19 Nisan 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Nobel kendini tüketmiştir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Nobel kendini tüketmiştir. Nobel, siyasi, ideolojik davranan bir kuruluş konumundadır. Benim için Nobel'in hiçbir kıymetiharbiyesi yoktur." dedi.

Türkiye CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Bilkent Üniversitesinde Dünya Ä°nsan Hakları Günü dolayısıyla gerçekleÅŸtirilen “Her Ä°nsan Bir Dünya” temalı programa katıldı.

ErdoÄŸan, burada yaptığı konuÅŸmaya, BirleÅŸmiÅŸ Milletler Ä°nsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul ediliÅŸinin 71. yıl dönümü olan 10 Aralık Dünya Ä°nsan Hakları Günü‘nü kutlayarak baÅŸladı.

Ä°nsanın bizatihi varlığıyla doÄŸuÅŸtan gelen haklara sahip olduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, yaÅŸama hakkıyla baÅŸlayan ve hayatın her alanını kapsayan bu hakların ihlalinin insana yapılmış en büyük zulüm olduÄŸunu söyledi.

“Bizim geçmiÅŸte ve bugün de ayıbımız yoktur”

ErdoÄŸan, insanları cinsiyetine, ırkına, rengine, diline, inancına, meÅŸrebine göre ayrımcılığa tabi tutmanın, zulüm araçlarından biri olduÄŸunu ifade ederek, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:

“Bizim inancımızda Rabbimizin muhatabı tektir. O da insandır. Bunun dışındaki tüm ayrımlar sunidir. Elbette kimi uzun boylu, kimi kısa boylu, kimi zayıf, kimi kilolu, kimi düz saçlı, kimi kıvırcık saçlı gibi fıtrattan kaynaklanan farklılıklar olabilir. Ama bunların hiçbiri öz ile ilgili deÄŸildir sadece biçimi anlatır. Ä°nancımızın, tarihimizin, kültürümüzün, coÄŸrafyamızın bize vadettiÄŸi, insan yaratılmışların en ÅŸereflisi olan varlıktır. Meseleye bu ÅŸekilde baktığımızda insan hakları baÅŸlığı altında tartışılan konuların hepsi de bizim medeniyetimizin deÄŸerlerini ifade eder.”

Kur’an-ı Kerim, Hazreti Muhammed’in örnek hayatı ve veda hutbesinde ortaya koyulan ilkelerin aslında en büyük insan hakları belgesi olduÄŸunu dile getiren ErdoÄŸan, Hazreti Muhammed’in veda hutbesindeki “Ey insanlar, Rabbiniz birdir, babanız da birdir. Hepiniz Adem’in çocuklarısınız. Adem ise topraktandır. Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap’a üstünlüÄŸü olmadığı gibi kırmızı tenlinin siyah üzerinde, siyahın da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüÄŸü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah’tan korkmadadır. Allah katında en kıymetli olanınız ondan en çok korkanınızdır.” sözlerini paylaÅŸtı.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Ahmet Yesevi’den Yunus Emre’ye, Hazreti Mevlana’dan Hacı Bektaşı Veli’ye kadar ecdadımız da bu konuda tüm insanlığa ışık tutan tavsiyeleriyle öne çıkmaktadır.” diye konuÅŸtu.

“Bu bakımdan dünyadaki insan hakları talepleri aslında bize uzak veya yabancı deÄŸildir.” diyen ErdoÄŸan, “Dikkat ederseniz bu konudaki en büyük mücadeleler insana en büyük zulümlerin yapıldığı yerlerde ortaya çıkmıştır. Mesela Amerika’sından Avrupa’sına kadar bugünkü Batı’nın geçmiÅŸi en ağır insan hakları ihlalleriyle doludur. Ülkemizin meÅŸru terörle mücadele hakkını insan hakları baÅŸlığı altında eleÅŸtirenlerinlerin geçmiÅŸlerinde soykırımdan sömürgeye kadar her türlü utanç verici leke mevcuttur.” ifadelerini kullandı.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Tam tersine bizim geçmiÅŸte, bugün de böyle bir ayıbımız yoktur. Dünyanın neresinde bir mazlum, maÄŸdur, garip, hakkı hukuku ihlal edilen insan varsa tüm gücümüzle biz onların yanında yer aldık, alıyoruz ve alacağız.” dedi.

Türkiye’nin Suriye’den Filistin’e, Somali’den Arakan’a kadar her yerde bu onurlu duruÅŸuyla insanlığa ortak olduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“Hükümetlerimiz döneminde sessiz devrim dediÄŸimiz reformlarla vatandaÅŸlarımızın her anlamda hayat düzeyini yükselttik. EÄŸitimden saÄŸlığa, barınmadan enerjiye her alanda ülkemize çaÄŸ atlattık. Yasakları kaldırdık, özgürlük alanlarını geniÅŸlettik. GüvenliÄŸi ve adaleti tahkim ettik. Demokrasimizin üzerindeki vesayet gölgesine son verdik. Ülkemizdeki dini azınlıklara ait vakıfların mallarını iade ettik, tüm haklarını kullanabilmelerini saÄŸladık. Yargı reformu strateji belgesi ve insan hakları eylem planıyla insan hakları alanındaki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dün açıklanan BirleÅŸmiÅŸ Milletler Ä°nsani GeliÅŸim Endeksi’nde Türkiye artık çok yüksek insani geliÅŸme kategorisinde yer alıyor. Hep önce insan demeye, insanı yaÅŸat ki devlet yaÅŸasın demeye devam edeceÄŸiz.”

‘Hak, hukuk ve adalet olmazsa olmazımız’

Bir öÄŸrencinin “CumhurbaÅŸkanı olma yolunda olmazsa olmazlar nelerdir? Gençlere bu konudaki tavsiyeleriniz nelerdir?” sorusunu cevaplayan ErdoÄŸan, hak, hukuk ve adaletin olmazsa olmazları olduÄŸunu, bir lider veya cumhurbaÅŸkanının bu kavramların üzerinde hassasiyetle durması gerektiÄŸini vurguladı.

ErdoÄŸan, insanlığın tüm meselelerinin bu üç kavramda saklı olduÄŸuna iÅŸaret ederek, “Biz yola çıkarken ülkemizin ayaÄŸa kalkışını 4 temel unsur üzerinde saÄŸlayacağımızı söyledik. Bu da eÄŸitim, saÄŸlık, adalet ve emniyettir. Bunları hak, hukuk, adalet ile birleÅŸtirdiÄŸimiz zaman inanıyorum ki o cumhurbaÅŸkanı da halkı ile olan bütünleÅŸmesini baÅŸarılı bir ÅŸekilde saÄŸlamış olacaktır. Göreve geldiÄŸimizden bu yana tırmanışımızın arkasındaki en önemli sebepler bunlardır.” diye konuÅŸtu.

Bu tırmanışın arkasındaki sebepler arasında ekonominin de bulunduÄŸunu söyleyen ErdoÄŸan, ekonomide gelinen noktanın, ihracattan milli gelire varıncaya kadar alınan mesafelerin ortada olduÄŸunu kaydetti.

ErdoÄŸan, göreve geldiklerinden beri Türkiye’nin dünyadaki ilk 10 ülkenin içine girmesi için çalıştıklarının altını çizerek, “Åžu anda G-20 zirvesinin üyesi ülkelerden bir tanesi olmuÅŸsak, yani bu 20 ülkeden biri olmuÅŸ, dünyada 17’nci sıraya tırmanmış, Avrupa’da ise ÅŸu anda 6’ncı sırada yer alır hale gelmiÅŸsek, bunlar da bu gayretle oldu. Åžimdi hedef G-20’de 16, 17’den ilk 10’a girmemiz. Burada satın alma paritesine baktığımızda daha da yükseklerde 13’üncü sırada falan bulunuyoruz ama bu bize yeterli deÄŸil. Ä°lk 10’a girmemiz ÅŸart.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

“Türkiye’nin yakın tarihinde ve dünya tarihinde beÄŸendiÄŸiniz liderler kimlerdir?” sorusu üzerine ErdoÄŸan, geçmiÅŸten bugüne bakıldığında kendisinin tek önderi ve rehberinin Hazreti Muhammed olduÄŸunu kaydetti.

ErdoÄŸan, hak, hukuk ve adaletin Hz. Muhammed’de olduÄŸunun altını çizerek ÅŸöyle konuÅŸtu:

“Ardından adaletin de timsali olarak 40’ıncı Müslüman Hz. Ömer, çok önemli. O da adaletiyle timsal olmuÅŸ. Hz. Ömer bu yönüyle çok büyük önem arz ediyor. Çağımıza doÄŸru yaklaÅŸtıkça Osmanlı’da, Selçuklu’da örnek liderlerimiz var. Cumhuriyetin kuruluÅŸuna geldiÄŸimizde aynı ÅŸekilde Gazi’nin önemi var. Yani bunlar dönemlerin adeta inÅŸasını temin etmiÅŸler. Dönemlere damgalarını vurmuÅŸlar. Bu bakımdan büyük önem arz ediyor. Åžu anda yaÅŸayan liderler noktasına baktığımızda da ÅŸu andaki liderlere bakıyorum, oturuyoruz konuÅŸuyoruz, biraz dara zora giriyoruz.”

“Avrupa’da ciddi manada lider krizi var”

Dünyadaki liderler arasında gizli ajandası olanların da olmayanların da bulunduÄŸunu kaydeden ErdoÄŸan, ÅŸöyle devam etti:

“Mesela Körfez’de genç, dinamik olması hasebiyle Åžeyh Temim’i beÄŸenirim. Çünkü özellikle nerede darda kalan, fakir fukara bir ülke varsa onların yanındadır. Avrupa’ya girdiÄŸimiz zaman, Avrupa’da ÅŸu anda ciddi manada bir lider krizi, lider boÅŸluÄŸu var. ‘Avrupa’da ÅŸu lider örnektir.’ diyebilecek cesareti bulamıyorum.”

ErdoÄŸan, baÅŸbakanlığının ilk dönemlerinde beÄŸendiÄŸi liderlerden birinin de Almanya’nın Åžansölyesi Gerhard Schröder olduÄŸunu belirterek, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:

“Sosyal demokrat bir lider olarak gerçekten ben Schröder’den, dürüstlüÄŸünden çok ÅŸeyler aldım ve Almanya için o önemli bir liderdi. Mesela reformları yapmıştır. Reformların bütün verimliliÄŸini Åžansölye Merkel ÅŸu anda kullanmıştır. Ama gerçekten önemli bir isimdi. Üzerinde spekülasyonlar olmasına raÄŸmen Ä°talya’da Berlusconi benim yine beÄŸendiÄŸim liderlerden olmuÅŸtur. Ä°talyanlar ile iÅŸ birliÄŸini o dönemde çok baÅŸarılı götürdük ve ÅŸu andaki Atak helikopterlerimizin onun sayesinde adımlarını attık. Åžimdi Ä°talyanlar ile ortak olarak yürüttüÄŸümüz bu proje bizim için çok önemli bir projeydi.”

Afrika’da da iÅŸ birliÄŸi yapma noktasında oldukları veya olabilecekleri liderler bulunduÄŸuna iÅŸaret eden ErdoÄŸan, “Fakat Afrika hala bunun farkında deÄŸil. Orada böyle bir sıkıntı var. Son dönemde de – seversiniz sevmezsiniz – ama sayın Trump bu noktada önemli bir isim, gizli ajandası yok. Ne biliyorsa çok açık ve net söyler. Saklısı gizlisi bu noktada yok. Bana karşı da çok açık net söyler, ben de kendisine karşı çok açık söylerim. Bir diÄŸer isim de Rusya Devlet BaÅŸkanı Putin’dir. O da bu noktada aynı ÅŸekildedir. Putin ile ikili görüÅŸmelerimizde gizli ajandamız birbirimize karşı yok. Åžu anda birbirimize karşı çok açık net oyunlarımızı oynuyoruz, adımlarımızı atıyoruz. Ä°nanıyorum ki bölgede barışı beraber saÄŸlayacağız.” diye konuÅŸtu.

‘Yaptığımız her ÅŸeyi hukuk çerçevesinde yapıyoruz’

EÄŸilip bükülmeme ve gizli gündem taşımamanın kendisi için önemli olduÄŸunu belirterek mazlumların sorunlarını, konuÅŸmalarında sık sık gündeme getirdiÄŸi hatırlatılarak “Dünya liderleriyle karşı karşıya geldiÄŸinizde bu konuları aynı netlikle gündeme getiriyor musunuz? sorusunun yöneltilmesi üzerine ErdoÄŸan, “Fakirin en büyük özelliÄŸi budur. Bir defa herhangi bir olanı hatırlatmamak veya gizli tutmak dürüst bir siyasetçiye yakışmaz.” ifadesini kullandı.

Tüm düÅŸüncelerini NATO Liderler Zirvesi ve Ä°ngiltere, Almanya, Fransa ile yapılan dörtlü zirvede açık ve net ÅŸekilde gündeme getirdiÄŸini aktaran ErdoÄŸan, Ä°ngiltere BaÅŸbakanı Boris Johnson’ın açık ve samimi olduÄŸuna iÅŸaret ederek “Biraz Türklük var ya. Çankırı’dan gidiÅŸ var. Bundan dolayı hakikaten çok açık oynuyor.” diye konuÅŸtu.

BM Genel Kurulunda 20’ye yakın dünya lideriyle bir araya geldiÄŸini, ikili görüÅŸmeler yaptığını ve kim olursa olsun görüÅŸlerini açık ve net paylaÅŸtığını vurgulayan ErdoÄŸan, bu konuda açık ve net paylaşılmazsa netice almanın mümkün olmadığının altını çizdi.

Akdeniz’deki geliÅŸmelere iliÅŸkin Yunanistan BaÅŸbakanı ile bir araya geldiÄŸini, yaklaşık bir buçuk saat görüÅŸtüklerini aktaran ErdoÄŸan, görüÅŸmede söylemesi gerekenleri açık ve net ÅŸekilde ifade ettiÄŸini anlattı.

ErdoÄŸan, “Gizli kalırsa ne olur? Onunla sadece siz sancı çekerseniz baÅŸka bir ÅŸey olmaz. Ama açık ve net ortaya koyarsanız sancıyı o çeker. Biz de bunu böyle yapmak durumundayız.” ifadelerini kullandı.

Libya’da atılan adıma iliÅŸkin Yunanistan, Mısır, Ä°srail ve Güney Kıbrıs’ın birleÅŸtiÄŸini belirten ErdoÄŸan, Türkiye’nin ise Libya ile beraber olduÄŸunu söyledi.

Bu sürecin Libya’nın eski lideri Muammer Kaddafi döneminde baÅŸladığını, ölümüyle akamete uÄŸradığını dile getiren ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“Åžimdi ise biz (Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti BaÅŸkanlık Konseyi BaÅŸkanı Fayiz) Serrac ile bu adımı attık. Ortada Hafter denilen bir adam var. Bunun uluslararası bir kimliÄŸi, temsili yok. Uluslararası tanınırlığı olan ÅŸu an Serrac. Biz onu muhatap aldık, masaya oturduk, konuÅŸtuk, neticede de imzalar atıldı, TBMM’den geçti, ÅŸimdi de ayrıca BM’ye gönderdik. Bundan sonra da yolumuzu almaya devam edeceÄŸiz. Bizim bir tane sondaj gemimiz, sismik araÅŸtırma gemimiz yoktu. Dünyadan kiralamaya kalkarsın vermezler. Ama ÅŸimdi bizim iki tane sondaj gemimiz, iki tane sismik araÅŸtırma gemimiz var ÅŸimdi üçüncü sondaj gemisini de almak için pazarlıklar yapıyoruz.

Biz bunları boÅŸuna almadık ki. Bunlar da ÅŸu anda DoÄŸu Akdeniz’de tüm araÅŸtırmalarımızı yapacağız, yeni çekilen bant üzerinde de Libya’nın menfaatlerini, Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin menfaatlerini korumanın adımlarını atacağız. Ve bunlar uluslararası deniz hukukuna, uluslararası hukuka uygundur, yaptığımız her ÅŸeyi de hukuk çerçevesinde yapıyoruz.”

Akdeniz’e kıyısı olan diÄŸer ülkelerle Libya ile yapılan mutabakata benzer bir anlaÅŸma yapılmasının mümkün olup olmadığının sorulması üzerine ErdoÄŸan, “kazan kazan” esasına dayalı ÅŸekilde Akdeniz’deki tüm kıyıdaÅŸ ülkelerle her türlü adımı atabileceklerini ancak “hepsi benim olsun” anlayışını mantıklı ve adil bulmadıklarını söyledi.

ErdoÄŸan, birlikte kazanma noktasında en ufak bir tereddütleri bulunmadığını ifade etti.

“Libya’ya da elemanlarımızı gönderebiliriz”

Libya’ya asker göndermenin söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine ErdoÄŸan, “Asker gönderme konusunda biliyorsunuz ÅŸu anda Rusya’dan Wagner denilen bir güvenlik ÅŸirketi söz konusu. Bu ÅŸirket, oraya güvenlikçilerini göndermiÅŸ vaziyette. EÄŸer Libya bizden böyle bir talepte bulunursa, hele hele bu askeri güvenlik anlaÅŸmasını yaptıktan sonra, biz oraya da aynı ÅŸekilde elemanlarımızı yeteri derecede neyse gönderebiliriz. Bunlar bizimle böyle bir güvenlik anlaÅŸmasını, mutabakat metnini de imzaladıktan sonra zaten önümüzde de herhangi bir engel söz konusu deÄŸildir.” dedi.

AB’yi insan hakları açısından nasıl deÄŸerlendirdiÄŸinin sorulması üzerine ErdoÄŸan, Türkiye’nin AB ile sürecinin fiili olarak 1959’da, resmi olarak1963’te baÅŸladığını, bu tarihten sonra sürecin çok açık, net ortada olduÄŸunu anlattı.

AB’nin Türkiye’ye hiçbir zaman samimi yaklaÅŸmadığının altını çizen ErdoÄŸan, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:

“Barış Pınarı Harekatı’ndan sürekli AB üyesi ülkeler ve koalisyon güçleri arasında yer alan ülkeler ne yazık ki bizi sürekli telefonla arayıp ‘Sizin Suriye’de ne iÅŸiniz var?’ Hatta bu Dörtlü Zirve’de de aynı ÅŸeyi söylediler. Ben de kendilerine dedim ki ‘Sizin orada ne iÅŸiniz var?’ Almanya, Fransa, Ä°ngiltere senin sınırın var mı? Yok… Bizim orada 910 bin kilometre sınırımız var. Biz devamlı taciz ediliyoruz, oradan bize havan toplarıyla, füzelerle saldırılar oluyor, ÅŸehitlerimiz var tabii ki biz orada olacağız, bundan tabii ne olabilir. ‘Ne zaman çıkacaksınız?’ Siz ne zaman çıkarsanız, biz bu teröristlerden orayı ne zaman temizlersek o zaman çıkacağız. Ama bizim Suriye’nin topraklarında gözümüz yok.”

4 milyon mültecinin misafir edildiÄŸi bilgisini veren ErdoÄŸan, Türkiye’nin bunları gönderebileceÄŸini ama göndermediÄŸini söyledi.

“Varil bombalarından kaçan bu insanları biz nasıl göndeririz. Aynı ÅŸey bizim de başımıza gelebilirdi.” diyen ErdoÄŸan, bunlara raÄŸmen AB ülkelerinin bu sorularına devam ettiÄŸine dikkati çekti.

‘Benim için Nobel’in hiçbir kıymetiharbiyesi yoktur’

AB üyeliÄŸiyle ilgili de ErdoÄŸan, “Diyorlar ki, ‘Sizin nüfusunuz çok fazla.’ Aslında gerçek sebep bu deÄŸil. Gerçek sebep, biz Müslümanız.” ifadesini kullandı.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, bir gün kendisine Nobel Barış Ödülü verilmesi halinde bunu almayacağını belirterek, ÅŸöyle konuÅŸtu:

“Nobel kendini tüketmiÅŸtir. Nobel, siyasi, ideolojik davranan bir kuruluÅŸ konumundadır. Benim için Nobel’in hiçbir kıymetiharbiyesi yoktur.

Türkiye olarak bu törene kesinlikle katılmayacağız. Böyle bir katili ödüllendirmek zulüm ile ortak hareket etmektir.”

KYK borçları konusunda ErdoÄŸan, “Bu, bizim gündemimizde. Bütçe müzakerelerinden sonra masaya yatıracağız ve öÄŸrencilerimizin lehine olacak bir adım atacağız. Kredi olayı ya kalkacaktır, sadece burs verme noktasına gidilecektir… Onun deÄŸerlendirmelerini yapıp adımımızı ona göre atacağız.” dedi.

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

DoÄŸu Karadeniz’in 11 aylık ihracatı arttı

HIZLI YORUM YAP



Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.