05 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

42 işçinin öldüğü patlamanın iddianamesi hazır

Tutuklu 4 müessese yöneticisi hakkında "olası kastla öldürme" ve "olası kastla yaralama" suçlarından 1062'şer yıla kadar hapis cezası talep edildi.

Türkiye TaÅŸkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022’de 42 işçinin hayatını kaybettiÄŸi, 10 işçinin yaralandığı patlamaya iliÅŸkin 8’i tutuklu 23 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı.

Amasra Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında düzenlenen fezleke, Bartın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.

Bartın Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı tarafından hazırlanan ve 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen 195 sayfalık iddianamede, patlamada 41 işçinin vefat ettiÄŸi, 1 işçinin de sevk edildiÄŸi hastanede 4 Kasım 2022’de yaÅŸamını yitirdiÄŸi anımsatıldı.

116 müştekinin yer aldığı iddianamede, tutuklu bulunan Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, Ä°ÅŸletme Müdürü Selçuk Ekmekci, Ä°ÅŸ GüvenliÄŸi ve EÄŸitim BaÅŸmühendisi Volkan Soylu ve BaÅŸmühendis Mehmet Tural hakkında 42 kez “olası kastla öldürme” suçundan toplam 840 yıldan 1050 yıla kadar, 4 kez “olası kastla yaralama” suçundan da toplam 4 yıl 16 aydan 12 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

Bu 4 zanlının iki suçtan toplam 844 yıl 16’ÅŸar aydan 1062’ÅŸer yıla kadar mahkumiyeti istenen iddianamede, diÄŸer 4’ü tutuklu 19 şüphelinin ise “bilinçli taksirle birden fazla kiÅŸinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 2 yıl 8’er aydan 22 yıl 6’ÅŸar aya kadar hapis cezasına çarptırılması talebinde bulunuldu.

“Maden işçisi kıyafeti ısı ve aleve karşı koruma kriterlerine uygun deÄŸil”

İddianamede, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Başkanlığı Bursa Test ve Analiz Laboratuvarı Müdürlüğü tarafından hazırlanan raporda, kullanılmamış maden işçisi kıyafeti üzerinde yapılan deneylerde kıyafetin kopma, yırtılma, birim alan kütlesi, yıkama sonrası boyut değişimi gibi kriterlere uygun olduğu ancak ısı ve aleve karşı koruma, alev yayılma, alevli döküntü ve alevli yanma kriterlerine uygun olmadığının bildirildiği aktarıldı.

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Marmara Araştırma Merkezince hazırlanan analiz raporunda da Oksijenli Ferdi Kurtarıcı (OFK) maske cihazlarının üzerinde üretim tarihi olarak Kasım 2015 yazması dolayısıyla cihazların tek vardiyalı kullanımda raf ömürlerinin uygun olduğu ancak iki vardiyalı kullanılmaları halinde raf ömrünü doldurduklarının anlaşıldığının anlatıldığı iddianamede, cihazların kullanılabilir durumda oldukları, içerideki bileşenlerin cihazın teknik dokümanında tarif edilenlerle aynı olduğu ve bu halleriyle kullanıma hazır olduklarının belirtildiğine işaret edildi.

Ä°ddianamede, ÅŸunlar kaydedildi:

“İçerik analizleri deÄŸerlendirildiÄŸinde kullanılan kimyasalların oksijen üretimi için uygun nitelikte olduÄŸu, 494 numaralı numunenin baÅŸlatıcısının çalıştırılmasıyla ortaya çıkan gaz karışımı üzerinde gerçekleÅŸtirilen kromatografik ve spektroskopik analizler sonucunda bu gaz karışımının uygun ve solunabilir nitelikte olduÄŸu, analiz sonuçları dikkate alındığında rastgele seçilen numunenin bir OFK cihazında olması gereken özelliklerde olduÄŸu, üretici firma tarafından yayınlanan dokümanda verilen bilgilere göre, nem göstergesine göre OFK kutusunun sızdırmazlığı saÄŸladığı yönünde kanaat bildirildiÄŸi anlaşılmıştır.”

“Kurum yetkilileri gerekli modernizasyon iÅŸlerini yaptırmayarak ihmalde bulunmuÅŸlardır”

İddianamede, metan gazı değerlerinin patlama anına kadar yüzde 1 ikaz seviyesini 85, yüzde 1,5 alarm seviyesini ise 5 kez, karbonmonoksit değerlerinin 25 ppm ikaz seviyesini 47 kez, 50 ppm alarm seviyesini 13 kez geçtiği, havalandırma vantilatörü değerlerinin 13 Ekim 2022 saat 23.43 ile 14 Ekim 2022 saat 18.49 zaman aralığının tamamında 53 kez ikaz, 355 kez alarm seviyesinde değerleri gösterdiğinin göz önünde bulundurulduğunda gerekli tedbirlerin alınmadığının anlaşıldığı belirtildi.

“Patlamanın gerçekleÅŸtiÄŸi kısımda bulunan fanın çalışmadığı, 1 gün öncesinden itibaren sürekli uyarı ve alarm kayıtları olmasına raÄŸmen gerekli tedbir ve tamir iÅŸleminin yapılmadan patlatma yapıldığı” tespitine yer verilen iddianamede, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Rehberlik ve TeftiÅŸ BaÅŸkanlığı müfettiÅŸlerince yapılan teftiÅŸ sonucu 11 Ekim 2022’de düzenlenen “12.10.2018 – 27.10.2018 tarihleri arasında yapılan teftiÅŸe istinaden düzenlenen 20.10.2018 tarihli tutanakta tespit edilen mevzuata aykırılıklar ve eksiklerden halen giderilmemiÅŸ olup devam eden hususlar” kapsamında “Ocak havalandırması, acil hallerde ve ihtiyaç halinde kullanılabilmesi için hava yönü ters çevrilebilecek özellikte deÄŸildir ve yer altında kullanılan bazı ekipmanlar ATEX belgeli deÄŸildir.” ÅŸeklindeki tutanaÄŸa şüpheli Cihat Özdemir’in, “2022 Kasım ayı itibarı ile yeni havalandırma grubu ALFER firması tarafından yapılacak olup tespit edilen eksiklik giderilecektir.” ÅŸeklinde cevap verdiÄŸi bildirildi.

Maden Ä°ÅŸyerlerinde Ä°ÅŸ SaÄŸlığı ve GüvenliÄŸi YönetmeliÄŸi’nin “Havalandırma sistemi acil hallerde ve ihtiyaç halinde kullanılabilmesi için hava yönünü ters çevirebilecek özellikte olur” hükmüne aykırı davranıldığına iÅŸaret edilen iddianamede, 17 Haziran 2022 Türkiye TaÅŸ Kömürü Kurumu TeftiÅŸ Kurulu Raporu’nda “Ana nefeslik aspiratör modernizasyonu için ayrılan 2.000.000 TL’lik ödeneÄŸin harcanmadığı” ibarelerinden anlaşıldığı üzere kurum yetkililerinin gerekli modernizasyon iÅŸlerini yaptırmayıp ihmalde bulundukları kaydedildi.

Ä°ddianamede, ÅŸu tespitlerde bulunuldu:

“Bu kapsamda grizulu hale gelen maden ocağında merkezi izleme sistemine bildirimi düşen havalandırma arızasının giderilmemesi ile alakalı 08.00-16.00 vardiyasında üretim görevlilerinin arızayı merkez izleme sistemine bildirdiÄŸi ancak bu vardiyada iÅŸ güvenliÄŸi önlemleri alınmadığı ve tamirin yapılmadığı, 16.00-00.00 vardiyasında giderilmeyen arızaya raÄŸmen üretime devam edildiÄŸi ve zorunlu hale getirilen havalandırma sisteminin modernizasyonu iÅŸleminin halen yerine getirilmemiÅŸ olduÄŸu anlaşılmıştır.”

Personelin yeterli ve gerekli eÄŸitimleri almadan görev yaptıklarının anlaşıldığına iÅŸaret edilen iddianamede, “lağım atma iÅŸlemleri arasındaki zaman farklarının, 30 dakika olması gereken bekleme süresinden az olduÄŸu” tespiti de aktarıldı.

Müşteki ve şüpheli ifadelerinden

Ä°ddianamede -350 kotta kazma işçisi olarak görev yapan müşteki Burak SümertaÅŸ’ın ifadesi de yer aldı. Buna göre SümertaÅŸ ifadesinde, her sene aktif ÅŸekilde yılda iki gün verilen iÅŸ güvenliÄŸi kursundaki eÄŸitimlerin teoride kaldığını, burada açılmış maske üzerinden 100-150 kiÅŸiye toplu eÄŸitim verildiÄŸini ancak kendilerine maske açtırılmadığını, yeterli görmediÄŸi eÄŸitimlerin daha kapsamlı olması halinde olayda vefat eden arkadaÅŸlarından bazılarının hala hayatta olabileceÄŸini söyledi.

Tutuklu Müessese Müdürü Cihat Özdemir de ifadesinde, gaz izleme merkezinde her vardiyada 2 görevlinin bulunması gerektiğini ancak olay günü merkezde 1 kişinin görev yaptığını, bunun nedeninin de izin, istirahat gibi durumlar nedeniyle personelin azlığı olduğunu ifade etti.

Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca ise ifadesinde “meslekte 35 yıl tecrübesi bulunduÄŸunu, yeterli derecede bilgi ve tecrübesi bulunmayan kiÅŸilerin işçi güvenliÄŸi ve idari yönden önem arz eden mevkilere getirildiÄŸini, son zamanlarda yöneticilik yapanların yüksek mevkilere gelmek için aralarında oluÅŸan egolara karşı çıkınca Müessese Müdürü’nün sindirme politikasıyla tüm yetkilerinin elinden aldığını” öne sürdü. Atmaca ifadesinde bu sebeple AÄŸustos 2020’den itibaren müessesede bulunan yer üstü ve yer altındaki hiçbir iÅŸ yerine gitmediÄŸini dile getirdi.

Ä°ddianamede, “havalandırma sisteminde gerekli tedbirlerin alınmaması ve tehlikeli gaz birikiminin sıradan bir olay gibi karşılanmasının patlamaya sebebiyet verdiÄŸi” bildirildi.

Amasra Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı tarafından düzenlenen fezlekenin ardından Bartın Cumhuriyet BaÅŸsavcılığınca hazırlanarak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen 195 sayfalık iddianamede, patlamada 41 işçinin vefat ettiÄŸi, 1 işçinin de sevk edildiÄŸi hastanede 4 Kasım 2022’de hayatını kaybettiÄŸi anımsatıldı.

İddianamede, olay günü saat 18.00 sıralarında gaz sensör kayıtlarında karbonmonoksit ve metan gazının yükseldiği, bu yüksekliklerin -320 kalın damar arın bölgesindeki dinamit patlamasına ait olduğu, saat 18.09 sıralarında ise ölümlere yol açan ve metan patlaması olarak değerlendirilen ikinci büyük patlamanın gerçekleştiği belirtildi.

Ä°kinci büyük patlamanın gerçekleÅŸmesi için metan gazı birikimi ve ateÅŸlenmesi olması gerekliliÄŸine iÅŸaret edilen iddianamede, “Bu patlamanın da baca içerisinde biriken veya patlama ile ortaya çıkan metan degajına (püskürme) baÄŸlı olduÄŸunun deÄŸerlendirildiÄŸi, bu doÄŸrultuda, metan degajına yol açacak bir yüzey arkası metan birikiminin varlığı ve bu birikimi ateÅŸleyecek ateÅŸleyicinin varlığının gerektiÄŸi, gaz sensör kayıtlarındaki karbonmonoksit deÄŸerlerinin ani yükselmesinin dinamit patlamasının iÅŸareti olduÄŸu anlaşılmıştır.” ifadesi kullanıldı.

Ä°ddianamede, “yüzey arkası metan degajı/birikimi olup olmadığının anlaşılması için dinamit patlatmalarından önce yapılan sondaj kayıtlarına bakıldığında -320 kalın damarda emniyetsiz patlatma yapıldığı” aktarılarak, 10 metrelik güvenli patlatma mesafesini geçtiÄŸi halde arında dinamit patlatmasına müsaade edildiÄŸi ya da patlatıldığı bildirildi.

-320 kalın damar baca yolu ile ilgili gaz izleme merkezinde bulunan, ocak içerisiyle yapılan eski tarihli dahili telefon kayıtlarının incelendiÄŸine dikkat çekilen iddianamede, “Patlama bölgesinde, lağım çalışması yapıldığında metanın ikaz/alarm seviyesine çıktığı, baca içerisinde istenmeyen metan birikimi olduÄŸu, bacayı temizleyecek vantilatörün yetersizliÄŸinin yöneticiler ve teknik adamlarca bilindiÄŸi, bölgenin metan birikimi açısından sorunlu olduÄŸunun bilinmesine raÄŸmen gerekli havalandırma tertibatının alınmadığı ve metan patlamasına sebebiyet verildiÄŸi anlaşılmıştır.” deÄŸerlendirmesi yapıldı.

“Normal bir taÅŸ kırma iÅŸlemi gibi işçilerin kararına bırakıldığı anlaşılmıştır”

Patlamaya ait gaz sensörlerinin incelendiği anlatılan iddianamede, şunlar kaydedildi:

“6 kez ikaz (yüzde 1 metan yüksekliÄŸi), 5 kez alarm (yüzde 1,5 metan yüksekliÄŸi) deÄŸerlerinin görüldüğü ayrıca el dedektörlerinin geriye dönük metan gazı ve karbonmonoksit deÄŸerlerine bakıldığında maden içerisinde süregelen tehlikeli gaz birikiminin/yükselmelerinin olduÄŸu, çok riskli iÅŸ kategorisinde bulunan ve iÅŸ güvenliÄŸinin en üst seviyede tutulmasını gerektiren maden sektöründe her türlü metan yükselmesinin takibe, deÄŸerlendirmeye ve analize tabi tutulması gerekirken sıradan bir olay gibi karşılandığı, yetersiz gaz izleme personel sayısı ve müdahalesinin olduÄŸu, mühendislerin ve ustabaÅŸlarının maden içerisinde olmadıkları ve bu uyarıları deÄŸerlendirmeye almadıkları anlaşılmıştır. Keza her patlama sonrası duvar arkası gizli metan sıkışması (degaj) olabileceÄŸinin madenciler tarafından bilindiÄŸi, sadece yüzde 1 (ikaz), yüzde 1,5 (alarm) ile sınırlarına bakılarak dinamit patlatılması ve bu iÅŸlerin mühendislik bilgisi ve kararı dışında yapılması, her olayın maden kültürü ve tekniÄŸi içinde deÄŸerlendirilmesi ve analiz edilmesi gerekirken normal bir taÅŸ kırma veya inÅŸaat iÅŸlemi gibi işçilerin karar ve ihtiyaçlarına bırakıldığı anlaşılmıştır.”

Ä°ddianamede, “ne kadar mesafede bir sondaj yapılması mevzuatta belirliyken güvenli mesafenin hiçe sayılarak dinamit patlatması gerçekleÅŸtirildiÄŸi, her adımı ölçülere dayalı mevzuat düzenlemelerine raÄŸmen bu konuda tedbirsizlik zinciri ve koordinasyonsuzluk olduÄŸunun anlaşıldığı” belirtildi.

“Patlatmayı yapan barutçu, metan birikimi olup olmadığını ölçen sondajcı ve son sondajdan sonra dinamit patlatmalarına dayalı ne kadar mesafe ilerlemesi yapıldığını tespit eden görevlilerin, iÅŸlemlerini takip edecek, denetleyecek, analiz edecek ve iÅŸ güvenliÄŸi karar sürecini iÅŸletecek düzenin bulunmadığı”na iÅŸaret edilen iddianamede, “Mesafeyi ölçen görevlinin ertesi gün tekrar ölçeceÄŸi zamana kadar 2 vardiyada dinamit patlatması yapılabileceÄŸini bilmesi gerektiÄŸi, sondaj görevlilerinin ikinci yapacakları sondaja kadar güvenli mesafenin bitip bitmediÄŸini kontrol etmesi, dinamit patlatan barutçu ve diÄŸer denetçilerin patlatma yapmadan önce uyarılması veya kendilerinin bu veriyi teyit etmeden patlatmayı gerçekleÅŸtirmemeleri gerekirken bu hususlara riayet edilmediÄŸi anlaşılmıştır.” ifadesine yer verildi.

Ä°ddianamede, “vardiya görevlendirme listesi, kimlik kartı geçiÅŸ sistemi, lamba takip sistemi ve tertip verilmesi ÅŸeklindeki 4 ayrı personel takip sisteminin verimli çalışmadığı, üst üste farklı sistemlerin uygulanmasının düzeni saÄŸlayacağına daha karmaşık ve denetimsiz bıraktığı, soruÅŸturma sırasında tam ve emin olarak vardiyada çalışanların bilgisinin verilemediÄŸi” belirtilerek, “4 sistemin de kaza anında işçilere acil ÅŸekilde ulaÅŸma amacından uzak kaldığı, tüm bu sistemsel düzensizliÄŸin yöneticiler tarafından fark edilmemesinin hayatın olaÄŸan akışına aykırı olduÄŸu, gerekli denetimlerin ve yönetim gereklerinin yerine getirilmediÄŸinin anlaşıldığı” tespitinde bulunuldu.

Kömür madenciliÄŸinin patlayıcı, jeoloji, basınç, tahkimat, sondaj, kimya, mekanik ve birçok teknik mühendislik bilgilerini içerdiÄŸi, bu bilgilerin birbiriyle kıyaslanması ve analizinin gerektiÄŸi ancak meydana gelen olayda tüm bu bilgileri deÄŸerlendirecek teknik kiÅŸi bulunmadığı gibi deÄŸerlendirmeye sunacak ve karar sürecini iÅŸletecek sistemin de olmadığı deÄŸerlendirmesi yapılan iddianamede, “Sonrasında ‘patara’ denilen ve kalan yüzey parçalarını temizlemeye yarayan birkaç dinamit lokumu ile küçük patlatmaların yapıldığı, haberleÅŸme sistemiyle diÄŸer birimlerin uyarılmadığı, farklı birimlerde hangi geliÅŸmelerin olduÄŸunun takip ve teyit edilmediÄŸi, jeolojik ve basınç deÄŸerlerine dayalı geliÅŸmelerin takip edilmediÄŸi, geçmiÅŸe dair ve güncel gaz deÄŸerlerinin deÄŸerlendirmeye alınmadığı ve mevzuat gereÄŸi dinamit patlatma projesinin yapılmadığı anlaşılmıştır.” ifadesi kullanıldı.

Ä°ddianamede, havalandırma tertibatı modernizasyonun 2015’te yasal zorunluluk haline geldiÄŸi, müesseseye ödenek tahsis edilen 2018 yılındaki denetleme raporlarında modernizasyonun gerçekleÅŸtirilmesi için bildirimin yapıldığı, 2022’de düzenlenen denetim raporlarında bir kez daha ikaz edildiÄŸi, 24 Aralık 2021’de ihalesinin gerçekleÅŸtirildiÄŸi aktarılarak, şöyle devam edildi:

“Ä°haleyi alan firmanın taahhüt ettiÄŸi 180 gün içerisinde taahhüdünü gerçekleÅŸtiremediÄŸi, ek süre verilen firmanın gerekli makine, teçhizat ve kurulumun aÅŸama aÅŸama tamamlanması için tarih verdiÄŸi, belirtilen tarihlerde de iÅŸin baÅŸlamadığı ve 14 Ekim 2022 tarihinde Amasra Kömür Ä°ÅŸletmesinde maden patlamasının gerçekleÅŸtiÄŸi, maden iÅŸlerinde havalandırmanın hayati önem taşıdığı, buna iliÅŸkin alımların normal usullerle yapılmasından kaynaklanan gecikmelerin insan hayatına yönelik tehlikeleri barındırdığı anlaşılmıştır.”

“Bilimsel anlayıştan uzak usta çırak tecrübesiyle yönetiliyor” deÄŸerlendirmesi

“Amasra Kömür Ä°ÅŸletmeleri Müessesesinin genel iÅŸleyiÅŸine bakıldığında, kural ihlallerinin yaygınlığı ve denetimsizliÄŸin iÅŸletmede disiplinsizliÄŸe neden olduÄŸu” görüşüne yer verilen iddianamede, “teknik donanım, verilerin bilimsel olarak deÄŸerlendirilmesi, analizi ile bilimsel odaklı anlayış yerine bu anlayıştan uzak usta-çırak tecrübesi ile yönetildiÄŸi” deÄŸerlendirmesi yapıldı.

İddianamede, mevcut mevzuatın bu anlayışa göre esnetildiği ya da yok sayıldığı belirtilerek, şu tespitler aktarıldı:

“Eksik işçi ve mühendis sayısı, mühendislerin her iÅŸin başında olmadığı gibi karar sürecinin dışında olmaları, güvenli mesafenin geçilerek dinamit patlatmaya müsaade edilmiÅŸ olması, metan ve karbonmonoksit deÄŸerlerinin ikaz ve alarm sınırlarını geçmesine raÄŸmen uygulanacak prosedürde tereddüt yaÅŸanması ya da uygulanmaması, vardiya listelerinde olmayanların yer altında çalışıyor olması ve hatta hayatını kaybeden 5 işçinin farklı vardiya işçisi olması, resmi izin dışında istirahat verilmesi, bozuk havalandırma cihazı olmasına raÄŸmen aynı mahalde dinamit patlatmasına devam edilmesi, dinamit patlatmalarından sonra patara denilen o anki ihtiyaç durumuna göre göreceli olarak karar verilen birkaç dinamit lokumu kullanılarak dinamit patlatması yapılması, izleme merkezi gibi hayati önem taşıyan bir yerde gaz sensörü ikazlarına yeterince önem verilmemesi, el dedektörü kayıtlarında yüksek tehlikeli gaz seviyelerinin zaman içerisinde kayıtlarda yer almasına raÄŸmen gerekli analizin yapılarak herhangi bir tedbirin alınmaması hususlarının yönetimsel eksiklik ile ihmallere neden olduÄŸu ve meydana gelen patlamayı kaçınılmaz kıldığı anlaşılmıştır.”

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

“EkmeÄŸe zam konusu ÅŸubatta görüşülecek”

HIZLI YORUM YAP