büyük çelik ithalatçısı. Bu doğrultuda, Mart 2018’de çelik ve alüminyuma sırasıyla %25 ve %10’luk gümrük vergisi getirmesi ticaret partnerlerinin de tepkisini çekti. AB, Japonya, Avusturalya, Rusya ve Türkiye gibi ülkeler bir yandan Dünya Ticaret Örgütü’ne şikâyette bulunurken bir yandan da misilleme tarifeleri uyguladılar. Trump bu sırada Kanada ve Meksika ile anlaşma yaptı ve bu ülkelere bazı esneklikler sağladı. Yine Brezilya, Arjantin, Güney Kore gibi ülkelerle anlaşma sağladı ve belirli bir kota dahilinde tarifelerde esnekliğe gitti.

Aslında bu tarifeler en çok ABD ekonomisine zarar verdi. ABD’de çelik ve alüminyum fiyatları arttı. Nihayetinde bu tarifelerin bir kısmını da ithalatçılar üstlendiler ve kâr marjları düştü.  Çelik ve alüminyumdaki fiyat artışları nedeniyle ABD imalat sanayiindeki iş kayıplarının 75 000’i bulduğu düşünülüyor. Üstelik bu imalat sanayiinde maliyetleri arttırarak ABD ihracatçısının rekabet avantajına da zarar verdi. Janet Yellen geçtiğimiz günlerde fiyat artışlarına dikkat çekerek, bu gümrük tarifelerinin ABD tüketicisine de zarar verdiğini açıkladı.

AB ile ABD gümrük tarifelerini kaldırma noktasında anlaştılar.

Biden hükümeti şimdilik Çin’e karşı olan tutumunu değiştirmese de müttefiklerine karşı ticaret politikasını serbestleştirmeye başladı. Ekim ayında AB ile ABD çelik ve alüminyumda gümrük tarifelerini sıfıra indiren bir anlaşmaya vardılar. Ancak belirli bir kota dahilinde. AB ihracatçıları 3.3 milyon metrik ton çeliği ABD’ye vergiden muaf olarak satabilecekler. 1.1 milyon metrik ton ise daha önceden muaf tutulmuştu. Yani AB ihracatçısı toplamda 4.4 milyon metrik ton çeliği gümrük vergisinden muaf olarak ABD’ye ihraç edilebilecek. Bu kotalar Trump öncesi ihracat miktarları baz alınarak hesaplanmış, kotayı aşan miktarlar ise yine %25 üzerinden vergilendirilecek.  Alüminyumda ise kota 384 bin metrik ton olarak belirlenmiş. Yine kotayı aşan miktarlar %10 tarifeye tabi olacak. AB de karşılık olarak ABD’nin ikonik mallarına (Harley Davidson motorsikletleri gibi) misilleme olarak getirdiği tarifeleri kaldıracak.

ABD ticaret temsilcisi benzer bir anlaşma için Japonya ve İngiltere ile de görüştüklerini açıkladı. Daha önce ABD ile anlaşmaya varan ve ticaretlerini gönüllü olarak kısıtlayan Güney Kore, Brezilya ve Arjantin ise anlaşmalarını yenilemek istediklerini belirtiyorlar.

AB ile ABD arasında yapılan bu anlaşma ticareti serbestleştirdi mi? Tam olarak değil çünkü belirli bir kota var. Maalesef hala yönetimli bir ticaret söz konusu.

Türkiye çelik ve alüminyumdaki tarifelerden en çok etkilenen ülkelerden biri

Türkiye’nin bu tarifeler uygulanmadan önce ABD’nin çelik ithalatında önemli bir payı vardı. 1.2 milyar dolarlık çelik ihracatıyla ABD’ye çelik ithal eden ülkeler arasında 6. Sırada yer alıyordu. Haliyle 2018’de bu tarifelerle karşılaştığında itiraz etti, Dünya Ticaret Örgütü’ne başvurdu ve hatta misilleme getirdi. Ancak maalesef ABD’nin esneklik getirdiği ülkelerden biri olamadı. Sonuçta tarifelerden en çok etkilenen ülkelerden biri oldu. Türkiye’nin ABD’ye olan çelik ihracatı tarifelerin öncesine göre (2017) değer olarak %61, hacim olarak ise %63 azalmış durumda. Türkiye 2017’de ABD çelik ithalatının %4.1’ini karşılıyorken bu oran 2021’de %1.8’e düştü (Bkz. Şekil.1).

Şekil.1 ABD’nin Çelik ve Alüminyum İthalatında Tarifelerden En Çok Etkilenen Ülkelerin Payı (%)

  Çelik ithalatındaki pay (%) Alüminyum ithalatındaki pay (%)
  2017 2021 2017 2021
AB27 19.8 14.9 6.2 8.3
Çin 3.4 1.9 10.7 4.6
Rusya 4.9 3.7 9.6 3.3
Japonya 5.7 4.2 1.0 1.2
Türkiye 4.1 1.8 0.3 1.7

 Kaynak: Peterson Institute for International Economics

Görünen o ki Biden ticaret politikalarında müzakerenin yolunu açtı. Üstelik ABD’de artan enflasyon, bunun için Biden hükümetini zorluyor. Maliyet enflasyonun yaşandığı böyle bir dönemde maliyet üzerindeki baskıları azaltmak Biden Hükümeti için oldukça önemli. AB’nin böyle bir anlaşma yapmış olması da Türkiye’nin elini güçlendiriyor. Bu doğrultuda etkin bir diplomasi ile Türkiye için de benzer bir anlaşma yapılması gündeme alınmalı. Keza böyle bir anlaşma Türkiye’nin ihracat hedeflerini gerçekleştirmede önemli bir adım olacaktır.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Doğu Ekspresi yeniden seferlerine başlıyor

HIZLI YORUM YAP