23 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Beraatlarına itiraz edildi

Cumhuriyet Savcısı ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Özel tarafından yapılan itirazda, sanıklar hakkında verilen beraat kararının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kaldırılması talep edildi.

Oyuncular Müjdat Gezen ve Metin Akpınar’ın, bir televizyon programında yaptıkları konuÅŸmada “CumhurbaÅŸkanına hakaret” suçunu iÅŸledikleri iddiasıyla yargılandıkları davada verilen beraat kararına itiraz edildi.

Anadolu Cumhuriyet Savcısı Gökhan Bakaner tarafından Ä°stanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne (istinaf) gönderilmek üzere beraat hükmünün verildiÄŸi Anadolu 8. Asliye Ceza Mahkemesine sunulan itiraz yazısında, sanıklar hakkında verilen beraat kararının usul ve yasaya aykırı olduÄŸu gerekçesiyle kaldırılması istendi.

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın avukatı Ahmet Özel tarafından aynı mahkemeye sunulan itiraz dilekçesinde de, Müjdat Gezen ve Metin Akpınar’ın 21 Aralık 2018’de konuk oldukları Halk TV’de UÄŸur Dündar tarafından sunulan “Halk Arenası” adlı programda yaptıkları açıklamalar hatırlatıldı.

Sanıklar Gezen ve Akpınar hakkında, bu açıklamaları nedeniyle “CumhurbaÅŸkanına hakaret” suçundan kamu davası açıldığı aktarılan dilekçede, yapılan yargılama neticesinde sanıkların üzerine atılı suçun unsurları oluÅŸmadığı gerekçesiyle beraat kararı verildiÄŸi anımsatıldı.

Dilekçede, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu ve sanıkların suç işleme kastıyla gerçekleştirdikleri eylemleri nedeniyle cezalandırılmaları gerektiği vurgulanarak, şunlar kaydedildi:

“Sanıkların suça konu eylemlerini bir televizyon kanalında tüm kamuoyuna ulaÅŸtığı bilinciyle, kamuoyunu kendi menfaatleri uÄŸruna yönlendirmek amacıyla sosyal statülerini kullanarak gerçekleÅŸtirdikleri açıktır. Sanıkların hangi amaç uÄŸruna suça konu söylemleri kullandıklarının tespiti gerekmektedir. Her ne kadar yerel mahkeme, söylemlerin ‘ifade özgürlüğü çerçevesinde kalan somut bir fiil isnadı veya sövme içermeyen eleÅŸtirilen’ olarak deÄŸerlendirmiÅŸ olsa da, sanıkların etki alanı, tanınırlıkları, söylemlerindeki hukuka aykırı eylemlere yönelik teÅŸvik edici ifadeleri bütün olarak ele alındığında isnat edilen suçlarını yasal unsurlarının oluÅŸtuÄŸu anlaşılmaktadır.”

Sanık Metin Akpınar’ın kullandığı ifadeler analiz edilirken, hakaret suçu ile baÅŸka suç tipleri yönünden de ele almak gerektiÄŸi vurgulanan dilekçede, bu ÅŸekilde sanığın “CumhurbaÅŸkanına hakaret” suçunu kasıtlı ÅŸekilde gerçekleÅŸtirdiÄŸinin de anlaşılacağı, sanığın CumhurbaÅŸkanını hedef alan ifadelerinin imadan öte doÄŸrudan halkı isyana ve darbeye teÅŸvik eden söylemler barındırdığı ifade edildi.

İtiraz dilekçesinde, şu ifadelere yer verildi:

“Sanığın söylemleri yıllardır dış güçlerin tüm dünyaya, özellikle de OrtadoÄŸu coÄŸrafyasına dayatmaya çalıştığı demokrasi kültürünün, ancak ve ancak darbe yoluyla gelebileceÄŸi yönündeki çürümüş zihniyete paralellik arz etmektedir. Sanık da dış güçlerin, üst aklın, Batı’nın Türkiye üzerinde de oluÅŸturmak istedikleri anti demokratik, baskıcı, çaÄŸa ayak uyduramayan ezberlerin bir yansıması olarak darbeden demokratik bir anlam çıkarmaya çalışmıştır. Ãœlkemizde yaÅŸanan darbe ve benzeri kalkışmaların sosyal ve ekonomik anlamda sebep olduÄŸu ve yıllara yayılan telafisi güç zararların toplumun her kesimini, bu söylemleri destekleyenleri de desteklemeyenleri de etkiliyor olmasına raÄŸmen sanık ve sanık gibi darbelerden medet uman kiÅŸilerin söylemlerindeki ısrarın neticesi ne ve nasıl olursa olsun, CumhurbaÅŸkanı iktidardan düşsün gibi küçültücü beklentiye dayandığı anlaşılmaktadır. Sanık, bu söylemlerini dile getirirken hedef aldığı liderin demokratik yöntemle seçilmiÅŸ bir CumhurbaÅŸkanı olduÄŸunu görmezden gelmiÅŸtir.”

“Sanıklar, zihin dünyalarında oluÅŸturdukları Recep Tayyip ErdoÄŸan ile kavga etmektedirler”
Sanık Müjdat Gezen’in ise “haddini bil” diyerek seslendiÄŸi ve “herkesi azarlamak, parmak sallamakla itham ettiÄŸi” kiÅŸinin Türkiye Cumhuriyeti CumhurbaÅŸkanı olduÄŸu gözetilmeden basit hakaret suçuna nazaran deÄŸerlendirme yapılmasının hatalı olduÄŸu belirtilen dilekçede, “Demokratik seçimlerle ve doÄŸrudan halkın yüzde 52 oyuyla iktidara gelmiÅŸ bir CumhurbaÅŸkanını, anti demokratik faÅŸist rejim örneklendirmeleriyle mukayese etmek, bir takım antidemokratik ve insan haklarına aykırı uygulamaları hatırlatarak, adeta aba altından sopa göstermek ifade özgürlüğü kapsamında deÄŸerlendirilemez.” görüşüne yer verildi.

Bu tür imaların demokrasiye zarar vermekle birlikte, Türkiye Cumhuriyetinin en yüksek makamı olan CumhurbaÅŸkanlığı makamını da küçük düşürmeye yönelik demeçler olduÄŸu vurgulanan dilekçede, “Sanıklar tarafından sarf edilen sözlerin kendi içinde dahi çeliÅŸki barındırdığı ve sadece müvekkile duyulan husumetin tezahürü olduÄŸu açıktır. Zira sanıklardan biri müvekkile yönelik ‘haddini bil’ hezeyanında bulunurken, diÄŸer sanık müvekkili faÅŸist yönetimle suçlamıştır. Bir baÅŸka deyiÅŸle sanıklar esasında CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan ile deÄŸil, zihin dünyalarında oluÅŸturdukları Recep Tayyip ErdoÄŸan ile kavga etmektedir.” denildi.

Dilekçede, ÅŸikayete konu video içeriÄŸinin 3 milyondan fazla izlendiÄŸi ve 11 bin 400’den fazla yorum yapıldığı, söz konusu yorumlara bakıldığında ise CumhurbaÅŸkanının belli bir kitlenin husumetine nasıl maruz bırakıldığının açıkça anlaşıldığı vurgulandı.

Sanıkların söz konusu ifadelerinin CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın toplum nezdinde küçük düşürmek için kullanıldığı kaydedilen dilekçede, bu nedenle CumhurbaÅŸkanının ÅŸeref, onur ve saygınlığını rencide eden sanıkların cezalandırılması gerekirken, beraatleri yönündeki yerel mahkeme kararının kaldırılması talep edildi.
AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Meclis açılışının 101’inci yılını kutlayacak

HIZLI YORUM YAP