24 Aralık 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
escort konya
a
en iyi rulet siteleri

Gölyazı’daki mezar yapıları turizme açılıyor

Helenistik dönemden Bizans devrine kadar kullanılan nekropolde aile mezarlığı, bir doktora ait olduğu tahmin edilen çok sayıda tıp aleti, gözyaşı şişesi, yazıtlar, kabartmalar bulunuyor.

Avrupa’nın en güzel kasabaları arasında gösterilen ve “Küçük Venedik” olarak nitelendirilen Bursa’nın Nilüfer ilçesindeki turistik Gölyazı Mahallesi’nde, Apollonia ad Rhyndacum Antik Kenti‘nin nekropolü (mezarlık) ziyarete açılacak.

Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle, Bursa Müze Müdürlüğünün başkanlığında, Nilüfer Belediyesinin sponsorluğunda ve Bursa Uludağ Üniversitesinin (BUÜ) bilimsel danışmanlığında tamamlanan nekropol kazısının ardından alanda restorasyon çalışmaları yapıldı.

Helenistik dönemden Bizans devrine kadar uzun bir süre kullanılan, kentin hemen dışında yer alan nekropolde farklı mezar çeşitleri, iskelet örnekleri görülebiliyor.

Kazının bilimsel danışmanı BUÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Derya Şahin, nekropolün, antik kentin surlarının başladığı, taş kapı olarak adlandırılan ana girişin dışında yer aldığını söyledi.

Åžahin, “Mezarların bir kısmı daha önce sıklıkla definecilerin tahribatına maruz kalmıştı. O yüzden burada 2 yıllık süreçte hızlı bir ÅŸekilde kazılar yapıldı ve 28 mezar açıldı.” dedi.

Mezarların değişik özelliklerde olduğuna dikkati çeken Şahin, bazılarının aile mezarlığı niteliği taşıdığını aktardı.

Aile mezarlığının özel bir duvarla çevrildiğini, kayaya oyulmuş, lahit formunda yapılmış mezarların bulunduğunu dile getiren Şahin, şöyle devam etti:

“Mezarların bir kısmında cesedin, defnedildiÄŸi yerde çok az miktarda ahÅŸap malzeme kullanarak yakıldığını tespit ettik. ‘Birincil kremasyon’ denilen bu defin türü, Batı Anadolu’da yaygın olsa da en iyi örneklerinin burada korunduÄŸunu gördük. Çok farklı defin uygulamaların yapıldığı mezar tipleri mevcut. Buluntular arasında, bir doktora ait olduÄŸu düşünülen çok sayıda tıp aleti ve gözyaşı ÅŸiÅŸesi bulunan mezar yapıları var. Onun dışında yazıtlı bir mezar var ve üzerinde Hermes kabartması olan bir mezardan bahsedebiliriz. Nekropolün giriÅŸinde libasyon özelliÄŸi bulunan bir mezar var; mezarın her iki tarafında, uzun yüzünde delikler açılmak suretiyle mezara sıvı sunu yapılıyor. Bunların örneklerini de burada görmek mümkün.”

“Ä°skeletler, en güzel korunmuÅŸ örnekler”

Nekropoldeki iskeletler hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Derya Åžahin, iskeletleri, kaldırılmaları halinde çok büyük tahribata uÄŸrayacağı için oldukları gibi koruduklarını aktararak, “Aynı zamanda bu iskeletler, ziyaretçiler geldiÄŸinde mezarlar ve özellikleri hakkında fikir sahibi olmaları için özellikle yerinde bırakıldı. Çünkü burada bazı gömülerin yakılarak, defnedildiÄŸini söylüyoruz. Dolayısıyla iskeletler, en güzel korunmuÅŸ örnekler.” ifadelerini kullandı.

Şahin, amaçlarının buluntuları kaldırmak, götürmek değil, mezarları ve yapılarını korumak olduğunu vurguladı.

Nekropol alanını bir bütün olarak ziyarete açmayı ve bilgilendirme levhalarında buluntuları göstermeyi planladıklarına deÄŸinen Åžahin, “Mezarların tarihlerini, içindeki buluntuları, kaç kiÅŸiye ait olduÄŸunu, ne tür gömülerin yapıldığını göstererek o dönemde antik dünyadaki ölümle, öbür dünyayla, ölümden sonraki hayatla ilgili inanışlar hakkında insanlara fikir sunabilmek ve daha anlaşılır olmasını saÄŸlamak istiyoruz.” diye konuÅŸtu.

Arkeolojik kazıların ardından Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Murat Cura tarafından yapılan restorasyonda, bir yürüyüş yolu planlandığını, kümeler halinde bulunan mezar alanlarının üstünün kapatıldığını belirten Şahin, bilgilendirme levhalarının yapılmasının ardından çok yakın zamanda alanın ziyarete açılacağını sözlerine ekledi.

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Bursa ValiliÄŸinden ‘soÄŸuk ve yağışlı hava’ uyarısı

HIZLI YORUM YAP