CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’dan Macron’a tepki: Sözleri açık provokasyondur

0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

News

0

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, BeÅŸtepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi‘nde, Camiler ve Din Görevlileri Haftası Programı‘na katıldı. ErdoÄŸan, Batı ülkelerinde ırkçılığın ve Ä°slam düÅŸmanlığının sarmaşık gibi yayıldığını ifade ederek, “Bu eylemlerden Müslümanlarla birlikte etnik kimliÄŸi farklı olan diÄŸer kesimler de etkileniyor. Neo Nazi terörü, Afrikalı, Asyalı göçmenleri, Müslümanlar kadar Musevileri de hedef alıyor” dedi.

Macron’un Ä°slam’a iliÅŸkin sözlerine sert tepki gösteren ErdoÄŸan, “Ä°slam krizde” açıklaması saygısızlıktan öte açık bir provokasyondur. Ä°slam’ın yapılandırılmasından bahsetmesi ise, hadsizliktir, edepsizliktir. Sen kimsin ki “Ä°slam’ın yapılandırılması” diye bir ifadeyi aÄŸzına alıyorsun. Hiç kimsenin Müslümanların can ve mal emniyetini riske atma hakkı yoktur. Avrupa Ä°slam’ı, Fransa Ä°slam’ı gibi kavramlarla Müslümanlara dinsiz dindarlık dayatılmak isteniyor” diye konuÅŸtu. 

ErdoÄŸan’ın programdaki konuÅŸmasından satır baÅŸları ÅŸöyle:

Camiler ve Din Görevlileri Haftası münasebetiyle siz kıymetli hocalarımızı mnisafir etmekten memnuniyet duyuyorum. Sizlerin aracılığıyla yurt içinde ve dışında görev yapan bütü diyanet mensuplarımıza selam ve muhabbetlerimi gönderiyorum. Tüm imamlarımızın, müezzinlerimizin, hocalarımızın, müftülerimizin haftasını gönülden tebrik ediyorum. 

Toplumun belli bir kesimi Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığımızın görev alanının sadece cami ile sınırlı olduÄŸunu düÅŸünüyor. YaÅŸadığımız onca provokasyona raÄŸmen milletimizin birlik ve beraberliÄŸinin korunmasında Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığımızın katkısı göz ardı edilemez.

Maske, mesafe, temizlik kurallarına uymamak kul hakkına girmektir. Diyanet camiamızdan toplumumuzun bilinçlendirilmesinde oynadığı öncü rolü aynı kararlılıkla devam ettirmesini bekliyorum. 

Bizim inancımızda dünya ahiretin tarlasıdır. Burada ne ekersek, yarın ruz-i mahÅŸerde onu biçeriz. Bu hayatın albenisine kendisini kaptıran kiÅŸi, dünyasını da ahiretini de kaybeder. Müminin görevi, varlıkta şımarmamak, yolukta ise sabretmektir. 

“AYASOFYA VE KARÄ°YE ARDI ARDINA BÄ°ZLER Ä°ÇÄ°N MÜJDEYDÄ°”

Karadeniz’de tarihimizin en büyük doÄŸalgaz rezervini keÅŸfettik. Bu rezerv salgın günlerinde milletimize umut vermenin yanısıra, daha büyük keÅŸifler için inancımızı artırdı. DoÄŸu Akdeniz’den de inÅŸallah, güzel haberler almayı umut ediyoruz. Ayasofya-i Kebir Cami-i Åžerifi’ni yeniden ibadete açtık. Bu uÄŸurda pek çok sanatçımız, siyaset adamımız bedeller ödedi. Aralarında idamla yargılananlar oldu. Bizler de Ayasofya’dan ezan dinlemek umudu ile yaÅŸadık. 86 yıllık mücadelenin en tatlı meyvesidir. Türkiye’nin kendi hükümranlık haklarını kullanarak attığı adım dünya siyasetinde yeni dönemin habercisidir. Türkiye, bağımsızlığın üzerindeki bir gölgeyi daha kaldırmıştır. Hemen arkasından Kariye’nin de camiye çevrilmesi ardı ardına bizler için müjdeydi. Restorasyonu tamamlanan Sümela Manastırı ise ülkemizin dini özgürlüklerle ilgili hiçbir kompleksinin olmadığını dost düÅŸman herkese göstermiÅŸtir. 

“BATI ÜLKELERÄ°NDE IRKÇILIK, Ä°SLAM DÜÅžMANLIÄžI ZEHÄ°RLÄ° SARMAÅžIK GÄ°BÄ° YAYILIYOR”

Türkiye, dini hak ve özgürlükler konusunda örnek bir tavır sergilerken Batı dünyasında tam zıttı atmosfer hakim. Batı ülkelerinde ırkçılık, ayrımcılık ve Ä°slam düÅŸmanlığı zehirli bir sarmaşık gibi yayılıyor. Müslüman kadınlar baÅŸörtülerinden dolayı sözlü ve fiili tacize maruz kalıyor. Bu eylemlerden Müslümanlarla birlikte etnik kimliÄŸi farklı olan diÄŸer kesimler de etkileniyor. Neo Nazi terörü, Afrikalı, Asyalı göçmenleri, Müslümanlar kadar Musevileri de hedef alıyor. Camilere ve diÄŸer dinlerin ibadethanelerine yönelik eylemler akılalmaz boyutlara ulaÅŸmıştır. 

Bugün birçok Batı ülkesinde ırkçılık ve Ä°slam düÅŸmanlığı bizzat devlet tarafından himaye edilmektedir. Medya örgütlerin adeta halkla iliÅŸkiler faaliyetlerini yürütmektedir. Avrupa’nın 2. Dünya Savaşı sırasında yaÅŸanan soykırımlar gibi, 2012’deki Breivik katliamından da dersi çıkarmadığı anlaşılıyor. Avrupa ülkeleri ısrarla bu gerçeklere gözlerini yummayı tercih etti. 

Son yıllarda bazı Avrupalı liderler ve medya yoluyla körüklenen Türk ve Ä°slam düÅŸmanlığının arkasında yatan nedenlerden biri de budur. Bizi düÅŸmanlaÅŸtırınca hatalarının görülmeyeceÄŸine inanılıyor. Sorunlar yok sayılınca ortadan kalkmıyor. 

MACRON’A TEPKÄ°: SEN KÄ°MSÄ°N KÄ°, “Ä°SLAM’IN YAPILANDIRILMASI” DÄ°YE BÄ°R Ä°FADEYÄ° AÄžZINA ALIYORSUN

Müslümanlara saldırmak Avrupalı siyasetçilerin baÅŸarısızlıklarını perdelemek için kullandıkları en önemli araçlardan biri haline gelmiÅŸtir. Bu ucuz politikaya kimi baÅŸbakan ve cumhurbaÅŸkanları da tevessül ediyor. Ä°slam’ı hedef göstererek kifayetsizliklerini örtmeye çalışıyor. Son isim Macron olmuÅŸtur. “Ä°slam krizde” açıklaması saygısızlıktan öte açık bir provokasyondur. Ä°slam’ın yapılandırılmasından bahsetmesi ise, hadsizliktir, edepsizliktir. Sen kimsin ki “Ä°slam’ın yapılandırılması” diye bir ifadeyi aÄŸzına alıyorsun. Hiç kimsenin Müslümanların can ve mal emniyetini riske atma hakkı yoktur. Avrupa Ä°slam’ı, Fransa Ä°slam’ı gibi kavramlarla Müslümanlara dinsiz dindarlık dayatılmak isteniyor. Avrupa’da yaÅŸayan vatandaÅŸlarımızın canı, malı, namusu o ülkelere emanettir. Kendisinden artık sömürge valisi gibi davranmak yerine, sorumlu bir devlet adamı gibi davranmasını bekliyoruz.