29 Mart 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Cari dengeye 70 milyar dolar katkı

Son 4 yılda ortalama 48,7 milyar metreküp doğal gaz tüketen Türkiye'nin, bulunan 320 milyar metreküplük rezervle yaklaşık 7 yıllık ihtiyacı karşılanırken, bunun cari dengeye 60-70 milyar dolar civarında bir katkı sağlayacağı öngörülüyor.

Türkiye, keÅŸfettiÄŸi 320 milyar metreküplük, tarihinin en yüksek doÄŸal gaz rezervi ile yaklaşık 7 yıllık doÄŸal gaz ihtiyacını karşılarken, enerji faturasını da 70 milyar dolara yakın azaltmış olacak.

AA muhabirinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerinden derlediÄŸi bilgilere göre, Türkiye’nin geçen yıl iç piyasada tükettiÄŸi doÄŸal gaz miktarı yaklaşık 45,3 milyar metreküp düzeyinde kaydedildi.

Bu rakam 2016’da 46,4 milyar metreküp, 2017’de 53,9 milyar metreküp, 2018’de 49,2 milyar metreküp olarak gerçekleÅŸti.

Böylece son 4 yılda Türkiye, ortalama 48,7 milyar metreküp doÄŸal gaz tüketti. Bu da Fatih Sondaj Gemisi ile Tuna 1 kıyısında gerçekleÅŸtirilen sondajda keÅŸfedilen 320 milyar metreküp doÄŸal gaz rezervinin, Türkiye’nin yaklaşık 7 yıllık ihtiyacını karşıladığını ortaya koyuyor.

Öte yandan ekonomistler Türkiye’nin yıllık olarak doÄŸal gaz ithalatına ödediÄŸi tutarın 10-13 milyar dolar düzeyinde olduÄŸunu belirtiyor. Böylece bulunan doÄŸal gaz rezervinin gelecek dönemde Türkiye’nin cari iÅŸlemler hesabına 70 milyar dolara yakın bir katkı saÄŸlayacağı hesaplanıyor.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez de keÅŸfedilen doÄŸal gazın ekonomik deÄŸerinin 65 milyar dolar olacağının söylenebileceÄŸini bildirdi.

“DoÄŸal gaz fiyatlarının seyri oldukça önem kazandı”

AA muhabirine konuya iliÅŸkin deÄŸerlendirmelerde bulunan Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan AslanoÄŸlu, “Bulunan rezerv Türkiye’nin yıllık 45-55 milyar metreküplük ihtiyacını dikkate aldığımızda bugünkü rakamlarla yaklaşık 6-7 yıllık talebini karşılayacak düzeyde görünüyor.” dedi.

Türkiye’nin uzun zamandır kendi enerji kaynaklarına sahip olmayı arzu ettiÄŸini belirten AslanoÄŸlu, “Yeni rezervle birlikte bugünkü ödediÄŸimiz faturayı dikkate alırsak ortalama 70 milyar dolarlık bir fatura Türkiye adına ortadan kalkacaktır.” ifadelerini kullandı.

AslanoÄŸlu, Türkiye’nin doÄŸal gazı görece yüksek fiyattan aldığını, bu durum dikkate alındığında ise tasarruf edilecek miktarın belki 40-50 milyar dolar seviyesinde olabileceÄŸini de aktardı.

Gelecek dönemde bu bulgunun yatırım maliyetinin ve doÄŸal gaz fiyatlarının seyrinin oldukça önem kazandığını vurgulayan AslanoÄŸlu, sözlerine ÅŸöyle devam etti:

“DoÄŸal gaz fiyatlarının seyri artma eÄŸiliminde olursa, bu bulgunun parasal deÄŸeri çok daha artar. Ancak doÄŸal gaz fiyatlarında gerileme olursa da bu anlamdaki beklenti daha azalır. DoÄŸal gazı bulmak çok önemli bir geliÅŸme, bunun artmasını diliyorum. Akdeniz ve Karadeniz’de aramalar sürüyor. Sonuç olarak, Türkiye birkaç noktada bu tür kaynak bulur ve bunları birleÅŸtirebilirse daha da olumlu olacak. Bugün itibarıyla baktığımızda yıllık bazda 8-12 milyar dolarlık bir tasarruf anlamına geliyor. Önemli bir rakam. Özellikle fiyatlar artarsa daha da lehimize olacak. Yatırım maliyetleri ortaya çıkınca Türkiye ekonomisine katkısını daha iyi hesaplama ÅŸansımız olacak.”

“Bulunan rezerv enflasyonu aÅŸağı yönlü baskılamaya yardımcı olacak”

Ä°stanbul Üniversitesi ÖÄŸretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Åžener de bulunan doÄŸal gaz rezervinin Türkiye ekonomisine makro ve mikro ölçekte birçok katkısının olacağını bildirdi.

Türkiye’deki iÅŸletmelerin enerji maliyetlerinin toplam maliyetler içerisindeki payının yüzde 15 ila yüzde 45 arasında deÄŸiÅŸtiÄŸine dikkati çeken Åžener, “Bulunan doÄŸal gazın reel sektörün enerji maliyetlerinde görece bir iyileÅŸtirme yapabileceÄŸi göz önüne alındığında, ÅŸirketlerimizin küresel pazarda daha avantajlı bir konuma gelmesi, daha rekabetçi olması söz konusu.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Åžener, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ve ticaret savaÅŸlarıyla deÄŸiÅŸen tedarik zincirinde ucuz enerji ile birlikte Türk ÅŸirketlerinin elinin daha da güçleneceÄŸini vurguladı.

Bulunan rezervin Türkiye’nin makro ekonomik verileri üzerinde olumlu etkilerinin olacağını belirten Åžener, ÅŸunları söyledi:

“Enflasyon bu süreçten olumlu etkilenecektir. 2004-2019 döneminde enflasyonun temel bileÅŸenlerinin yüzdelik katkısına baktığımızda gıdanın yüzde 28’lik etkisi yanında enerji yüzde 14,6’yla ikinci sırada bulunuyor. Dolayısıyla, bulunan rezervin enerji maliyetlerini düÅŸürmesi beklendiÄŸinden, uzun vadede bu durum enflasyonu aÅŸağı yönlü baskılamaya yardımcı olacaktır. Ödemeler dengesine ise yıllık bazda 9-13 milyar dolar civarı bir katkı yapması beklenen bu geliÅŸmenin, dolar kuru üzerinde de rahatlatıcı bir etki yapması olası görünüyor.”

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Türkiye’de virüsten can kaybı 6 bin 80 oldu

HIZLI YORUM YAP



Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.