23 Aralık 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
escort konya
a
en iyi rulet siteleri

Rekabette yeni adım; “E-ihracat”

E-ihracat Türkiye’nin genç nüfusu, dijitalleşmeye olan yatkınlığı nedeniyle potansiyel olarak rekabet üstünlüğü elde edebileceğimiz bir alan. Ancak özellikle KOBİ’ler tarafından yeterince bilinmiyor.

Pandemi öncesi dijitalleşme tüm dünyada iş yapış şeklini değiştirmeye başlamıştı. Ancak pandemi bu noktada bir katalizör oldu. Dünyada dijitalleşme hızla artarken, sokağa çıkma yasakları bizi dijital dünyaya daha çok adapte etti. Elektronik ticaret de bu doğrultuda arttı.

2021 yılında 2.14 milyar insan çevrimiçi satın alma yapmış. Yani dünya nüfusunun dörtte biri. Küresel e ticaret pazarı 4.9 trilyon dolar ve 2023 yılında 6 trilyon doları geçeceği tahmin ediliyor.  Dünyada iş modeli hızla dijitalleşen, çevrim içi satın almalara doğru yöneliyor. Bu durum aslında bir anlamda piyasaların birleşmesine neden olarak rekabeti ve çeşitliliği de arttırıyor.

Türkiye’de ise daha yüksek bir artış bekleniyor.  Ticaret Bakanlığı’nın Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi (ETBİS) verilerine göre 2021 yılında Türkiye’de e-ticaret hacmi 381.5 milyar dolar olmuş.  2022’de ise %50’nin üzerinde bir artışla 600 milyar doları geçmesi bekleniyor. E-ticaret yapan firma sayısı 485 bine ulaşmış.

Türkiye’nin ticaretin bu dijital formunu benimseme konusunda avantajları var tabii. Genç nüfusu yüksek. 15-24 yaş arasındaki nüfus toplam nüfusun %16’sı. Bu yaş grubunun dijital ticareti benimsemesi daha kolay oluyor. Ayrıca internet kullanımı da yüksek, nüfusun yaklaşık %77’sinin internete erişimi var. Bir diğer önemli gösterge ise akıllı telefon kullanımı. Keza e-ticaretin önemli bir kısmı mobil uygulamalar üzerinden yapılıyor. Türkiye’de ise 2015-2020 arasında akıllı mobil telefon kullanımı %57 artmış.

E-ihracat

Ticaretin dijitalleşmesi sınır ötesi ticaretin de dijitalleşmesine olanak tanıyor. Tüm dünyada sınır ötesi e-ticaret hacmi 2020’de 1 trilyon doları aştı ve 2026’da 2.25 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Küresel e-ticaretin yaklaşık %22’si sınır ötesine yapılıyor. Bu oran giderek artıyor.

Türkiye’de e-ihracat 2.6 milyar dolara ulaşmış durumda. Bu toplam ihracatımızın yaklaşık %1.3’ü. Ticaret Bakanlığı e-ihracatın payının 2025 yılı için %3-%5 ve 2030 yılında %10 olmasını bekliyor. Türkiye’nin potansiyeli ile daha fazla bir oran da tutturulabilir.

Ticaret Bakanlığının verilerine baktığımızda e-ihracatta en önemli partnerlerimizde ilk üç sırayı klasik ticaretteki ülkelerin aldığını görüyoruz: Almanya, ABD ve İngiltere. Aslında daha çok potansiyel taşıyan ülkeler var. Asya Pasifik Ülkelerinin son dönemde gelirleri artıyor. Bu ülke pazarları hedeflenebilir. Özellikle Çin elektronik ticarette en hızlı büyüyen pazar. 2021’de Çin’in e-ticaret hacmi 2.49 trilyon dolara ulaşmış. Yıllık yaklaşık %15 büyüyor. Türkiye’nin ticaretini çeşitlendirmesi açısından Çin pazarına e-ticaret yoluyla açılması oldukça iyi bir strateji olacaktır. Üstelik ne zamandır rafa kaldırılmış olan Türkiye’nin Uzak Ülkeler stratejisi ile de uyumlu.

Ne yapılabilir?

Öncelikle gümrük işlemleri özellikle de iade olduğunda kolaylaştırılmalı. Çünkü e-ticarette iade işlemleri önemli bir yer tutuyor. Mikro ihracat kapsamında getirilen gümrük muafiyeti var tabii. Ancak mikro ihracat 15 bin Euro ve 300 kg ile sınırlı. Özellikle işletmeden işletmeye (B2B) e-ticaret işlemleri bu kapsamda olmayabiliyor.

Lojistikte yaşanan sıkıntılar için depolama alanları oluşturulması da oldukça önemli. Bu lojistik maliyetlerini düşürecektir. Lojistiğin maliyet içerisindeki payı oldukça yüksek.

Tabii bu saydıklarımdan da önemlisi ise bilgilendirme. E-ihracat ile bilgilendirilmenin artması gerekiyor. Amazon, Alibaba gibi online pazar yerleri küçük işletmelerin dahi iyi bir ihracat geliri elde edebileceği platformlar. Bu platformlarda yüksek bir rekabet söz konusu olsa da doğru bir strateji ile öne çıkmak mümkün. 2021 yılında Ticaret Bakanlığı pazara girişte dijital faaliyetlerin desteklenmesi ile ilgili bir düzenleme getirdi. Pazar yerlerinin üyelik giderlerinin %60’ınına yakın bir destek sağlıyor.

E-ihracat Türkiye’nin genç nüfusu, dijitalleşmeye olan yatkınlığı nedeniyle potansiyel olarak rekabet üstünlüğü elde edebileceğimiz bir alan. Ancak özellikle KOBİ’ler tarafından yeterince bilinmiyor. Her ne kadar Ticaret Bakanlığı bu konuda destekler sunsa da bu yeterince iş dünyasında karşılık bulmuyor.

Dünya hızla dijitalleşiyor ve ticaretin şekli de değişiyor. Bu değişime ayak uydurmak için daha fazla işletmemizi e-ticarete ve özellikle de e-ihracata yönlendirmemiz gerekiyor.

Not: Veriler, STATA, TÜSİAD ve Ticaret Bakanlığı’ndan alınmıştır.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Macaristan’da ‘acil durum’ ilan edildi

HIZLI YORUM YAP