“Ä°kisinden de vazgeçmemiz mümkün deÄŸil”

0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

News

0

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afrika ziyareti dönüşü uçakta gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

“Neticenin ne olabileceÄŸini kestirmek için herhalde kahin olmaya gerek yok”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, NATO Zirvesi’nden beklentilerine yönelik bir soru üzerine, ÅŸu anda Rusya ile liderler çerçevesinde henüz ciddi bir görüşme performansı sergileyen çıkmadığını belirterek ÅŸu deÄŸerlendirmeyi yaptı:

“Biliyorsunuz Macron Moskova’ya geldi, tablo ortada. Arkasından Scholz geldi, o tablo da ortada. Biden ile ilgili ‘Görüştü, görüşüyor.’ vesaire dediler, herhangi bir ÅŸey çıkmadı. Olayı devlet veya kurumsal bazda ele alacak olursak, burada da ÅŸu anda ortada sadece NATO kalıyor. NATO bu video konferans zirvesiyle beraber artık tavrını belirlemelidir, ne yapacaksa yapmalıdır. Malum, ÅŸu ana kadar Ukrayna’ya ciddi manada bir asker gönderme gibi durumla karşı karşıya henüz kalmadık. Herkes sadece laf yapıyor, iÅŸ yapan yok. Böyle bir durum söz konusu. Dolayısıyla Rusya artık sınırda ciddi denilebilecek sayıda asker yığınağı yapmış vaziyette. Tabii bu tablo karşısında neticenin ne olabileceÄŸini kestirmek için herhalde kahin olmaya gerek yok. Bu bakımdan yapacağımız bu video konferansta NATO müttefiki üye ülkelerin liderleri bakalım neler söyleyecek. Biz de tabii söyleyeceÄŸimizi onların da söyleyeceklerine göre belirleyecek, tavrımızı ortaya koyacağız.”

“Kırım’daki tavrımız ne olduysa buralarda da tavrımız aynı oldu”

ErdoÄŸan, Rusya Devlet BaÅŸkanı Vladimir Putin’in, “Ãœlkelere Sovyetlerden ayrılma hakkını vermek, temeline döşenen bir mayındı.” ifadesinin anımsatılarak “Türk Devletleri TeÅŸkilatının kurulduÄŸu bir dönemde Sayın Putin’in bu açıklamaları Türk devletlerini hedef gösteriyor diyebilir miyiz?” sorusu üzerine, ÅŸu ifadeleri kullandı:

“Ben burada Türk devletlerinin kastedildiÄŸine dair bir ifade görmüyorum. Tabii, Türk Cumhuriyetleri de SSCB’yi oluÅŸturan Cumhuriyetler arasındaydı. Bu tarihi bir gerçek. SSCB dağıldığında, diÄŸer Cumhuriyetler gibi onlar da bağımsızlıklarını ilan ettiler. Buradan 15 bağımsız devlet doÄŸdu. Bu da tarihi bir gerçek ve hukuken de teyit edilmiÅŸ bir durum. Rusya keza bir Sovyet Cumhuriyeti olarak deÄŸil, Rusya Federasyonu olarak yoluna devam etti. Dolayısıyla, burada Türk Cumhuriyetlerinin veya diÄŸer ülkelerin kastedildiÄŸini düşünmek istemiyoruz. TeÅŸkilatımız, Türk Devletleri arasında baÅŸta ekonomik, ticari, kültürel ve beÅŸeri konularda iÅŸ birliÄŸini ve dayanışmayı artırmayı hedefliyor. Bu hiçbir ülkeye veya teÅŸkilata karşı bir çaba deÄŸil. Bunu Sayın Putin de biliyor. Sayın Putin bu ifadeleri Ukrayna’nın doÄŸusunda ayrılıkçıların sözde yönetimlerini tanıyan kararını açıkladığı konuÅŸmasında söylemiÅŸti. Tabii bizim Türkiye olarak Kırım’daki tavrımız ne olduysa buralarda da tavrımız aynı oldu. Nitekim yaptığımız açıklamayla da Ukrayna’nın toprak bütünlüğü noktasında tavrımızı ortaya koyduk ve Rusya’nın bu takındığı tavrı reddettiÄŸimizi bildirdik.”

“Zamanlamaya dikkat ederek adımlarımızı atacağız”

ErdoÄŸan, Zelenski’nin “Türkiye’yi arabulucu olarak istiyoruz.” ifadesinin anımsatılarak “Putin ile de güçlü temasınız var. Bu süreçte Putin ile iliÅŸkilerde bir aksama olur mu? Rusya ve Ukrayna arasındaki olayda kısa ve orta vadede Türkiye herhangi bir zarara uÄŸrar mı?” sorusunu yanıtlarken ÅŸunları kaydetti:

“Bu söylediÄŸiniz kesinlikle hesap iÅŸi. Elbette bu görüşmeler yapılmalı. Bunların getirisi götürüsü nedir, ne deÄŸildir bakılmalı. Bunların kararını böyle heyecanla vermek yanlış olur. Biz burada çok hassas davranmalıyız, çok dikkatli adım atmalıyız. Çünkü önüne gelen garip garip ÅŸeyler söylüyor. Bakıyorsun, kimisi doÄŸal gazın bedelini çok ciddi rakamlara çıkarıyor, kimisi doÄŸal gaz vanalarını kapamaktan bahsediyor. Biz burada devlet yönetiyoruz, hassasiyetimizi korumamız gerekiyor. Bu hassasiyet içerisinde de adımlarımızı atmamız gerekiyor. Tabii bütün ilgili arkadaÅŸlarımızla istiÅŸarelerimizi en geniÅŸ anlamda yapacağız ve bu istiÅŸarelerden sonra da neler yapmamız gerekir, ne gibi adımları atmamız gerekirse onu yaparız. Hepsinden öte de bu iÅŸin zamanlaması çok önemli. Biz de bu zamanlamaya dikkat ederek adımlarımızı atacağız. Sayın Putin ile görüşme için arkadaÅŸlar ÅŸu anda irtibatları kuruyorlar. Kendisiyle de telefon diplomasisini bu arada sürdüreceÄŸiz. Temenni ederim ki inÅŸallah hayırlı neticeler alırız.”

“Ä°kisinden de vazgeçmemiz mümkün deÄŸil”

Ukrayna ve Rusya arasındaki gerilim hatırlatılarak, Türkiye’nin bu iki ülke arasındaki net tavrının kimden yana olacağının sorulması üzerine ErdoÄŸan, “Ä°kisinden de vazgeçmemiz mümkün deÄŸil.” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin, Rusya ile siyasi, askeri ve ekonomik iliÅŸkileri bulunduÄŸuna dikkati çeken CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, şöyle konuÅŸtu:

“Ukrayna ile de aynı ÅŸekilde siyasi, askeri, ekonomik iliÅŸkilerimiz var. ‘Ukrayna’dan vazgeç’ deseniz vazgeçemeyiz, çünkü ülkemizin buradaki çıkarları çok ileri derecede. ‘Rusya’dan vazgeç’ deseniz ondan da vazgeçemeyiz, çünkü onunla da ÅŸu anda gerçekten ileri derecede birlikteliklerimiz var. Bizim derdimiz öyle bir adım atalım ki hiçbirinden vazgeçmeden bu iÅŸi inÅŸallah çözelim. Bunun için de ekibimizle, heyetimizle görüşmelerimizi yapacağız. Onun için NATO Liderler Zirvesi’ni çok önemsiyorum. Burada bütün liderlerin ne düşündüklerini göreceÄŸiz. Ondan sonra da biz kendi içimizde arkadaÅŸlarımızla çalışmamızı yapacağız.”

Rusya Devlet BaÅŸkanı Putin ile görüşmesini, NATO Zirvesi’nin öncesinde mi sonrasında mı yapacağına yönelik soru üzerine ErdoÄŸan, “NATO Liderler Zirvesi, bizim için bu noktada isabetli olur. O görüşmeyi de ondan sonra yapmak çok daha hayırlı olur.” yanıtını verdi.

Almanya CumhurbaÅŸkanı Frank-Walter Steinmeier ile yaptığı görüşme ve içeriÄŸine yönelik soruyu da yanıtlayan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Almanya-Türkiye ikili iliÅŸkileri noktasında Sayın Steinmeier ile birkaç ay önce bir telefon görüşmemiz olmuÅŸtu ama doÄŸrusu uzun zamandır, yani 3 yıldır diyebilirim, yüz yüze görüşme yapamamıştık.” bilgisini paylaÅŸtı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu telefon görüşmesinden sonra bu ziyaret bir vesile oldu. Burada yaptığımız görüşmede Türkiye-Almanya münasebetlerinde savunma sanayisinden ekonomik iliÅŸkilerimize varıncaya kadar birçok konuyu ele aldık. Mülteciler meselesini de yine Sayın Steinmeier ile görüşme fırsatımız oldu. Malum, mülteciler konusunda Almanya Avrupa’da başı çeken ülkelerden bir tanesi. Bunun yanında tabii ağırlıklı olarak Rusya-Ukrayna konusu gündemimize geldi. Bundan sonraki süreçte de daha sık bir araya gelme konusunda birbirimize bir sözümüz oldu. Ä°nÅŸallah Almanya-Türkiye iliÅŸkilerinde çok daha farklı bir sürecin içerisine gireriz.

Tabii Sayın Steinmeier ile görüşmede özellikle Ä°srail CumhurbaÅŸkanı Sayın Herzog’un Türkiye ziyaretini de konuÅŸtuk. Sayın Herzog’un Türkiye ziyaretiyle Türkiye-Ä°srail arasında yeni bir dönem baÅŸlayacak. Sayın Steinmeier de bundan memnuniyet duyduÄŸunu ve bunun isabetli bir adım olduÄŸunu ifade etti. Körfez’deki geliÅŸmeleri ve özellikle BirleÅŸik Arap Emirlikleri’ne yaptığımız ziyareti de kendisiyle paylaÅŸtık. Bunun da Körfez’e yeni bir heyecan getirebileceÄŸini konuÅŸtuk.”

Ermenistan ile iliÅŸkiler

Türkiye – Ermenistan arasındaki normalleÅŸme adımları anımsatılarak, “Bu konuda görüşmelerden beklentileriniz nelerdir? Bunu öğrenmek isteriz. Bir de en önemlisi aslında Azerbaycan bu denklemin neresinde durmakta?” sorusu üzerine ErdoÄŸan, Steinmeier ile yaptığı görüşmede bu konunun da gündeme geldiÄŸini bildirdi.

“Biliyorsunuz, ben zaten Ermenistan’ın atacağı olumlu adımlara aynı ÅŸekilde karşılık vereceÄŸimizi söylemiÅŸtim” diyen CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Barış, istikrar ve refaha ihtiyacı var bu bölgenin. Bu anlayışla ülkemiz ile Ermenistan arasında da bir normalleÅŸme süreci baÅŸlatmak için samimi bir çaba içine girdik. Azerbaycan CumhurbaÅŸkanı Ä°lham (Aliyev) kardeÅŸim de bunu faydalı buluyor. Ermenistan’ın da bizimle normalleÅŸme yönünde sergilediÄŸi iradeden memnunuz. Bu süreci yürütmek için karşılıklı olarak Özel Temsilciler atadık ve 14 Ocak’ta Moskova’da ilk görüşmeyi yaptılar. 24 Åžubat’ta da bu defa Viyana’da bir araya gelecekler. Ermenistan’ın, sınırların açılması ve diplomatik iliÅŸkilerin kurulması gibi bazı somut beklentilerinin olduÄŸunu da biliyoruz. Ermenistan eÄŸer ÅŸu anda Özel Temsilcilerle baÅŸlayan süreci devam ettirmekte kararlı olursa bizim için kapıların kapalı kalması diye bir ÅŸey söz konusu olmaz. BeÅŸeri münasebetlerin güçlenmesi için aramızdaki doÄŸrudan uçuÅŸların yeniden baÅŸlaması kararını da aldık. Tarifesiz uçuÅŸlar Ä°stanbul-Erivan arasında bu ay başında açıldı. Ermenistan’dan da olumlu yaklaşımın devamını bekliyoruz. 6’lı Platform oluÅŸturmak suretiyle de Türkiye-Ermenistan arasındaki bu sıkıntıları aÅŸalım demiÅŸtik. Biz bu platformu açmaktan yanayız. Tabii tüm bunlar bir boÅŸlukta olmuyor.

Bu manada Azerbaycan-Ermenistan iliÅŸkileri ile Türkiye-Ermenistan normalleÅŸme süreci birbirini destekleyerek ilerleyebilir. Keza, bölgesel iÅŸ birliÄŸi fikrimiz de bu ikili süreçleri destekleyecek ve bu ikili süreçlerden beslenecek. Herkesin bu tarihi fırsatı iyi kullanmak için yapıcı davranması lazım. Biz tüm bu süreçleri, bugüne kadar olduÄŸu gibi bundan sonra da Azerbaycan ile yakın eÅŸ güdüm içinde yürütmeye devam edeceÄŸiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Öncelikle akıldan çıkarılmaması, iyi idrak edilmesi gereken en önemli husus ÅŸu; savunma ve güvenlik konusu günlük siyasetin dışında tutulması gereken, 84 milyonun tamamını, yani ülkemizin bekasını ilgilendiren bir konudur. Özellikle bugün yaÅŸadığımız Rusya-Ukrayna krizi bu silahların gerekliliÄŸini yeniden ortaya koyuyor. ‘S-400 neden alınmış’. O kadar açıklandı, sebepleriyle, sonuçlarıyla, süreciyle kamuoyu bilgilendirildi. Buna raÄŸmen, böyle ifadeler kullanmak, bölgemizde olup bitenlerden, dünyadan bihaber olmanın bir sonucu. YaÅŸadığımız coÄŸrafya itibarıyla taktik balistik füzeler, seyir füzeleri, uçak, helikopter, Ä°HA’ları önleyebilecek kabiliyette sistem ihtiyaçları bir zorunluluk. S-400’ün bir savunma silah sistemi olduÄŸu ve bu silah sisteminin tedarikinin bir tercih deÄŸil, zorunluluk olarak ortaya çıktığı devamlı olarak her seviyede vurgulandı. Milli Savunma Bakanımız da açık ve ÅŸeffaf bir ÅŸekilde herkese söyledi, ‘Herhangi bir saldırı, tehdit olmazsa kimseye zararı olmayan bir sistem bu. ÖnceliÄŸimiz ülkemizin, 84 milyonun güvenliÄŸi. Müttefiklerimizin vermediÄŸini Rusya’dan temin ettiÄŸimiz bir sistem.'”

Tedarik sürecine iliÅŸkin deÄŸerlendirmede de bulunan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Türkiye’nin Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi ihtiyacını karşılamak üzere yapılan birçok giriÅŸime raÄŸmen NATO üyesi ülkelerden bu sistemleri tedarik edemediklerini hatırlattı.

Erdoğan, konuyla ilgili şunları kaydetti:

“Tedarik sürecinde ‘Biz pazar deÄŸil ortağız’ anlayışıyla sistemi sadece satın alma deÄŸil yatırım, teknoloji transferi, ortak geliÅŸtirme üzerinde duruldu ve maliyet, teslim süresi dahil tüm faktörler göz önüne alındı. Bu sistem, NATO Komuta Kontrol sistemleri ve NATO’ya entegre milli sistemlere entegre edilmeksizin, müstakil olarak yalnızca Türk personel tarafından kullanılacak. Sistemde Rus personel görev almayacak. ‘Nerede kullanılacak?’ sorusunun cevabı gayet net; kim füzeyle ülkemize saldırırsa orda kullanılacak. Bir de ‘S-400’ler hangarda bekliyor’ deniyor. S-400’ler nerede beklemesi gerekiyorsa orda bekliyor. Tabii gizli konular bunlar. Ä°htiyaç duyulması halinde, bu sistemin kullanılmasına yönelik tüm hazırlıkların yapıldığını ve sürecin olması gerektiÄŸi ÅŸekilde ilerlediÄŸini biliyoruz. Bu hususta da gereken açıklamalar yapıldı. Sonuç olarak; ülkemizin bekasını ilgilendiren hususlarda herkesi daha dikkatli olmaya, tarafsız olmaya ve milli menfaatler kapsamında konuyu ele almaya davet ediyorum.”

ABD ile devam eden F-35 ve F-16 müzakerelerindeki son duruma iliÅŸkin soruyu “O süreç devam ediyor” ÅŸeklinde yanıtlayan ErdoÄŸan, ÅŸu bilgileri paylaÅŸtı:

“Gerek Milli Savunma Bakanım gerek diÄŸer görevli olan askeri erkan, üst kademe yöneticiler, Amerikalı muhataplarıyla görüşmeleri devam ettiriyorlar. Åžu ana kadar görüşmeler olumlu istikamette yürüyor. Ä°nÅŸallah bittiÄŸi anda da zaten gereÄŸi yapılacaktır. Burada çerçevemiz ÅŸu, ‘Ya bize bu uçaklarımızı verin ya da elimizdeki F-16’ların bakım onarımlarını yapmak, bunun dışında F-16’ların bir üst segmentini vermek suretiyle hesaplaÅŸmaları yapıp yolumuza devam edelim.'”

AA