23 Aralık 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
escort konya
a
en iyi rulet siteleri

Enflasyonda düşüş gelecek mi?

Hatta şunu söyleyeyim bu saatten sonra faiz silahı bile yani faiz artışı bile böylesine yüksek enflasyonla mücadele için yeterli olmayacağından faiz artışının yanında daha geniş kapsamlı politikalar olmadan enflasyonu düşürmek çok mümkün görünmüyor.

Enflasyon rakamları açıklandı. Buna göre TÜFE yıllık %61.14 seviyesine ulaşırken Yİ-ÜFE’de %114.97’ye yükseldi. Böylelikle ÜFE-TÜFE makası tarihi en yüksek düzeye ulaşırken negatif reel faiz de %47.1’e ulaşmış oldu.

Rakamları biraz daha yakından inceleyelim;

Mart 2002’den bu yana en yüksek TÜFE ile karşı karşıyayız. Mal sepetindeki 409 maldan 313’ünün fiyatının arttığını görüyoruz. Yani genele yayılan bir enflasyon söz konusu. Bu demektir ki sırf bu nedenle bile enflasyonu düşürmek çok kolay olmayacak. Yıllık bazda baktığımızda son dönemde akaryakıt, motorin ve benzine gelen zamlar sonucunda ulaştırmada yıllık %99.1’lik bir artış olduğunu görüyoruz. Yine gıdada da yıllık %70.3’lük bir artış var.

Yİ-ÜFE tarafında da yıllık bazda elektrik, gaz ve buhar sektöründe %228.94’lük ana sanayi gruplarından enerjide yıllık %214.8 ve ara malında da %122.9’luk oldukça çok yüksek artışlar söz konusu. Haliyle savaşın bizi en çok enerji ve emtia fiyatlarından vurduğunu düşünecek olursak eğer savaşın devam edecek olması bizde de enflasyonu bir hayli yükseltmeye aday görünüyor.

Enflasyonu artıran sadece savaş mı tabii ki hayır. Sırf  ÜFE ile TÜFE arasındaki 53.8’lik makası göz önüne aldığınızda bile enflasyonun yükselmeye devam edeceği çok çok açık. Yani bugünden sonra fiyatlar hiç artmasa bile ÜFE’nin TÜFE’ye yansıması ile bile enflasyon artmaya devam edecek.

Enflasyonu değerlendirirken enflasyonun kaynağının ne olduğunun da tespiti enflasyonla mücadele oldukça önemli. Bizde enflasyonun ana kaynağı maliyet. Bu maliyetin bir kısmı kurlardan ve son zamanlarda daha da önemli bir kısmı artan enerji ve emtia fiyatlarından geliyor. Savaşın devam etmesi halinde enerji ve emtia fiyatları daha da artacağından enflasyon da maliyet kanalı ile artmaya devam edecek. Enflasyonun talep kanalında da faiz indirimlerinin başladığı Eylül ayından bu yana bir artış olduğu söylenebilir. Veriler bize faiz indirimleri sonrasında parasal genişleme ve kredi hacminde önemli ölçüde artış olduğunu söylüyor. Bu nedenle bu kanalda enflasyonu daha da artırmaya aday görünüyor. Şimdi diyeceksiniz ki sene başında yapılan maaş zamları. Maalesef maaş zamları enflasyon karşısında çoktan eridiğinden orada talep artırıcı bir unsur yok. Hatta aksine artan enflasyonla birlikte alım gücü giderek zayıflayacağından talep yıkımı gündeme daha güçlü gelecektir.

Mart ayı enflasyon rakamları sonrasında sene sonu enflasyon tahminleri de yukarı yönlü revize edildi. Goldman Sachs Mayıs ya da Haziran ayında %67 ile enflasyonda zirveyi göreceğimizi ardından yılın ikinci yarısında enflasyonun %65’in üzerinde kalarak yılı kapatacağımızı düşünüyor. Bir diğer yabancı kurum JP Morgan ise yıl sonuna yakın bir zamana kadar enflasyonun %65-70 aralığında seyredeceğini düşünüyor. İçeride de hâkim beklenti seneyi en iyi ihtimalle %65 civarında kapatacağımız yönünde.

Bu konuda bir diğer tartışma da şu; enflasyonda gerçek anlamda bir düşüşün ne zaman başlayacağı. Merkez Bankası son enflasyon raporunda yaz aylarında dezenflasyonist süreç başlar demişti. Ekonomi yönetimi de yaz diyordu ama dün Hazine ve Maliye Bakanı Aralık’tan sonra her ay enflasyon düşecek dedi. Açıkçası bu noktada piyasaya göre evet Kasım ya da Aralık ayında bir baz etkisi ortaya çıkacak ama bu enflasyonda çok güçlü bir düşme yaratmayacak. Yani piyasadaki hakim beklentiye göre bundan böyle enflasyon %60-%70 aralığında belirli bir süre daha kalıcılık gösterecek.

Tabi burada şu konu da bir hayli önemli; peki enflasyonu düşürmek için ne yapılıyor ve ne yapılması gerek. Bildiğimiz gibi enflasyonla mücadele de artık para politikası yerine maliye politikası kullanılıyor. Bir diğer deyişle faiz silahı yerine KDV indirimleri vasıtasıyla enflasyonla mücadele var şu an. Açıkçası sadece KDV indirimleri ile böylesine yüksek enflasyonla mücadele etmek çok mümkün görünmüyor. Hatta şunu söyleyeyim bu saatten sonra faiz silahı bile yani faiz artışı bile böylesine yüksek enflasyonla mücadele için yeterli olmayacağından faiz artışının yanında daha geniş kapsamlı politikalar olmadan enflasyonu düşürmek çok mümkün görünmüyor. Anlayacağınız enflasyonla mücadelede işimiz her geçen gün daha da zorlaşmaya devam ediyor.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Abant’ta kış ve ilkbahar bir arada

HIZLI YORUM YAP