Hadım uygulaması yeniden gündemde

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, CumhurbaÅŸkanı ve AK Parti Genel BaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın baÅŸkanlığında gerçekleÅŸtirilen AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısı çıkışında basın mensuplarına yaptığı açıklamada, MYK toplantısında özellikle yargı reformu ile ilgili yapılan çalışmaları anlattığını söyledi.

Bakan Tunç’un açıklamalarından satır baÅŸları:

“Åžu anda gündemimizde olan birçok hususu, birçok sorunu ortadan kaldırmaya yönelik de önemli yasal düzenleme hazırlıklarımız var. Cezasızlık algısı dediÄŸimiz, özellikle son günlerde konuÅŸulan iki yılın altındaki suçlarda bir yıl koÅŸullu salıverme, bir yıl da denetimli serbestlik, dolayısıyla iki yılın altında ceza alan ÅŸu anda bazı suçlar istisna olmak üzere hapis cezası almamış oluyor. Yani alıyor, ama uygulanmamış oluyor. Bu durumda bir yıllık denetimli serbestlik süresinden yararlanabilmesi için bu kiÅŸilerin belli bir süre cezaevinde kalabilmesi ile ilgili bir teklifimiz olmuÅŸtu. Bunu yine önereceÄŸiz.

“Ä°YÄ° HAL Ä°NDÄ°RÄ°MÄ° TARTIÅžILMALI”

Yine özellikle kamuoyunda duruşmadaki kılık kıyafeti nedeniyle indirim alan kişilerle ilgili hep eleştiri söz konusu oldu. Geçen yaşama döneminde salt indirim almak için kılıf kıyafetin indirim sebebi olmayacağı yönünde bir düzenleme yapmıştık ama bu konudaki eleştiriler de hep devam etti. Şimdi bu iyi hal indiriminin yeniden bir tartışılması lazım.

Cezalarda bir alt sınırı var, bir de üst sınırı var. Hakim dosyaya göre bu sınırlar arasında karar veriyor. Bir de iyi hal indirimi olduğunda bazı suçlar bakımından özellikle kamuoyunun bir tepkisi ile karşı karşıya kalıyoruz. Bu durumda bunu tekrar yeniden bir gözden geçirmek gerekir.

“Ä°NFAZ SÄ°STEMÄ°, CAYDIRICILIÄžA VE ISLAHA YÖNELÄ°K OLMALI”

Kişinin işlediği suçun karşılığı bir cezayı alması önemli. Ceza aldıktan sonra da cezaevinde infaz sistemimizin özellikle caydırıcılığa, ıslaha yönelik olması lazım. Bu anlamda da ıslaha yönelik çok önemli çalışmalarımız var.

Yargı Reformu Strateji Belgemiz sadece ceza alanında deÄŸil, hukuk alanında da… Yine vatandaÅŸlarımızın özellikle uzun süren yargılamalardan bir daha ÅŸikayet etmemesi lazım. Åžu anda bizim 25 bin hakim ve savcımız var, ilk derece, istinaf ve Yargıtay olarak üç dereceli bir sistemimiz var. Özellikle hakim ve savcılarımızın dosyaları incelerken uzun süren duruÅŸma aralıkları deÄŸil, kısa süre içerisinde duruÅŸmanın tekliÄŸi esastır. DuruÅŸma baÅŸlar ve karar verilinceye kadar devam eder. Ama zorunlu sebeplerle iÅŸte Adli Tıp raporunun, bilirkiÅŸi raporunun beklenmesi gibi sebeplerle ileriye atıldığını görüyoruz. O zaman bu süreçleri kısaltmamız lazım.

Yani mahkemelerin bilirkişi raporlarının süresinde verilmesi ve delillerin süresinde, hızlı bir şekilde soruşturma aşamasında ve kovuşturmada da hızlı bir şekilde değerlendirip karara ulaşılması gerekiyor. O nedenle duruşma aralıklarının da uzun olmaması lazım.

“CEZAEVLERÄ°NÄ°N DOLULUK ORANI MAZERETÄ°MÄ°Z OLAMAZ”

Cezaevlerinin doluluk oranlarıyla ilgili ‘o cezaevi dolu’ diye bir suçlunun cezaevine alınmaması gibi bir durum söz konusu olamaz. Onun tedbirlerini devlet alır. Bu noktada zaten gerekli tedbirleri de alıyoruz. Bu konuda cezaevlerinin doluluk oranı bizim mazeretimiz olamaz, bu konudaki zaten gerekli yatırım programlarındaki çalışmaları da hızlı bir ÅŸekilde sonuçlandırıyoruz.

Ve bunu daha da o doluluk oranlarını ortalamanın altına düşürme, yani yapım süreçlerini hızlandırarak o bizim için bir mazeret değil. Yani bir suç işlenmişse, tutuklamayı gerektiriyorsa orada cezaevi dolu diye hakim ya da savcı bırakmaz. O nedenle o bir mazeret değildir, o konudaki tedbirleri de artırmanın gayreti içerisindeyiz.

HADIM ETME İÇİN DÜZENLEME YAPILABİLİR

Cinsel suçlara iliÅŸkin hadıma yönelik bir çalışma yapılması günümüzde mümkün mü?” sorusu üzerine Tunç, “Ceza Ä°nfaz Kanunu’muzda önceki senelerde gündeme geldiÄŸinde, o zaman Adalet Komisyonu üyesi olarak hatırlıyorum konuyu. Ceza Ä°nfaz Kanunu’muzun 108. maddesinde tıbbi tedaviye karar verme yetkisi var. Bu anlamda mevzuatımız buna uygun. Tabii orada uygulamayı geliÅŸtirecek ÅŸekilde belki mevzuatta yeni bir düzenleme yapılabilir.”

HADIM YASASI

Ceza Ä°nfaz Kanunu’nda, mahkumların “tıbbi tedaviye” tabi tutulması hakim taktirine bırakılmış durumda. Madde şöyle:

“188 inci madde hariç olmak üzere bu suçlardan dolayı hapis cezasına mahkûm olanlar hakkında, cezanın infazı sırasında ve koÅŸullu salıverildikleri takdirde denetim süresi içinde, aÅŸağıdaki tedavi veya yükümlülüklerden bir veya birkaçına infaz hâkimi tarafından karar verilir:

a) Tıbbi tedaviye tabi tutulmak

b) Tedavi amaçlı programlara katılmak”