Bursa Barosu’ndan kadın cinayetlerine tepki

0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

News

0

Basın açıklamasını Bursa Barosu Kadın Hakları Merkezi BaÅŸkanı Büşra Pınar Altınoluk gerçekleÅŸtirdi. Altınoluk, “Ä°stanbul‘un BeyoÄŸlu ilçesinde cinsel saldırı dahil 4 ayrı suç kaydı bulunan Semir Tarhan ve Ömer Koru, sokak ortasında bir kadına cinsel saldırıda bulundu. Suç kayıtlarına raÄŸmen serbest bırakıldıktan sonra ‘sosyal medyadan gelen tepkiler üzerine’ ÅŸahıslar tekrar gözaltına alındı. Henüz bu olayın öfkesini yaÅŸarken aynı gün içinde İstanbul‘un Fatih ilçesinde Semih Çelik isimli cani yarım saat arayla önce 19 yaşındaki AyÅŸenur Halil‘i daha sonra yine 19 yaşındaki İkbal Uzuner‘i vahÅŸice katletti. Semih Çelik isimli bu katil daha önce defalarca ÅŸikayet edilmiÅŸ olmasına raÄŸmen devletin cezasızlık politikaları nedeniyle cinayet iÅŸlemeye cesaret bulmuÅŸtur. Ve yine aynı cezasızlık politikaları ve infaz yasalarındaki eksiklikler nedeniyle daha önceden suç kayıtları bulunan Semir Tarhan ve Ömer Koru ise dosyada mevcut kamera görüntülerine raÄŸmen serbest bırakılmıştır. MaÄŸdur kadın ise İstanbul SözleÅŸmesi yürürlükte olmadığı için kimlik ve adres bilgileri faillerle de paylaşıldığından can güvenliÄŸi endiÅŸesiyle ÅŸikayetçi dahi olamamıştır.” açıklamalarıyla cezaların caydırıcı olmadığını vurguladı.

“NARÄ°N CÄ°NAYETÄ°NÄ°N AYDINLATILMASI AKP VE MHP OYLARIYLA REDDEDÄ°LDÄ°”

Altınoluk, “Diyarbakır‘da uzman çavuÅŸ olduÄŸu öğrenilen Muhammed Recai Işık boÅŸanma aÅŸamasındaki eÅŸi Bedriye Işık‘ı sokak ortasında katletmiÅŸ sonrasında intihar etmiÅŸtir. Mersin‘in Mezitli ilçesinde ise Sonay Öztürk Aslan, UÄŸur Araç isimli bir erkek tarafından boÄŸularak katledilmiÅŸtir. Yine aynı zamanlarda eÅŸinden boÅŸandıktan sonra Bursa‘ya yerleÅŸen Kübra Güler, çocuÄŸunu görmek için gittiÄŸi İstanbul Eyüpsultan‘da eski kayınpederi Mehmet Fidyel tarafından kurÅŸunlanarak öldürülmüştür.

Van‘da üniversite öğrencisi Rojin KabaiÅŸ, 10 gündür kayıp ve hala bulunamadı. Tıpkı 2020 yılında Tunceli‘de kaybolan ve 1738 gündür bulunamayan Gülistan Doku gibi… Ne yazık ki bu olaylar uzun bir zamanda deÄŸil sadece son birkaç gün içinde oldu ve son olmadığı gibi ilk de deÄŸildi. Daha birkaç hafta önce 21 AÄŸustos 2024 tarihinde kaybolup 19 gün boyunca bulunamayan Narin Güran‘ın cansız bedenine ulaşılmıştı. Narin cinayeti ise henüz aydınlatılmış deÄŸil. Cinayetin aydınlatılması için TBMM‘de komisyon kurulması teklifi de AKP ve MHP oylarıyla reddedildi” dedi.

“6284’TEN ÇEKÄ°LEREK KADINLARIN MÃœCADELESÄ°YLE ELDE EDÄ°LEN KAZANIMLARI GASP EDÄ°LMÄ°ÅžTÄ°R”

Mevcut iktidarın ÅŸiddeti ve kadın cinayetlerini önleyici politikalar geliÅŸtirmediÄŸini belirten Altınoluk, “6284 sayılı kanunu tartışmaya açarak etkisiz ve iÅŸlevsiz hale getirmiÅŸ, Ä°stanbul SözleÅŸmesi’nden bir gecede çekilerek kadınların mücadelesiyle elde edilen kazanımlarını gasp etmiÅŸtir. Kadınlar mevcut düzende ÅŸikayetçi olmaktan dahi korkar hale gelmiÅŸtir. Mahkemelerse 6284 sayılı Kanun gereÄŸi verilmesi gereken tedbir kararlarını kanuna aykırı ÅŸekilde reddetmekte ve verilmeyen tedbir kararları nedeniyle kadınların adalete inancı azalmaktadır.
Ä°ÅŸte tam bu yüzden kadın cinayetleri münferit deÄŸil sistematik ve politiktir diyoruz. Kadın cinayetlerindeki ve kadına yönelik ÅŸiddetteki korkutucu artış kadın üzerinden yürütülen yanlış politikaların sonucudur” ifadelerini kullandı.

“Ä°KTÄ°DARIN KADINLARA VE KADINLARIN Ä°NSAN HAKLARINA KARÅžI TAKINDIÄžI TAVIR BELLÄ°DÄ°R”

Altınoluk, “Ä°ktidarın kadınlara ve kadınların insan haklarına karşı takındığı bu tavır yıllardan beri süregelmektedir. 2005’te dönemin Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül Dünya Kadınlar Günü kapsamında katıldığı bir etkinlikte, “Türk kadını evinin süsüdür” demiÅŸti. 2006 yılında AKP Çankırı Milletvekili Hikmet Özdemir, “Cehennemlik olanlar bana gösterildi. ÇoÄŸunun kadın olduÄŸunu gördüm. Ancak beÅŸ vakit namaz kılıp kocasına itaat ederse cennete gidebilirler” demiÅŸti. 19 Temmuz 2009’da Recep Tayyip ErdoÄŸan, Cem GaripoÄŸlu tarafından vahÅŸice katledilen Münevver Karabulut cinayeti sonrası yaptığı açıklamada “BoÅŸ bırakılan, unutmayın ya davulcuya ya zurnacıya” ifadelerini kullanmıştı. 2012’de kürtajla ilgili konuÅŸan Melih Gökçek, “Anası tecavüze uÄŸruyorsa çocuk neden ölsün günahı ne anası ölsün” demiÅŸti. 2014’te BaÅŸbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Kadın dediÄŸin iffetli olacak, herkesin içinde kahkaha atmayacak” demiÅŸti. 2012’de SaÄŸlık Bakanı Recep Akdağ “Tecavüze uÄŸrayan doÄŸursun, gerekirse devlet bakar” demiÅŸti” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

“SEZARYEN DOÄžUM YAPAN KADINLARI EKSÄ°K OLARAK YAFTALADILAR”

Kadınların yaÅŸam haklarının korunmadığını vurgulayan Altınoluk, “Daha kadınların yaÅŸam hakkı korunamazken, kürtaj hakları tartışılırken, kadınlar ücretsiz ve eriÅŸilebilir saÄŸlık haklarını dahi kullanamayıp HPV aşısına ücretsiz eriÅŸimleri saÄŸlanamazken 3 Ekim 2024 günü SaÄŸlık Bakanlığı tarafından “Normal DoÄŸum Eylem Planı” isimli bir etkinlik kapsamında bir tanıtım toplantısı yapılmış ve yayınlanan kamu spotunda sezaryen doÄŸum yapan kadınlar eksik ve yetersiz anne olarak yaftalanmıştır. Bu söylem kadınların bedenleri üzerindeki haklarına yapılan bir saldırı niteliÄŸindedir. Ancak bu saldırılar mevcut zihniyet tarafından bertaraf edilmek bir yana, ‘maÄŸdur suçlayıcı fail aklayıcı dil’toplumun her kesimine sirayet etmiÅŸtir. Daha 2 gün önce AyÅŸenur Halil ve Ä°kbal Uzuner’in vahÅŸice katledilmesinden sonra Sakarya Ãœniversitesi öğretim üyesi Ebubekir SofuÄŸlu, yaptığı açıklamada Ä°kbal Uzuner için “EÄŸer bu kızcağız Ä°slam hassasiyeti ile yetiÅŸtirilmiÅŸ olsaydı kendisine namahrem olan bu katille hiç tanışmayacaktı bile ve ÅŸu an hayattaydı” ifadelerini kullanmıştır” dedi.

“6284 SAYILI KANUN DERHAL GERÄ° GETÄ°RÄ°LMELÄ°DÄ°R”

Altınoluk, “Erkek ÅŸiddetinin üstü, maÄŸduru suçlayarak ya da failin psikolojik durumuna iliÅŸkin bahaneler üreterek örtülemez. Çünkü erkekler kadınları uyuÅŸturucu bağımlılığı nedeniyle öldürmüyor, erkekler kadınları ayinler, ritüeller gereÄŸi öldürmüyor, erkekler kadınları iÅŸsizlikten fakirlikten psikolojik sorunlardan dolayı öldürmüyor, erkekler kadınları öldürebildikleri için ve öldürmelerine izin verildiÄŸi için öldürüyor.
Toplumsal cinsiyet temelli ÅŸiddetin önüne geçmek için Ä°stanbul SözleÅŸmesi derhal geri getirilmeli, 6284 sayılı Kanunun etkin uygulanması saÄŸlanmalı ve cezasızlık politikalarına son verilmelidir. Çünkü kadınlar, bu politikalarla sindirilmeye ve korkutulmaya çalışılmaktadır. Ancak biz minibüslerde, otobüslerde metrolarda yolculuk yaparken korkmak istemiyoruz, arkadaÅŸlarımızla kahve içmek için dışarı çıkarken korkmak istemiyoruz, eÄŸitim almak için gittiÄŸimiz okulumuzdan uyumak için döndüğümüz evimize giderken korkmak istemiyoruz, iÅŸ yerine sabahın karanlığında gidip akÅŸamın karanlığında dönerken korkmak istemiyoruz, yürürken arkamızda biri var mı bizi takip ediyor mu diye korkmak istemiyoruz” ÅŸeklinde konuÅŸtu.