Dünya tarihine yön veren zafer: Malazgirt

0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

News

0

Malazgirt’te Bizans ordusuna karşı elde edilen ve Türklere Anadolu’nun kapılarının açılmasını saÄŸlayan Malazgirt Zaferi, hem siyasi hem de askeri sonuçlarıyla dünya tarihinin dönüm noktalarındın biri olarak deÄŸerlendiriliyor.

Horasan Meliki ÇaÄŸrı Bey’in son eÅŸinden dünyaya gelen ve 27 Nisan 1064’te Büyük Selçuklu Devleti’nin ikinci hükümdarı olan Sultan Muhammed Alparslan, Malazgirt’te ordusundan 4 kat büyüklükteki Bizans ordusunu yenerek tarihin en önemli zaferlerinden birini elde etti.

Askeri anlamda Türklerin Ä°slam dünyasının önderi haline gelmesine, birliÄŸe ve bütünleÅŸmeye öncülük eden zafer, Bizans Ä°mparatorluÄŸu’nun yıkılış ve Ä°stanbul’un fetih sürecini baÅŸlatan geliÅŸme olarak öne çıktı.

MuÅŸ Alparslan Ãœniversitesi Rektörü ve OrtaçaÄŸ Tarihi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Alican, AA muhabirine, Malazgirt Zaferi’nin dünya tarihine yeni bir yön verdiÄŸini söyledi.

İslam tarihine bakıldığında Malazgirt Zaferi ile Türklerin İslam dünyasının adeta askeri önderi haline geldiğini dile getiren Alican, şunları kaydetti:

“Malazgirt Savaşı’ndan önceki süreç ile savaÅŸtan sonraki süreç arasında çok büyük farklılık var. 26 AÄŸustos 1071’de Malazgirt platosunda gerçekleÅŸen Malazgirt Savaşı’nın kısa, orta ve uzun vadede çok önemli sonuçlar ürettiÄŸini söyleyebiliriz. Türklerin Ä°slam dünyasına siyaseten hamilik, askeri anlamda öncülük etmesinin tescillendiÄŸini söyleyebiliriz. Bu zaferle artık Selçukluların, Ä°slam dünyasındaki etkisine iliÅŸkin hiçbir soru iÅŸareti kalmamıştır. Malazgirt Savaşı, Ä°slam dünyasında adeta bir birliÄŸe ve bütünleÅŸmeye sebep olmuÅŸtur.”

“Ä°stanbul’un fethine giden süreç oluÅŸmuÅŸtur”

Malazgirt Zaferi’nin Ä°stanbul’un fethinin de kilidini açtığını ifade eden Alican, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:

“Malazgirt Savaşı’ndan sonra Bizanslılar, Malazgirt’e gönderdikleri ordu büyüklüğünde bir orduyu Selçuklulara ve Ä°slam dünyasına karşı gönderememiÅŸlerdir. SavaÅŸtan sonra Konya’da Türkiye Selçuklu Devleti’nin kurulması, tarihte yeni bir ivmelenme yaratmıştı ve bu ivmelenmenin sonrasında Ä°stanbul’un fethine giden süreç oluÅŸtu. Sultan Alparslan’ın ikinci bin yılın siyasi müceddidi olduÄŸunu düşünüyorum.”

Orta DoÄŸu’nun, Avrupa’nın ve Balkanların egemen gücü ve 2 bin yıllık bir tarihi olan Roma Ä°mparatorluÄŸu’nun varisi Bizans’ın artık dünyaya hakim olma ideallerinden vazgeçtiÄŸini anlatan Alican, ÅŸunları kaydetti:

“Malazgirt Savaşı gerçekleÅŸmeseydi ve Malazgirt Savaşı’nda Müslümanlar Bizanslılara karşı galip gelmeseydi Anadolu da fethedilemezdi. Bir biçimde Anadolu’nun batısında Türkiye Selçuklu Devleti kurulamazdı. Bu insan kaynağının üzerine Osmanlı Devleti kurulmasaydı Ä°stanbul da fethedilemezdi. Malazgirt Zaferi’nde Sultan Alparslan’ın çektiÄŸi yaydan çıkan ok, Ä°stanbul surlarının içine düşmüştür. Malazgirt Zaferi, Bizans’ın kıyametinin baÅŸlangıcıdır. Hristiyan dünyasında, Roma yıkıldığında yani Ä°stanbul düştüğünde kıyamet kopacağı anlatılır. Dolayısıyla Malazgirt Savaşı’nın Ä°stanbul’un fethine giden sürecin baÅŸlangıcı olduÄŸuna göre Malazgirt Savaşı’nı biz Bizans’ın kıyametinin ilk günü olduÄŸunu söyleyebiliriz.”

“Selçuklu ordusunun önemli bir kısmı süvarilerden oluÅŸuyordu”

Sultan Alparslan’ın yaklaşık 10 yıllık bir hükümdarlık döneminin olduÄŸunu ve ÅŸehit edildiÄŸini anlatan Alican, “Sultan, uzun boylu iri yarıydı ve heybetli bir duruÅŸu vardı. Selçuklu, 1040 yılında kurulmuÅŸ ve 32 yıllık geçmiÅŸi olan devlettir. Bizans ordusunun da 2 bin yıllık askeri geleneÄŸinin olduÄŸunu biliyoruz. Dolayısıyla 32 yıllık ordu, 2 bin yıllık siyaset geleneÄŸini nasıl dize getirmiÅŸtir? Bu sorunun en önemli cevabından bir tanesi, Selçukluların askeri yetenekleridir. Selçuklu ordusunun önemli bir kısmı süvarilerden oluÅŸuyordu. Çok hızlı, atik, çabuk karar verebilen, çabuk hareket etme kabiliyetine sahip ordudur. Sultan Alparslan’ın ordusu, psikolojik anlamda Bizans ordusuna karşı üstünlüğe sahiptir. Dolayısıyla bu taktiksel ve psikolojik üstünlüğü Sultan Alparslan çok verimli ve iÅŸlevsel bir biçimde kullanmıştır.” diye konuÅŸtu.

Turan taktiÄŸi ile Bizans ordusunun cuma namazından akÅŸam namazına kadar geçen sürede maÄŸlup edildiÄŸini dile getiren Alican, “Sultan Alparslan 26 AÄŸustos Cuma günü akÅŸam namazına durduÄŸunda muhafızlar gelip Bizans Ä°mparatoru Romen Diyojen’i esir aldıklarını söylemiÅŸtir. Ä°slam kaynakları bu olayı coÅŸkuyla anlatırlar. Daha önce hiçbir Roma Ä°mparatoru Müslümanlar tarafından esir alınmamıştır.” dedi.

Sultan Alparslan

Horasan Meliki ÇaÄŸrı Bey’in son eÅŸinden dünyaya gelen Sultan Alparslan, 27 Nisan 1064’te Büyük Selçuklu Devleti’nin ikinci hükümdarı olarak tahta çıktı.

Bizans’ın idare ettiÄŸi Anadolu coÄŸrafyasına seferler düzenleyen Alparslan, Kars ve Ani ÅŸehirlerini ele geçirerek Bizans’tan ilk toprağını aldı.

Abbasi halifesinin 1070’te yardım talep etmesi üzerine ordusuyla Fatımilerin üzerine yürüyen Sultan Alparslan’ın Mısır’a yöneleceÄŸi haberi üzerine Bizans ordusu, doÄŸu seferini baÅŸlattı.

Bunu öğrenen Alparslan, geri dönerek Suriye hattına doÄŸru ilerleyiÅŸe geçti. Rey ÅŸehrinde konuÅŸlanacağı duyumunu yayan Alparslan, bunun yerine MuÅŸ’a doÄŸru hareket etti ve Malazgirt Ovası’nda karargahını kurdu.

26 Ağustos 1071 Cuma günü ordusuna namaz kıldırıp dua eden Alparslan, ardından Romen Diyojen komutasındaki Bizans ordusunun üzerine yürüdü.

Sultan Alparslan, “Turan” taktiÄŸinin en baÅŸarılı örneÄŸinin uygulandığı savaşın ardından “Türklere Anadolu’nun kapılarını açan zafer”i kazanan komutan olarak tarihe geçti.

AA