26 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Ä°klim deÄŸiÅŸikliÄŸinin etkisi Ankara’da kendisini gösterdi

Uzmanlar, iklim değişikliğiyle hava olaylarının şiddetinin ve sıklığının arttığını, Ankara'da son günlerde görülen şiddetli yağışların da bunun bir sonucu olduğunu belirtti.

Ankara’da günlerdir etkili olan şiddetli yağış ve fırtına nedeniyle can kayıpları yaÅŸanırken birçok sokak ve caddeyi su bastı, aÄŸaçlar devrildi, araçlar yollarda mahsur kaldı.

Kentteki yoÄŸun yağışları ve yaÅŸanan olumsuzlukları AA muhabirine deÄŸerlendiren BoÄŸaziçi Ãœniversitesi Ä°klim DeÄŸiÅŸikliÄŸi ve Politikaları Uygulama ve AraÅŸtırma Merkezi Yönetim Kurulu Ãœyesi Prof. Dr. Murat TürkeÅŸ, “Türkiye’de herhangi bir zamanda, yılın herhangi bir döneminde, ÅŸimdi olduÄŸu gibi ilkbahar sonu, yaz başında kuvvetli saÄŸanak, gök gürültülü yağışlar, dolu fırtınaları, seller, taÅŸkınlar ille de iklim deÄŸiÅŸikliÄŸine baÄŸlı deÄŸil. Ä°klim deÄŸiÅŸikliÄŸi bunların karakterini deÄŸiÅŸtiriyor, daha ÅŸiddetlendiriyor. Ankara’da gördüğümüz hali de budur.” dedi.

Küresel ısınma ve yüzey hava sıcaklıklarıyla alt atmosferdeki ısınmanın sürdüğüne dikkati çeken Türkeş, şöyle devam etti:

“Türkiye’nin güney ve doÄŸusundan sıcak hava, batı ve kuzeyindeki soÄŸuk havayla karşılaşıyor. Ä°ki farklı sıcaklık ve nem açısından iki farklı hava tam da İç Anadolu’da karşılaşıyor. Bunun sonucunda da iÅŸte bu kuvvetli saÄŸanak, gök gürültülü saÄŸanak yağışlar oluyor. Ä°klim deÄŸiÅŸikliÄŸi ve küresel ısınma buharlaÅŸmayı artırdığı için atmosferin su buharı içeriÄŸini artırıyor. Sıcak hava kütleleri doymak için daha fazla su baharı içerdiÄŸinden yani su tutma kapasitesi arttığından yağışlar çok daha ÅŸiddetli oluyor, aşırı yağışlara dönüşebiliyor.”

TürkeÅŸ, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin hidrolojik döngüyü hızlandırdığını ve kuvvetlendirdiÄŸini dile getirerek, “Yağış olması durumunda artık eskisinden daha ÅŸiddetli, kuvvetli oluyor. Ä°klim deÄŸiÅŸikliÄŸinin sonuçlarından bir tanesi bu ama bir yandan da Türkiye’nin doÄŸu ve güneydoÄŸusunda birkaç yıldan beri etkisi kaybolmayan kuraklık var. Bir yandan bazı bölgelerde bazı mevsimlerde kuraklık oluÅŸurken bazı bölgelerde bazı mevsimlerde yağış anında da artık yağışların ekstradan kuvvetli yağışlar ÅŸeklinde olmasını bekliyoruz. Ä°klim model öngörüleri de bunu bize söylüyor.” diye konuÅŸtu.

Yerel yönetimlerin tüm bu faktörleri dikkate alarak çok daha hazırlıklı olmaları gerektiÄŸi uyarısında bulunan TürkeÅŸ, “Sel sularını kentin dışına taşıyabilecek önlemler almak durumundayız. YaÄŸmur suyu hasadıyla suyun hepsinin doÄŸrudan caddelere, yer altı su sistemine verilmesini önleyebilir, suyun bir kısmını tutup yararlı hale getirebiliriz.” ifadelerini kullandı.

“YaÄŸmur suyunu yerin altına geçirmemiz lazım”

BoÄŸaziçi Ãœniversitesi Ä°klim DeÄŸiÅŸikliÄŸi ve Politikaları Uygulama ve AraÅŸtırma Merkezi Müdürü, Ä°klim ve DoÄŸa Bilimci Prof. Dr. Levent Kurnaz da iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin bütün hava olaylarının ÅŸiddetini, sıklığını ve görüldüğü alanı geniÅŸlettiÄŸine dikkati çekerek, “EÄŸer bir kuraklıktan bahsediyorsak daha uzun sürer ve daha ÅŸiddetli olur. Yağıştan bahsediyorsak ÅŸiddetli yağışlar daha kuvvetli olur ve daha sık görülür.” dedi.

Bu tür olaylara karşı insanlar tam anlamıyla hazırlıklı olmadıkları ve uyarı sistemlerini ciddiye almadıkları için her türlü felaketin yaşanabildiğini söyleyen Kurnaz, şunları dile getirdi:

“Bu problemin temelinde altyapı var. Altyapı ÅŸehirlerde pahalı bir konudur ve kolay kolay hiçbir belediye, altyapının düzeltilmesi iÅŸine girmeye cesaret edemez. Birinci konumuz bu. Ä°kincisi, Türkiye’de çoÄŸu yerde maalesef kanalizasyonla yaÄŸmur suyu aynı kanaldan taşınır. Kanalizasyon yükü ÅŸehirlerde gittikçe artıyor. Bir de bunun üstüne ek yağış bindiÄŸi zaman kanalizasyonlar bu yağışı artık taşıyamayacak hale gelebiliyorlar. Onun için Türkiye’de yapılması gereken en önemli ÅŸey, yaÄŸmur suyuyla kanalizasyonu birbirinden ayırarak taşımaktır. Hatta yaÄŸmur suyunu çok fazla taşımaya da gerek yok. YaÄŸmur suyu depolanıp kullanılabilecek bir sudur neredeyse. Åžu anda ÅŸehirlerde çok fazla beton olduÄŸundan bu yaÄŸmur suyu yerin altına sızamıyor. YaÄŸmur suyuna yardımcı olacak sistemler tasarlamamız gerekiyor yani kanalizasyonu belediye alıp taşısın ama yaÄŸmur suyunu yerin altına geçirmemiz lazım.

GeçirmediÄŸimiz zaman, asfaltı düz, engelsiz bir yer olduÄŸu için Ankara’daki görüntülerde gördüğümüz gibi bir karış yaÄŸmur suyu insanları, araçları, her ÅŸeyi taşıyıp götürebiliyor.”

“100 yıl kapasiteli kanalizasyonlarda bu süre 30 yıla düştü”

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayrettin Güçlü İnsel de şiddetli yağışların yaşandığı bölgelerdeki şehirleşmenin boyutunun önemli olduğuna dikkati çekti.

Ä°nsel, “BoÅŸ görülen yerlere evler yapılabiliyor ama burası dere yatağı mı, deÄŸil mi, buna dikkat edilmesi lazım. Genelde rastlanan sıkıntılardan biri bu. Kanalizasyon sistemleri ya da su götürme sistemleri belli bir kapasiteye göre yapılıyor. Bunlar 100 yılda bir aşılacak ÅŸekilde yapılıyor ama bu kapasiteler, süreler küresel ısınmadan, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinden dolayı çok düştü, 30 yıla düştü. Altyapı tesislerinin ÅŸehrin el verdiÄŸi ölçüde yapılması lazım, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸine baÄŸlı yağışların dikkate alınması lazım.” diye konuÅŸtu.

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Eski Merkez Bankası Başkanı Erçel, yaşamını yitirdi

HIZLI YORUM YAP