06 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
Rami Kütüphanesi’nde gençlerle bir araya gelen CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, gençlerin yüzündeki tebessümün kendisini mutlu ettiÄŸini belirterek, “Herhalde müjdeler veriyorsunuz deÄŸil mi?” ifadesini kullandı.
ErdoÄŸan, gençlerin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı tebrik ederek, “Cumhuriyet’imizin banisi Gazi Mustafa Kemal baÅŸta olmak üzere Milli Mücadele’mizin tüm kahramanlarını rahmetle yad ediyorum. Semalarımızda yankılanan ezanlarımızın hiç dinmemesi, nazlı bayrağımızın hep dalgalanması, vatanımızın istiklali, milletimizin istikbali uÄŸrunda mücadele eden ÅŸehitlerimize, gazilerimize, kahramanlarımıza Rabb’imden rahmet ve maÄŸfiret diliyorum. Aynı kutlu idealler için bir asırdır mücadele eden güvenlik güçlerimize, devlet ve siyaset insanlarımıza, kendi alanında Türkiye’ye katkı vermek için çalışan herkese ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.” diye konuÅŸtu.
Gençlerle bir araya geldiği için mutlu olduğunu belirten Erdoğan, bu sevincin gençlerle paylaşılmasının kendisine ayrı bir güven verdiğini vurguladı.
“Rabb’ime, bana sizler gibi genç, dinamik, yürekli, gözleri ışıl ışıl, vatan millet kokan yol arkadaÅŸları lütfettiÄŸi için ayrıca hamdediyorum.” diyen ErdoÄŸan, bugünlere gençlerin yoldaÅŸlığıyla geldiklerini ifade etti.
ErdoÄŸan, Türkiye’yi gençlerin katkılarıyla Cumhuriyet tarihinin en büyük kalkınma ve demokrasi hamleleriyle tanıştırdıklarına dikkati çekerek, “Eskinin o köhne düzenini deÄŸiÅŸtirerek farklı, modern bir Türkiye’yi inÅŸa etmenin altyapısını oluÅŸtuk. Mutlu, müreffeh ve güçlü yarınlarımızı da inÅŸallah yine sizlerle el ele, omuza omuza inÅŸa edeceÄŸiz. Bunun için sizlerden hayallerinize sıkı sıkıya sarılmanızı özellikle istiyorum. Kimsenin sizinle hedefleriniz arasına girmesine, sizi ideallerinizden koparmasına müsaade etmeyin. ÇeÅŸitli mecralardan kasıtlı olarak yayılan umutsuzluk dalgalarına asla prim vermeyin. Özellikle geçmiÅŸinde ülkeye ve millete hiçbir hayrı dokunmamış kiÅŸilerin sizleri kendi dipsiz karanlıklarına çekme çabalarına karşı uyanık olun. Bunlar koltuklarını korumaktan, siyasi ömürlerini biraz daha uzatmaktan baÅŸka hiçbir gayesi olmayan kifayetsiz muhterislerdir.” deÄŸerlendirmesini yaptı.
Gelecek vizyonu ortaya koymak yerine kendi beceriksizliklerini, başarısızlıklarını örtmeye çalışan müflis siyasetçilerin gençlere örnek olamayacağını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
“Türkiye, daha önce bu tarz siyasetçi profilleri görmüş ama hepsi eninde sonunda unutulup gitmiÅŸtir. Åžimdi onları kimse hatırlamıyor, kimse hayırla anmıyor, eserleri yok. Ziya PaÅŸa’nın güzel bir beyti var, ‘EÅŸek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.’ Eserleri yok ki anılsınlar, böyle bir durumdalar. Biz ise siyasi hayatımızın tamamında gençlerimize güvendik, gençlerimize inandık, sizlerin her alanda yolunu açmanın gayreti içinde olduk. Bunu da öyle birileri gibi lafta bırakmadık. Seçilme yaşı biliyorsunuz 30’du, bunu önce 25’e, daha sonra 18’e biz indirdik. Niye bunlar yapmadı? Çünkü bunlar gençlerine güvenmiyordu ki. Bize aynen ÅŸunu söylediler, ‘Parlamentoyu çoluk çocuÄŸa mı bırakacaksınız?’ Ama bunlar bilmiyordu ki bizim ecdadımız Fatih, 18 yaşında bir çaÄŸ kapatıp bir çaÄŸ açtı. Benim ecdadım bunu yaptıysa demek ki torunları olarak bizler de bunu yapabiliriz ve yapmalıyız. Düşünün Ä°stanbul’un fethi böyle gerçekleÅŸmiÅŸ. Öyleyse bunu biz de yaparız, yapmamız lazım. Yaptık mı? Yaptık. Çünkü gençlerimize güvendik, inandık. Ä°nandığımız için onlarla da yolları yürüdük ve yürüyoruz. Ä°ÅŸte pazar günü seçimlerin sonuçlarına göre 28’inci dönemde Meclis’e giren en genç 5 milletvekilinin 4’ünün bizim partimizden olması bunun ispatıdır. Meclis’te 30 yaÅŸ altı en çok milletvekili bulunan, grup yaÅŸ ortalaması en düşük olan parti de yine biziz. Gençlik kolları baÅŸkanımı, 28 yaşında, Ä°zmir’de bölgesinde ilk sırada aday göstererek bu konudaki kurumsal tavrımızı da ortaya koyduk. CHP Genel BaÅŸkanı ise asla böyle bir adım atmadı, atamaz. Niye? Bu yürek ister yürek. Zihinsel devrimi gerçekleÅŸtirmediÄŸiniz sürece bu iÅŸi gerçekleÅŸtiremezsiniz. Ve biz ÅŸu anda bu zihinsel devrimi gerçekleÅŸtirmenin gayreti içerisindeyiz. Bu zihinsel devrimi sizinle gerçekleÅŸtireceÄŸiz.”
ErdoÄŸan, Rami Kütüphanesi’nin geçmiÅŸi itibarıyla meÅŸhur Rami Kışlası olduÄŸunu hatırlatarak, sözlerine şöyle devam etti:
“Fakat daha sonra ne oldu? Burası Rami Gıda Çarşısı oldu. Ben gıda çarşısında çalıştım, halini bilirim buranın. Daha sonra burasının farklı bölgelere taşınma süreci oldu, BayrampaÅŸa’ya vesaire. Ondan sonra Kültür Turizm Bakanımla burayı konuÅŸtuk ve saÄŸ olsun iÅŸi eline aldı ve ÅŸu mezbelelik olan yeri ÅŸu anda gördüğünüz hale getirdi. Tabii ÅŸimdi eski Türkiye ve bugünkü Türkiye olarak mukayesesini yapabilmek için eski Türkiye’yi tanımak lazım. Eski Türkiye’yi tanımadığınız zaman bugünle mukayesesini yapamazsınız. Biz tabii eski Türkiye’yi biliyoruz. Ben Ä°stanbul’un belediye baÅŸkanlığını yaptım. Ä°stanbul susuzdu, çöp, çukur, çamurdu. Ä°stanbul’u o susuzluktan ‘baÅŸkanınız’ kurtardı. Tabii ben ÅŸimdi size sorsam, desem ki ‘Ya siz Haliç’in o eski halini bilir misiniz?’ Sizin tamamınıza yakını Haliç’in o eski halini bilmez, o kokusundan geçilmeyen Haliç’i bilmez. Pislik, rezillik… Yüzmek falan öyle bir ÅŸey yok orada. Balık falan yaÅŸayamıyordu, öyle bir hal vardı orada. CumhurbaÅŸkanınız, o zaman belediye baÅŸkanı olarak ilk iÅŸim oranın bütün o pis suyunu, her ÅŸeyini Alibeyköy’deki bir taÅŸ ocağına, 9,5 kilometre, adeta petrol boru hattı gibi boru döşedik ve oranın kirli suyunu Alibeyköy’deki o taÅŸ ocağına aktardık. Ve orada yine bir tülbent gibi pisliÄŸi, tülbendin üzerinde bırakarak suyunu tekrar geri göndermek suretiyle Haliç’e döndürdük ama o çamur tabaka nerede kaldı? Alibeyköy’deki o taÅŸ ocağında kaldı. Yaklaşık 600 bin metrekare orada biz ÅŸimdi bir oyun parkı yaptık. ‘Vialand’ denilen Alibeyköy’deki o oyun parkının olduÄŸu yer oydu. Bu hale dönüştürdük orayı. Ama ne oldu? Haliç’in o pis kokusundan çevreyi kurtardık ve boÄŸazın suyunu yine bir tünel hattıyla Haliç’e gönderdik. Haliç’e gönderdiÄŸimiz bu su ile de Haliç’in suyunu temizledik.”
Mezbahacıların bulunduÄŸu bölgeyi de temizleyerek Haliç Kongre Merkezinin adımlarını attıklarını aktaran ErdoÄŸan, görevi kendisinden devralan Kadir TopbaÅŸ’ın da katkılarıyla Haliç Kongre Merkezinin bugünkü haline kavuÅŸtuÄŸunu söyledi.
ErdoÄŸan, CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu’na, “Ya sizin Ä°stanbul’da böyle bir eseriniz var mı?” diye seslenerek, “Yaptınız mı böyle bir ÅŸey? Bu CHP’lilere sorun, ‘Ya ne yaptınız?’ Ben ÅŸu anda iki örnek verdim. Bizim Türkiye genelindeki durumumuz bu deÄŸil. Susuzluk diyorum, Istranca DaÄŸları’ndan, 110 kilometreden Ä°stanbul’a su getirdik. Veysel (EroÄŸlu) Bey’i Ä°SKÄ°’nin başına getirmiÅŸtim, oradan Ä°stanbul’a su getirerek Ä°stanbul’un susuzluÄŸunu giderdik. Onun için ben CHP’yi üç ÅŸeyle tanımlarım, çöp, çukur, çamur. Ve çöp daÄŸlarını kaldırdık, çukurları yok ettik, çamurlarımızdan Ä°stanbul’umuzu kurtardık ve susuzluÄŸunu giderdik. DoÄŸal gaz noktasında o zaman 50 bin eve, benden önce CHP vardı malum, 50 bin eve doÄŸal gaz vermiÅŸlerdi. Ben görevi bıraktığımda 1 milyon 250 bin eve biz doÄŸal gazı getirdik. Aradaki fark bu.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, CHP’nin, gençleri özellikle seçilme ihtimali olmayan yerlerden ve sıralardan aday gösterdiÄŸini söyledi.
“Peki neden?” diye soran CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Çünkü bu zat (KılıçdaroÄŸlu) gençlere güvenmiyor. Bu zat, gençlerin Meclis’te olmasını, tecrübe kazanmasını, ülkeye ve millete hizmet etmesini istemiyor. Gençlerimizin ümitvar olmasından, öz güven sahibi olmasından rahatsızlık duyuyor. Aslında bu ÅŸahıs gençleri kendisine en büyük rakip olarak görüyor.” diye konuÅŸtu.
Gençlerin karar mekanizmalarında yer almasına tahammül dahi edemeyenlere en iyi cevabı yine gençlerin vereceÄŸine inandığını dile getiren CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Tabii 28 Mayıs’ın bir önemi daha var. 28 Mayıs’ta bu cevabı verirseniz, ertesi gün 29 Mayıs. (Ä°stanbul’un fethi). Çok önemli. Ä°lk defa oy kullanan 5 milyonu aÅŸkın genci yok sayan aynı zat, gitti toplam oyları yüzde 1’i bile bulmayan partilere 40’a yakın vekil hediye etti. Bir de ne diyor. ‘Hesap uzmanıyım.’ diyor. Bunun hesap uzmanlığına ÅŸaÅŸtım. Nasıl hesap uzmanısın ki bu partilere bunları dağıttın? Onun için gençler sizin üzerinizde önemli bir görev daha var. Ne biliyor musunuz? Bunu siyaseten mezara gömmek için iÅŸte 28 Mayıs’ta kararı ona göre verin. Bu zaten hesap uzmanlığından emekli olmuÅŸtu, gelin siyasetten de emekli edin.” ifadelerini kullandı.
“CHP’de siyaset yapan, Gazi’nin hürmetine CHP’ye oy veren gençlerimize ben bu neticeyi bırakıyorum.” diyen ErdoÄŸan, şöyle devam etti:
”Gençlerimizin diÄŸer pek çok ÅŸeyle birlikte 28 Mayıs’ta bunun hesabını da sandıkta soracaklarına inanıyorum. Sadece bununla kalmayacak, 28 Mayıs’ta aynı zamanda ben gençlerimizi kendi baÅŸarısızlıklarına ortak etmeye çalışanlara da esaslı bir dersin verileceÄŸine inanıyorum. Siyasi ömürlerini 3-5 gün daha uzatmak için milletin sinir uçlarıyla oynayanları inÅŸallah sizlerin desteÄŸiyle siyasetten emekli edeceÄŸiz. ÇirkinleÅŸen ve hatta çirkefleÅŸen bir siyaset dilinin sahiplerinden bu ülkeyi hep birlikte kurtaracağız.”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, 11 ÅŸehrin deprem bölgesinde yer aldığını hatırlatarak ”Deprem bölgesindeki insanlara bu denli hakaretler edilir mi? Sen kalkıp bunlara gönderdiÄŸin 3-5 kuruÅŸun çirkin bir ÅŸekilde propagandasını yapmaya kalkıyorsun. Otellerden onları kovuyorsunuz.” dedi.
Bu sırada bir gencin, ‘Herkes kendine yakışanı yapar.” demesi üzerine ErdoÄŸan, “Eyvallah. Eyvallah da bunları göreceÄŸiz. Buna göre de haftaya pazar gereken dersi bunlara vereceÄŸiz.” diye konuÅŸtu.
MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli ile deprem bölgesindeki 4 ili bu hafta sonu, 2 ili ise salı günü ziyaret edeceklerini aktaran CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Ki ne sıkıntı varsa bu sıkıntıları hep birlikte giderelim istiyoruz. Çünkü oralarda yaÅŸayan insanlar bizim kardeÅŸlerimiz, canımız ciÄŸerimiz. Biz, ‘Buralarda yok bize az oy çıktı, yok şöyle oldu böyle oldu.’ diyemeyiz.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Hazreti Peygamberin ‘Ä°nsanların en hayırlısı insanlara en çok faydalı olandır.’ ÅŸeklindeki hadisini hatırlatan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Biz buradan hareketle, ayrıma tabi tutmadan insanların en hayırlısı olmaya azmettiysek en çok faydalı olan olmak durumundayız. Bunun için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz, sürdüreceÄŸiz. 14 Mayıs seçimlerinde özgür iradelerine sahip çıkan gençlerimiz, daha büyük bir baÅŸarıyı inÅŸallah 28 Mayıs’ta da sergileyecekler. Koltuklarını koruyabilmek için sizi korkutmaya çalışanlara, sizi karamsarlığa sürmek isteyenlere, hayallerinizi elinizden alma peÅŸinde koÅŸanlara yani kendi ikballeri uÄŸruna sizleri kullanmak isteyenlere gençlerimizin ‘Artık yeter.’ diyeceÄŸinden şüphe duymuyorum. Rabb’im yolumuzu, bahtımızı açık etsin.” ifadelerini kullandı.
Programda daha sonra AK Parti’nin ilk kez veya yeniden seçilen genç milletvekilleri tanıtıldı.
Ankara Milletvekili Zehranur Aydemir, TBMM’nin yeni ve en genç üyesi olduÄŸunu belirtti.
24 yaşında, endüstri ve bilgisayar mühendisi olduÄŸunu aynı anda iki bölüm okuduÄŸunu kaydeden Aydemir, savunma sanayisi firmalarından birinde yazılım mühendisi olarak çalıştığını ve AK Parti’nin gençlik kollarında genel baÅŸkan yardımcısı olduÄŸunu söyledi.
Aydemir, 21 yıl önce, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda 24 yaşında bir vekilin konuÅŸmacı olarak katılmasının mümkün olmadığını dile getirerek “Ama siz ve yol arkadaÅŸlarınız bizlere duyduÄŸunuz güven ve gençliÄŸe alan açma arzusuyla milletvekili seçilme yaşını 30’dan önce 25’e, ardından 18’e düşürdünüz. Bunu yaptığınız zaman ‘Gençlere siyaset ve milletin temsili emanet edilemez, siyaset ciddi bir iÅŸtir, gençlerin siyasetin merkezinde olmasına lüzum yok.’ dediler. Bu paradigmalarda, ön yargılarda siz gençlerin önünü açtınız. Bugün ülkemizde bürokraside, siyasette ve her alanda gençlerin sayısı arttığı gibi biz gençlerin en önemli noktalarda memleketin geleceÄŸi için sorumluluk alacak öz güvene sahip olduÄŸunu görüyoruz. Güçlü ve kararlı duruÅŸla Türkiye’nin gençlerine bunu aşıladığınız ve gençliÄŸin birilerinin hapsetmek istediÄŸi kalıplardan çıkmasına vesile olduÄŸunuz için ÅŸahsım ve ülkemin tüm gençleri adına çok teÅŸekkür ediyorum.” diye konuÅŸtu.
Bursa’dan programa katılan 18 yaşındaki Elif isimli genç de ilk oyunu kullandığını kaydederek “Dedem 70 yaşında fanatik CHP’li. Ben de sizin tarafınızdayım çok şükür. Dedemi ‘Bizim tarafa geç.’ diye ikna ettim. Dedem de ilk defa sizin için oy kullandı.” dedi.
Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, genç kızdan, dedesine selam söylemesini istedi.
Ä°mam Åžafii’nin, ”Hakla batılı nasıl ayırırız?’ diye sorduklarında, ‘Batılın oklarına bakın, o size hakkı gösterecektir.’ dediÄŸini kaydeden genç kız, “Ben de bu sözden çok etkilendim. Baktığımızda terör örgütleri, FETÖ, Avrupa’daki Ä°slamofobik ülkeler hepsi ‘Tayyip ErdoÄŸan’ı indirmemiz gerekiyor.’ diyor. EÄŸer onlar bunu diyorsa demek ki hak olan karşımızda. Sizi Abdülhamit’in yalnızlığına bırakmayacağız. Asım’ın nesli olarak bize inanın. Her zaman yanınızdayız.” ifadelerini kullandı.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, bunun üzerine “Rabb’im, bana sizler gibi uyanık, ÅŸuurlu yol arkadaÅŸları lütfettiÄŸi için hamdolsun.” diye konuÅŸtu.
Marmara Ãœniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası Ä°liÅŸkiler Bölümü 1. sınıf öğrencisi Murat Eril, ilk kez oy kullandığını ve oyunu ErdoÄŸan’a verdiÄŸini belirterek, “Seçim sürecinde ve akÅŸamında gördük ki Millet Ä°ttifakı, sanki kendileri çok daha heyecanlıymış gibi ve kendileri çok daha fazla seçime konsantre olmuÅŸ gibi gösterdi. Halbuki durum bize tam aksini gösteriyor. AK Parti’li seçmenler suskun kalmış gibi gösterdiler. Ama biz sandıkta gerekeni yaptık, cevabımızı verdik. Millet Ä°ttifakı’nın bu algı operasyonu hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusunu yöneltti.
Bunun üzerine ErdoÄŸan, “Millet Ä°ttifakı, tabii her ÅŸeyi kendi lehine çevirebilmek için ne gibi yanlış, yalan yöntemlere baÅŸvurabilir, hep bunun üzerinden oynadı. Hatırlayın, seçim akÅŸamı ‘Biz öndeyiz. KılıçdaroÄŸlu seçimi kazandı.’ gibi yalan yanlış algı operasyonlarıyla biz çok çok önde olduÄŸumuz halde onlar bununla halkı aldatmaya ve kendi tabanlarını da tatmin etmeye çalıştılar. Sonra ne oldu? 5 puan farkla biz iÅŸi önde bitirdik. Yani yarım puan daha alabilseydik biz o akÅŸam iÅŸi bitiriyorduk ve düşünün yine yaklaşık 2 milyon 600 bin oy farkla biz öndeyiz.” diye konuÅŸtu.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın, ÅŸimdi bunu da yeterli bulmadıklarını dile getirerek, “Åžimdi ikinci turda Allah’ın izniyle büyük bir gayret ortaya koyacaksın. Bir Marmara Ãœniversiteli olarak da çok daha gayretli olalım ve inÅŸallah haftaya pazar zaferle çıkalım.” ifadesini kullanması üzerine Eril, “Her zaman arkanızdayız.” karşılığını verdi.
Ankara’da üniversiteye hazırlanan Rizeli 18 yaşındaki Yaren KutanoÄŸlu, kendisini tanıttığı sırada ErdoÄŸan’ın yönelttiÄŸi “Oy kullandın mı? sorusunu, “Kullandım tabii.” diye yanıtladı.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan ile tanıştığında 2 yaşında olduÄŸunu, ErdoÄŸan’ın 8 yaşındayken kendisini miting otobüsüne çağırdığını anlatarak, tekrar burada bir araya gelmekten duyduÄŸu memnuniyeti ifade eden KutanoÄŸlu, daha önce hatıra fotoÄŸrafı çektirdiklerini belirterek, ÅŸimdi de hatıra kalması için ErdoÄŸan’dan imza istedi. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, bu isteÄŸe “Ä°ÅŸi bitirelim de ondan sonra.” ÅŸeklinde karşılık verdi.
BoÄŸaziçi Ãœniversitesi Ä°ktisat Bölümü 2. sınıf öğrencisi Necati Işık’ın, aynı zamanda plastik enjeksiyon firmasında maaÅŸlı olarak çalıştığını, bu bilginin önemli olduÄŸunu ve birazdan kullanacağını söylemesi üzerine ErdoÄŸan, “Yalnız çok fazla kullanma ha.” dedi. Işık da “Tamamdır.” diyerek gülümsedi.
Işık, “Bu ÅŸarkı burada bitmez” albümünü çok sevdiÄŸini, telefondan dinlediÄŸini belirterek, “Tabii sizin favoriniz ‘Zindandan Mehmed’e mektup’ onu biliyorum, kimseye vermiyormuÅŸsunuz.” ifadesini kullandı.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, bunun üzerine, “Hepsi de favorim. Çünkü 10 ÅŸiir, onları bayağı seçerek yaptık. Cezaevine girmeden önce onu yapmıştık. Yani o ÅŸiirlerin hepsi hakikaten severek, inanarak okuduÄŸum ÅŸiirlerdi ve hala da severim. Burada da tabii ‘Zindandan Mehmed’e mektup’ benim favorilerimden bir tanesi. Çünkü Ãœstad’ın ÅŸiiri olur da favori olmaz mı?” diye konuÅŸtu.
Albümden “Sana, bana, vatanıma, ülkemin insanlarına dair” ÅŸiirini sevdiÄŸini söyleyen Işık’a, ErdoÄŸan “O da güzel.” dedi.
Işık’ın, Erdem Beyazıt’ın ÅŸiirin sonunda “Can kuÅŸum, umudum, canım sevgilim.” dediÄŸini hatırlatması üzerine ErdoÄŸan, “Orası çok duygulu.” yorumunu yaptı.
Bunun üzerine, “Evet çok duygulu. Ben de duygulu bir yere geleceÄŸim. 150 bin liralık evlilik paketi vaadiniz var, malum. Vadesi de güzel, ödemesiz olması da güzel.” diyen Işık’a, ErdoÄŸan “Bekarsın galiba.” sorusunu yöneltti.
Bekar olduÄŸunu söyleyen Işık, “Sayın CumhurbaÅŸkanım, hayır iÅŸte de acele etmek lazım. Ben Meclis’teki güven oyu alındıktan hemen sonra bunun acilen çalışılmasını arz ediyorum. Az önce de dedim ilk baÅŸta siz bana desteÄŸi verirseniz maaÅŸ var, oradan ben devam edeceÄŸim. Bir de bizim müstakbel kayınbaba sizi çok seviyor. Yani onu, bu garibi sevindirir de bir isterseniz.” diyerek, ErdoÄŸan’dan sevdiÄŸi kızı babasından istemesini talep etti.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın, “Ä°steriz be. Gökten ne yaÄŸar ki yer kabul etmez.” sözleriyle karşılık vererek, “Hani bir yanlış yapmaz deÄŸil mi?” diye sorduÄŸu Işık, “Yapmaz efendim. Ordulu, sizi çok seviyor. Karadenizli, ben de Konyalıyım. Ä°ki taraf da zaten ziyadesiyle muhabbetli efendim.” diye konuÅŸtu. ErdoÄŸan da “Ä°nÅŸallah hayrolsun bakalım.” dedi.
Ä°bn Haldun Ãœniversitesi Psikoloji Bölümü 4. sınıf öğrencisi Melike AyÅŸe isimli genç, ErdoÄŸan’ın kadınlara ne kadar deÄŸer verdiÄŸini bildiÄŸini belirtip, bu vesileyle tesettürlü kadınlar adına kendisine teÅŸekkür etti.
Tesettür geçmiÅŸte annesinin, ablalarının, teyzelerinin önüne eÄŸitimde ve kamusal alanda engel olarak konulmuÅŸken, bugün tesettürle lisans eÄŸitimini yüzde 100 burslu bir ÅŸekilde tamamlamak üzere olduÄŸunu söyleyen Melike AyÅŸe, “Allah nasip ederse yüksek lisans için de yurt dışından kabul aldım, doktorada da devam etmek ve tesettürümü gururla taşımak istiyorum. Ben bu zulmü bizzat yaÅŸamamış olsam da annemin hikayesini ve size ne kadar dua ettiÄŸini biliyorum. Sizden Allah razı olsun. Nesillerin maruz kaldığı haksızlıktan bizi muhafaza ettiniz. Çok teÅŸekkür ederim.” diye konuÅŸtu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun üzerine şunları anlattı:
“Tabii bu sıkıntıyı ben ailede yaÅŸadım. Benim iki kızım imam hatip öğrencisiydi. Düşünün, imam hatip öğrencisi oldukları halde başörtülü olarak okuma ÅŸansları yoktu ve mecburen kızlarımdan bir tanesini oradan alarak benim bir sınıf arkadaşımın müdür olduÄŸu okula göndermek durumunda kaldım. Dedim ‘Göndereyim mi, ne yaparsın?’ ‘Sen endiÅŸe etme, gönder, burada ev bark, her ÅŸeyi hallederim.’ dedi. Kızımı oradan aldım ve Trabzon’a gönderdim, orada bitirdi. Ä°mam hatipte başörtülü okumanın adeta yasaklandığı bir dönem. Kendi ülkemde adeta ‘Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya.’ oldular. Ben de tabii bunları -elhamdülillah- kaldırdığımız için mutluyum. Ama bay bay Kemal, yalan üstüne yalan söylüyor. Åžimdi alıyor diyelim bir tane kızımızı veya bayanı karşısına, ona bir CHP rozeti takıyor. Ondan sonra da kendisinin başörtüsüne karşı olmadığını söylüyor. Ya sizin bir defa Anayasa Mahkemesine başörtüsüyle ilgili yaptığınız baÅŸvurular var. Biz sizin ne noktada olduÄŸunuzu, karakterinizi A’dan Z’ye biliyoruz. Bu milleti nasıl aldatacaksınız ya mümkün mü? Onun için eÅŸeÄŸi saÄŸlam kazığa baÄŸlayalım, ondan sonra Allah’a emanet edelim. Güvenilmez, akÅŸam yalan, sabah yalan. Onun için 28’i akÅŸamı ‘bay bay Kemal’ yapalım.”
Ä°stinye Ãœniversitesinde Aşçılık Sanatları Bölümü 1. sınıf öğrencisi olan Elif Azra Åženyurt, annesinin ErdoÄŸan ile anısını, “Annem sizin davanıza, hepimizin davasına sevdalı bir Türk kadını. Siz onu gördüğünüzde annem hamileymiÅŸ. 2004 senesi, benim doÄŸum yılım. Annemin karnındaymışım. Siz de annemi gördüğünüzde, ‘Allah yolunu, bahtını açık etsin. Vatana, millete hayırlı bir evlat eylesin.’ demiÅŸsiniz.” sözleriyle anlattı.
Åženyurt’un 18 yaşında olduÄŸunu söylemesi üzerine CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, oy kullanıp kullanmadığını sordu. Åženyurt, “Oy kullandım Sayın CumhurbaÅŸkanım. ‘Ä°lk oyum ErdoÄŸan’a.’ dedim.” ifadesini kullandı.
Vatana, millete hayırlı bir evlat olmak için çabaladığını belirten Åženyurt’un, “Devlet büyüklerinin de duaları kabul olurmuÅŸ.” demesi üzerine ErdoÄŸan, “Rabbim inÅŸallah gönlünden geçeni nasip etsin.” ÅŸeklinde dua etti.
Åženyurt, Türkiye Yüzyılı’nda atılan hızlı adımları yakından takip ettiÄŸini, savunma sanayisine ilgi duyduÄŸunu dile getirerek, ErdoÄŸan’dan gençler için bir ÅŸiir okumasını rica etti.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Yani bizi zor bir yere doÄŸru sürdün. Ezberimde o olduÄŸu için onu okuyayım ben yine de. Akif’ten. Asım’ın neslini tanıtıyor. Asım’ın nesli nasıl, kim?” diyerek, ÅŸu dizeleri okudu:
“Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem/ Gelenin keyfi için geçmiÅŸe kalkıp sövemem/ Biri ecdadıma saldırdı mı hatta boÄŸarım/ BoÄŸamazsam da hiç olmazsa yanımdan kovarım/ Üç buçuk soysuzun ardında zaÄŸarlık yapamam/ Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam/ DoÄŸduÄŸumdan beridir aşıkım istiklale/ Bana hiç tasmalık etmiÅŸ deÄŸil altın lale/ YumuÅŸak baÅŸlı isem kim dedi uysal koyunum/ Kesilir belki fakat çekmeye gelmez boynum/ Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciÄŸerim/ Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim/ Adam aldırma da geç git diyemem, aldırırım/ ÇiÄŸnerim, çiÄŸnenirim, hakkı tutar kaldırırım/ Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu.”
Ankara Ãœniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu 25 yaşındaki Sevde Betül AÄŸzıkara, vefat eden dedesinin evinde bulduÄŸu ve Milli Selamet Partisi’nin 1977 seçimlerinden önce dağıttığını düşündüğü bir çay bardağını hatıra olarak ErdoÄŸan’a hediye etti.
AÄŸzıkara’nın, Ä°stanbul il gençlik kolları baÅŸkanlığına denk gelen o dönem hakkında anılarını paylaÅŸmasını istemesi üzerine ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
“Siyasette, ÅŸu andaki bulunanlar veya bay bay Kemal, yani onun böyle siyasete gençlik kollarından girme, oralardan gelme gibi bir geçmiÅŸi yok. Siyasette ÅŸu anda bulunanlarda da benim durumumda olan yok. Çünkü ben gençlik kollarından itibaren siyasetin içinden yetiÅŸmiÅŸ, siyasetin içinden gelmiÅŸ ve siyasette 40 yılı aÅŸkın bir dönemim var. Ä°stanbul gibi bir ÅŸehrin gençlik kolları baÅŸkanlığını yapmış birisiyim. Oradan itibaren bugünlere geldik. Tabii, Milli Selamet Partisi, Refah Partisi, Refah Partisi’nden sonraki süreç ve o süreç içinde yaÅŸadığımız birçok sıkıntılar vesaire, bütün bunlarla beraber özellikle de belediye baÅŸkanlığı sürecim… Belediye baÅŸkanlığı sürecim de tabii 4,5 yıl falan idi, cezaevine giriÅŸ ve cezaevinden çıktıktan sonra da AK Parti’yi kuruÅŸumuz.”
ErdoÄŸan, AK Parti’yi kurduktan 16 ay sonra tek baÅŸlarına iktidar olduklarını, bunu çok kısa bir zamanda yakaladıklarını, yüzde 34 gibi bir oyla da parlamentoda birinci parti olduklarını anlattı.
Birinci parti olmakla kalmayıp, Türkiye’nin yeniden dönüşümüne parlamentodaki bu güçleriyle yol verdiklerini söyleyen ErdoÄŸan, “Gerçekten bu, AK Parti’nin çok çok güçlü bir geliÅŸini doÄŸurdu ve bu güçlü geliÅŸ nereye dayanıyordu; iÅŸte ta Milli Selamet Partisi’ndeki o gençlik dinamizmine, oradan aldığımız siyasi tecrübeye, bu ÅŸekilde tabii buralara geliÅŸ oldu.” dedi.
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, AK Parti’nin çok farklı bir performans ortaya koyduÄŸuna iÅŸaret ederek, şöyle konuÅŸtu:
“AK Parti’yle beraber de Türkiye’de yeni bir deÄŸiÅŸim, dönüşüm yakalandı. Bunu da baÅŸarıyla temsil ettiÄŸimize inanıyorum. 21-22 yıl, bu kadar kısa zamanda buralara tırmanmış olmak çok çok önemli. Bu dönem içinde de gerek baÅŸbakanlık gerek cumhurbaÅŸkanlığı ve gerekse ÅŸu anda geldiÄŸimiz nokta… Tabii bize maalesef ihanet edenler de oldu. Bizden bırakıp ayrılıp maalesef gidenler de oldu. Ama bizimle yol arkadaÅŸlığını sürdürenler de oldu. Onlarla beraber yolculuÄŸumuza devam ediyoruz. Åžimdi bütün mesele 28’inin akÅŸamını 29’a farklı baÄŸlamak. Ä°ÅŸte buna hazır mıyız? Yani, 28 Mayıs akÅŸamı, özellikle Ä°stanbul’dan ben ÅŸunu beklerim; 29 Mayıs Ä°stanbul’un fethi yıl dönümüdür. Ä°nÅŸallah Ä°stanbul farklı bir fethe çıkmaya hazır mı? Ben ÅŸu anda gençlerimizin gözlerinde, ‘Evet biz hazırız.’ diyorsunuz, bunu okuyorum.”
ErdoÄŸan, Sevde Betül AÄŸzıkara’ya çay bardağı hediyesi için teÅŸekkür etti.
Edirne KeÅŸan’dan gelen Ezgi isimli bir gencin, “Seçimden önce sosyal medyaya, televizyonlara, anketlere baktığımızda, kesinlikle seçimi kazanamayacağınızı düşündüm, böyle bir algıya kapıldım. Ancak seçimden sonra sonuçları çok farklı olarak gördük. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?” sorusu üzerine ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
“Bu sosyal medya, benim hiç inanmadığım bir medya grubudur. EÄŸer yalan arıyorsanız sosyal medyaya bakın. Halbuki biz hiç de sosyal medyanın ifade ettiÄŸi ÅŸekilde bir seçim görmedik. Benim gittiÄŸim illerdeki hava çok çok farklıydı, çok çok güzeldi. Hatta her gittiÄŸim yerde resmi rakamları alırım, benim öyle bir huyum var. Ne demek o? Yani emniyetten, valilikten resmi rakamları… Bakıyorum ki resmi rakamlarda biz gümbür gümbür geliyoruz.”
Daha sonra söz alarak, depremin merkez üssü KahramanmaraÅŸ Pazarcık’tan geldiÄŸini aktaran Hacer Özgün, devlet ve millet olarak yanlarında oldukları için ErdoÄŸan’a teÅŸekkür etti. Ä°lk kez oy kullandığını ve böyle bir lidere oy verdiÄŸi için gururlu, mutlu olduÄŸunu söyleyen Özgün, oy kullanma sürecinden sonra, 15 Mayıs sabahı sosyal medya platformlarından depremzedelere hakaretler yapıldığını ifade etti.
Bu konudaki düşüncelerini dile getiren Özgün, “Onlar yeri geldiÄŸi zaman aşırı özgürlükçü, aşırı çaÄŸdaÅŸ, aydın ve insanlara hak, hukuk tanıyan kiÅŸiler olduklarını belirtiyordu. Bize aslında insanlık için yardım ettiklerini düşünüyorduk. Ama onlar bize oy için yardım etmiÅŸ, aşırı üzgünüm.” diye konuÅŸtu.
ErdoÄŸan gibi bir lidere oy verdiÄŸi ve Türkiye Yüzyılı’nı baÅŸlatılacağını bildiÄŸi için çok gururlu hissettiÄŸini aktaran Özgün, “Hiç kimse kötülüğe kapılmasın, deprem bölgelerindeki seçmenler de asıl kimi seçmeleri gerektiÄŸini en güzel ÅŸekilde gösterdiler. ‘Yardım yok.’ demek doÄŸru deÄŸildi. Bu acıyı, felaketi yaÅŸayan insanlar seçtiysek, biz biliyoruz da gördük seçim günü. Herkes de 28 Mayıs günü tekrar görecek, buna eminim. Biliyorum ki siz milletimizin yanındasınız biz de bu hak davada sizin yanı başınızda olacağız.” dedi.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan da Özgün’e teÅŸekkür ederek, şöyle konuÅŸtu:
“Her ÅŸeyden önce bunlardan bir tanesi malum tutuklandı, sonra serbest bırakıldı fakat daha sonra itiraz üzerine tekrar tutuklandı. Åžundan bir defa emin olacaksınız; onlar isteseler de istemeseler de ErdoÄŸan iÅŸ başında olduÄŸu süre içinde biz AFAD’ımızla, her ÅŸeyimizle bu depremzede kardeÅŸlerimize bütün desteÄŸimizi vermeye devam edeceÄŸiz. Bu süreci aynı kararlılıkla devam ettiriyoruz, devam ettireceÄŸiz ve bunu mümkün olduÄŸunca daha da üst seviyelere çıkarmanın gayretindeyiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgelerinde köy evlerini dağıtmaya başladıklarına, bunun yanında bir taraftan da söz verildiği gibi TOKİ olarak konutları hızla yaptıklarına değinerek, şöyle devam etti:
“Çünkü bir yıl içinde TOKÄ° olarak zemin+3, zemin+4 kat olmak üzere, bu binalarımızı da yapıp inÅŸallah teslim etmenin gayreti içinde olacağız. Buralardan taviz vermek yok. Hızla devam edeceÄŸiz. Biz kararlıyız ve devletimiz muktedir. Bunların hepsinin adımlarını atıp inÅŸallah depremzedelerimize bu konutları yapıp, teslim edecek iradeye de güce de sahibiz. ÖrneÄŸin, biz ÅŸimdi Defne’de bu hastaneyi yaptık, hemen muhalefetten bir tanesi çıktı, terbiyesiz, ahlaksız, ‘3 ayda neyi yapıyorsun?’ dedi. Ahlaksız. Biz, Kovid döneminde YeÅŸilköy Havalimanı’nda 45 günde Prof. Dr. Murat Dilmener Hastanesini bitirdik. Ve 1006 odayla bitirdik. İçinde, aklımda kaldığı kadarıyla 18 ameliyathanesi olan bir hastaneyi biz YeÅŸilköy Havalimanı’nda yaptık. Niye orada yaptık? Yurt dışından da herhangi bir hasta vesaire geldiÄŸi zaman, hemen havalimanına inecek uçak ve 5 dakikada hemen hastaneye gelsin diye. Aynı ÅŸekilde Anadolu Yakası’nda da Sancaktepe’de yaptık. O da aynı, 45 günde. Ya bunları biz ispatlamışız. Biz bunları yaparak konuÅŸuyoruz, bilerek konuÅŸuyoruz. Sen ne yaptın ya? Sizin referansınız var mı? Bizim referansımız var.”
ErdoÄŸan, BaÅŸakÅŸehir Çam ve Sakura Åžehir Hastanesini, Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesini, Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesini kendilerinin yaptığını ve bunların referansları olduÄŸunu vurgulayarak, “Peki siz ne yaptınız? Sizin, ‘Referansımız. Ben de ÅŸunu yaptım.’ diyebileceÄŸin bir eserin var mı? Yok. Bunlar akÅŸam yalan, sabah yalan bunu söylüyorlar. Biz tabii eÄŸitimde, saÄŸlıkta, ulaşımda, tarımda, enerjide… Biz ÅŸimdi ÅŸurada doÄŸal gazı çıkardık, inanmadılar. ‘Bir ay ücretsiz.’ dedik. Biz ÅŸimdi bir ay ücretsiz olarak doÄŸal gazı veriyoruz. Biz bunları yaptık. Siz ne yaptınız? Hiç. Onun için ÅŸu 28 Mayıs çok önemli. 28’inde bunların şöyle hepsini gelin birlikte bir emekli edelim.” diye konuÅŸtu.
AA
Meclis’te 28’inci dönemin açılışını Bahçeli yapacak
Bursa’nın en büyük 250 firması açıklandı
Carrefour tüm mağazaları kapattı
Akaryakıt devi BP, Türkiye’den çekildi
2025’te asgari ücret ne kadar olur?
Borsadaki işlemleri geçici olarak durduruldu
TÜPRAŞ Rafinerisi’nde patlama
Engelli (ÖTV’siz) araç limiti ne kadar olacak?
Bahçeli Öcalan’a Meclis çaÄŸrısını yineledi
Trafik cezalarına büyük zam
Ankaralı Turgut’tan üzen haber
Bursa’nın en büyük 250 firması açıklandı
Carrefour tüm mağazaları kapattı
Akaryakıt devi BP, Türkiye’den çekildi
2025’te asgari ücret ne kadar olur?
Borsadaki işlemleri geçici olarak durduruldu
TÜPRAŞ Rafinerisi’nde patlama
Engelli (ÖTV’siz) araç limiti ne kadar olacak?
Bahçeli Öcalan’a Meclis çaÄŸrısını yineledi
Trafik cezalarına büyük zam
Ankaralı Turgut’tan üzen haber