27 Nisan 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

“Ä°ktisadi faaliyetteki toparlanma sürecek”

Merkez Bankası Başkanı Uysal, "Önümüzdeki dönemde risk primi ve finansal oynaklıkların azalacağını, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın süreceğini öngörüyoruz." dedi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) BaÅŸkanı Murat Uysal, Ankara Sanayi Odası (ASO) eylül ayı meclis toplantısında yaptığı konuÅŸmada, küresel ekonomideki geliÅŸmeler ve Türkiye ekonomisine yönelik deÄŸerlendirmede bulundu.

Artan ticaret gerilimlerinin küresel büyüme ve para politikaları üzerinde belirgin yansımaları olduÄŸu bir konjonktürden geçildiÄŸini belirten Uysal, bu durumun ticaret ve sermaye yatırımları kanalıyla Türkiye de dahil geliÅŸmekte olan ülkelerde önemli etkiler oluÅŸturma potansiyeline sahip bulunduÄŸunu söyledi.

Uysal, son dönemde küresel büyümedeki yavaÅŸlama eÄŸiliminin belirginleÅŸtiÄŸine ve bu ivme kaybının Türkiye’nin önemli dış ticaret ortağı olan Avrupa BirliÄŸi (AB) ülkeleri için daha belirgin olduÄŸuna iÅŸaret ederek, bu yavaÅŸlamanın AB ile ticareti etkilese de firmaların pazar ve ürün çeÅŸitlendirme esnekliÄŸi ve rekabet kazanımları sayesinde ihracattaki güçlü seyrin devam ettiÄŸini bildirdi.

DiÄŸer taraftan, küresel enflasyonun ılımlı seyrinin, geniÅŸleyici para politikası adımlarıyla risk iÅŸtahını ve geliÅŸmekte olan ülkelere yönelik portföy akımlarını desteklediÄŸini ifade eden Uysal, “Ancak gerek ticaret anlaÅŸmazlıklarına iliÅŸkin belirsizliklere gerekse jeopolitik geliÅŸmelere baÄŸlı olarak geliÅŸmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarının dalgalı ve zayıf bir seyir izlediÄŸini görüyoruz. Dış finansman koÅŸulları ekonomimizi risk primi, kur ve beklenti kanalı üzerinden etkilediÄŸinden küresel geliÅŸmeler ve sermaye akımları üzerindeki etkilerini yakından takip ediyoruz.” diye konuÅŸtu.

Yurt içindeki geliÅŸmeler

Uysal, yurt içinde ise iktisadi faaliyetin geçen yılın ikinci çeyreÄŸinden itibaren dengelenme sürecine girdiÄŸini dile getirdi.

Geçen yılın ikinci yarısındaki daralmanın ardından gayrisafi yurt içi hasılada bu yılın ilk yarısında ılımlı bir toparlanma gözlediklerini vurgulayan Uysal, “Dengelenme sürecinde net ihracatın büyümeye katkısı tarihsel olarak en yüksek düzeylerine ulaÅŸarak iktisadi faaliyetteki yavaÅŸlamayı önemli ölçüde sınırladı. Büyüme kompozisyonundaki bu deÄŸiÅŸim, dış dengede belirgin bir iyileÅŸmeye neden olarak 12 aylık birikimli cari iÅŸlemler dengesinin 2002 yılından bu yana ilk kez fazla vermesini saÄŸladı.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

BaÅŸta sanayi üretimi olmak üzere, öncü göstergeler, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın ve ekonomideki dengelenmenin yılın ikinci yarısında da devam ettiÄŸini gösterdiÄŸini anlatan Uysal, “Önümüzdeki dönemde, enflasyondaki düÅŸüÅŸle birlikte ülke risk priminin ve finansal oynaklıkların azalacağını, finansal koÅŸullardaki kademeli iyileÅŸmeyle iktisadi faaliyetteki toparlanmanın ılımlı ÅŸekilde süreceÄŸini öngörüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Cari iÅŸlemler dengesi ve enflasyondaki geliÅŸmeler

Uysal, içinde bulunulan dönemde, reel kurun düÅŸük seviyelerde seyretmesinin Türkiye’nin küresel ticaret pazarında sahip olduÄŸu rekabet gücünü, dolayısıyla da dış ticaret dengesindeki iyileÅŸmeyi desteklediÄŸini belirterek, ÅŸöyle konuÅŸtu:

“Rekabet gücü kazanımları, dış ÅŸoklara karşı ihracat potansiyelimize önemli bir dayanıklılık ve esneklik kazandırmakta, böylelikle ekonominin daha dengeli ve sürdürülebilir bir büyüme patikasına yönelmesinde önemli rol oynamakta. Nitekim son aylarda ekonomideki yaÅŸanan toparlanma sürecine raÄŸmen cari dengenin ana eÄŸiliminde bir bozulma olmadığını görüyoruz. Turizm gelirlerindeki güçlü artışın da katkısıyla 2019 yılının geri kalanında cari iÅŸlemler dengesindeki iyileÅŸmenin devam etmesini bekliyoruz.”

Tüketici enflasyonunda Ekim 2018’den bu yana belirgin düÅŸüÅŸ gördüklerinin altını çizen Uysal, “Sıkı para politikası ve koordineli politika çabaları neticesinde birikimli döviz kuru etkilerinin azalması ve iç talebin ılımlı seyri enflasyondaki düÅŸüÅŸün temel sürükleyicileri olarak öne çıkmakta. Bu faktörlerin katkısıyla enflasyondaki iyileÅŸme eÄŸiliminin önümüzdeki dönemde de devam edeceÄŸini öngörüyoruz. Enflasyondaki düÅŸüÅŸe baÄŸlı olarak enflasyon beklentilerinde de iyileÅŸme görmekteyiz. Enflasyon beklentilerinin çıpalanması, para politikasının etkinliÄŸi ve enflasyon-büyüme ödünleÅŸiminin azaltılabilmesi açısından kritik önem taşımakta. Önümüzdeki dönemde enflasyon görünümündeki iyileÅŸmeye baÄŸlı olarak beklentilerin de iyileÅŸmeye devam edeceÄŸini deÄŸerlendiriyoruz.” dedi.

Enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, temmuz ayındaki 425 baz puanlık indirimin ardından eylül ayında da politika faizini 325 baz puan indirdiklerini anımsatan Uysal, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü: 

“Küresel geliÅŸmelerin de etkisiyle para politikasında oluÅŸan hareket alanının önemli bir bölümünü temmuz ve eylül aylarında önden yüklemeli bir ÅŸekilde kullanmayı tercih ettik. Bu kararı alırken hedeflediÄŸimiz dezenflasyon patikasıyla büyük ölçüde uyumlu olan bir para politikası duruÅŸu hedefledik. Gelinen noktada para politikası duruÅŸunun enflasyondaki düÅŸüÅŸ sürecini destekler nitelikte olduÄŸunu deÄŸerlendirmekteyiz. Öte yandan, Türkiye’de enflasyon geliÅŸmekte olan ülke grubuna kıyasla halen yüksek seviyelerde. Enflasyondaki düÅŸüÅŸü kalıcı hale getirebilmemiz için para politikasındaki temkinli duruÅŸumuzu sürdürmemiz gerekmekte. Bu çerçevede, parasal sıkılığın düzeyini enflasyondaki düÅŸüÅŸün sürekliliÄŸini saÄŸlayacak ÅŸekilde belirleyeceÄŸiz.” 

Banka kredileri 

Murat Uysal, aldıkları kararların kredi piyasası üzerinde de etkili olduÄŸunu söyledi.

Temmuz ve eylül aylarındaki faiz indirimleriyle birlikte mevduat ve kredi faizlerinin gerilediÄŸine iÅŸaret eden Uysal, kredi faizlerindeki gerilemeyi hem firma hem ihtiyaç kredilerinde gözlediklerini bildirdi. Uysal, ayrıca kredi büyüme hızının, tüketici kredilerinde daha belirgin olmak üzere yükseliÅŸe geçtiÄŸini ve kredi büyüme oranlarında ılımlı bir canlanma gözlendiÄŸini belirterek, “Parasal aktarım mekanizmasının gecikmeli etkilerine baÄŸlı olarak önümüzdeki dönemde kredi piyasasındaki canlanmanın daha belirgin hale geldiÄŸini görebiliriz.” dedi. 

Merkez bankalarının uyguladıkları para politikası vasıtasıyla toplam talep, kredi koÅŸulları ve benzeri makro deÄŸiÅŸkenleri etkilemek suretiyle nihayetinde enflasyon üzerinde belirleyici rol oynadığını dile getiren Uysal, merkez bankaları faiz politikasıyla yalnızca kısa vadeli faizi belirlediÄŸini ve bu faizin “politika faizi” olarak adlandırıldığını anımsattı.

Merkez Bankasının politika faizinin bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı olarak belirlendiÄŸini ifade eden Uysal, para politikasının öncelikle finansal sistemdeki fiyatlamaları etkilediÄŸini söyledi.

Maliyetleri deÄŸiÅŸen bankaların daha sonra diÄŸer bazı baÅŸka faktörleri de dikkate almak suretiyle deÄŸiÅŸimi kredi ve mevduat faizlerine yansıttıklarını belirten Uysal, reel sektörde faaliyet gösteren firmalar açısından deÄŸerlendirildiÄŸinde para politikasının “borçlanma maliyeti” ve “öngörülebilirlik” açılarından önemli olduÄŸunu vurguladı.

Piyasada uzun dönemli kredi faizleri, merkez bankalarınca belirlenen politika faizinin üzerine kredi riski primi, vade primi ve enflasyon bekleyiÅŸleri gibi unsurların eklenmesiyle oluÅŸtuÄŸunu anlatan Uysal, “Dolayısıyla merkez bankaları, enflasyonist baskıların yaÅŸandığı dönemde politika faizlerini yükselttiÄŸinde, bankaların kısa vadeli maliyetini artırmış olsa dahi, risk primi ve enflasyon beklentilerini azaltabildikleri ölçüde uzun vadeli faizleri olumlu etkileyerek reel sektör firmalarının borçlanmasını kolaylaÅŸtırabilir.” diye konuÅŸtu.

Para politikası duruÅŸunun reel sektör açısından bir baÅŸka öneminin ise özellikle yüksek oynaklık dönemlerinde enflasyonun gelecek dönemde izleyeceÄŸi seyre dair sinyal gücü ve rehberlik özelliÄŸiyle öngörülebilirliÄŸi saÄŸlamaktan geçtiÄŸini aktaran Uysal, enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınmasının reel sektörde faaliyet gösteren firma açısından girdi maliyetlerinin düÅŸürülmesi, ileriye dönük fiyatlama yapabilmek, yatırım ve üretim süreçlerini planlamak açısından önem arz ettiÄŸini vurguladı.

Uysal, merkez bankalarının para politikası kararlarını alırken orta ve uzun vadeli perspektifle fiyat istikrarını ve sürdürülebilir büyümeyi saÄŸlamaya yönelik anlayış benimsediÄŸini dile getirerek, enflasyonun yüksek olduÄŸu, döviz kuru üzerinde deÄŸer kaybı baskılarının ve oynaklığın fazla olduÄŸu dönemlerde, sıkı para politikası duruÅŸunun gerek öngörülebilirlik gerekse uzun vadeli borçlanma maliyetleri üzerinden reel sektörü rahatlatabileceÄŸini unutmamak gerektiÄŸini bildirdi.

“Reel sektör temsilcileriyle yüz yüze görüÅŸme”

Günümüzde birçok ülke merkez bankasının para politikalarını kurgularken kullandıkları bilgi setlerini çeÅŸitlendirmeye ve zenginleÅŸtirmeye büyük önem verdiÄŸine iÅŸaret eden Uysal, ÅŸöyle devam etti:

“Bu baÄŸlamda özellikle reel sektörden edinilen bilgiler, reel sektörün deÄŸerlendirmeleri ve ihtiyaçları karar alma süreçlerine artan düzeyde dahil edilmektedir. Biz de Merkez Bankası olarak, para politikası süreçlerinin tasarımında, veri odaklı yaklaşımla hareket etmekteyiz. Bu çerçevede, mikro düzeydeki dinamikleri ve saha bilgilerini yakından analiz etmemize olanak saÄŸlayan mikro verileri de bu süreçte yoÄŸun olarak kullanmaktayız. ÖrneÄŸin siz deÄŸerli reel sektör temsilcilerinin karşı karşıya kaldığı krediye eriÅŸim, yabancı para borçluluk, ithal girdi kullanımı ve benzeri konuları firmalar ve bankalar düzeyinde eriÅŸtiÄŸimiz mikro verilerle derinlemesine analiz etmekte ve bu analizlerin sonuçlarını politika süreçlerimizde deÄŸerlendirmekteyiz. Politika etkinliÄŸini en üst düzeye çıkarmak amacıyla saÄŸlıklı ve kapsayıcı ekonomik büyümeyi desteklemek adına, ana paydaÅŸlarımızdan olan reel sektörle çift yönlü iletiÅŸim kurmaya özel önem veriyoruz.” 

Reel sektörün nabzını tutmaya yönelik sahadan elde edilen bilgileri, diÄŸer verilerle harmanlayarak politika oluÅŸturma süreçlerinde deÄŸerlendirdiklerini belirten Uysal, söz konusu bilgilerin, karar alma süreçleri açısından en kıymetli girdilerden birini oluÅŸturduÄŸunu ifade etti.

Uysal, 2013’ten bu yana sahaya inerek ekonomik faaliyetlerin seyrini bölgesel ve sektörel bazda yakından takip etmek amacıyla reel sektör temsilcileriyle yüz yüze görüÅŸmeler yaptıklarını anlatarak, bu toplantıların, banka yöneticileri ve çalışanları ile firmaların karar alıcı üst düzey yöneticileri arasında gerçekleÅŸtirildiÄŸini kaydetti.

“Ankara’da 250 firmayla 500’ün üzerinde görüÅŸme gerçekleÅŸtirdik”

Uysal, “Konusunda uzmanlaÅŸmış yetkin çalışanlardan oluÅŸan 50 kiÅŸilik ekiple her ay Türkiye’nin dört bir yanında bu görüÅŸmeleri yürütüyoruz. Bu kapsamda her yıl, düzenli aralıklarla, farklı sektör ve ölçeklerden yaklaşık 2 bin firmayı ziyaret ediyoruz. Bugün de aramızda bulunan ASO üyesi birçok firma temsilcisiyle oldukça verimli görüÅŸmeler yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Bugüne kadar saha çalışmaları kapsamında Ankara’da yaklaşık 250 firmayla 500’ün üzerinde görüÅŸme gerçekleÅŸtirdik.” diye konuÅŸtu. 

Söz konusu ziyaretlerde talep koÅŸullarından yatırım duruÅŸuna, finansman koÅŸullarından fiyatlama davranışlarına kadar pek çok konuya odaklanıldığını vurgulayan Uysal, firmaların karar alma mekanizmalarına iliÅŸkin kapsamlı ve eÅŸzamanlı bilgi edindiklerini ifade etti.

Edinilen bilgilerin özellikle belirsizliÄŸin arttığı, iÅŸ çevrimlerinin deÄŸiÅŸtiÄŸi dönemlerde resmi istatistiklerden daha zamanlı ve detaylı derlendiÄŸinden kendileri için daha da kritik önem arz ettiÄŸine dikkati çeken Uysal, yurt içinde ve yurt dışında yaÅŸanan geliÅŸmeler ile hukuki ve kurumsal düzenlemelerin reel sektör dinamikleri üzerindeki etkilerini anlık izleyebildiklerini, yakın geleceÄŸe dair konjonktürü ve aktarım mekanizmalarını daha iyi analiz edebildiklerini anlattı.

Firma ziyaretleriyle derledikleri reel sektör firmalarının ekonomik görünüme yönelik hissiyat ve duruÅŸlarına iliÅŸkin bilgilerin para politikası karar alma süreçlerinde kullanılan bilgi havuzunu derinleÅŸtirip zenginleÅŸtirdiÄŸini bildiren Uysal, “Firmalarımızla yaptığımız yüz yüze görüÅŸmeler, konjonktürel geliÅŸmelerin yanı sıra yapısal konular hakkında bilgi edinmek ve firmalarımızı ilgilendiren bir düzenlemenin etkilerini anlamak açısından oldukça faydalı oluyor. Bilmenizi isterim ki sizlerle yaptığımız görüÅŸmeler Merkez Bankası olarak bize ayrı bir sorumluluk daha yüklüyor.” ifadelerini kullandı.

Uysal, görüÅŸmelerde iletilen beklenti ve önerilerin, ilgili kamu kurumlarıyla paylaşıldığını ve sorunların çözümünde aracı olmaya çalıştıklarına dikkati çekerek, “Zira saÄŸlıklı ve verimli iÅŸleyen bir reel sektörün fiyat istikrarı ve finansal istikrar için vazgeçilmez bir unsur olduÄŸunun farkındayız.” dedi. 

“Ankara firmaları güçlü motivasyona sahip”

Firma ziyaretlerinin para politikasının iletiÅŸiminin doÄŸrudan ve daha etkin yapılmasına da katkı saÄŸladığını vurgulayan Uysal, ÅŸöyle konuÅŸtu:

“Merkez Bankası olarak politika adımlarımızı sizlere daha iyi anlatabilirken, sizlerden de uygulanan politikaların yansımalarını doÄŸrudan öÄŸrenebiliyoruz. Bu çift taraflı iletiÅŸim, fiyat istikrarı ile konjonktürel ve yapısal konular hakkında kamuoyunda farkındalık oluÅŸturma çabamıza katkı saÄŸlıyor. Böylelikle Merkez Bankası ve reel sektör arasındaki iletiÅŸim köprüsünü daha da güçlendirmeyi amaçlıyoruz.” 

Uysal, son dönem görüÅŸmelerinde, baÅŸta savunma sanayi, makine teçhizat, fabrikasyon metal ve mobilya sektörlerinde olmak üzere Ankara firmalarının ihracatı artırma, verimliliÄŸe odaklanma, pazar çeÅŸitliliÄŸini ve ürün kalitesini artırma konusunda güçlü motivasyona sahip olduklarını gördüklerinin altını çizdi.

“SaÄŸlıklı ve kapsayıcı büyümeye katkı”

Firmaların dinamizm, yenilenme ve küresel rekabet koÅŸullarına uyum saÄŸlama hususunda önemli adımlar attıklarını ve ülke ekonomisine yaptıkları katkıyı artırdıklarını memnuniyetle takip ettiklerine iÅŸaret eden Uysal, Merkez Bankası olarak fiyat istikrarını saÄŸlama ve finansal istikrarı destekleme hedeflerini gözeterek saÄŸlıklı ve kapsayıcı büyümeye katkı verme amacıyla hareket ettiklerini kaydetti.

Uysal, “Karşılıklı güven, iÅŸ birliÄŸi ve iletiÅŸimi geliÅŸtirerek çalışmaları önümüzdeki dönemlerde daha da zenginleÅŸtirerek sürdürmeyi hedefliyoruz.” dedi.

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Spot piyasada elektrik fiyatları

HIZLI YORUM YAP



Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.