23 Aralık 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
escort konya
a
en iyi rulet siteleri

“Biden F-16 konusunda olumlu”

Cumhurbaşkanı, ABD Başkanı Biden'la görüşmesine ilişkin, "PKK/PYD'nin Amerika'dan aldıkları destekler konusunda kendilerine üzüntümüzü ilettik. Bundan sonraki süreç inanıyorum ki böyle devam etmeyecektir" dedi.

 Türkiye CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, G20 Liderler Zirvesi’nin yapıldığı Nuvola Kongre Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.

G20 Liderler Zirvesi’nin 16’ncısını, Ä°talya’nın ev sahipliÄŸinde tamamladıklarını belirten ErdoÄŸan, Ä°talyan makamlarına ev sahiplikleri ve misafirperverlikleri için teÅŸekkür etti.

Ãœye ülkeler olarak yıl boyunca, “insanlar, gezegen ve refah” ana teması çerçevesinde çok sayıda toplantı gerçekleÅŸtirdiklerini belirten CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, şöyle konuÅŸtu:

“Bakanlar düzeyinde ve teknik seviyede yapılan toplantılara aktif olarak katıldık ve uluslararası gündeme katkıda bulunduk. Son 2 gündür gerçekleÅŸtirdiÄŸimiz Zirve toplantımızda da bu çalışmalarımızı nihayete erdirdik. Bu vesileyle koronavirüs salgınının etkilerine raÄŸmen dönem baÅŸkanlığı görevini baÅŸarıyla icra eden Ä°talya’yı tebrik ediyorum. Åžahsıma, eÅŸime ve heyetime gösterdikleri nazik ev sahipliÄŸi için kendilerine ayrıca teÅŸekkürlerimi sunuyorum.”

G20 Roma Zirvesi’nin tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyen ErdoÄŸan, Zirve oturumlarında öncelikli olarak küresel ekonomik görünüme iliÅŸkin son geliÅŸmeleri ve temel riskleri deÄŸerlendirdiklerini anlattı.

Salgının olumsuzluklarının hissedilmeye devam ettiği bir dönemde sıkıntıları bertaraf edecek, ekonomilerin dayanıklılığını artıracak politikaları ele aldıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Küresel ekonomi, 2021 yılında toparlanmaya baÅŸlasa da ekonomilerimiz halen ciddi meydan okumalarla karşı karşıya bulunuyor. Özellikle emtia fiyatlarında ve borçluluk oranlarında tarihi seviyelere varan artışlar yaÅŸanıyor. Küresel enflasyon baskısı, geliÅŸmiÅŸlik düzeyi ne olursa olsun tüm ekonomileri derinden sarsıyor. Uluslararası kuruluÅŸların raporları, bu enflasyon baskısının bir süre daha devam edeceÄŸine iÅŸaret ediyor. Tedarik zincirinde meydana gelen kırılmaların olumsuz yansımalarını ise boÅŸ kalan market rafları ve uzayan benzin kuyruklarında zaten görüyoruz.

GeçtiÄŸimiz yılı yüzde 1,8 büyümeyle tamamlayan bu yılı da yüzde 9 civarında büyümeyle kapatma yolunda ilerleyen bir ülke olarak, tüm bu geliÅŸmeleri biz de yakından takip ediyoruz. Türkiye, küresel dalgalanmaların, kendi vatandaÅŸlarına olan etkilerini en az düzeyde yansıtan bir ülkedir. Salgının ilk günlerinden itibaren hayata geçirdiÄŸimiz destek ve teÅŸvik paketleriyle halkımızın tüm kesimlerinin yanında olduk.”

“Yatırım, üretim, ihracat ve istihdam konusunda sürekli artan bir tempoda yükseliÅŸ içindeyiz”

Ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar ışığında, farklı projeleri devreye almayı sürdürdüklerini belirten ErdoÄŸan, “Yatırım, üretim, ihracat ve istihdam konusunda sürekli artan bir tempoda yükseliÅŸ içindeyiz. Kendi ekonomimizi geliÅŸtirme yanında, deÄŸiÅŸen üretim ve lojistik dengelerinin yol açtığı küresel istikrarsızlığın önüne geçilmesine katkıda bulunmak için de gayret gösteriyoruz. Bu anlayışla Zirve görüşmelerinde, uluslararası ticarette tedarik zincirlerinin sorunsuz iÅŸlemesinin önemi özellikle vurgulandı.” ifadelerini kullandı.

Dünya Ticaret Örgütü’nün merkezinde yer aldığı, kurallara dayalı serbest ve ayrımcı olmayan çok taraflı ticaret sistemine desteklerini bu vesileyle tekrarladıklarını bildiren CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Küresel finans sisteminin kontrolünü elinde bulunduran kuruluÅŸların hiçbir makul ekonomik gerekçesi olmayan siyasi amaçlı manipülasyonlara alet olmaması gerektiÄŸini düşünüyoruz. Aksi takdirde özellikle bizim gibi ekonomik büyüme potansiyeli yüksek olan ülkelerin, uluslararası kuruluÅŸların iÅŸleyiÅŸine ve niyetlerine dair şüphelerin artacağını belirtmek istiyorum.” diye konuÅŸtu.

“Hepimiz güvende olmadan hiçbirimiz kendini güvende hissedemez”

Koronavirüs salgını sürecinde yaşananların bu doğrultuda daha dikkatli, daha adil ve ilkeli davranılması hususunda herkese ibret olması gerektiğini kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:

“Son 1,5-2 yıldır ÅŸahit olduklarımız, tüm insanlığın temel saÄŸlık hizmetlerine ulaÅŸmasının önemini ortaya koymuÅŸtur. Salgınların önlenmesine yönelik araç, gereç, aşı ve tedaviye eriÅŸim, ayrıcalık deÄŸil temel bir haktır. Hepimiz güvende olmadan hiçbirimiz kendini güvende hissedemez. Türkiye olarak bu anlayışla salgının başından beri ülkemizden talepte bulunan 160 ülkeye ve 12 uluslararası kuruluÅŸa tıbbi ekipman ve kritik malzeme desteÄŸi saÄŸladık.

Ãœlkemizde misafir ettiÄŸimiz sığınmacıları kendi vatandaÅŸlarımızdan ayrı tutmadan, istisnasız herkesin saÄŸlık hizmetlerine ve temel ihtiyaçlara eriÅŸimini temin ettik. Salgın döneminde savunduÄŸumuz ve hayata geçirdiÄŸimiz insanı merkeze alan politikaları ÅŸimdi de aşıya adil eriÅŸim konusunda sergiliyoruz. Bir tarafta yüz milyonlarca insan daha ilk doz aşıya dahi ulaÅŸamazken diÄŸer tarafta turizm amaçlı uzay seyahatleri için 100 milyonlarca dolar harcanabiliyor. Bir tarafta yoksulluÄŸun olduÄŸu, diÄŸer tarafta lüksün ve ÅŸatafatın hüküm sürdüğü bu adaletsiz düzenin daha fazla devam etmesi mümkün deÄŸildir.”

“TURKOVAC ile ilgili çalışmalarımızı insan odaklı bir yaklaşımla yürütüyoruz”

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, “Aşı milliyetçiliÄŸinin farklı yöntemlerle halen sürdürülmesi, DSÖ tarafından tanınan aşıların özellikle uluslararası arenada ayrımcılığa tabi tutulması kabul edilemez.” diye konuÅŸtu.

Aynı ÅŸekilde, aşının ÅŸantaj veya politika kitle aracı olarak da kullanılmasının son derece yanlış olduÄŸunu vurgulayan ErdoÄŸan, “Bu hissiyatımızı ve ayrımcılığın ortadan kaldırılması yönündeki deÄŸerlendirmelerimizi diÄŸer G20 liderleriyle de paylaÅŸtık. Nitekim biz Türkiye olarak kendi geliÅŸtirdiÄŸimiz aşımız TURKOVAC ile ilgili çalışmalarımızı insan odaklı bir yaklaşımla yürütüyoruz. Klinik deneylerinin son aÅŸamasına geldiÄŸimiz yerli aşımızı inÅŸallah vatandaÅŸlarımızla birlikte tüm insanlığın istifadesine sunacağız.” dedi.

İklim değişikliğiyle mücadele

Dünyanın bencilce tüketilmeye devam edilmesi halinde nefes alınabilecek atmosfer, içilecek bir damla su, ekilecek bir karış toprağın dahi kalmayabileceğini dile getiren Erdoğan, son dönemde yaşanan doğal afetlerin, iklim değişikliğinin tabiat üzerindeki olumsuz etkilerini açıkça ortaya koyduğuna işaret etti.

İklim değişikliğinin insan hayatı, iktisadi büyüme ve sürdürülebilir kalkınma için ciddi bir tehdit kaynağı olduğuna işaret eden Erdoğan, zirve boyunca yaptıkları tüm temaslarla iklim değişikliğiyle mücadelede acilen somut ve gerçekçi çözümlere ulaşılması gerektiğine vurgu yaptıklarını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek nesillerin ormanı, temiz suyu, verimli toprağı olan bir dünyada yaşayabilmesi için ellerinden geleni yapmak zorunda olduklarına dikkati çekti.

Türkiye olarak Paris İklim Anlaşmasını onayladıklarını, esasen ülke olarak bu konuda oldukça iyi bir seviyede bulunduklarını belirten Erdoğan, Yeşil Kalkınma Devrimi hedefiyle bu alanda tüm dünyada öncü bir rol üstleneceklerini dile getirdi.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, bu çerçevede belirledikleri 2053 net sıfır emisyon niyet beyanlarını G20 liderleriyle paylaÅŸtıklarını, hazırlayacakları eylem planlarıyla bu alanda Türkiye’ye ve uluslararası camiaya katkılarını sunacaklarını ifade etti.

“Yük paylaşımının adil bir ÅŸekilde yapılması önemlidir”

Bu süreçte küresel bir mücadele olan iklim değişikliğinde ülkelerin eşit bir konumda bulunmadığına da dikkati çektiklerine işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

“Daha önce de ifade ettiÄŸimiz üzere, geliÅŸmiÅŸ ve geliÅŸmekte olan ülkeler arasındaki yük paylaşımının adil bir ÅŸekilde yapılması önemlidir. Dünyanın çevreyi en fazla kirleten ülkelerinin düzensiz göçle mücadeleye harcadığı miktara bir bakın, bu rakam iklim deÄŸiÅŸikliÄŸiyle mücadeleye ayırdıkları meblaÄŸdan yaklaşık 2 kat daha fazladır. Karşımızdaki bu çarpık tablo gerçekten utanç vericidir. Benzer tutarsızlıklar terörle mücadeleden insani yardımlara kadar birçok alanda yaÅŸanmaktadır. Bu meselelerde, geliÅŸmiÅŸ ülkeler sorumluluk almaktan, özellikle maddi olarak üzerlerine düşeni yapmaktan kaçmaktadır.”

İklim değişikliğiyle mücadelelerinin bir diğer boyutunu, çevre hassasiyetlerinin oluşturduğunu söyleyen Erdoğan, bu konudaki küresel sorunların ancak ortak çabayla çözülebileceğini bir kez daha vurguladıklarını bildirdi.

ErdoÄŸan, Türkiye’nin erozyonla mücadelede dünya lideri konumunda bir ülke ve orman varlığını artıran nadir ülkelerden biri olduÄŸunu, yenilenebilir enerji kaynaklarını geliÅŸtirmek için çok ciddi yatırımlar yaptıklarını vurguladı.

Zirvede, sürdürülebilir kalkınma amaçlarında ilerleme kaydedilmesinin önemine de işaret ettiklerini anlatan Erdoğan, bu kapsamda gıda güvenliğini ön plana çıkardıklarını ifade etti.

“Hiç kimsenin ‘bana ne baÅŸkasından’ deme lüksü yoktur”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgının küresel ölçekte gıda krizini daha da derinleştirdiğinin görüldüğünü dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“BirleÅŸmiÅŸ Milletler raporları, dünyada açlık çeken kiÅŸi sayısının geçen yıla göre yükseldiÄŸini açıkça ortaya koyuyor. Aynı raporlara göre, dünya nüfusunun yüzde 10’dan fazlası yani 810 milyon insan yetersiz beslenme tehdidiyle karşı karşıya bulunuyor. 1 milyara yakın insan temel gıda maddelerine eriÅŸimde sıkıntı çekerken her yıl toplam deÄŸeri 1 trilyon doları bulan gıda maddesinin çöpe gitmesinin hiçbir makul açıklaması olamaz. Dünyanın neresinde yaÅŸarsa yaÅŸasın, içinde bulunduÄŸumuz çaÄŸda artık hiç kimsenin ‘bana ne baÅŸkasından’ deme lüksü yoktur.

Her gün 100 milyonlarca insanın yataÄŸa aç girdiÄŸi, her yıl milyonlarca çocuÄŸun bir dilim ekmek bulamadığı için can verdiÄŸi bir dünyada, açık söylüyorum hiçbirimiz kendimizi emniyette hissedemeyiz. Ruh taşıyan, kalp taşıyan, vicdan taşıyan insanlar olarak hepimiz sahip olduklarımızı sorgulamak, yoksulları hatırlamak, yoksullarla çok daha fazla empati kurmak mecburiyetindeyiz. G20 Liderler Zirvesi’nin de temasını oluÅŸturan refahı özellikle saÄŸlayacak bunun yolu kendi dışımızdaki acılara kulaklarımızı kapatmaktan deÄŸil, mazlum ve maÄŸdurlara gönül kapılarımızı açmaktan geçiyor.”

Koronavirüs salgınının, hem mevcut düzenin bu çarpıklıklarını gözler önüne serdiğini hem de tüm insanların aynı gemide olduğunu bir kez daha hatırlattığını belirten Erdoğan, Türkiye olarak 2015 yılındaki G20 dönem başkanlığı sırasında, gıda güvenliğini öncelikleri arasına aldıklarını açıkladıklarını hatırlattı.

Uzun yıllardır Afrika baÅŸta olmak üzere dünyanın dört bir yanında yaptıkları kalkınma yardımlarında bu konuya hassasiyet gösterdiklerine dikkati çeken ErdoÄŸan, “Balık vermekten ziyade balık tutmayı öğretmeyi hedefleyen projelerle pek çok yerde insanların hayatlarına dokunan çalışmalar yürüttük. Milli gelire göre dünyanın en fazla insani ve kalkınma yardımı yapan ülkelerinden biriyiz. 2030 yılına kadar açlığın olmadığı bir dünyaya eriÅŸme çabalarına öncülük etmek, G20 ülkeleri olarak bizlerin en temel sorumluluÄŸudur.” ifadelerini kullandı.

“Göç yükünü en fazla hisseden ülkelerden biriyiz”

Sürdürülebilir kalkınmayı doÄŸrudan etkileyen unsurlardan birinin de göç ve göçün idaresi olduÄŸuna vurgu yapan ErdoÄŸan, “Halihazırda 3,6 milyonu Suriye’deki savaÅŸtan kaçanlar olmak üzere 5 milyona yakın yerlerinden edilmiÅŸ insana ev sahipliÄŸi yapıyoruz. Afganistan kaynaklı göç yükünü en fazla hisseden ülkelerden biriyiz. Göç krizinin hem insani güvenlik boyutunu hem de göçle mücadelede yalnız bırakılmanın ne demek olduÄŸunu gayet iyi biliyoruz.” dedi.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, 12 Ekim’deki Afganistan konulu G20 OlaÄŸanüstü Zirvesi’nde, konunun mutlaka bu platformun gündeminde yer alması gerektiÄŸini vurguladıklarını belirterek, “Ayrıca G20 bünyesinde bu maksatla bir çalışma grubu oluÅŸturulmasını önermiÅŸtik. Bu grubun baÅŸkanlığına da talibiz. Teklifimizi hem ikili görüşmelerimizde hem de bugünkü oturumumuzda tekrarlayarak mevkidaÅŸlarımızı bize destek vermeye davet ettik.” diye konuÅŸtu.

Zirve süresince pek çok ikili görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, muhataplarıyla ülkeler arasındaki konuları, bölgesel ve küresel gelişmeleri değerlendirme imkanı bulduklarını söyledi.

Bu kapsamda ev sahibi Ä°talya’nın BaÅŸbakanı Mario Draghi, Avrupa BirliÄŸi Komisyonu BaÅŸkanı Ursula von der Leyen, Hollanda BaÅŸbakanı Mark Rutte, Endonezya Devlet BaÅŸkanı Joko Vidodo, ABD BaÅŸkanı Joe Biden, Fransa CumhurbaÅŸkanı Emmanuel Macron, Avrupa BirliÄŸi Konseyi BaÅŸkanı Charles Michel ve Almanya BaÅŸbakanı Angela Merkel ile bir araya geldiklerini anlatan ErdoÄŸan, zirve sırasında farklı ülkelerden katılımcılarla da görüşmelerinin olduÄŸunu bildirdi.

GerçekleÅŸtirdikleri istiÅŸarelerin küresel, ekonomik ve siyasi istikrar için hayırlara vesile olmasını temenni eden CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Ä°talya dönem baÅŸkanlığına teÅŸekkürlerini sundu, görevi devralan Endonezya’ya baÅŸarı diledi.

ABD Başkanı Biden ile görüşme

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, “Suriye’de bulunan terör örgütleri PKK/PYD’nin Amerika’dan aldıkları destekler konusunda kendilerine üzüntümüzü ilettik.”  dedi.

ABD’nin terör örgütlerine silah desteÄŸi

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Bundan sonraki süreç inanıyorum ki böyle devam etmeyecektir.” ÅŸeklinde ifade etti.

ABD ile F-16 görüşmesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Elimizdeki F-16’ların modernizasyonu veya yeni F-16’lar verilmesi konusu gündeme geldi. Savunma bakanlarımız süreci takip ediyorlar.

Bu konuyla ilgili Sayın Biden’ın olumlu yaklaşımını gördüm.”

Afganistan’dan yeni göç dalgası

ErdoÄŸan, “Tedbirlerimizi alıyoruz, bu noktada da yüklü göçe kapılarımızı açma niyetinde deÄŸiliz.” diye konuÅŸtu.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “(AB’nin kendi ordusunu kurma tartışmaları) Bu olabilecek bir proje deÄŸil, mümkün deÄŸil.” dedi.

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

2 PKK’lı terörist etkisiz hale getirildi

HIZLI YORUM YAP