26 Nisan 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Hayatı normale döndürmek için ‘bağışıklık pasaportu’ çalışmaları hızlanıyor

Koronavirüse karşı aşı geliştirme çalışmalarının devam etmesi ve toplumsal aşılamanın uzun zaman alacak olması nedeniyle "bağışıklık" bir çıkış yolu olarak görülüyor.

Ä°stanbul Medipol Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi Yöneticisi Dr. ÖÄŸretim Üyesi Ä°lker Köse, bazı ülkelerde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile birlikte sosyal ve ekonomik hayatın canlanması için bir çıkış yolu olarak “bağışıklık pasaportu” veya “risksiz sertifika” uygulamalarına iliÅŸkin “Risk algısı çok saÄŸlıklı ölçülmeli ve gerekli teknolojileri kullanmakta tereddüt etmemeliyiz. Elbette bunları yaparken kiÅŸisel hakları asgari düzeyde ihlal edecek çözümler geliÅŸtirmeliyiz.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve tüm dünyada etkisini gösteren yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olurken, dünya ekonomisinde de önemli sorunları beraberinde getirdi.

Ülkeler, salgının yayılmasını önlemek için sıkı tedbirler alırken, normal hayata dönüÅŸ için de çıkış yolları arıyor. Ekonominin yeniden canlanması ve sosyal hayata yeniden dönüÅŸ için sıkı karantina tedbirlerini gevÅŸeten ülkeler, bazı teknolojik altyapıları da kullanmaya hazırlanıyor.

Yeni tip koronavirüse karşı aşı geliÅŸtirme çalışmalarının devam ediyor olması ve toplumsal aşılamanın uzun bir vakit alacak olması nedenleriyle “bağışıklık” bir çıkış yolu olarak görülüyor.

Bazı ülkeler, Kovid-19 hastalığından iyileÅŸen veya bağışıklık kazandığını gösteren insanlara “dijital bağışıklık pasaportu” veya “risksiz sertifikası” vererek ekonomik ve sosyal hayata hızlıca dönmeyi amaçlıyor. “Dijital bağışıklık pasaportu” ile bir kiÅŸinin virüse yakalanıp yakalanmadığının veya iyileÅŸip iyileÅŸmediÄŸinin kayıt altında tutulması planlanıyor.

Estonya, karantina tedbirlerinin ardından insanların iÅŸ yerlerine daha güvenli dönüÅŸünü ve güvenli seyahat etmelerini saÄŸlamak için dünyanın ilk “dijital bağışıklık pasaportu”nu test etmeye baÅŸlamıştı.

Güney Amerika ülkesi Åžili, Kovid-19’dan iyileÅŸen kiÅŸilere “bağışıklık pasaportu” verileceÄŸini, böylelikle bu pasaportu olanların iÅŸlerine geri dönmesini saÄŸlayacağını duyurmuÅŸtu.

Kovid-19 kaynaklı can kaybı sayısı bakımından Avrupa’da birinci, dünyada ABD ve Brezilya’dan sonra üçüncü sırada bulunan Ä°ngiltere’de, bazı teknoloji firmalarıyla hükümet yetkilileri arasında “saÄŸlık pasaportu” konusunda bir dizi görüÅŸme gerçekleÅŸtirilmiÅŸti. 

DSÖ uyarıda bulundu

Dünya SaÄŸlık Örgütü (DSÖ), yaptığı açıklamada, bazı ülkelerin Kovid-19 hastalığından iyileÅŸen insanlara “bağışıklık pasaportu” veya “risksiz sertifikası” verme kararına karşı uyarıda bulunmuÅŸtu. Böyle bir uygulamanın salgının yayılma riskini artırabileceÄŸine dikkat çekilen açıklamada, Kovid-19’dan iyileÅŸen ve antikorları olan kiÅŸilerin ikinci bir Kovid-19 enfeksiyonundan korunduÄŸuna dair bir kanıt bulunmadığı deÄŸerlendirmesi yapılmıştı.

“Bağışıklık pasaportu daha önceki çözümlerin mobil uygulamalara uyarlanmış halinden ibaret” 

Ä°stanbul Medipol Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi Yöneticisi Dr. ÖÄŸretim Üyesi Ä°lker Köse, AA muhabirine “dijital bağışıklık pasaportu”na iliÅŸkin deÄŸerlendirmelerde bulundu.

Bugünkü teknolojik çözümlerin daha önce kullanılanların bir baÅŸka formu olduÄŸunu söyleyen Köse, bağışıklık pasaportunun da bu çözümlerden biri olduÄŸunu kaydetti.

Köse, çok sayıda insanın bir araya geldiÄŸi yerlerin bulaşıcı hastalıklar için yüksek risk taşıdığını belirterek, “ÖrneÄŸin Mekke ve Medine’ye hac veya umre için giden insanların, kendi ülkelerden farklı hastalıkları oraya götürme ve baÅŸka insanlara bulaÅŸtırma ihtimali vardı. Bunun için, hac ve umre ziyareti öncesinde bulunduÄŸunuz ülkedeki aşılama programlarını veya yaygın hastalıkları dikkate alarak bazı aşıları olmanız zorunludur. Aşı olduÄŸunuza dair de bir kağıt belgeyi pasaportunuzun arasında taşırsınız ve pasaport kontrolü sırasında beyan edersiniz. Bu sayede büyük ölçüde hastalık yayılımının önüne geçilmiÅŸ olur.” ifadelerini kullandı.

Kovid-19 sebebiyle gündemde olan bağışıklık pasaportunun daha önce var olan çözümlerin mobil uygulamalara uyarlanmış halinden ibaret olduÄŸuna dikkati çeken Köse, “Bizi buna zorlayan ise, hastalık riskinin yüksek olması, kiÅŸinin bağışıklık durumunun çok hızlı bir ÅŸekilde deÄŸiÅŸebilmesi ve hastalık riskinin sadece bir bölgeye deÄŸil, tüm dünyada olmasıdır. Dolayısıyla sadece oraya girip çıkarken alınacak basit önlemler yeterli deÄŸildir. Bu önlemlerin alınmasının zarureti, hastalığın hayati riski, yaygınlık durumu ve bulaÅŸma kolaylığı gibi parametrelerle deÄŸerlendirilir. EÄŸer bu riskler yüksek görülüyorsa, bu tür önlemler de alınacaktır. Aksi halde bu tür tedbirler olmadan serbest dolaşıma izin vermek toplumlar için büyük risk teÅŸkil edecektir.” ifadelerini kullandı.

“KiÅŸisel hakların ihlal edilmeyeceÄŸi çözümler üretilmeli”

Köse, bağışıklık pasaportunun bazı kaygıları da beraberinde getirdiÄŸine iÅŸaret ederek kiÅŸisel hakların ihlal edilmeyeceÄŸi çözümlerin ortaya konması gerektiÄŸi uyarısında bulundu.

Bağışıklık pasaportlarının ülkelerde uygulanmasının pek çok düzenlemeye muhtaç olduÄŸunun altını çizen Köse, bu sebeple pasaportların hızlı bir ÅŸekilde hayatımıza girmeyeceÄŸini anlattı. Köse sözlerine ÅŸöyle devam etti:

“Kimi ülkelerde anayasa deÄŸiÅŸiklikleri, kimilerinde de kiÅŸisel verilerin korunması ile ilgili kanunlarda deÄŸiÅŸiklik gerektirmektedir. Ayrıca ülkelerin hepsi aynı görüÅŸte de olmayacak. Halbuki bu tür uygulamaları bazı ülkelerin kullanması, bazılarının da kullanmaması, ya bazı ülkelerin bazı ülkelere seyahat edememesine, ya da zor ve kısıtlı ÅŸekilde seyahat etmesine imkan tanıyacaktır. Dolayısıyla bu uygulamaların hayata geçmesi uluslararası bazı müzakereleri de gerektirmektedir.

Olası senaryo, Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerinin kendi regülasyonlarını yapıp diÄŸer ülkeleri de buna yakın bir düzenleme yapmaya zorlamalarıdır. Ancak bu ülkelerde de kararlar (özellikle Avrupa’da) halk oylaması gibi yöntemlerle alınacaktır. Zira bu uygulamalar mevcut özgürlük alanlarını kısıtlayıcı özelliÄŸe sahiptir. Birkaç ülkenin liderlik etmesinden sonra bağışıklık pasaportlarının yaygınlaşıp yaygınlaÅŸmayacağı daha net görülecektir.”

Bağışıklık ölçümü konusunda da uyarılarda bulunan Köse, “Ülkelerin aşı programında yer alan aşıların önlemeye çalıştığı hastalıklar, genellikle çok deÄŸiÅŸken olmayan bakteri ve virüsler içindir. Ancak enflüanza ve Kovid-19 virüs aileleri çok hızlı ÅŸekilde mutasyona uÄŸramakta ve aşıları da kısa zamanda geliÅŸtirilememektedir. ÖrneÄŸin, ÅŸu an pandemisi devam eden Kovid-19’un de birçok mutasyonu mevcuttur.

Aşı geliÅŸtirildiÄŸinde bile hangi mutasyonlar için geçerli olamayabilecek, bu da aşılamayı ve bağışıklık pasaportu uygulamalarını karmaşık hale getirecektir. Dolayısıyla eÄŸer bu tür hastalıklar için algılanan risk düzeyi, bu kadar karmaşık ve pahalı aşı programları ve uygulamaları kurmak için yeterince yüksek görülmezse bu uygulamalar hayata geçirilmeyecektir. KiÅŸisel görüÅŸüm, bu sistemler için biraz daha zamana ihtiyaç duyulduÄŸu ÅŸeklindedir. Belki Kovid-19 gibi birkaç risk daha tecrübe ederse, insanlar bunların makul çözümler olduÄŸunu düÅŸünebilir.” ÅŸeklinde konuÅŸtu. 

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Faiz düşüşü konut piyasasını hareketlendirdi

HIZLI YORUM YAP



Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.