19 Nisan 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Demokrasi ve Özgürlükler Adası Açıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Demokrasi ve Özgürlükler Adası, geçmişten bugüne verilen istiklal ve istikbal mücadelesiyle gönüllerdeki hasbi sevginin nişanesi olacaktır." dedi.

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası Açılış Töreninde yaptığı konuÅŸmada, Türkiye’nin bundan tam 60 yıl önce tarihinin en kara günlerinden biri olan 27 Mayıs darbesine maruz kaldığını ifade etti.

Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bir grup cuntacının gerçekleÅŸtirdiÄŸi darbenin ardından yaÅŸananların ise sadece demokrasi adına deÄŸil, adalet ve insanlık adına da utanç verici olduÄŸunu aktaran ErdoÄŸan, “Üzerinde bulunduÄŸumuz Yassıada’da, diÄŸer bir ifadeyle ‘Yaslı Ada’da yapılan ve bizzat faillerinin itirafıyla önceden verilen emirlerin uygulanması ÅŸeklinde geçen yargılamaların sonu çok büyük bir faciayla bitmiÅŸti.” diye konuÅŸtu.

Yıllarca ülkeye hizmet etmiÅŸ olan ve milli iradenin temsilcisi konumundaki Demokrat Parti yöneticilerinin her türlü hakarete, iÅŸkenceye, iftiraya maruz kaldığı yargılamaların burada yapıldığını ifade eden ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“Aslında burada yapılan iÅŸ yargılama deÄŸil, darbe yaparak anayasayı çiÄŸneyenlerin ülkenin meÅŸru yöneticilerini anayasayı ihlal ithamıyla giriÅŸtikleri bir hukuk cinayetiydi. Yassıada’da aylar boyunca tam anlamıyla bir zulüm makinesi iÅŸletilmiÅŸtir. Ülkenin cumhurbaÅŸkanı, baÅŸbakanı, bakanları, komutanları, milletvekilleri, bürokratları hiçbir somut suçları olmadığı halde kin ve nefret ürünü insanlık dışı muamelelere maruz bırakıldılar. Ä°stiklal Harbimizin kahramanlarından olan bu ülkenin cumhurbaÅŸkanını intihara teÅŸebbüs noktasına kadar getirdiler. Nezaketi, kibarlığı, insani hasletleri dillere destan olan bir baÅŸbakanı idama götürürken bile prostat muayenesi bahanesiyle aÅŸağılamaya kalkacak kadar alçaldılar. Bu ülkenin yüreÄŸi vatan sevdasıyla dolu genelkurmay baÅŸkanını darbecilere katılmayı reddettiÄŸi için bir teÄŸmene tokatlatarak tarihimizde görülmemiÅŸ rezillikler sergilediler.”

“Her üç kahraman da idam sehpasına vakarla, gururla, inançla yürüdü”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Demokrat Parti Hükümetinin BaÅŸbakanı Adnan Menderes ile Bakanları Hasan Polatkan ve Fatin RüÅŸtü Zorlu’nun idam kararlarının da yine burada alındığını aktararak, ÅŸöyle devam etti:

“Her üç kahraman da idam sehpasına vakarla, gururla, inançla yürüdü. Darbeden yaklaşık 16 ay sonra, 16 ve 17 Eylül 1961 tarihinde gerçekleÅŸen bu idamlar milletimizin yüreÄŸine kor bir ateÅŸ gibi düÅŸmüÅŸtür. Aslında o gün hukuk ve adalet ayaklar altına alınarak idam sehpasına gönderilen milletin bu üç adamı deÄŸil, bizatihi milli iradenin ta kendisi olmuÅŸtur. Darbe ile görevinden indirilen, Yassıada’da kurulan tiyatro mahkemelerde yargılanan rahmetli Menderes ve arkadaÅŸları deÄŸil, tarihi, kültürü, deÄŸerleri ve inançlarıyla milletimizdi. Ama bilmiyorlardı ki Türk milletinin kalbindeki sevgiyi, yüreÄŸindeki ateÅŸi söndürmeye, onu hedeflerinden koparmaya bir avuç darbecinin gücü yetmezdi. Bu vesileyle sürgüne gönderildiÄŸi Hindistan’dan idam kararlarının hukuki ve meÅŸru olmadığını, insanlık duygularıyla uyuÅŸmadığını belirterek trajediyi engellemek için çırpınan merhum Alparslan TürkeÅŸi de rahmetle yad ediyoruz. Menderes’i ve arkadaÅŸlarını idam sehpasına çıkartanların ve onları destekleyenlerin alınlarındaki kara leke hiçbir zaman silinmeyecektir. Buna karşılık Menderes ve arkadaÅŸlarının milletimizin kalbindeki mümtaz yeri her geçen yıl daha da güçlenerek hep devam edecektir.”

“Gönüllerdeki hasbi sevginin niÅŸanesi olacak”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, tarihi deÄŸiÅŸtiremeyeceklerini ama doÄŸru yorumlanmasını saÄŸlamak için tarihin hatırlanma biçimini deÄŸiÅŸtirmenin de ellerinde olduÄŸunu söyledi.

ErdoÄŸan, “Böylece bir yandan o meÅŸum günleri hatırlarken, bir yandan da milli iradenin her hal ve ÅŸart altında üstün geldiÄŸini gösterebiliriz.”

Uzun süre Yassıada’da kalmış ÅŸair Faruk Nafiz Çamlıbel’in “Zindan Duvarları” kitabındaki ÅŸiirden bir dize okuyan ErdoÄŸan, ÅŸöyle devam etti:

“Ä°dam sehpasındaki son sözü, ‘Devletime ve milletime ebedi saadetler dilerim.’ olan rahmetli Menderes’in aziz hatırasına sahip çıkmak hepimizin boynunun borcudur. Ä°dama götürülürken önce, abdestini alıp, iki rekat namaz kılıp, ardından altındaki sandalyeyi kendisi iterek düÅŸüren ve celladına da ‘Sen çekil, o sandalyeyi ben iterim.’ diyen Fatin RüÅŸtü Zorlu’nun hatırasına sahip çıkmak hepimizin boynunun borcudur. KiÅŸilik bu, kimlik bu, ÅŸahsiyet bu, mesele bu. BaÅŸarılı bir Maliye Bakanı olduÄŸu halde, sırf geçmiÅŸte darbecilere istedikleri imtiyazları saÄŸlamadığı için kendisine kin beslenen Hasan Polatkan’ın hatırasına sahip çıkmak hepimizin boynunun borcudur. Onları deviren, yargılayan ve asanlar, hayatlarını milletin nefret dolu bakışları altında sürdürmek zorunda kaldılar. Her ne kadar bu cinayete ortak olanlardan bazıları sonradan ‘Biz Yassıada’da katliam yaptık.’ diyerek suçlarını ikrar etseler de tarihin ve milletin hükmünden kurtulamamışlardır.”

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, merhum Adnan Menderes ve arkadaÅŸlarının kabirlerinin, 8. CumhurbaÅŸkanı Turgut Özal’ın gayretleriyle Ä°mralı Adası‘ndan Ä°stanbul’a taşınmasının da 30 yıl sonra gelen bir vefa örneÄŸi olduÄŸunu kaydetti.

ErdoÄŸan, 60 yıl sonra yeni bir dönemi baÅŸlatarak, gönülleri tekrar tamir etmek üzere bir arada olduklarını belirterek, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:

“Milletimiz buranın adını Yassıada’dan Yaslıada’ya dönüÅŸtürmüÅŸtü. Üzerinde durduÄŸumuz toprakların ızdırabını dindirmek için Yassıada’yı da Yaslıadayı’da tarihe gömüp, burasını Demokrasi ve Özgürlükler Adası haline getirmeyi kararlaÅŸtırdık, bu da bize nasip oldu. Adadaki her bir tesise de tarihi anlamına uygun isimler verildi. Subay Gazinosunun ismi Adnan Menderes Müzesi olarak devam edecek. Konferans salonu da Adnan Menderes ismini taşıyacak. Her ikisi de burada yargılanan Genelkurmay BaÅŸkanı RüÅŸtü Erdelhun’un ismi meydana, Oramiral Sadık Altıncan’ın ismi de kütüphaneye verildi. Yargılamaların yapıldığı spor salonu, Hasan Polatkan’ın, cami de ölümün üzerine iman dolu bir haykırışla yürüyen Fatin RüÅŸtü Zorlu’nun ismini taşıyacak. Tüm bu sembolleriyle Demokrasi ve Özgürlükler Adası, ülkemizin geçmiÅŸten bugüne verdiÄŸi istiklal ve istikbal mücadelesiyle gönüllerdeki hasbi sevginin inÅŸallah niÅŸanesi olacaktır.”

“Gençler bu dönemi çok iyi bilmeli”

Adnan Menderes’in “Yeter söz milletindir.” çıkışını kendilerinin de daha sonra, “Yeter karar milletindir.” ifadesiyle geliÅŸtirdiklerini anlatan ErdoÄŸan, bu süreçlerin birbirini adeta bütünlediÄŸini dile getirdi.

Åžehitlere Allah’tan rahmet dileyen CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Türkiye’nin çok partili siyasi hayata geçiÅŸ sürecinin çok önemli olduÄŸunu vurguladı. Ülkenin her bir ferdinin, özellikle gençlerin bu dönemi çok iyi bilmesi gerektiÄŸine iÅŸaret eden ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi:

“Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal’in hastalığının ve ölümünün ardından tek parti CHP yönetimi ülkenin üzerine adeta bir kabus gibi çökmüÅŸtü. KurtuluÅŸ Savaşımızdan sonra baÅŸlatılan kalkınma hamlesinin önü, tek parti zihniyeti tarafından bilinçli bir ÅŸekilde kesilmiÅŸ, mesafe katedilen çalışmalar birer birer akamete uÄŸratılmıştı. Merhum Menderes’in 1950-60, 10 yılı, gençler burayı iyi öÄŸrenmelisiniz, 10 yılda Türkiye’nin katettiÄŸi mesafeyi çok iyi öÄŸrenmelisiniz. Bu iÅŸler lafla olmuyor. Acaba 10 yılda bu ülkede yapılan barajlarından tutunuz köprülerine, yollarına varıncaya kadar, bütün bunlarla beraber Türkiye neler kazandı, milli geliri nereden nereye çıktı, bire üç katlamak suretiyle Türkiye katladı. Buralara vardı. Bunları gençlerin araÅŸtırıp öÄŸrenmesi lazım. Bütün bunlarla beraber uçak üretiminden demir yollarına, silah yapımından tarımın geliÅŸtirilmesine kadar, pek çok kritik milli üretim projemiz, iÅŸte bu dönemde hayata geçti. Bunları görmek lazım. Halkın taleplerine ve baskısına daha fazla dayanamayan tek parti CHP’si millete olan güvensizliÄŸi sebebiyle çok partili siyasi hayata geçiÅŸi ancak açık oy gizli tasnif yöntemiyle baÅŸlatmıştı. Böyle bir demokrasi olabilir mi? Ama iÅŸte CHP bunu yapmıştı. 1950’de nasıl olsa yine sandıklara hakim olacağı inancıyla gittiÄŸi seçimlerde milletimizin ortaya koyduÄŸu iradenin gücünü kırmaya CHP’nin faÅŸizan yöntemleri bile engel olamadı.”

“Darbe virüsünü sokanları bu millet affetmeyecek”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, daha sonra yapılan 1954 ve 1957 seçimlerinde de milletin demokrasi ve özgürlükler konusundaki tercihinde kararlı olduÄŸunu gösterdiÄŸinin altını çizdi.

Demokrat Parti’nin 1950 seçimlerini yüzde 53,5, 1954 seçimlerini yüzde 56,6 ve 1957 seçimlerini yüzde 47,8 ile birinci olarak tamamladığına iÅŸaret eden ErdoÄŸan, ÅŸöyle konuÅŸtu:

“Rahmetli Menderes’in milli gelirimizi üç katına çıkaran, ülkeyi barajlarla yollarla lojmanlarla sanayi tesisleriyle donatması milletimizi memnun ederken, birilerinin de rahatsızlığına yol açıyordu. Yerli ve milli olan her ÅŸeye husumeti hayatlarının merkezine koyanlar, ardı ardına gelen bu demokrasi ve kalkınma dalgalarına karşı daha sonra da sık sık baÅŸvuracakları bir yönteme sarıldılar. Sınırlarımızın bekçisi, milletimizin güven kaynağı kahraman ordumuz içinden devÅŸirdikleri cuntacılar vasıtasıyla milli iradeyi tehditle baskıyla silahla yeri geldiÄŸinde kanla alt etmeye çalıştılar. Sadece darbe yapanları deÄŸil, ‘Daha ne bekliyorsunuz’ kışkırtmasıyla ordumuzun içine darbe virüsünü sokanları da bu millet asla affetmeyecektir.”

‘Darbeciler ve onları yönlendirenler, hep aynı kodlarla hareket etmiÅŸlerdir’

ErdoÄŸan, ülkedeki tüm darbelerin ve cunta hareketlerinin temel karekterinin, milletin deÄŸerlerine ve tarihe düÅŸmanlık olduÄŸunu dile getirerek, emperyalistlerin uç beyliÄŸini yapan darbecilerin, ülkedeki bölücülük cereyanlarının deÄŸirmenine de su taşıdığını söyledi.

ErdoÄŸan, darbecilerin her darbe öncesinde sokakları kana ve ateÅŸe boÄŸarak binlerce masumun acı çekmesine, her darbe sonrasında da yetiÅŸmiÅŸ kadroları tasfiye ederek, ülkenin gerilemesine yol açtıklarını belirterek, ÅŸunları ifade etti:

“Halkı hor ve hakir görerek, inancını, kılığını, kıyafetini aÅŸağılayanların, gerçekte ne kadar ilkel, baÄŸnaz olduklarının en çarpıcı örnekleri darbelerdir. Darbeciler ve onları yönlendirenler, hep aynı kodlarla hareket etmiÅŸlerdir. Demokrat Parti’nin ezanı aslına döndürmekten, kapalı camileri açmaya, Türkçenin bin yıllık birikimine sahip çıkmaya kadar milletin taleplerine verdiÄŸi her cevabı yüzlerine atılmış bir tokat gibi görüyorlardı. Yıllardır kendisine söz hakkı verilmeyen milletin, demokrasi ve özgürlük talebinin karşılık bulması, bunlarda baÅŸlarına inmiÅŸ birer yumruk hissi uyandırıyordu. ‘Hakimiyet kayıtsız ÅŸartsız milletindir’ ilkesinin hayata geçiriliÅŸini, hesapsız, sorumsuz bir ÅŸekilde kullandıkları iktidar gücünün ellerinden kayıp gidiÅŸi olarak deÄŸerlendiriyorlardı.”

Demokrat Parti’nin milletin güçlü desteÄŸi ile iktidara gelmesinin darbecilerin oyunlarını bozduÄŸunu hatırlatan ErdoÄŸan, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:

“Üstüne bir de milli iradenin desteÄŸini almaktan ümitleri kesilince bunlar için her yol darbeye çıkmaya baÅŸladı. Sokakları karıştırmaktan, terör örgütlerinden medet ummaya, emperyalistlerin senaryolarında figüranlıktan yalana ve iftiraya kadar her yolu mübah sayan kirli bir siyaset anlayışına sarıldılar. Sırf kendi çıkarları için meclisi itibarsız hale getirmekten, provokasyonlara çanak tutmaktan, darbe çığırtkanlığı yapmaktan bile asla çekinmediler. Ülkenin ve milletin başına gelen her felaketi kendilerine iktidar alanı açacak bir fırsat olarak görerek, çoÄŸu defa da gizleyemedikleri bir sevinçle karşıladılar. Yapılan her hizmete, ülkeye kazandırılan her esere, her yatırıma, yükselen her inÅŸaata, elde edilen her baÅŸarıya karşı çıktılar. Menderes’e hangi inançla saldırdılarsa, rahmetli Özal’a, ÅŸimdi de Cumhur Ä°ttifakı’na aynı nefret duygularıyla yöneldiler. Hükümetlerimiz dönemlerinde bunun sayısız tezahürleriyle karşılaÅŸtık. EÄŸitimi güçlendirmek için okullar inÅŸa ettik, üniversiteler kurduk, öÄŸretmen, akademisyen istihdam ettik. Ücretsiz bilgisayar ve kitaplar dağıttık. Hepsini de eleÅŸtirdiler.”

“Attığımız her adımda önümüzü kapatmaya kalktılar”

SaÄŸlık hizmetlerini geliÅŸtirmek için yeni hasteneler açtıklarını anlatan ErdoÄŸan, “Åžehir Hastaneleri kurduk. Ä°çlerini en geliÅŸmiÅŸ cihazlarla donattık. Personel eksiÄŸini giderdik, hizmet kalitesini yükselttik. Hepsini de engellemeye çalıştılar. Adeta koronavirüs olaylarını yaÅŸar gibi, bu ÅŸehir hastanelerini ve eÄŸitim araÅŸtırma hastanelerini inÅŸa ettik. UlaÅŸtırmada ülkemizi boydan boya bölünmüÅŸ oto yollarla, hızlı tren hatlarıyla, havalimanlarıyla donattık. Ä°stisnasız hepsinde de karşı çıktılar. Enerjide yerli ve milli imkanlara öncelik vererek, kalkınmamız için gerekli alt yapıyı kurduk. Attığımız her adımda önümüzü kapatmaya kalktılar. Hatırlarsanız, Akdeniz’deki sondajlarımızdan rakip ülkelerden daha çok CHP ve ÅŸürekası rahatsız oldu. Biliyorsunuz, kaç tane sondaj gemimizin Akdeniz’de olduÄŸunu bilmeyecek kadar bunlar cehalet timsalidir. Biliyoruz yine rahatsız olacaklar ama ÅŸimdiden müjdesini milletimizle paylaÅŸmak istiyorum. Fatih sondaj gemimiz 29 Mayıs’ta Ä°stanbul BoÄŸazından geçerek, yeni sondajlar için Karadeniz’e açılacak.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri yapma hedefiyle sanayiyi geliÅŸtirdiklerine vurgu yaparak ÅŸöyle konuÅŸtu:

“Ticaretimizi büyüttük, ihracatımızı artırdık, artırıyoruz. Üretime yönelik istihdamı rekor seviyelere çıkarttık. Bu zihniyet hepsine engel olmaya çalıştı. Türk Milleti 15 Temmuz darbe giriÅŸiminde sokaklarda hainlere canı pahasına mücadele verirken, tankları alkışlayan, televizyon başında sonucu bekleyenler iÅŸte yine bunlardı. AK Parti ve MHP olarak ülkemizin en büyük üretim reformunu hayata geçirirken de yine bunlar vardı. Dün ezandan, Ä°stiklal Marşından, bayraktan, birliÄŸimizden, beraberliÄŸimizden rahatsızdılar bugün de rahatsızlar. Dün milli iradeye raÄŸmen iktidar rüyası görüyorlardı, bu günde aynı rüya ile avunuyorlar. Dün darbeden, emperyalistlerin desteÄŸinden, felaketlerden medet umuyorlardı bugün de aynı beklentiye özellikle sarıldılar.”

“Ülkemizde bugün demokrasimize gölge düÅŸürmeye çalışanlara dikkat edin. Hepsi de 27 Mayıs hayranıdır”

ErdoÄŸan, BaÅŸakÅŸehir’de Çam ve Sakura Åžehir Hastanesi’nin açılışını yaptıklarını anımsatarak, 2 bin 600 yataklı bu hastanenin dünyada örnek hastanelerden biri olduÄŸunun altını çizdi.

Bu hafta içerisinde 1006’ÅŸar yataklı YeÅŸilköy’deki Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastenesi ile Sancaktepe’deki Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastenesi’nin açılışını yapacaklarını yineleyen ErdoÄŸan, Sultan 2. Abdülhamid’in askerler için yaptırdığı Hadımköy’deki hastaneyi de Ä°smail Niyazi KurtulmuÅŸ adına 31 Mayıs’ta açacaklarını ifade etti.

“Ülkemizde bugün demokrasimize gölge düÅŸürmeye çalışanlara dikkat edin. Hepsi de 27 Mayıs hayranıdır.” diyen ErdoÄŸan, ÅŸöyle devam etti:

“Hepsi de zahirde 12 Eylül’e karşı gibi gözükse de o darbeden en çok faydayı görendir. Hepsi de 28 Åžubat meftunudur. Hepsi de 15 Temmuz’a tiyatro diyerek milletimizin destansı mücadelesini küçümsemeye çalışır. Hepsi de ülkesini yurt dışında bulduÄŸu her mahfilde ÅŸikayet eder. Hepsi de geçmiÅŸten bugüne teröristlere karşı derin muhabbet besler. Hepsi de yerli ve milli olan her ÅŸeye düÅŸmandır. Hepsi de milli iradeden umudunu kestiÄŸi için darbecilerden, yabancılardan, terör örgütlerinden medet umar. Dünyanın tamamıyla birlikte ülkemizi de etkileyen koronavirüs salgınını dahi bu amaçla kullanmaya kalkacak kadar sefil bir zihniyetle karşı karşıyayız. Sadece bu tablo bile bize tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diye ifade ettiÄŸimiz milli çaÄŸrımıza ne kadar sıkı sıkıya sarılmamız gerektiÄŸinin ispatıdır.”

“Buralarda ne iÅŸimiz olduÄŸunu çok iyi anlayacaksınız”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, yurt içinde terör örgütlerinden ekonomiye kurulan tuzaklara, sınırlar dışında beka için gerçekleÅŸtirilen harekatlara kadar tüm mücadeleyi bu anlayışla yürüttüklerini dile getirerek, “Bize ne diyorlar? ‘Suriye’de, Ä°dlib’de, Libya’da ne iÅŸimiz var?’ Buralarda ne iÅŸimiz olduÄŸunu çok kısa zamanda çok çok iyi anlayacaksınız. Hamdolsun, milletimizin desteÄŸi ve duası her zaman olduÄŸu gibi bugün de en güçlü ÅŸekilde yanımızdadır.” diye konuÅŸtu.

“Açılışını yapmak üzere bir araya geldiÄŸimiz Demokrasi ve Özgürlükler Adası‘nın Türkiye’nin 60 yıllık mücadelesi yanında gelecekteki hedeflerinin de sembolü olacağına inanıyorum.” ifadesini kullanan ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“Biliyorsunuz, meÅŸhur bir Camp David Adası vardır ve burada uluslararası toplantılar yapılır. Kapanırlar oraya ve orada toplantı biter, nihai kararlar ordan açıklanırdı. Ä°nÅŸallah Demokrasi ve Özgürlükler Adası iÅŸte bu tür toplantıların yapılabileceÄŸi bir ada olacak. Misafirlerimiz buraya gelecek. Burada ulusal, uluslararası fark etmez, toplantılar yapılacak ve bu toplantılardan sonra da buradan nihai kararlarını açıklayarak ayrılmış olacaklar.”

Merhum BaÅŸbakan Adnan Menderes baÅŸta olmak üzere Türkiye’nin geliÅŸmesi, kalkınması, büyümesi, istiklali ve istikbali için mücadele eden tüm kahramanlara, bu uÄŸurda canını veren tüm ÅŸehitlere Allah’tan rahmet dileyen ErdoÄŸan, sınırların içinde ve dışında, Türkiye’nin bekası, milletin esenliÄŸi için görev yapan tüm askerlere, polislere, jandarmalara ve istihbaratçılara teÅŸekkür etti.

“Türkiye Cumhuriyeti var oldukça demokrasinin ve özgürlüÄŸün simgesi olarak kalacak”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Cumhur Ä°ttifakı olarak kararlı bir ÅŸekilde emin adımlarla bu yolda devam ettiklerini belirterek, ÅŸunları söyledi:

“Rabb’im hepimizi milletçe inÅŸallah diyorum ki bütün olabilecek belalardan korusun, esirgesin ve zafere ulaÅŸtırsın. Genel BaÅŸkan Sayın Bahçeli’ye, ekibindeki tüm MHP’li kardeÅŸlerime Türkiye’nin tarihinin en zorlu mücadelelerinden birini yürüttüÄŸümüz bu dönemde sergiledikleri dirayet ve verdikleri destek için ÅŸükranlarımı sunuyorum. Yassıada’nın Demokrasi ve Özgürlükler Adası haline gelmesini saÄŸlayan, yatırımları gerçekleÅŸtiren Türkiye Odalar ve Borsalar BirliÄŸimize, Sayın BaÅŸkan’a ve ekibine milletim adına teÅŸekkür ediyorum. Hasbi olarak bunu söylüyorum. Bu eserin ülkemize kanadırılmasında emeÄŸi geçen Kültür ve Turizm Eski Bakanımız Ömer Çelik, Genel BaÅŸkan Yardımcımız ÇiÄŸdem Karaaslan ve yanında eÅŸinin de çok emeÄŸi var. Buranın mimari noktadaki gayretlerini bir kenara koymak mümkün deÄŸil. Aynı zamanda Ankara Milletvekilimiz Ali Ä°hsan Arslan baÅŸta olmak üzere herkesi tebrik ediyorum.”

Oteli, kongre merkezi, müzesi, spor salonu ve diÄŸer tesisleriyle bu adanın Türkiye Cumhuriyeti var oldukça demokrasinin ve özgürlüÄŸün simgesi olarak kalmayı sürdüreceÄŸine inandığını ifade eden ErdoÄŸan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası‘nın Türkiye ve millet için hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Türkiye’de virüsten can kaybı 4 bin 431 oldu

HIZLI YORUM YAP



Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.