25 Aralık 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
Geçtiğimiz hafta çok merak edilmeyen ve ne olacağı belli olan TCMB faiz kararı açıklandı. Karara göre TCMB politika faizini %14 düzeyinde sabit tuttu. Faizin sabit tutulacağından piyasa emindi çünkü hem ekonomi yönetimi hem de TCMB çok açık bir şekilde sürekli olarak liralaşma stratejisi kapsamında para politikası aracı olarak faiz artışı yapılmayacağını dillendiriyorlar.
Faiz karar metninde de bu ay sadece iki yeni cümle var, diğer kısımlar geçtiğimiz toplantının neredeyse aynısı. İlk olarak uygulanan makroihtiyati politikalara ilave politikalar uygulanacağı belirtilmiş. Bildiğimiz gibi TCMB özellikle de kredilerdeki büyümeden ve hatta daha da doğrusu bu kredilerin amacı dışında alanlara gitmesinden çok memnun değil. Bu nedenle kredilerin ağırlıklı olarak üretim ve yatırım tarafına gidebilmesi için bir takım makroihtiyati politikaları uygulamaya koyuyor. İlk olarak zorunlu karşılık oranları ile düzenlemelerle işe başlamıştı. Şimdi de yeni bir takım ek politikalarla kredileri istediği alanlara yönlendirmeye çalışacak.
Bu ay yeni eklenen bir diğer cümle de şu; “Değerlendirme süreçleri tamamlanan teminat ve likidite politika adımları devreye alınacaktır.” Bu cümleden nasıl bir adım atılacağı tam bilinemese de bir takım ihtimaller var elbette. Örneğin bankaların temel fonlama aracı olan 1 hafta vadeli repo ihalelerinin süresinin 3 aya kadar uzatılabileceği bekleniyor. Yine koşulları sağlayan bankalara daha uygun oranlardan fonlama yapılabileceği belirtiliyor.
Metinde geçen ay olduğu gibi bu ayda çok eleştirilen kısımlar var. İlk olarak metinde hala gelişmiş ülke merkez bankalarının parasal desteklemeye devam ettikleri belirtiliyor. Piyasada belki de en çok eleştirilen kısım burası oldu. Çünkü başta Fed olmak üzere birçok merkez bankasının sıkılaşma adımlarına geçtiğini biliyoruz. Evet şu an gevşek giden Japonya ve Çin merkez bankaları (kaldı ki bu ülkelerin durumu diğer ülkelerden önemli ölçüde ayrışıyor) dışında sadece ECB var, TCMB’nin de üstü kapalı olarak aslında kastettiklerinden biri de ECB. Ama ECB de çok büyük bir olasılıkla Temmuz itibariyle varlık alımlarını bitirecek ve ilk faiz artışını yapacak. Gelişmiş ülkelerden çok önce sıkılaşmaya başlayan bizim gibi gelişmekte olan ülkeleri ise hiç hesaba katmıyorum bile. Piyasanın deyimiyle iş sıkılaşmaya gelince TCMB ölü taklidi yapıyor.
Piyasada bu ay bir diğer merak edilen konu da şuydu elbette, acaba TCMB bu ay enflasyona dair oldukça iyimser bakış açısı ve temennilerini az da olsa bir kenara koyacak mıydı? Karar metninde gördüğümüz kadarıyla TCMB hala enflasyonu geçici görmeye ve enflasyonun ana kaynağını savaş ve tedarik zincirlerindeki bozulma gibi dış kaynaklı maliyet unsurlarına bağlıyor. Daha önceki yazılarımda da dile getirmiştim. Hem enflasyon Türkiye’de artık geçici değil hem de enflasyonun ana kaynağı dış etkenler değil ağırlıklı olarak iç etkenler. Bu noktada güvenilir iktisatçıların yaptıkları hesaplamalara göre Türkiye’de en son açıklanan enflasyonun yaklaşık olarak %53’ü iç nedenlerden geriye kalan 17’si ise dış etkenlerden kaynaklanıyor. Bu nedenle çekirdek enflasyonu da yansıtan %53’lük kısmı düşürmek başlı başına merkez bankasının görevi.
Enflasyon geçici değil çünkü özellikle de enflasyon beklentileri bir hayli bozulmuş durumda. Daha geçen hafta yayınlanan TCMB’nin piyasa katılımcıları anketinde yılsonu enflasyon beklentileri bir ay içinde %11,5 artış göstermiş. Tek başına bu anketin sonucu bile enflasyon beklentilerinin ne boyutta artış gösterdiğinin basit bir örneği. Bu noktada şurası net, iktisadi ajanlar merkez bankasından enflasyonla mücadeleye dair bir politika görmedikçe enflasyon beklentilerini çıpalamak mümkün olmayacak. Haliyle enflasyon beklentileri artmaya devam ederken hem fiyatlama davranışları hem de göreli fiyatlar daha da bozularak var olan enflasyonu artırmaya da devam edecek.
Enflasyon demişken bu hafta Cuma günü enflasyon rakamları gelecek. Piyasa beklentilerine göre aylık %6 yıllık ise %68’lik bir enflasyon bekleniyor. Bir diğer deyişle geçen ay %69,97 olan yıllık enflasyonun %68’e düşeceği bekleniyor. Açıkçası ben henüz enflasyonda zirvenin görüldüğünü düşünmüyorum. Benim beklentilerime göre enflasyonda zirveyi 3. çeyrekte %75 civarında göreceğiz. Sene sonu enflasyon oranı konusunda da piyasa katılımcıları anketine katılanlara göre de daha karamsarım, bana göre yılsonunu da %65 civarında kapatacağız.
İstanbul’da fetih coşkusu
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş hakkında soruşturma
Kazakistan’da yolcu uçağı düştü
TIR’la öğrenci servisi çarpıştı: 8’i ağır 26 yaralı
Bankadan para çekmeye belge zorunluluğu geliyor
Yeni asgari ücrete siyasilerden peş peşe tepki
TÜRK-İŞ’ten asgari ücrete tepki
Alkollü içkilerde ÖTV tutarı artırıldı
2025 asgari ücreti belli oldu
BUSİADLILAR yıl sonu toplantısında
Teğmenler için karar günü belli oldu
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş hakkında soruşturma
Kazakistan’da yolcu uçağı düştü
TIR’la öğrenci servisi çarpıştı: 8’i ağır 26 yaralı
Bankadan para çekmeye belge zorunluluğu geliyor
Yeni asgari ücrete siyasilerden peş peşe tepki
TÜRK-İŞ’ten asgari ücrete tepki
Alkollü içkilerde ÖTV tutarı artırıldı
2025 asgari ücreti belli oldu
BUSİADLILAR yıl sonu toplantısında
Teğmenler için karar günü belli oldu