Depremzede bebekler için yüz tanıma sistemi devrede

0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

News

0

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Musa Şahin, refakatsiz çocuklarla ilgili yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi. Şahin, enkazdan çıkartılan çocukların tedavilerinin yapıldığı hastanelerde görevlendirdikleri personellerinin çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.

Refakatsiz depremzede çocuklar için özel yazılım

Hastanelere gelen refakatsiz çocukların her türlü ihtiyacını gözettiklerini vurgulayan Şahin, şunları kaydetti:

“Öncelikle bölgede mevcut kuruluÅŸlardaki çocuklarımızın daha güvenli alanlara nakillerini saÄŸladık. KuruluÅŸlarımızı, deprem nedeniyle ailesine ulaÅŸamayan çocuklarımız için hazır hale getirdik. Deprem bölgesindeki kuruluÅŸlarımızda herhangi bir çökme ya da can kaybımız yok. Bu kuruluÅŸlarımız çalışmalarına devam ediyor. SaÄŸlık Bakanlığı ile iletiÅŸim halinde tedavileri süren veya tamamlanmış çocuklarımızdan henüz ailesiyle irtibat saÄŸlayamayanları kuruluÅŸlarımızda bakım altına alıyoruz.

Bundan sonraki süreçte de ailelerine ve yakınlarına kavuÅŸma sürecini baÅŸlatmış bulunuyoruz. Åžu an itibaren hastanede tedavi gören 762 çocuÄŸumuzun tespitini yaptık. OluÅŸturduÄŸumuz çaÄŸrı merkeziyle çocuklarımızla ilgili ailelerinden ya da yakınlarından gelen talepleri sistemimize kaydediyoruz. Hastanelerden gelen bilgiler doÄŸrultusunda, hangi hastane ya da kuruluÅŸumuzda olduÄŸunu tespit ettiÄŸimiz çocuklar ile ailelerini kavuÅŸturmayı hedefliyoruz.”

“Aileler çocuklarına ulaÅŸmak için çaÄŸrı merkezini arıyor”

TÃœBÄ°TAK tarafından geliÅŸtirilen “DerinGÖRÃœ” yüz tanıma ve eÅŸleÅŸtirme yazılımının, depremden etkilenen refakatsiz çocukların tespiti için Bakanlığın kullanımına sunulduÄŸunu bildiren Musa Åžahin, ÅŸu bilgileri verdi: “Çocuklarla ilgili baÅŸvuruları, çaÄŸrı merkezimizi aradıklarında fotoÄŸraflarıyla birlikte tüm bilgilerini alarak sisteme kaydediyoruz. TÃœBÄ°TAK’taki çalışanlar da sosyal medyayı tarayıp, oradaki baÅŸvuru ve paylaşımları sisteme iÅŸliyor. Sahadaki arkadaÅŸlarımız da hastanelerden edindikleri bilgileri bu sisteme yüklüyor ve günün sonunda bu sistemde eÅŸleÅŸtirmeler yapıyoruz. Sistem bize uyarıyı verdiÄŸinde çocuÄŸumuz hangi hastanedeyse öncelikle o il ile iletiÅŸime geçiyoruz. Oradaki personelimiz aileyle ilk iletiÅŸimi saÄŸlıyor.

Burada sadece sistemin eÅŸleÅŸtirmesi yeterli deÄŸil, bu sürecin içerisinde önce kimlik tespiti için özellikle kolluk kuvvetlerinden destek istiyoruz ve gerekli sosyal incelemeleri yapıyoruz. Bununla ilgili kesin kanaat oluÅŸtuktan sonra çocuklarımızı aileleriyle kavuÅŸturma sürecini baÅŸlatıyoruz. Bu sistem sayesinde ÅŸu ana kadar 78 çocuÄŸumuzu kavuÅŸturduk. Maalesef süreç içerisinde vefat ettiÄŸini öğrendiÄŸimiz çocuklarımız da oldu ama ÅŸu an için 78 çocuÄŸumuz ailelerine ve yakınlarına kavuÅŸturuldu.”

“Depremden etkilenen çocuklarımız için ayrı bir koruyucu ailelik sistemi yok”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Musa Şahin, depremin ardından vatandaşlardan çok sayıda koruyucu aile başvurusu aldıklarını belirterek, şöyle devam etti:

“Biz ilk baÅŸtan beri söylüyoruz, depremden etkilenen çocuklarımız için oluÅŸturduÄŸumuz bir koruyucu ailelik sistemimiz yok. Koruyucu aile sistemi bakanlığımızın aile odaklı hizmetlerden bir tanesi. Depremden etkilenen çocuklar için ayrıca bir sistemi henüz kurgulamadık. Çünkü bu çocuklarımızın ailelerini kaybedip kaybetmediÄŸini ÅŸu an bilmiyoruz. Burada ilk hedefimiz, bu süreci sürdürmemiz ve ailelerine teslimini saÄŸlamamız. Ardından bu çocuklarımız üzerinde depremin neden olduÄŸu travmayı kaldırmak için tüm meslek elemanı personelimizle, psikologlarımızla çocuklarımızın bu travmatik süreçten çıkmaları için her türlü hazırlığımızı yaptık ve bu süreci de baÅŸlatıyoruz. VatandaÅŸlarımız ısrarla koruyucu aile olmak istediklerini belirtiyorlar ÅŸu an itibarıyla 200 bini geçen koruyucu aile baÅŸvurusu var. Depremzede çocuklarla ilgili koruyucu aile uygulamamız ÅŸu an için yok. Biz tüm gücümüzü ÅŸu an çocuklarımızı, ailelerine ve akrabalarına kavuÅŸturmak için sürdürmekteyiz.”