Doğurganlık hızındaki düşüş alarm veriyor

0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

News

0

AA muhabirinin Türkiye Ä°statistik Kurumu (TÜİK) ve BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM) verilerinden derlediÄŸi bilgilere göre, Türkiye’nin doÄŸurganlık hızı, 2023’te AB ortalamasının altına düştü.

Türkiye, geçmiÅŸ yıllarda AB ortalamasından daha yüksek doÄŸurganlık hızıyla dikkati çekiyordu. Ancak doÄŸurganlık hızı 2023 yılında AB’de 1,54 çocuk olurken, Türkiye’de 1,51’de kaldı. Türkiye’nin doÄŸurganlık hızı 27 AB ülkesinden 16’sının gerisinde yer aldı.

Türkiye’nin doÄŸurganlık hızı 2022’de 1,62 çocuk olurken, AB ortalaması 1,53 olarak belirlenmiÅŸti. DoÄŸurganlık hızı 2021’de de 1,70 ile AB ortalamasının üzerinde yer alıyordu. Türkiye’nin 2001 yılındaki doÄŸurganlık hızı ise 2,38 seviyelerinde bulunuyordu.

Türkiye’nin doÄŸurganlık hızı geçen yıl itibarıyla dünya ortalamasının da altında yer alıyor. BM verilerine göre 2023’te dünya ortalaması 2,31 çocuk olurken, Türkiye 1,51 ile sıralamada ilk 100 ülke içerisinde bulunmuyor.

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan da Türkiye’nin nüfusun kendini yenileme eÅŸiÄŸi olan 2,1 seviyesinin altında olduÄŸuna dikkati çekerek, “Nüfus, millet olarak en büyük gücümüzdür ve bunu korumak zorundayız. Önümüzdeki dönemde bu konuda daha kararlı olacağız.” deÄŸerlendirmesinde bulunmuÅŸtu.

“Nüfus azalmaya baÅŸlayabilir”

Hacettepe Ãœniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü Öğretim Ãœyesi Doç. Dr. AyÅŸe AbbasoÄŸlu Özgören, konuya iliÅŸkin deÄŸerlendirmesinde, Türkiye’de toplam doÄŸurganlık hızının 1950’lerden bu yana genel olarak düşüş eÄŸiliminde olduÄŸuna iÅŸaret etti.

Doğurganlık hızının düşmesi sonucu nüfusun yaşlanması olgusuyla karşı karşıya kaldığını belirten Özgören, çalışma çağındaki nüfusun azalmaya başlaması ve yaşlı nüfus oranının artması sonucu nüfusun doğrudan azalmaya başlayabileceği uyarısında bulundu.

Özgören, doÄŸurganlık hızındaki düşüşün uzun sürecin sonucu olduÄŸunu ve bu eÄŸilimi durduracak veya yavaÅŸlatacak politikaların 2008’den bu yana gündemde olduÄŸunu anımsattı.

BM tarafından demografik fırsat penceresinin “40 yaÅŸ üzeri nüfusun toplam nüfusun yarısını oluÅŸturduÄŸu noktadan önce, 15 yaÅŸ altı nüfusun toplam nüfusun yüzde 30’undan az olduÄŸu ve 65 yaÅŸ ve üstü nüfusun toplam nüfusun yüzde 15’inden az olduÄŸu dönem” olarak tanımlandığını belirten Özgören, ÅŸu deÄŸerlendirmede bulundu:

“Türkiye için demografik fırsat penceresi halen açık ancak bu fırsat 2040’lara kadar sürecek, bunu yaklaÅŸmakta olan bir alarm gibi düşünebiliriz. Türkiye’de doÄŸurganlık hızını dünya ortalamasının üzerine çıkarmak yerine 11. ve 12. Kalkınma planlarında da belirtildiÄŸi gibi doÄŸurganlığı yenilenme düzeyinin üzerinde tutmak daha gerçekçi bir hedef olacaktır.”

Türkiye’nin yaÅŸ yapısı deÄŸiÅŸiyor

​​​​​​​Ankara Sosyal Bilimler Ãœniversitesi Sosyal ve BeÅŸeri Bilimler Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Ãœyesi Prof. Dr. Sutay Yavuz da Türkiye’nin demografik dönüşüm sürecinde olan ülkeler arasında yer aldığını ve büyük oranda bu süreci tamamladığını söyledi.

Bu durumun, Türkiye’nin yaÅŸ yapısının deÄŸiÅŸtiÄŸini gösterdiÄŸini ve nüfus piramidinin tabanında artık belirgin bir daralma olacağını bildiren Yavuz, bu piramidin orta kısmında ve yaklaşık 20-30 sene sonra da tepe noktalarında geniÅŸleme görüleceÄŸini anlattı.

Yavuz, doğurganlık hızının yeniden yükselişe geçmesi için çalışma hayatının düzenlenmesi ve barınma konusundaki sorunların giderilmesinin önem taşıdığını aktarırken, kentlerde çocuklu ailelerin daha kolay hareket edebileceği alanların oluşturulması ve kreş sayılarının artırılması gerektiğini bildirdi.

Bu politikaların ısrarlı şekilde uygulanması durumunda etkilerinin görülebileceğine işaret eden Yavuz, şunları kaydetti:

“Bunlar bir ölçüde ısrarlı ÅŸekilde uygulandığında sonuç veriyorlar ama bu sonuç hiçbir zaman doÄŸurganlığı ikiye katlamıyor. Bunun bizim açımızdan önemli tarafı bu oranların daha fazla düşmemesi. Çocuk sahibi olmaya yakın ancak kararsızlık yaÅŸayan insanları bulup onların ihtiyaçlarına beklentilerine uygun politikalar tasarlamak lazım.”

AA