İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya dün yaptığı açıklamada, “Aradığımız arkadaşlardan 5’inin konteyner içerisinde, 3’ünün araç içerisinde ve aynı bölgede yer aldığı, diğer şoförümüzün de kamyon içerisinde farklı bölgede olduğu değerlendiriliyor” dedi.

“Tehlikeli atıkların Fırat’a ulaşıp ulaşmadığı konusu çok önemli”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, “Oradaki tehlikeli atıkların Fırat’a ulaşıp ulaşmadığı konusu çok önemli. İlgili birimlerimiz, genel müdürlerimiz, onların ekipleri, işbirliği yaptığı bilim adamları, elimizdeki tüm teknik imkanlar tamamıyla bölgeye sevk edildi. Araçlarımız orada. Tahliye laboratuvarlarımız orada. Ayrıca bağımsız laboratuvarlara gerek topraktan gerekse sudan numuneleri alıp gönderiyoruz. Çok şükür şu ana kadar herhangi bir kirliliğe ve korktuğumuz bir olaya rastlamadık. Anlık olarak bunu takip ediyoruz” açıklamasında bulundu.

Anagold’dan açıklama

Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret AŞ, Erzincan’daki Anagold Çöpler Altın Madeni İşletmesi’nde meydana gelen maden kazasının ardından Karasu Nehri’ne herhangi bir siyanür akışı olmadığını belirtti.

7 kişi gözaltında

7 kişiden oluşan bilirkişi heyeti, toprak kaymasının nedenlerini araştırmak için bölgede çalışma yaparken, aralarında maden saha görevlisinin de bulunduğu 7 kişi gözaltına alındı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, temaslarda bulunmak üzere gittiği Mısır’ın başkenti Kahire’de faciaya ilişkin açıklama yaptı.

Erdoğan: İşçilere ulaşıncaya kadar çalışmalar devam edecek

“Erzincanlı kardeşlerime buradan geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, arama ve kurtarma çalışmalarının yoğun şekilde devam ettiğini belirterek, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ı bölgeye gönderdiğini söyledi.

Erdoğan, mahsur kalan işçiler bulunana kadar çalışmaların süreceğini söyledi.

Kimlikleri belli oldu

Maden faciasında toprak altında kalan 9 işçiden 7’sinin isimleri belli oldu.

İşçilerin, Şaban Yılmaz, Kenan Öz, İbrahim Keklik, Adnan Keklik, Hüseyin Kaya, Ramazan Çimen ve Uğur Yıldız olduğu belirlendi.

İşte altın madeni sahasındaki faciadan son gelişmeler…

07.00 Murat Kurum’dan maden faciası iddialarına yanıt

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yaptığı dönemde söz konusu işletmeye verilen ÇED raporunun dile getirildiğini belirten Murat Kurum, “Çevre Bakanlığı sadece çevresel etkileri denetler. İşletme, çevreye, doğaya zarar veriyor mu, vermiyor mu buna bakar. Bakanlığımız döneminde bu işletmenin çevresel etki denetimleri çok sıkı şekilde yapıldı. Bu işletmenin çevre mevzuatına uygun iş yapıp yapmadığı tam 135 kez denetlendi. 21 Haziran 2022’de işletmeye Çevre Kanunu’ndaki en üst sınırdan idari para cezası verildi. İşletmenin faaliyetinde çevre mevzuatı kapsamında görülen eksiklikler nedeniyle 3 ay kapısına mühür vuruldu” diye konuştu.

“Bakanlığın böyle bir yetkisi yok”

Kurum, bununla da kalınmayıp, işletmenin çevreyi kirletmesi nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığı’ na suç duyurusunda bulunulduğunun altını çizerek, “Biz, kanunda öngörülen bütün cezai süreçleri hiçbir müsamaha göstermeksizin kararlılıkla uyguladık. İşletmenin tüm tedbirleri aldığı bilirkişi raporlarıyla tespit edilince faaliyetine tekrar başladı. Bir de bizi işletmenin kapasitesini artırmakla suçluyorlar. Bize iftira atanlar şunu da bilir ki Çevre Bakanlığı işletmenin kapasite artışı kararını vermez, veremez çünkü böyle bir yetkisi yoktur. Sadece kapasite artışının çevreye etkisini ölçer, onaylar ya da onaylamaz” ifadelerini kullandı.

ÇED raporlarına ilişkin kararlarda birçok farklı kurum ve kuruluşun bilimsel görüş ve raporlarına bakıldığını vurgulayan Kurum, şöyle devam etti:

“İşte bugün dillerine doladıkları ÇED kararı da 21 kurum ve kuruluştan oluşan komisyon üyeleri tarafından onaylıdır. Bu gerçekler tüm açıklığıyla ortadayken dün geceden itibaren tek merkezden yönetilen, nereden geldiği hepimizce bilinen, sistematik ve bilinçli bir algı operasyonu ve kara propaganda başlatıldı. Milletimizi yasa boğan böylesi bir hadisede bu konu siyasi bir istismara dönüştürüldü. Masa başında üretilmiş pek çok yalan haber ve tezvirat sağa sola, her yere servis edildi. Milletimiz bu kötü niyeti çok iyi biliyor, tanıyor. Bu kötü niyetli arkadaşlarımıza vicdan sahibi herkese soruyoruz? Siz hangi vicdanla, hangi duyguyla bu konuyu İstanbul’a ve İstanbul seçimlerine getirdiniz?