23 Aralık 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
escort konya
a
en iyi rulet siteleri

Halsiz ve Yorgun mu Hissediyorsunuz?

Pandemi için geçen süre uzadıkça uzuyor, daha da uzayacağa benzer bulgular var. Her yazımda söz ettiğim gibi bu süreci kazasız-belasız atlatabilmek asıl amacımız. Özellikle belirli bir yaş grubunu korumak amacıyla onları günlük yaşantılarından koparıp evlere kapattık. Doğru mu değil mi tartışmasını yapmayacağım. Amacım biraz daha gayret etmeyi teşvik edebilmek.

Gerçeği kabul edelim: yaşlandıkça hepimiz daha fazla yoruluruz. Hoş şimdi gençler de pek yorgunlar. Yaşlanma sürecinin bir parçası: mitokondriyi (hücrelerde enerji üreten motorlar) kaybediyoruz ve vücudumuzdaki hücrelere enerji sağlayan molekül olan adenozin trifosfat’ı (ATP) daha az üretiyoruz. İlaçların yan etkileri, depresyon veya kalp hastalığı gibi kronik hastalıklar da yorgunluk veya halsizlik hissini artırabilir.

Ancak yaş ve hastalıkla ilgili etkenler enerjinizi tüketen tek şey değildir. Yaşam tarzı alışkanlıklarınız, günlük yorgunluğunuzun bir kısmından sorumlu olabilir. Enerji üretim-kullanım mekanizmasını etkileyen ve değiştirebileceğiniz yaygın suçluları bulduk. Aşağıda bu suçluları tek tek anlatacağım.

 Hareketsizlik

Yaşlandıkça doğal olarak kas kütlesini kaybederiz. Hareketsiz olmak, kasları zayıflatıp küçülterek, enerjiyi verimsiz kullanmaya neden olurlar ve sorunu giderek daha da artırırlar.

Fiziksel aktivite kasları güçlendirir, onların daha verimli olmalarına ve ATP’yi korumalarına yardımcı olur ve enerji üreten beyin kimyasallarının üretimini artırır. Haftada en az beş gün, günde 30 dakika orta yoğunlukta egzersiz önerisiyle gözünüzü korkutmayın. 30 dakika, birkaç kısa periyoda yayılabilir. Eskiden bildiğimiz gibi ter dökmenize gerek yok. “Yapabileceğiniz her egzersiz amacınıza yardımcı olacaktır,” “Merdiven çıkmak veya bir otoparkta daha uzağa yürümek gibi basit aktiviteler de olabilir.” 

Çok Fazla Stres

Kronik stres, adrenal bezler tarafından üretilen bir hormon olan kortizol seviyelerini artırabilir. “Kortizol ATP üretimini azaltır ve inflamasyonu artırır, bu da ATP üretimini azaltır” Bununla birlikte, stres azaltma teknikleri, daha düşük kortizol seviyeleri ile ilişkilidir. Yoga, meditasyonu, nefes egzersizlerini deneyin. Günde 10 dakika bile yardımcı olabilir. Şu günlerde internetten bu tür videolara ücretsiz ulaşabilirsiniz. 

Kötü Beslenme

Vücudunuzu beslemiyorsanız, yeterli ATP üretmek için gerekli olan vitamin ve minerallere sahip olmayacaksınız ve kendinizi daha yorgun hissedeceksiniz. Ayrıca çok fazla işlenmiş yiyecek tüketmek inflamasyonu artırabilir, bu da ATP ve enerji üretimini bozar. Yaşlandıysanız ve iştahınız eskisi gibi değilse, vücudunuza ihtiyaç duyduğu kaloriyi ve yakıtı veremeyebilirsiniz. Öte yandan bir seferde çok fazla yemek yiyorsanız, bu kan şekerinin yükselmesine ve yorgunluğa neden olabilir.

Çözüm:

Sebzeler, meyveler, kepekli tahıllar, balık, tavuk, kuruyemiş ve tohumlar gibi yağsız proteinler dahil olmak üzere bütün yiyecekleri belirli bir planla tüketin. Protein açısından zengin gıdalardaki yağ asitleri de ATP’yi artırmaya yardımcı olur. Vücudunuza düzenli bir besin kaynağı ve daha az kan şekeri artışı sağlamak için arada atıştırmalıklar olan daha küçük öğünleri hedefleyin.

Sıvı Seçimleri

Şekerli gazlı içecekler içmek kan şekerinde ani artışlara ve ardından yorgunluğa neden olan bir düşüşe neden olabilir. Susuz kalmak, yatma vaktine yakın çok fazla alkol veya kafeinli içecek içmek de sizi yorgun hissettirebilir. Alkol gece yarısı uykuyu kesintiye uğratır. Sağlıklı insanların günde altı ila sekiz bardak sıvıya ve egzersiz yapıyorlarsa daha fazlasına ihtiyacı vardır. Sodadan kaçının. “Ve yatağa girdikten altı ila sekiz saat sonra kafein veya alkol içmeyi bırakın,” diye tavsiye ediyoruz.

Çok Az Uyku

Uykusuzluk kortizolü artırır ve ayrıca inflamasyonu teşvik eder. Uyku sorunlarına uyku apnesi neden oluyorsa (uyku sırasında nefes almanın durması), kandaki oksijen seviyelerindeki düşüşler ATP ve enerjiyi düşürür.Uyku apnesi, sık sık tuvalete gitmek veya ilaçların yan etkileri gibi uykunuzu bozan temel sorunlar hakkında doktorunuzla konuşun.Ve uyku hijyenini iyileştirmek için çalışın: yatağa gidin ve her gün aynı saatte uyanın ve odanızı serin, sessiz ve beyninizi uyaran elektronik cihazlardan uzak tutun.

Sosyal İzolasyon

İzole olmak yani başkalarını düzenli olarak görmemek, depresyonla, depresyon ise yorgunlukla bağlantılıdır.  “Diğer insanlarla etkileşime girmenin ve başkalarıyla bağlantı kurmanın gücü farklı bir bakış açısı getirebilir ve size daha fazla enerji verebilir. Muhtemelen bizi daha mutlu kılan ve bize daha fazla enerji veren farklı beyin kimyasalları üretiyoruz. İnsanlarla bağlantı kur, haftada en az bir kez sevdiklerinizle bir araya gelmeye gayret edin. Sevdiklerinizden kast ettiğim: Arkadaşlar, aile, komşular ve hatta yeni tanıdıklar olabilir

Düşük enerji ne zaman bir problemdir?

“Yorgunluk gününüzü etkiliyorsa veya yorgunluğa baş ağrısı, kas veya eklem ağrısı, ateş, mide veya idrar sorunları gibi başka semptomlar eşlik ediyorsa, doktorunuzu görmenin zamanı geldi demektir.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Analitik Düşünme

HIZLI YORUM YAP