23 Aralık 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
escort konya
a
en iyi rulet siteleri

Dış Ticaret Dengesizliği Nasıl Çözülecek?

Cari açığın ya da temel problemimiz olan dış ticaret dengesizliğinin çözümü kur rekabetinde değil. Sorun yapısal. Dolayısıyla çözüm de yapısal olmalı

Bu hafta bir yandan TCMB cari açığı açıklarken, TÜİK de dış ticaret endekslerini yayınladı. İki veri de bize oldukça önemli şeyler anlatıyor. Bir nevi şu ana kadar izlediğimiz politikalarla ilgili karnemizi ortaya koyuyor. 2021’in Eylül ayında çıktığımız cari açığı azaltarak büyüme ve cari fazla yaratarak enflasyonu baskılama stratejimizi değerlendirmek için önemli veriler. Keza 2022 Ocak-Haziran arası, yani 6 aylık bir süre bu değerlendirmeyi yapabilmek için bir fikir veriyor.

2022’nin ilk 6 ayında cari açık 32 milyar dolara olarak gerçekleşti. 2021’de ise ilk altı ayda verdiğimiz cari açık 13 milyar dolardı. Yani %146’lık bir artış var. Tabii cari açığın en önemli belirleyicisi yine dış ticaret açığı. Dış ticaret açığı ilk altı ayda 41 milyar doları bulmuş. Geçen sene ise sadece 13 milyar dolarmış. Artış oranı %215…

Tabii 2022 dünya için kolay bir sene değil. Şubat ayında başlayan savaş enerji ve emtia fiyatlarını yükseltti. Bu da bizim gibi enerji ve sanayi emtiada ithalatçı olan ülkelerin işini daha da zorlaştırdı. Geçen yılın ilk altı ayına göre 2022 ilk altı ayda ihracat %21 artarken, ithalat %42 artmış.

İthalat ve ihracattaki bu gelişmelere daha yakından bakalım. Dış ticaret endekslerine bakmakta fayda var. Keza ödemeler dengesi istatistiklerinde ihracat ve ithalatın hasılat olarak değerini görüyoruz. Oysa bu gelişmelerin satış miktarından mı yoksa fiyatından mı kaynaklandığını görmek bize daha net bir çerçeve çizer. TÜİK hem ihracat hem de ithalat için birim değer ve miktar endekslerini açıklıyor. Haziran 2022’de bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat miktar endeksi %6 artmış. İthalat miktar endeksi ise %3.6 artmış. Miktar endekslerinde ihracatta artış önemli.

Ama madalyonun diğer yüzünde fiyatlar var. İhracat birim değer endeksi Ocak- Haziran 2021’e göre %12 artarken, ithalat birim değer endeksi %35 artmış… Yani aslında biz sattığımız malın fiyatını hem de bu enflasyonist ortamda yeterince arttıramamışız. Alt kalemlerine baktığımızda gıda, içecek ve tütün alt grubunda ihracat birim değer endeksi geçen yıla göre %7.5 gerilemiş. Oysaki ithal ettiğimiz malların fiyatları bu süreçte fırlamış. İthal etiğimiz gıda, içecek ver tütün grubunda ithalat birim değer endeksi geçen yıla göre %23, hammaddede %28 yakıtlarda ise %153 artmış.

İhracat birim endeksinin ithalat birim endeksine bölünmesi ile hesaplanan dış ticaret haddi ise geçen yıla göre 15.6 puan azalmış ve 76 seviyelerine inmiş. Bu bizim bir birim ithalat malı almak için daha fazla mal satmamız gerektiğini gösteriyor. Maalesef ihracatı arttırmak için gayret ediyoruz ancak ucuza satıyoruz. İhracatı arttırmanın yolunu fiyat rekabetinde görüyoruz. Bu da bize ne yazık ki yüksek bir dış ticaret açığı ve cari açık olarak geri dönüyor.

Özetle yılın ilk altı ayı bize ne gösterdi? Cari açık hızla artıyor. Tabii yine temel nedeni dış ticaretteki dengesizlik. Biz bu yola kur yükselecek, cari açık fazlaya dönecek ve sonrasında kur stabilize olacak diye çıktık ama önümüzde yüksek cari açık, ne yaparsak yapalım istikrarlandıramadığımız bir TL, yüksek bir enflasyon bulduk. Ekonomide tüm dengeleri kaçırdık.

Bunu daha önce de yazılarımda açıklamıştım. Cari açığın ya da temel problemimiz olan dış ticaret dengesizliğinin çözümü kur rekabetinde değil. Sorun yapısal. Dolayısıyla çözüm de yapısal olmalı. Yapısal politikalar olmadan, ithal girdi bağımlılığını azaltmadan, teknoloji ihracatına odaklanmadan cari açık problemi çözülemez. İlk altı aydaki cari açık karnemiz bize bunu bir kez daha gösteriyor. Umarım artık anlaşılmıştır…

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Kanyonda mahsur kalan sporcular kurtarıldı

HIZLI YORUM YAP