03 Aralık 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
Bölgede 10. yüzyılda yaşanan büyük depremdeki çökmenin etkisi ya da suların yükselmesiyle göl sularına gömüldüğü tahmin edilen bazilikada Kültür ve Turizm Bakanlığının izni, İznik Müze Müdürlüğünün başkanlığında, Bursa Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü bilimsel danışmanlığında 2015 yılında başlatılan su altı arkeolojik kazı ve araştırmalar sürüyor.
Araştırma ekibi, Amerikan Arkeoloji Enstitüsünce 2014 yılında dünya çapındaki en önemli 10 keşiften biri seçilen bazilika hakkında önemli bilgilere ulaştı.
Kazının bilimsel danışmanı BUÃœ Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü BaÅŸkanı Prof. Dr. Mustafa Åžahin, bu sezon 4 Temmuz’da baÅŸlayan kazı çalışmalarının 28 Eylül’de sona erdiÄŸini söyledi.
Åžahin, “Ä°znik Gölü Bazilikal Kilise, hem Aziz Neophytos adına inÅŸa edilen bir kilise olması hem de öncesinde büyük olasılıkla I. Konsil’in burada toplanma olasılığı nedeniyle dini turizm açısından oldukça önemli bir kalıntı. Bu nedenle burada söz konusu olasılıkların gerçek olup olmadığını ortaya çıkarmak üzere kazı çalışmalarına devam ediyoruz.” dedi.
Bu sezon kazılarda en az 2 yıldız bröve sahibi 12 su altı arkeoloÄŸu lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencisinin yer aldığını dile getiren Åžahin, 2021 yılı çalışmalarına BUÃœ’nün yanı sıra Mimar Sinan Güzel Sanatlar, Ä°stanbul, Kocaeli ve Düzce üniversitelerinden öğrencileri de kabul ettiklerini bildirdi.
– 10. yüzyıldaki büyük depremin etkileri
Prof. Dr. Şahin, bu sezon 480 dalış gerçekleştirildiği bilgisini vererek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu dalışlar neticesinde sorularımızı kanıtlayacak bulgulara ulaÅŸmaya çalıştık. Buluntular arasından en önemli sonuç, kilisenin tam olarak 13. yüzyılda yani Laskarisler döneminde terk edildiÄŸi ve kaderine bırakıldığı. Yapı temellerinin 13. yüzyıldan sonra su altında kalmış olma ihtimali de var. Çünkü kazı yaptığımız alanda kilisenin gömülerek terk edildiÄŸini tespit ettik. Bu, önemli bir ayrıntı. Gömülerek terk edilmiÅŸ olması, yapının Hristiyanlar tarafından önemsendiÄŸini ve kutsandığını göstermekte. Henüz su altında ne zaman kaldığıyla ilgili açık bir veriye ulaÅŸamadık ama yapının ilk etkili ÅŸekilde yıkılması, 10. yüzyılda gerçekleÅŸen büyük depremde gerçekleÅŸmiÅŸ olmalı. Bu konuda önemli ipuçları elimizde var.
Bu deprem, bütün körfezi etkisi altına almış ve Ä°stanbul’a kadar büyük bir yıkıma neden olmuÅŸtur. Büyük bir ihtimalle 10. yüzyıldan sonra tekrar eski ihtiÅŸamına, görkemli günlerine dönemedi ve esaslı bir onarım yapılamadı. Elde edilen verilere göre, kilise biraz daha küçültülerek bir mezar kilise olarak varlığını devam ettirdi, kutsallığından dolayı. Sonrasında da 13. yüzyılda Laskarisler döneminde tamamen terk edilerek kaderine bırakıldığını en azından bu sene yaptığımız kazılarla kesin olarak ortaya çıkarmış olduk.”
Yapının 10. yüzyılda gerçekleşen büyük bir depremde ayakta kalmasının mümkün olmadığına dikkati çeken Şahin, 2021 kazılarında 13. yüzyıla ait buluntuların ortaya çıktığını, bunun en azından 300 yıl daha yapının bir şekilde kullanıldığını gösterdiğini anlattı.
Kazı yaptıkları alanda bol miktarda parçalanmış mermer bloklar bulduklarına deÄŸinen Åžahin, “Bu bloklar bize yapının 13. yüzyılda gömülerek terk edildiÄŸini düşündürüyor.” ifadesini kullandı.
Åžahin, Fransa’daki Grenoble Ãœniversitesinden jeologlarla Ä°znik ve yakın çevresinin geçmiÅŸte yaÅŸadığı büyük depremleri tespit etmek amacıyla 2018’den bu yana çalışma yürüttüklerini belirtti.
 “Önümüzdeki senenin sonlarına doÄŸru burada bir su altı müzesi göreceksiniz”
Şahin, su altından toplanan hafriyat toprağının karaya taşınarak eleklerden geçirildiğini dile getirdi.
“Bu seneki buluntularımız arasında 100’e yakın sikke, 450 parça seramik, çok sayıda metal parçaları ortaya çıktı.” diyen Åžahin, ÅŸunları kaydetti:
“Alanın özelliÄŸiyle ilgili olsa gerek çok sayıda ahÅŸap buluntuyla karşılaÅŸtık. Bundan sonraki aÅŸamada, gelecek sene kazı baÅŸlayana kadar buluntuları kaydedip kataloglayacağız ve araÅŸtırmalarını yaparak ne olduklarını tespit etmeye çalışacağız.
Bursa BüyükÅŸehir Belediyesi ile bu alanı su altı müzesi haline getirmeye yönelik daha önceki yıllarda çalışma baÅŸlatılmıştı ama ciddi anlamda ilk defa bu sene bir proje ortaya çıktı. Projeyi tamamladık, ÅŸu anda izin aÅŸamalarında. Büyük bir ihtimalle önümüzdeki senenin sonlarına doÄŸru burada bir su altı müzesi göreceksiniz.”
Şahin, su altı kazılarının her aşamasının Ar-Ge niteliği taşıdığını vurguladı.
Kazı çalışmalarının tamamlanmasıyla ilgili sürece değinen Şahin, şöyle konuştu:
“Ä°lk baÅŸladığımızda yaklaşık 10 yıllık bir kazı programı yapmıştım. Kazılara 2015’te baÅŸlamıştık. 2025 yılı, I. Ekümenik Konsil’in toplandığı 325 yılının 1700’üncü yılına denk düşüyor. BaÅŸlangıçta kazıları 2025 yılında tamamlamayı düşünüyordum ama yapı kalıntısı tahminimizin ötesinde çok fazla bir alana yayılmış. Su altında çok fazla mimari var. Daha da önemlisi bir mezar kilise haline getirilmiÅŸ yani bir hazire durumunda. Dolayısıyla kazılar beni emekli eder, asistanımı bile emekli eder. Ben devam etmesinde fayda görüyorum. Müze haline getirildikten sonra bu tür aktif kazıların olması, ziyaretçilerin ilgisini daha fazla çeker.”
Bursa’nın elektriğini artık İngilizler verecek
Bursa açıklarında deprem
5 zeytinyağı markası marketlerden toplatılıyor
Aralık ayı kira zam oranı ne kadar?
Kar, fırtına, şiddetli yağış geliyor
Sahte dolarları dolaşıma sokan 4 kişi yakalandı
Kasım ayı enflasyonu belli oldu
Pençe-Kilit operasyonunda askerimiz şehit oldu
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ı protesto eden 9 kiÅŸi tutuklandı
Ünlü peynir markası raflardan toplatılıyor
Marmara Denizi’nin korkulu rüyası Bursa’da görüldü
Bursa açıklarında deprem
5 zeytinyağı markası marketlerden toplatılıyor
Aralık ayı kira zam oranı ne kadar?
Kar, fırtına, şiddetli yağış geliyor
Sahte dolarları dolaşıma sokan 4 kişi yakalandı
Kasım ayı enflasyonu belli oldu
Pençe-Kilit operasyonunda askerimiz şehit oldu
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ı protesto eden 9 kiÅŸi tutuklandı
Ünlü peynir markası raflardan toplatılıyor
Marmara Denizi’nin korkulu rüyası Bursa’da görüldü