27 Nisan 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

“Amerika’nın Mazlum kod adlı teröristi bize teslim etmesi lazım”

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Mazlum denilen kod adlı kırmızı bültenle aranan terörist. Amerika'nın bu adamı bize teslim etmesi lazım." dedi.

Türkiye CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, “Mazlum denilen kod adlı kırmızı bültenle aranan terörist. Amerika’nın bu adamı bize teslim etmesi lazım.” dedi. 

ErdoÄŸan, CumhurbaÅŸkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde TRT ortak yayında gündeme iliÅŸkin soruları yanıtladı. 

ABD ve Rusya ile yapılan mutabakatlara iliÅŸkin bir soru üzerine ErdoÄŸan, Türkiye’nin bölgede belirleyici güç olmasının ilk defa ispatının vücut eylediÄŸini söyledi.

ErdoÄŸan, Barış Pınarı Harekatı baÅŸlamadan önce Amerika, Rusya, Batı ve Ä°ran ile görüÅŸüldüÄŸünü, çalışmalar yapıldığını vurgulayarak, ÅŸöyle konuÅŸtu: 

“Bu çalışmaları yürütürken öbür taraftan BM Genel Sekreteri, DışiÅŸleri Bakanımız tarafından bilgilendirildi. AB ülkeleri içinde Almanya, Fransa Ä°ngiltere ile diyaloglar oluÅŸtu. Ä°slam dünyası ile diyaloglar oluÅŸturuldu. Pakistan, Malezya gibi ülkelerle diyaloglarımız oldu. Tüm dünyaya ve tüm BM ülkelerine ulaÅŸmak mümkün deÄŸil, ama NATO Genel Sekreteri ile görüÅŸmemizi burada yapma imkanımız oldu. Onları da bilgilendirdik. Kendisine sorulduÄŸunda objektif bir bakışla bütün olup bitenleri o da dünyaya anlattı. Amerika ve Rusya’nın bu süreçte önemi biraz da ÅŸuradan geliyor, ÅŸimdi ÅŸunu sorabilirsiniz? Diyebilirsiniz ki 10 bin kilometre uzaktaki Amerika’nın burada ne iÅŸi var? Koalisyon güçlerinin burayla herhangi bir sınırı yok. Almanya, Fransa, Ä°ngiltere onların burada ne iÅŸi var? Türkiye’nin 911 kilometre sınırı var ve bu sınırı sebebiyle sürekli taciz ediliyoruz. Ä°nsanlarımız ÅŸehit oluyor, yaralanıyor. Bunları 8,5 yıldır yaşıyoruz. Öbür tarafa bakıyorsunuz sadece Irak’a sınırı var. Ä°ki ülke burada söz konusu, Türkiye ve Irak. BaÅŸka hiçbir ülkenin sınırı yok. Fakat bir anlaÅŸmamız mı var? Türkiye buraya davet mi edildi de buraya geliyor? Evet bizim bir Adana Mutabakatımız var. Buna dayanarak bir de böyle adım attık. Çift dikiÅŸ gidiyoruz, hem tacizler, öbür taraftan da Adana Mutabakatı. Bütün bunlarla beraber bir de karşımızda uluslararası camianın terörle mücadele diye bir sorunu yok mu? Biz hangi uluslararası toplantıya gitsek baÅŸlıklardan bir tanesi terörle mücadeledir. Hep bu aranır. Fakat ÅŸimdi iÅŸe bir kılıf giydirildi. Kılıf ÅŸu, DEAÅž. Burada sadece DEAÅž yok ki. DEAÅž ile göÄŸüs göÄŸüse mücadele veren Türkiye. Bunu biz Elbab’da verdik. 3 bini aÅŸkın DEAÅž’lıyı derdest ettik. Bunun yanında bir de AB’nin terör örgütü olarak kabul ettiÄŸi PKK var. PKK’nın kolları PYD/YPG var. Bunları hala terör örgütü olarak kabul edilim mi etmeyelim mi bunun tartışmasını yapıyorlar. Burada iÅŸin en acı yanı bizim NATO’da stratejik ortağımız Amerika’dan 30 bini aÅŸkın tır silah, mühimmat, zırhlı araç onlarla beraber Irak üzerinden Suriye’ye girdi. Bütün bunlar terör örgütlerine teslim edildi. Bunları Sayın BaÅŸkana izah ettim. Kendisine anlattım. Hatta ilk anlatmam Hamburg’taki G-20 Zirvesi’ndedir. O zaman bin 250 tır gelmiÅŸti. Kendisine bunu anlattığımda, nasıl olur, böyle bir ÅŸey olamaz.’ demiÅŸlerdi. Sonra orada dar kapsamlı bir toplantı yaptık. Bir ortağımızın böyle bir ÅŸey yapması, böyle bir ÅŸey ile karşı karşıya kalmamız bizi üzüyor. Niye? Sen benim ortağımsın.”

“Amerika’nın bu adamı bize teslim etmesi lazım”

NATO’nun 1. maddesine dikkati çeken ErdoÄŸan, “Bizim birbirimizi her hangi bir saldırıya karşı koruma görevimiz var. Åžimdi iÅŸ öyle bir duruma geldi ki bu iÅŸ terör örgütünün başında olanlarla Almanya, Fransa görüÅŸme yapıyor. Öbür tarafta Amerikalı yetkililer, senatörler görüÅŸme yapıyorlar. Biz de ‘Bu ne haldir? diyoruz. Bir taraftan teröre karşı olmayı konuÅŸuyoruz, bir taraftan da ne yazık ki sizler kapınızı açıp onlarla masaya oturuyorsunuz. Hatta onların size gönderdiÄŸi mektubu kendi mektubunuza ek yapıp, bize gönderiyorsunuz, bunları hep konuÅŸtuk. Ancak bizim Bay Kemal, tabi her ÅŸeyi kalkıp ona anlatacak halimiz yok. Kendine göre meydan okuyor falan filan. Biz bunları Trump’ın kendisine bizzat anlattık. Dedik ki böyle böyle. Biz ÅŸu anda size kırgınız, çünkü bir teröristle böyle bir mektup alışveriÅŸinde bulunuyorsunuz ve o mektubu kendi mektubunuza ek yapıp bize gönderiyorsunuz. Hiçbir ÅŸey diyemedi. Zaman zaman böyle görüÅŸmeler yapıyoruz. Aldığınız neticeyi de söyler misiniz dedim? Aldıkları bir netice yok. Aldılar neticeyi, Nerede aldılar? Kenya’da. Ne yaptılar o zaman Apo’yu bize teslim ettiler. Yaptıkları hayırlı iÅŸ bu, ama ÅŸimdi Mazlum denen kod adlı burası çok ilginç, kırmızı bültenle aranan bir terörist. Bu ne demektir? Aramızda ABD ile suçluların iadesi anlaÅŸması vardı. Amerika’nın bu adamı bize teslim etmesi lazım. Çünkü kırmızı bülten ile aranmanın gereÄŸi budur. Adalet Bakanıma da söyledim, zannederim onlar da yazışmaları yapacaklar, isteyecekler. Vermesi lazım bize. Böyle bir çalışmanın gayreti içindeyiz.” ifadelerini kullandı.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, 9 Ekim’de harekatı baÅŸlattıklarını aktararak, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü: 

“Baktık ki eÅŸ, dost, ahbap bunlardan hiçbir ÅŸey olmayacak, artık biz kendi göbeÄŸimizi kendimiz keseceÄŸiz deyip, bütün adımları attık. Zaten bütün hazırlıklar tamamdı. Sınır boylarına tamamıyla yerleÅŸmiÅŸtik. Ä°smi bile öyle yolda giderken hatırlamadık. Hep birlikte istiÅŸaremizi yaptık. Biz hazırlanan terör koridorunu neye çevirdik? Barış Pınarı Harekatının olduÄŸu koridora çevirdik. Buralarda bakın ilginç isimler var. ÖrneÄŸin Rasulayn, Ayn-El Arab, gözeler, yani pınarlar var. Ondan dolayı bu iÅŸe Barış Pınarı dedik, ismin hikayesi bu. Pınarlar orada bol olduÄŸu için Barış Pınarı Harekatı olsun dedik. Barış Pınarı Harekatı da böylece baÅŸlamış oldu. Bizim için önem arz eden Tel-Abyad ile Rasulayn’dır. Burada 120 kilometrelik mesafe var. Ama derinlik 32 kilometre bu alanı süratle kontrol altına aldık. Burayı kontrol altına aldıktan sonra burada yaÅŸayan halk bir rahatlama, huzur imkanını yakaladı. Bunun doÄŸusuna geçtiÄŸimiz zaman bu da Irak sınırına kadar giden bölgedir. Burada da 10 kilometrelik derinlikler var. ” 

ErdoÄŸan, “Biz Kürtlere düÅŸman deÄŸiliz. Kürtler bizim burada kardeÅŸlerimiz. Bizim onlarla alıp veremediÄŸimiz yok. Bizim derdimiz teröristlerdir.” dedi.

Harita üzerinden Barış Pınarı Harekatı hakkında bilgiler veren ErdoÄŸan, “Burada yaÅŸayan halk bir rahatlama ve huzur imkanını yakaladı. Bunun tabii doÄŸusuna geçtiÄŸimiz zaman bu da tabii Irak sınırına kadar giden bölgedir. Burada 10 kilometrelik derinlikler var. Buraları da bir hafta süreyle Rusya’yla yaptığımız anlaÅŸma gereÄŸi bir hafta süreyle ÅŸu anda burada Rusya rejim güçleriyle beraber Kamışlı hariç, buranın kontrolüne devam edip buralarda varsa teröristleri aynen yine o 30 kilometreye kadar olan derinlikte bunlardan temizleyecek. Amerikalılar temizlediklerine dair bize yazılı olarak sözünü verdiler. Yazılı olarak. Aynı ÅŸekilde batıya geldiÄŸinizde batıda da Tel Abyad’dan Tel Rıfat’a kadar, çünkü Tel Rıfat’ta da teröristler var. Tel Rıfat’taki teröristlerin de burada Ruslar ve rejim güçleri tarafından boÅŸaltılmasını 10 maddelik metne onu derç ettik.” diye konuÅŸtu.

Bölge temizlendikten sonra atılacak adımlar hakkında bilgi veren ErdoÄŸan, ÅŸöyle devam etti:

“Burası da teröristlerden temizlendikten sonra atılacak adım, bundan sonra bu bölgeye bizdeki malum ÅŸu anda 3 milyon 650 bin mülteci var. Bunların tamamına yakını Arap’tır. DiÄŸerleri bunun dışında. Aramiler, Keldaniler ve Ezidiler var ama bir de Ayn El Arab’ta Kürtçe adıyla Kobani. Kobani’den de 350 bin kiÅŸi Obama zamanından beri Türkiye’dedir. Onların bakımını ve her ÅŸeyini biz temin ediyoruz. Diyorlar ya ‘Kürtler aÅŸağı, Kürtler yukarı.’ Sürekli söyledikleri. Biz Kürtlere düÅŸman deÄŸiliz, Kürtler kardeÅŸimiz. Onlarla alıp vermediÄŸimiz yok. Bizim derdimiz bu teröristlerle. Åžimdi bakıyorsunuz Batılılar, ‘Kürtler ÅŸöyle kaçtı, böyle kaçtı…’ Hiç alakası yok. “

“Münbiç’i 1,5 yılda boÅŸaltamadılar”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “PKK çekilmezse TSK 30 kilometre kadar derinliÄŸe inip müdahale edecek mi? sorusuna ise ÅŸu yanıtı verdi:

“Özellikle o 10 kilometre denilen olay Tel Abyad’dan batıya diÄŸer taraftan da Resulayn’dan doÄŸuya. Oradaki 10 kilometrelik bölge var. Burayı biz halledemezsek ondan sonra burayı Türk ordusu halletsin. Onun sözünü aldık. O da bu kaydın içinde var. Biz ÅŸu anda bir haftayı bekliyoruz. Bir haftalık süreç ki 150 saattir. 150 saatten sonraki süreç bizim müÅŸterek devriye güçlerimizin bu bölgede gezeceÄŸi dönemdir. Ondan sonra devriye baÅŸlıyor. Her iki tarafta da batıda da doÄŸuda da bunu yapacağız. Burada bir güzellik var. Ayn El Arab’da ABD’liler diyor ki ‘Buraya girmeyin, Ruslar da diyor ki girin’. Bizim böyle de bir durumumuz var. Biz geliÅŸmelere göre kararımızı vereceÄŸiz. Orada bir de malum Münbiç var. ‘Münbiç’i 90 günde boÅŸaltacağız.’ demiÅŸlerdi. ’90 günde boÅŸaltacağız.’ diyenler ABD, maalesef baÅŸaramadı. O günden bugüne 1,5 yıl geçti. Münbiç kimlerin? Bu teröristlerin mi? Münbiç yüzde 85-90’ı ile Arapların. Buradaki insanlar bu teröristlerden kaçarak evlerinden topraklarından oldular. Bunların tekrar topraklarına dönmesini saÄŸlamalarını istiyoruz. Münbiç’in kuzeydoÄŸusunda 5×19 böyle bir alanı biz Münbiç’in korunması için talep ettik. Bu konuda da Ruslarla mutabık kaldık. Dolayısıyla Münbiç’le alakalı, buranın stratejik özelliÄŸi var. Bizim açımızdan da… AÅŸiretler diyor ki ‘Ne olur gelin’. Bunu Putin’e söyledim, o da hak verdi. 5×19 böyle bir durumda orada adeta gözetleme kulesi gibi bir imkanı elde etmiÅŸ olduk. Bu Ayn El Arab’a ve Münbiç’e de Türk orduları olarak bir gözetim, kontrol durumumuz olacak. En önemlisi de Tel Abyad’dan Cerablus’a doÄŸru bizim sınırla Suriye tarafında 10 kilometre derinliÄŸinde bir barış koridorunu açmış olduk.”

GörüÅŸmeler hakkında bilgiler veren ErdoÄŸan, “Hatta Putin’le ikili görüÅŸmemi ayrıca Putin’in özel görüÅŸmelerini yaptığı bir teras. Oraya çıktık ve samimi bir havada görüÅŸmemize devam ettik. Bu arada arkadaÅŸlar da yine savunma, dışiÅŸleri bakanları ve istihbarat baÅŸkanları hepsi, onlar da çalışmalarını yürüttüler. Hazırlıkları bitirene biz tekrar indik, heyetler arası görüÅŸmelerle biz metni 10 maddeyi gözden geçirerek nihai kararı verdik. Böyle kolay olmadı bunlar. Bakıyorsunuz anlaÅŸamıyorlar. AnlaÅŸamayınca iÅŸi noktalayacak olan yine biz oluyoruz.” dedi.

ABD ziyaretiErdoÄŸan, 13 Kasım’da ABD’ye yapması öngörülen ziyaret ve ABD BaÅŸkanı Trump’ın tutumuyla alakalı ise ÅŸunları söyledi:

“Trump benimle olan münasebetlerinde samimi. Bugüne kadar mümkün olduÄŸunca dürüst davrandı. Tabii paylaÅŸamadığım yanları yok deÄŸil. Var. ÖrneÄŸin, kapak yazısıyla ek olarak o teröristin ona gönderdiÄŸi mektubu bana göndermesi. Bizim kendisiyle yaptığımız telefon görüÅŸmesinde kendisine, ‘ABD gibi bir devletin baÅŸkanına bir teröristin mektubunu kendi kapak yazısına ek yapması hiç uygun düÅŸmemiÅŸtir. Bu tavrı kınıyorum.’ dedim. Ayın 13’ünde tabii ki bu davete icabet edeceÄŸiz. Bir heyet olarak giderek oradaki görüÅŸmelerimizi yapacağız. Bu mektubu da yanımızda götürüp kendisine göstereceÄŸiz. ‘Bakın böyle bir mektubu gönderdiniz.’ diyeceÄŸiz. Benim Putin’e de söylediÄŸim bir ÅŸey var. Ben bir teröristle masaya oturmam. Herhangi bir terör örgütünün başında olanı aracı olarak asla kabul etmem. Benim bugüne kadar okuduÄŸum, bildiÄŸim, öÄŸrendiÄŸim ÅŸudur; savaÅŸ hukukunda devletler arasında savaÅŸ olur. Dolayısıyla burada da siz bir terör örgütünün başıyla oturup müzakere etmezsiniz. Ama devletler arasında oturur bu tür müzakereleri yaparsınız.”

Trump’ın Pence ve Pompeo’yu gönderdiÄŸini anımsatan ErdoÄŸan, “Bir heyet olarak onları gönderdi. Bu heyet geldi, bunlarla arkadaÅŸlarımız, ben oturduk konuÅŸtuk. 13 maddeyi onlarla baÄŸladık. Hiçbir yerde terör örgütüyle müzakere, anlaÅŸma ifadesi geçmez. Ne geçer? Amerika ile Türkiye Cumhuriyeti ÅŸu ÅŸu konularda anlaÅŸmaya varmışlardır. Niye? Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti kalkıp da bir terör örgütüyle masaya oturacak kadar alçalmamıştır. Böyle biz zillete düÅŸmemiÅŸtir. Amerika ile anlaÅŸmayı bu ÅŸekilde yaptık. Åžimdi de onun uygulaması dedik, oraya da gün koymadık dikkat edin gün koymadık. 120 saat dedik. 120 saat doldu. Ondan sonra da Rusya ile yaptığımız anlaÅŸmanın süreci baÅŸladı. O da 150 saat, ÅŸimdi de o devam ediyor.” deÄŸerlendirmelerinde bulundu.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, savunma bakanları NATO toplantısında Türkiye ve ABD savunma bakanlarının görüÅŸeceÄŸini belirterek, ÅŸöyle devam etti:

“Daha sonra da biz 13’ünde Amerika seyahatini gerçekleÅŸtireceÄŸiz. Birçok konuda, yaptırımlar vesaire konuÅŸuluyor. Åžimdi tabii bu attığımız adımdan sonra ‘Biz terör örgütünden ve teröristlerden temizledik.’ yazılı metin tarafımıza gönderildi. Böylece ÅŸu anda da yaptırımların kaldırıldığını Trump açıkladı. 13’ünde Amerika’ya gitmemize mani bir hal kalmadı. GideceÄŸiz, daha önceki samimi tablolarımızı inÅŸallah aynen gerçekleÅŸtireceÄŸiz. Bu pozitif hava içerisinde temennim o ki Suriye’deki bu ağır silahların süratle temizlenmesi veya silahların Türkiye’ye terki. NATO’da beraberiz. Silahları bize versinler. En azından bunun adımını atarız. Yabancıya gitmemiÅŸ olur.”

Türkiye olarak dört ÅŸeyi gerçekleÅŸtirdiklerini belirten ErdoÄŸan, “Bunun bir tanesi, sınırlarımızı terör belasından temizliyoruz. Ä°kincisi ülkemizdeki mültecilerin, gönüllü ÅŸekilde dönebilecekleri bir güvenli bölge inÅŸa ediyoruz. Benim önümde ÅŸu harita çok daha net olarak görünüyor, ÅŸimdi bunu güvenli bölge olarak gerçekleÅŸtirebilirsek, biz planı yaptık, dersimizi çalıştık. Ben bunu BirleÅŸmiÅŸ Milletler Genel Kurulunda görüÅŸtüÄŸüm devlet baÅŸkanlarına, baÅŸbakanlara verdim. Bir de biz bu plan içinde ayrıca projeler yaptık. Bu projeler de hastaneler, okullar, ibadethaneler, evler, kaymakamlık, valilik makamları var. Bunu bile öyle anlatmışlar ki güvenli bölgeyi ‘Orada bir yeni devlet mi kuruyorsunuz?’ Güvenli bölgenin yeni bir devletle ne alakası var? Kendilerine onu söyledim.” diye konuÅŸtu.

Cerablus’u aldıktan sonra Türkiye’yi oraya yığmadıklarını, Cerablus’ta oranın halkının yaÅŸadığını ifade eden ErdoÄŸan, kentin alt yapısını yapmak için belediyeleri görevlendirdiklerini, orada alt yapı, üst yapı, okulların, hastanelerin inÅŸa edildiÄŸini, tamir ve bakımlarının yapıldığını anlattı.

“Biz inÅŸa ve ihyaya geldik, yıkmaya deÄŸil”

ErdoÄŸan, “Biz inÅŸa ve ihyaya geldik, yıkmaya deÄŸil. Aynı durum burada da var. Biz bu kitapçıkları kendilerine hediye ettik. Hala etmeye devam ediyoruz. Ä°cabında uluslararası donörler toplantısı yaparak, buralardan kaynak elde edelim ki bu inÅŸaatları yapalım. Yoksa biz Türkiye olarak güvenli bölgede bu inÅŸaatlara giremeyiz. Bu dört tane madde burada önem arz ediyor. Bu dört maddenin üçüncüsü, Suriye’nin toprak bütünlüÄŸüne olan saygımızdır. Bundan asla taviz vermeyiz. Suriye, Suriyeliler’indir. Dördüncüsü, Suriye krizinin çözümü için gayret sarf ediyoruz. Üzerimize hangi görev düÅŸerse bunu da sonuna kadar yapacağız.” ifadelerini kullandı.

“Güvenli bölge tam kurulduktan sonra, YPG’nin hala o noktadan Türkiye’ye bir tehdit oluÅŸturma ihtimali var mı? Hal böyle olursa, Türkiye o zaman YPG’ye karşı ne yapar?” sorusu üzerine ErdoÄŸan, ÅŸu yanıtı verdi:

“Çok açık olmam lazım. Bizim için ÅŸu anda ilk etapta, bu terör örgütlerinin bu 32 kilometrenin dışına çıkması önemli. Bunlar 32 kilometrenin dışına çıktıktan sonra, mesela ÅŸimdi ilk 10 kilometrede ne diyoruz? Rusya ve rejim güçleri ile devriye hizmetlerini vereceÄŸiz. Ama belli bir yer var ki Tel Abyad ile Rasulayn, burası tamamen 32 kilometre olarak bizim kontrolümüzde olacak. Bunun doÄŸu ve batı kısmında ise 10 kilometre. Bu teröristler, 32 kilometrenin güneyine geçmiÅŸse, orada zaten Rus, rejim bir de koalisyon güçleri bulunuyor. Buranın enteresan bir yeri var. Nedir. Rakka, Deyrizor buralarda petrol yatakları var. Buralarda hesabı olanlar var, teferruatına girmeyeceÄŸim. Bir de Kamışlı var. Kamışlı’nın da böyle bir durumu var. Burada da yine hesaplar farklı. Bizim için önemli olan ÅŸu anda bu teröristlerle bize zarar verme noktasına gelmeleri halinde, biz bunların kafasını ezeriz. Ne gerekiyorsa onu yaparız. Bizim onlara ulaÅŸmamız artık zor deÄŸil, bunu yaparız. Zaten 32 kilometreye kadar olan bölgede Tel Abyad ve Rasulayn’da varız. DiÄŸer taraflarda da 10 kilometreye kadar varız. Dolayısıyla bizim onlara ulaÅŸmamız artık zor deÄŸil.”

Türkiye için uçuÅŸa yasak bölge diye bir ÅŸeyin söz konusu olmadığını vurgulayan ErdoÄŸan, “Biz burada zaten Astana süreciyle alakalı olarak Rusya-Türkiye-Ä°ran üçlü dayanışmamız var. Bu üçlü dayanışmamız olmamış olsaydı Ä°dlib adeta kan gölüne dönerdi. Burada 300-400 bin nüfus bize doÄŸru yürümeye baÅŸlamıştı. Orada ateÅŸkes saÄŸlanınca o yürüyüÅŸler durdu.” dedi.

“Oraya da en uygun olan Araplar’dır”

Bu bölgenin devasa bir alan olduÄŸunu ifade eden ErdoÄŸan, ÅŸöyle devam etti:

“Bu devasa alanda önemli olan böyle bir birikimi kontrol altında tutmak, kontrollü bir yaÅŸam orada hazırlamak. Oraya da en uygun olan Araplar’dır. Kürtler’in yaÅŸam tarzına uygun olan yerler deÄŸildir. Çünkü buralar adeta çöl bölgeleri. Buradaki tek ÅŸey Deyrizor ve Rakka petrol kuyuları. Burada tabi Amerika’nın kendine göre hesabı var. Bunu kimle yapacak? Rejimle yapacak. Rusya aynı ÅŸekilde.”

“Petrol bölgelerine terör unsurlarının gelmesi, PKK ve YPG’nin finansal bir destek bulması gibi bir tehlike söz konusu mu?” sorusu üzerine ErdoÄŸan, “Zaten var. Åžu anda Deyrizor’dan petrol çıkarmak suretiyle, bu terör örgütleri nemalanıyor. Oradan da bütün ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Hatta rejime dahi bunların petrol sattıkları vaki. Petrol ürünlerine dair çalışmaları da var.” yanıtını verdi.

Son yaptıkları telefon görüÅŸmesinde ABD BaÅŸkanı Donald Trump’ın, DEAÅž’tan cezaevinde olanların, buralardan çıkarılması konusunu sorduÄŸunu anlatan ErdoÄŸan, “Ben dedim hemen arkadaÅŸlarıma talimatları vereyim, siz de aynı ÅŸekilde bakanlarınıza talimat verin, arkadaÅŸlarımız bir araya gelmek suretiyle bir çalışma yapalım. Bu cezaevinde olan DEAÅž’lıları, cezaevlerinde yargılamak mı? Çünkü bunların bir kısmı da bazı ülkelerden geldiler. Yoksa Türkiye olarak biz binlerce DEAÅž’lıyı derdest ettik, ülkelerine gönderdik. Hatta ülkemize bunları sokmadık. DEAÅž’ın bir çok saldırılarına da maruz kalan ülke biziz. Bütün bu faturaları, bedeli ödeyen ülke Türkiye olacak ve hala bunlar karşısında yine faturayı bize kesecekler. Bunları söyledik.” dedi.

“Hangi cezaevlerinde DEAÅž’lı var, bize noktasal olarak verdiler”

YPG’nin tam bir terörist olduÄŸuna vurgu yapan ErdoÄŸan, “Bunları salıverdiler. DEAÅž’lılar salıverilince bu, onlar için adeta yeni bir savaÅŸ, yeni bir mücadele imkanı oldu. Fakat bunlara karşı bizler çok ciddi attığımız adımlarla, ülkemize giremediler. Zaten girmek isteyenleri de kendi ülkelerine ayrıca geri gönderdik.” bilgisini paylaÅŸtı.

Son olarak yapılan bu hareketten sonra Trump’ın, bu hassasiyetlerini görerek, bu konuda Türkiye’den yana bir tavır koyduÄŸunu aktaran ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi:

“MüÅŸterek hareketi sürdürme konusunda bir adım kendisiyle beraber attık. Bu süreç içinde bunu kontrollü bir ÅŸekilde sürdüreceÄŸiz. Hangi cezaevlerinde DEAÅž’lı var, bunları bize noktasal olarak verdiler, takibindeyiz. Bunlar oralardan alınır, cezaevlerinde yargılanır. Elimizdeki dosyalarında kaç Fransız, kaç Ä°ngiliz, kaç Alman, Hollandalı var bunları biliyoruz. Ağırlıklı olarak Fas’tan ÅŸu kadar, Sudan’dan da ÅŸu kadar var. Az sayıda da olsa maalesef Türk de var. Bunların hepsinin yargılaması cezaevlerinde olabilir. Türkler, ülkemize getirilip, burada yargılanır. Bunların içinde 70 kadın var, çocuklar var. Bunların üzerinde hassasiyetle duruyoruz. Adalet Bakanlığımız bu çalışmaları yürütüyor.”

ErdoÄŸan, “Bu süreçte dünyadan gelen tepkiler arasında sizi en çok üzen, ÅŸaşırtan hangileri oldu?” sorusu üzerine, burada çok ciddi dezenformasyon ve bilgisizliÄŸin olduÄŸunu söyledi.

Koskoca devlet baÅŸkanı ve baÅŸbakanın bilgiyi hiç kaynağından almadıklarına deÄŸinen ErdoÄŸan, “Kendilerine de onu söylüyorum, bak karşında bir devletin baÅŸkanıyım. Bunu niye bana sormuyorsun da kalkıp terör kaynaklarından alarak yargılamaya yöneliyorsun. Biz sizinle NATO’da beraber deÄŸil miyiz? Avrupa BirliÄŸinde müzakereci bir ülke deÄŸil miyiz? Uluslararası birçok kuruluÅŸta beraber deÄŸil miyiz? Bunları bizimle görüÅŸün. Ondan sonra kararınızı verin ama siz maalesef nasıl Türkiye’de sosyal medyadan ÅŸikayet ediliyorsa, bunlar da aynen uluslararası bu noktada dezenformasyonda baÅŸarılı olan kaynaklarla bu görüÅŸmeler yaparak oradan aldıkları bilgiyle Türkiye’yi yargılamaya kalkıyorlar.” ifadelerini kullandı.

Her ÅŸeyden önce medeni dünyanın temsilcisi olduklarına dikkati çeken ErdoÄŸan, karşılarında da medeni dünyanın da terörle mücadelesinin olduÄŸunu aktardı.

ErdoÄŸan, bunları bir kenara koymanın mümkün olmadığını dile getirerek, “Öbür taraftan, medeni dünya, terörden deÄŸil bizden yana olmak zorundadır. Bunun baÅŸka çıkışı yok. Onlar bu yolu bir defa bulmakta zorlanıyorlar. Åžimdi burada ne düÅŸüyor bize, gün ola harman ola, yarın bu terör senin de canını yakar, ama biz diyoruz ki, kimsenin başına böyle bir bela gelmesin. Ä°ÅŸte ÅŸimdi zaman zaman Fransa’da sarı yelekliler. Åžimdi enteresan Ä°ngiltere’de bir tırın içinde 39 ceset bulunmuÅŸ, ÅŸimdi tartışılıyor. ‘Bulgaristan’dan mı geldi, Belçika’dan mı?’ Åžimdi bunu çıkarmaya çalışıyorlar. Nereden gelirse gelsin ama 39 ceset bir tırın içerisinde buraya nasıl girmiÅŸ. Önce bunun bir defa çıkarılması lazım. Ä°ÅŸte bu hani kaçak yollardan göç olayları filan diyoruz ya bu. Ä°ÅŸte yine kısa süre önce 69 tane aynı ÅŸekilde bir tırın içerisinde böyle bir durum oldu.” diye konuÅŸtu.

“Terörü beslersen gelir bir gün de senin gözünü oyar”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, bunlar çok acı ÅŸeyler olduÄŸunu anlatarak, kendilerinin her zaman hakikatten yana olduklarını, hakikatin tarafı olduklarını ifade etti.

Terörü kaynağında kurutma kararlarının olduÄŸunu vurgulayan ErdoÄŸan, “Onun için ‘Ülkemize girmeden yerinde bunu kurutmalıyız’ diyoruz ve terörü beslersen gelir bir gün de senin gözünü oyar. Aynı ÅŸekilde iÅŸte buyrun Afganistan’da El Kaide’ye verilen desteÄŸe bakın. Faturası ne kadar ağır oldu deÄŸil mi? Gelinen nokta ÅŸimdi ortada.” bilgisini paylaÅŸtı. 

Arap BirliÄŸinin tepkisiyle ilgili görüÅŸü sorulan ErdoÄŸan, “O zaten ayrı bir felaket” yorumunda bulundu.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Arap BirliÄŸinin ortaya koyduÄŸu o tepkinin “üstü ÅŸiÅŸhane altı kaval” durumu olduÄŸunu söyledi.

Suriye’nin 6 yıl önce Arap Liginden çıkarıldığını anımsatan ErdoÄŸan, ÅŸöyle konuÅŸtu:

“Åžimdi Arap Ligine almak için deÄŸerlendirme yapıyorlar, Niye çıkardınız, niye alıyorsunuz? Bu bir. Ä°ki, Arap milliyetçiliÄŸi mi yapıyorsunuz, yoksa Türklere karşı olalım diye mi böyle bir karar alıyorsunuz? EÄŸer Arap milliyetçiliÄŸi yapıyorsanız, ÅŸu anda 3 milyon 650 binin neredeyse 3 milyon 250 bini Arap. Bunlara bakan biziz. Türkiye’ye siz bu noktada ne kadar destek verdiniz? Bir taraftan Arapları orada siz varil bombalarının altına bırakacaksınız, ondan sonra da kalkacaksınız bunlara sahip çıkan Türkiye’ye siz karşı çıkacaksınız. Bunu anlamak mümkün deÄŸil. Ha siz ErdoÄŸan karşısından buraya varıyorsanız, o da ayrı bir ÅŸey.”

“Arap BirliÄŸi, Ä°slam dünyasının hiçbir meselesine cevap üretememiÅŸtir”

Buradan Arap dünyasına deÄŸil, tüm Ä°slam dünyasına seslenmek istediÄŸini belirten ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“Bir defa Tayyip ErdoÄŸan ve bizim siyasi hareketimiz, ne bölgesel milliyetçilik yapar, ne kavmiyetçilik yapar, bunu bilmeniz lazım. Biz sadece ÅŸuna inanırız, Müslümanlar kardeÅŸtir. Biz zalimlerin karşısında dikiliriz, mazlumların da yanında yer alırız. Åžu anda eÄŸer biz 3 milyon 650, oradaki Kürt kardeÅŸlerimizle beraber 4 milyona sahip çıktıysak bundan dolayı sahip çıktık. Bay Kemal ne dedi, ‘Bunlar niye Türkiye’de duracak, biz eÄŸer iÅŸ başına gelirsek bunları tekrar Suriye’ye göndereceÄŸiz’ dedi. Ama biz böyle demedik. Biz dedik ki, bunlar bu bombalardan kaçarak buraya geldiler. Dolayısıyla biz böyle gelmiÅŸ mültecileri, muhacirleri asla bombalara teslim edemeyiz, bizim kültürümüzde medeniyetimizde muhacir vardır, ensar vardır ve biz burada ensar olmaya talibiz dedik ve bu insanlara aldık. Nerden uydurdular, ‘Bunlara maaÅŸ veriyor muÅŸuz, bilmem ne, neler dediler’ Biz maaşı kendi fakir, yoksulumuza veriyoruz. Ama onlara da her türlü bu noktada geçinebilecekleri desteÄŸi konteyner kentlerde, çadır kentlerde verdik, veriyoruz. Åžimdi de zaten çadır kentleri tamamıyla kaldırdık. Artık bir çoÄŸu kiracı oldu. Belli yerlere yerleÅŸti ama konteyner kentlerimiz halen devam ediyor ve bu konuda ÅŸunu söyleyeyim, Arap BirliÄŸi, Ä°slam dünyasının hiçbir meselesine cevap üretememiÅŸtir.”

“GeliÅŸmeleri artık noktalama gibi bir konuma geleceÄŸiz”

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, “Türkiye, Suriye rejimiyle Rusya üzerinden mi iletiÅŸime devam edecek, bu anlamda bir deÄŸiÅŸiklik söz konusu mu?” sorusuna ÅŸu karşılığı verdi:

“Åžu anda bizim Astana süreciyle ilgili olarak Rusya-Ä°ran-Türkiye üçlüsü olarak bu devam ediyor. Ama bizim istihbarat noktasındaki daha önceki tespitim aynen geçerliliÄŸini korumaktadır ve o bizim en önemli bu noktadaki haber kaynağımızdır, haber kaynağımız olmaya devam edecektir. Onu bir kenara koymamız zaten mümkün deÄŸil. Ama bu noktada bizim ÅŸu noktada çok daha temkinli hareket etme zorunluluÄŸumuz var. ÖrneÄŸin, ben rejimin doÄŸrudan temsil edilmediÄŸi bir Astana platformunda da bu görevi rejimin garantörlüÄŸünü üstlenen Rusya ve Ä°ran yerine getiriyor biz de dolayısıyla onlarla görüÅŸerek bu iÅŸleri çözmeye çalışıyoruz. Yani Soçi’de varılan mutabakat, Türkiye ve Rusya arasında ikili bir düzenlemedir. Åžimdi bu turlar devam etti, artık Ä°ran turuna geldik, en son Ankara mutabakatını yapmıştık. Åžimdi de Ä°ran turunu gerçekleÅŸtirerek son geldiÄŸimiz noktayı deÄŸerlendireceÄŸiz. Ä°nÅŸallah müzakereleri yapıp geliÅŸmeleri artık noktalama gibi bir konuma geleceÄŸiz.”

“Burada biz tarihe bir damga vururuz”

Güvenli bölge oluÅŸturulduÄŸunda mültecilerin geri dönmesinin nasıl temin edileceÄŸine iliÅŸkin görüÅŸü sorulan ErdoÄŸan, Cerablus’a 365 bin kiÅŸinin geldiÄŸine dikkati çekerek, buraya yerleÅŸen bu 365 bin kiÅŸinin gayet güzel bir ÅŸekilde hayatlarını sürdürdüÄŸünü ve orada bir huzur ortamının yakalandığını belirtti.

ErdoÄŸan, burayla ilgili de eÄŸer gerçekten uluslararası donörler toplantısında veya baÅŸta Amerika, Rusya olmak üzere gerekli destek verilirse burada da bu adımların atılacağını dile getirdi. ErdoÄŸan, zaten burayla ilgili de planlama çalışmalarını yaptıklarını ve burada okullarından, hastanelerine kadar her ÅŸeyin söz konusu olduÄŸuna iÅŸaret etti. 

Bu konuda endiÅŸe taşımadığını belirten ErdoÄŸan, ÅŸöyle devam etti:

“Çünkü bu iÅŸin buradaki Amerika ve koalisyon güçleri, Rusya, Ä°ran, Türkiye bizler bu iÅŸi sahiplenmemiz takdirinde biz bu iÅŸi çözeriz. Çünkü artık baÅŸka bir ÅŸey kalmıyor. Teröristler bölgeden çıkarılmış ve teröristlerden arındırılmış olan böyle bir güvenli bölgede, hava sahasında sıkıntı olmayacak, lojistik destek saÄŸlanacak ve biz bütün inÅŸaatları yaparız diyoruz. Böyle bir adımı attığımız anda burada bizim bir ila iki yıl arasında zamana ihtiyacınız var. Bütün bu projeleri hayata geçiririz ve burada biz tarihe bir damga vururuz. Bu damga nedir, burada artık bir mülteciler ÅŸehrini, belki de ÅŸehirlerini bu güvenli bölge içerisinde kurmuÅŸ oluruz. Bu bir damgadır ve tarih bizi anar.”

ErdoÄŸan, 1940’lardan sonra Amerika’yla, Rusya’nın tek noktada buluÅŸtuÄŸu baÅŸka örneÄŸin olmadığını anlatarak, “Ama biz bunu teröre karşı elde ettiÄŸimiz zaferle saÄŸlamış olduk. Bu, ÅŸahsımın filan deÄŸil, milletimizin, askerimizin ve özellikle de Suriye milli ordusunun teröre karşı elde ettiÄŸi bir zaferdir.” deÄŸerlendirmesinde bulundu. 

“Suriyelilerin yüzde kaçı vatanına gitmek istiyor?” sorusuna ErdoÄŸan, “Nihai bir oran yok, ama ÅŸimdi zaman zaman söylüyorum, Avrupa’nın eÄŸer kapılarını açarsak çok ciddi oranda bir gidiÅŸ olur diye düÅŸünüyorum. Fakat Türkiye’yi çok sevip de buradan ayrılmak istemeyenler de ciddi oranda var.” yanıtını verdi. 

ErdoÄŸan, sunucunun “Avrupalılar çok tedirgin oluyor cümlenizden” hatırlatması üzerine ÅŸunları söyledi:

“Ne yapayım. Verdikleri sözü yerine getirmiyorlar. 2015, dediler ki ‘Biz bu yıl 3 artı 3 milyar avro size destek vereceÄŸiz. 3 milyar avro bizim bütçemize direkt girmiyor. Uluslararası STK’lar vasıtasıyla Kızılay’ımıza ve AFAD’ımıza geliyor. Nedir bu? Bütün oradaki mültecilere yapılan destekler. SaÄŸlık hizmetleri, eÄŸitim, yemek, yiyecek, ilaç vesaire. 3 milyar avro geldi. Bizim yaptığımız harcama 40 milyar doların üzerinde. Ama biz devam edeceÄŸiz. Biz bu insanları sefil bir ÅŸekilde bırakamayız. 8 buçuk yıl oldu, dünya, bu Suriye trajedisine duyarsız kaldı. Bakalım ÅŸimdi bizim terörden temizleyeceÄŸimiz bölgede imar çalışmalarını hala bekliyoruz, destek verecekler mi? ‘Tamam biz destek veriyoruz’ diyeni daha görmedim.”

Bu konuyla ilgili Ä°ngiltere BaÅŸbakanı Boris Johnson’ın Londra’da görüÅŸme teklifini kendisine ilettiÄŸini hatırlatan ErdoÄŸan, “Boris bu teklifi yaptı, ama ben Boris’e ‘Londra’da bu olmaz’, Alman’a sorarsan Alman ‘Berlin’de diyor. Dedim ‘Yok, bunun olacağı tek yer var, ya Ä°stanbul, ya Åžanlıurfa, ya Gaziantep. Buralarda derseniz bunu yapalım. Yok bunlar da olmuyor derseniz, o zaman 3-4 Aralık’ta NATO Liderler Zirvesi var, NATO Liderler Zirvesi için Londra’ya geldiÄŸimizde, o zaman Liderler Zirvesi’nin öncesinde veya sonrasında orada yapalım.” diye konuÅŸtu.

Geçen sene Trump tarafından atılan tweet ile faizin yükseldiÄŸinin, ancak son dönemlerde Türk ekonomisinin bu durumdan etkilenmediÄŸine iliÅŸkin deÄŸerlendirmesinin sorulması üzerine ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“Özellikle ÅŸunu benim söylemem lazım. Bir ÅŸeye ben çok kararlı bir ÅŸekilde ilerliyorum. Benim saham birinci derecede ekonomidir. Ekonomide de faizin ne denli bir bela olduÄŸuna inanırım. Åžu anda benim örneÄŸim, özellikle baktığım ÅŸey dünyada geliÅŸmiÅŸ ülkelere baktığımızda, buralarda faiz oranları nedir? Amerika’ya bakıyorsunuz, Amerika’da faiz oranı ney? 1 buçuk, 2 civarında. Japonya’ya bakıyorsunuz eksi. Avrupa’ya bakıyorsunuz 1, 1 buçuk, 2 buralarda dolaşıyor. Peki bize ne oluyor da biz 40 puanlara kadar çıkıyoruz? Biz göreve geldiÄŸimizde, politika faizi yüzde 63 idi. Biz 63’ten nereye indik? 4,6 aklımda kaldığı kadarıyla veya 4,2’ye kadar indik. Enflasyon 30 idi. Enflasyonu da 7,2’ye indirdik, o zaman baÅŸbakanım. Sonra ne oldu? Malum Taksim hadiseleri. Bu Taksim hadiseleriyle Soroslar devreye girdiler, bunların devreye giriÅŸiyle bir anda faiz çift haneliye çıktı, enflasyon aynı ÅŸekilde çift haneliye çıktı. ‘Biz faizi düÅŸürelim derken’ maalesef kendi ülkemde birileri de faizi artıralım dediler. Hala da bunu diyenler var, yok deÄŸil. Ve ben ÅŸu anda o inançtayım, bakın bundan önceki ‘Merkez Bankası bağımsızdır’ diyorlar ya, tamam ama ‘Merkez Bankası bağımsızdır’ derken, benim milletime bu iÅŸin hesabını Merkez Bankası mı ödeyecek? Seçim zamanı sandığa Merkez Bankasının baÅŸkanı mı gidiyor? Biz gidiyoruz, hesabı biz veriyoruz. Hesabı biz verdiÄŸimize göre kalkıp ona göre de bizim bu iÅŸin planlamasını her ÅŸeyini yapmamız lazım. Adımlarımızı da buna göre atmamız lazım. Burada bir ÅŸeyi yakalamamız lazım, amaç mı olacak, araç mı olacak? Araç olma noktasında bağımsızlığını savunurum. Ama amaç olma noktasında asla. Burada birileri bunun amaç bağımsızlığını savunuyor. Kusura bakmayın, bu yeni yönetim sisteminde biz bunu getirdik. Nedir? Merkez Bankası BaÅŸkanını, BaÅŸkan, icabında görevden alabilir, deÄŸiÅŸtirebilir. Bu adımı attık. Attıktan sonra hamdolsun neredeyse tek haneliye yaklaşıyoruz.”

“Otomotiv sektöründe artışlar baÅŸladı”

Enflasyonla ve Türkiye’ye yapılan yatırımlarla ilgili deÄŸerlendirmelerde bulunan ErdoÄŸan, ÅŸöyle devam etti:

“Tek haneliye geçtiÄŸimiz anda çok da seri olarak enflasyonda da ciddi manada düÅŸüÅŸü hep beraber göreceÄŸiz. Bu bir ÅŸeyi getirecek, Türkiye’de yatırımlar sıçrama yapacak. Åžu anda neden olmuyor? Bu kadar yüksek faizle, tabi ÅŸimdi ciddi manada düÅŸtü, yüksek faizle yatırım olur mu? Bir defa giriÅŸimci öz güvenini kaybetti. GiriÅŸimci bu kadar öz güvenini kaybettikten sonra, parayı bu kadar pahalıya satan, alan insan yatırım yapabilir mi? Maliyet analizi diye bir ÅŸey var. Maliyet analizlerini yapan bir giriÅŸimci ‘Ben parayı bu kadar pahalıya satın aldıktan sonra bu yatırımı nasıl yapayım?’ der. Yapamaz. Bakın ÅŸimdi ne olmaya baÅŸladı, otomotiv sektöründe tekrar artışlar baÅŸladı, konut satışlarında tabi faizler düÅŸünce, konut satışları artmaya baÅŸladı, daha artacak, ben buna inanıyorum. Bu tabi hareketlenmeyi getirirken sadece bir konut olayında, konutun tesir ettiÄŸi alanlara baktığımızda 250 civarında sadece evlere çeyiz, mobilyaydı, perdesiydi, aksesuarıydı böyle bir yansıması var. Birçok sektör onunla birlikte hareketleniyor. Bunları görmek durumundayız. Bunları gördüÄŸümüz andan itibaren çok ÅŸey deÄŸiÅŸecek ve güçlü bir Türkiye hikayesi Ä°nÅŸallah, artık geçmiÅŸte olduÄŸu gibi yeniden baÅŸlamış olacak.”

Savunma sanayisinde çok ciddi bir sıçrama olduÄŸunu kaydeden ErdoÄŸan, “EÄŸer savunma sanayimiz yerli ve milli olmamış olsaydı, biz terörle mücadeleyi bu kadar baÅŸarılı yapamazdık. Aynı ÅŸeklide Suriye’deki operasyonu baÅŸarılı bir ÅŸekilde sürdüremezdik. Åžu anda bizim özellikle insansız hava araçlarımız, Silahlı insansız hava araçlarımızın yerli ve milli olması bizi rahatlattığı gibi zırhlı taşıyıcılarımız bunlar artık ülkemizde üretiliyor. Bunlar ciddi manada bizi rahatlatıyor. Akıllı bombalarımız, ben Amerika’dan akıllı bomba alamadım Obama döneminde. ‘VereceÄŸim’ dedi, vermedi. Patriot’ta da aynı sıkıntıyı yaÅŸadık. Maalesef, yine Sayın Obama döneminde alamadık.” dedi. 

Sunucunun “Trump satmak istiyor galiba” hatırlatması üzerine, ErdoÄŸan, “Ama iÅŸ iÅŸten geçtikten sonra. Ben sayın Trump’tan da istedim. Ama maalesef o da ‘Kongre müsaade etmedi’ dediler. Oradan da alamadık. Åžimdi biz ne yaptık, olmayınca başımızın çaresine baktık ve S-400’leri aldık. Buna raÄŸmen biz diyoruz ki, ‘Siz de bize verebiliyorsanız ÅŸimdi verin, biz Patriot da alalım.” yanıtını verdi.

Türkiye’nin Patriot’lara açık olduÄŸunu da vurgulayan ErdoÄŸan, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:

“Ancak, bu arada baÅŸka geliÅŸmeler oldu. ‘Biz F-35’lerinizi vermeyeceÄŸiz.’ Tamam da Allah aÅŸkına ÅŸimdi bu iÅŸ mi? Ben size kalkmışım Türkiye Cumhuriyeti olarak 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yapmışım ve F-35’in biz müÅŸterisi deÄŸiliz. F-35’in aynı zamanda ortağıyız. Bunun bazı parçalarını, gövdeyi, belli bir kısmını biz üretiyoruz. Bunu üreten bir ülkeye sen diyorsun ki ‘Hayır ben sana vermeyeceÄŸim’ diyorsun. Parayı da alacaksın, vermeyeceksin. Bu, toplumda nasıl izah edilir? NATO’da beraberiz, üretiminde beraberiz, ‘VermeyeceÄŸim’. Ben bunu kendime izah edemiyorum. Burada maalesef sıkıntılarımız var, onun için biz başımızın çaresine bakacağız. Bunları da biz kendimiz üreteceÄŸiz. Åžu anda tabi üretim çalışmaları devam eden savaÅŸ uçaklarımız var. Bunları da geliÅŸtireceÄŸiz. Nasıl ki insansız hava araçlarında bunu baÅŸardıysak inÅŸallah orada da baÅŸaracağız.”

“Barış Pınarı Harekatı’na Türkiye kamuoyundan destek alıyor musunuz?” sorusuna ErdoÄŸan, yurt içinde ÅŸu an itibarıyla milletin büyük bir çoÄŸunluÄŸunda bu konuda ciddi bir desteÄŸin söz konusu olduÄŸunu ifade etti. 

Parlamentoda terör örgütünün destekçisi olan parti dışında diÄŸer partilerin ittifakla bu kararı aldıklarını ve o ittifak üzere yürüdüklerini belirten ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi:

“Zaman zaman ana muhalefetin başındaki zatın çok böyle çirkin, kabul edilemeyecek açıklamaları oluyor. Salı günü de yapmış olduÄŸu grup toplantısında, ÅŸahsım heyetimizle beraber Rusya’da biz Sayın Putin’le görüÅŸmelerimizi yapıyoruz ve bu görüÅŸmeleri yaptığımız gün ana muhalefetin başındaki zat zehir zemberek, garip garip ÅŸeyler konuÅŸuyor. Ä°ÅŸin aslını bilmiyor. DüÅŸünebiliyor musunuz, Savunma Bakanımı bunlara gönderiyorum, bilgilendirin diye. Ana muhalefetin başındaki zata gittiler, deÄŸerlendirdiler. Aynı ÅŸekilde Meral (AkÅŸener) Hanım’a gidip, deÄŸerlendirdiler. MHP’ye aynı ÅŸekilde deÄŸerlendirdiler. Bu kadar hassas düÅŸünüyoruz. Yaptığı iÅŸe bakın. Yani biz önce ülkeyi yöneten bir baÅŸkanlık sistemiyle, kabinesiyle ortada olan bir hükümetiz. Bu bilgilendirmeyi bu denli hassas yürütürken sen kalkıp biz Rusya’da bu iÅŸleri konuÅŸurken, bu adımları atmaya, teröre karşı bu mücadeleyi nasıl vereceÄŸiz, bunları konuÅŸurken, sen de kalkıp içeriden bize vuruyorsun. Åžu an itibarıyla ülkede bir kamuoyu araÅŸtırmasına girmiÅŸ deÄŸiliz. Ancak istihbari kaynağımızın bize verdiÄŸiyle de ÅŸu anda yani yüzde 75-80 gibi bir desteÄŸin olduÄŸunu görüyoruz.”

Ä°YÄ° Parti’nin harekata yaklaşımının sorulması üzerine ise ErdoÄŸan, “Ä°YÄ° Parti ÅŸu anda bu sürece olumlu destek veriyor. Oradan henüz herhangi bir olumsuz ses duymadım. Bilmiyorum siz duydunuz mu? Olumlu tavır içindeler. Dolayısıyla burada sadece yani ben CHP’nin başındaki zatın takındığı tavrın tabanda olduÄŸuna inanmıyorum. Çünkü onların da altı okta milliyetçilik var dimi?” ifadelerini kullandı. 

“Terör koridoruna balyozu indirdik”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Türk milletinin harekata çeÅŸitli ÅŸekillerde destek vermesinin hatırlatılması üzerine, “Benim özellikle böyle bir dönemde bu millet her ÅŸeyden önce aziz bir millettir. Bu birlik sayesinde biz bu 2 mutabakatı yaptık. Terör koridoruna bu sayede balyozu indirdik. Åžimdi ortada bir güvenli bölgenin adımlarının atılışı var. Yapacağımız görüÅŸmelerle, çünkü diplomasiyi bitirmemiz söz konusu deÄŸil, diplomasi devam edecek. Bu diplomasiyle de bu konuda hazırladığımız bu plan projeleri liderlere aynen taşıyacağız.” deÄŸerlendirmesini yaptı. 

Bazı ÅŸehitlerin ailelerinin kendisine “Benim 2 evladım daha var. Onları da bu yolda vermeye hazırım. Ben de gitmeye hazırım.” dediklerini aktaran ErdoÄŸan, “Bunları kendilerinden dinleyince o zaman gerçekten biz diyoruz ki, bu milletin sırtı yere gelmez ve ÅŸehitler tepesi de Allah’ın izniyle hiç boÅŸ kalmaz. Bu azimle, bu kararlılıkla yola devam ediyoruz. Åžehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Bunun yanında gazilerimize Rabbim’den ÅŸifalar diliyorum.” ifadesini kullandı. 

Türk Silahlı Kuvvetleriyle beraber Suriye Milli Ordusu’nun da bu mücadele yer aldığını anımsatan ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“Suriye Milli Ordusu bizim silahlı kuvvetlerimizle beraber can siperane bu mücadeleye girdi ve ÅŸu ana kadar onların da vermiÅŸ olduÄŸu 96 ÅŸehit var. Bizim biliyorsunuz 20 sivilimiz, 7 asker ÅŸehidimiz var. Onların da böyle. Yaralı sayısı bizimkilerden onların daha da fazla. Onlar adeta ölümü korkutan insanlar, ölümün üzerine üzerine giden insanlar. Rakamları da vereyim, bunlar son rakamlardır. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz’in 7 ÅŸehidi var, 95 askerimiz yaralandı. Suriye Milli Ordusu’nun 96 ÅŸehidi, 374 yaralısı var. 20 sivil ÅŸehidimiz oldu bizim bu arada, sivil yaralı sayımız da 187. 

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, sözlerini, “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyorum. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeÅŸ olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız.” diyerek tamamladı. 

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

TAV’dan 9 ayda 150 milyon avro kar

HIZLI YORUM YAP



Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.