06 Aralık 2025 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

jojobet
Marsbahis
deneme bonusu veren siteler
1xbetbetpasmariobet
escort konya
a
en iyi rulet siteleri

İmamoğlu’nun diploma davası 8 Aralık’a ertelendi

Ekrem İmamoğlı lisans diplomasının sahte olduğu iddiasıyla yargılandığı davada bugün ikinci kez hâkim karşısına çıkacaktı. Ancak duruşma öncesinde avukatlar, salonun yetersiz olduğu gerekçesiyle daha büyük bir salona geçilmesini talep etti. İtirazların ardından duruşma salonu değiştirildi, ancak yaşanan gerilim nedeniyle İmamoğlu ve avukatları duruşmaya katılmama kararı aldı. Ardından hakim, İmamoğlu'nun duruşma salonuna getirilmesi talimatını verdi. İmamoğlu, hakim talebiyle salona getirildi. Verilen ara karar neticesinde dava 8 Aralık Pazartesi gününe ertelendi.

CHP’nin Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, lisans diplomasının sahte olduğu iddiasına ilişkin, “Zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik” suçlamasıyla 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezası talebiyle ikinci kez hakim karşısına çıkacaktı.

Silivri’deki Marmara Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde görülecek duruşmanın saat 11:00’de başlaması bekleniyordu.

İmamoğlu ve avukatları duruşmaya katılmama kararı almıştı

BirGün’den Deniz Güngör’ün haberine göre yaşanan gelişmeler nedeniyle duruşma, saat 13:00 itibarıyla hâlâ başlamamıştı.

Salon değişikliği sırasında yaşanan gerilim nedeniyle İmamoğlu ve avukatları duruşmaya katılmama kararı almıştı. İmamoğlu ailesi, avukatlar ve vekiller duruşma salonunu terk etmeye başlamıştı.

Ardından hakim duruşmaya katılmama kararı alan Ekrem İmamoğlu’nun duruşma salonuna getirilmesi talimatını verdi.

Bunun üzerine saat 13:40 itibarıyla İmamoğlu duruşmaya katıldı. İmamoğlu salona alkışlar eşliğinde girdi. Duruşmaya avukatlardan sadece Nusret Yılmaz katıldı.

Böylece 11:00’de başlaması gereken duruşma ancak 14:00’te başlayabildi.

Dava 8 Aralık Pazartesi gününe ertelendi.

Bugün ne oldu?

Avukatlar duruşma salonunun daha büyük bir salona alınmasını talep etti.

Duruşmanın başlamasına dakikalar kalmasına karşın basın mensupları, avukatlar ve milletvekilleri hâlâ salona alınmamıştı.

Bir avukat binaya girmeye çalışırken baygınlık geçirdi

Duruşmayı izlemeye gelen avukatlar da içeri alınmadı. Avukatlar “burası duruşma salonu içeri girmemizi nasıl engellersiniz” diyerek tepki gösterdi.

Bir avukat binaya girmeye çalışırken baygınlık geçirdi. CHP’nin avukatı Çağlar Çağlayan, “Yaptığınız da aldığınız emir de kanunsuz” diye tepki gösterdi.

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, salon eğer değişmezse avukatların duruşmaya katılmayacağını ifade etti. Çelik, “Salon değişikliğini talep ediyoruz. 50 kişilik salonda olmaz bu işler. Burada 15 buçuk milyon oy almış cumhurbaşkanı adayı yargılanıyor” dedi.

Hakim salondan ayrıldı

Duruşma salonun önünde yaşananlarla ilgili Dilek Kaya İmamoğlu, “Bizim duruşmalarımız kalabalık geçiyor? Neden küçük salona alındı?” sorusunu yöneltti.

Hâkim, “Cuma günü 1 No’lu salonda teknik aksaklık olduğu bildirildi ve tutanak gönderildi. Cuma günü bu mahkemeye bildirilmiş. Benim izinli olduğum gün hakim, bu salonu yazmış. Küçük salona gelsin, aile gelmesin, karmaşa çıksın; biz bunu istemeyiz. Ailenin ve basın mensuplarının alınmaması gibi bir durum yok. Geçen duruşma suç duyurusunda bulunmak zorunda kaldık. Uyarımıza gerek kalmadan ses ve görüntü alınamayacığını herkes biliyor. Sanığın da lehine bir şey değil bu. Alkış vs. oldu, gereğinde kestim, müdahale de etmedim. Duruşma esnasında kimsenin hakkını kısıtlamamaya özen gösterdim. Basın mensupları alınmadıysa bilgi alacağım, uyarılarımı yapacağım. Duruşmaya başlayamıyoruz” dedi.

Güngör’ün haberine göre bu sırada hakimin “İçeri alınmama talimatını ben vermedim” demesi üzerine CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, jandarmaların yanına giderek “Komutanım size bu talimatı kim verdi” diye sordu.

Duruşma daha büyük bir salona taşındı

Bir süre sonra gerginliğin artması üzerine hâkim, salondan kısa bir süreliğine ayrıldıktan sonra yeniden içeri girdi.

İmamoğlu ve avukatlarının duruşma salonun değişmemesi halinde duruşmaya katılmayacaklarını açıklamasının ardından duruşma 4 nolu salondan 2 nolu duruşma salonuna geçti.

Yaşanan gelişmeler nedeniyle duruşma, saat 13:00 itibarıyla hâlâ başlamadı.

Salon değişikliği sırasında yaşanan gerilim nedeniyle İmamoğlu ve avukatları duruşmaya katılmama kararı aldı.

İmamoğlu ailesi, avukatlar ve vekiller duruşma salonunu terk etmeye başladı.

Ancak edinilen bilgiye göre hakim, duruşmaya katılmama kararı alan Ekrem İmamoğlu’nun duruşma salonuna getirilmesi talimatını verdi.

Hakim, İmamoğlu’nun getirilmesini istedi

Güngör’ün haberine göre hakim İmamoğlu ve avukatlarının duruşmaya katılmama kararının ardından, “Salonları hazırlamak uzun sürüyor. Yazı yazıyoruz, SEGBİS ayarlanıyor. Biz burada iletişim eksikliği yaşıyoruz. 4 nolu salonun maksadı içeri kimseyi almamak değildi. Biz savunma kapasitesi kadar kişi içeri alıyoruz. Burada tüm sorumluluk bana ait, bizzat inisiyatif alarak hareket ediyorum. Beni yanlış anlamayın bu bir lütuf değil.

Mahkemeden beklenen nedir anlamadım. Duruşma salonunu terk etmek, dışarıdaki önlemleri protesto etmek için mahkemeyi protesto etmeyi anlamıyorum” dedi.

Hakim devamında, “Dışarıda tedbirlerle ilgili benim bir yetkim yok. Duruşma günü bulmakta zorlanıyoruz, buraya gidip gelmekte zorlanıyoruz. Lütfen müdafiiler lütfen buraya gelsin. Eğer gelmezlerse sanığı buraya çağırır dinleriz. Eğer gelmezlerse burada hazır olan müdafiilerle delilleri tartışırız” diyerek İmamoğlu’nun duruşmaya katılmasını istedi.

İmamoğlu, salona getirildi

Bunun üzerine saat 13:40 itibarıyla İmamoğlu duruşmaya katıldı. İmamoğlu salona alkışlar eşliğinde girdi. Duruşmaya avukatlardan sadece Nusret Yılmaz katıldı. İmamoğlu’nun gelmesinin ardından salonu terk eden CHP’liler de geri döndü.

Mahkeme başkanı: Buranın kurallarına herkes uymalı

İmamoğlu salona döndükten sonra mahkeme başkanı şu konuşmayı yaptı:

“Burada yersiz şeyler yaşandı. Mahkeme en uygun salon olan 1 No’luyu yazılı olarak istedi. Ancak cuma günü öğleden sona bildirilen teknik aksaklık bildirildi.  Ben izindeyken 4 nolu salon tahsis edildi ancak kapasite olarak yeterli olmadığını yerinde gördük ve 2 No’luya geçilmesine karar verdim. Geçen duruşma burada görüntü alındı. Bunun alınmaması gerektiğini herkes biliyor. Sanığın da böyle bir görüntü verme beklentisi yok.

Buranın kurallarına herkes uymalı.

Bu uyarıyı o gün avukat meslektaşlarımıza hakaret saydığım için yapmadım. Ancak avukat meslektaşımızın bu görüntüyü aldığını daha sonra yaptığımız incelemelerde gördük. Zannediyorum ki 4 No’lu salon seçimi bu nedenle isabetliydi ama kapasite olarak yetersizdi.

Dışarıda salon hazırlanırken yaşananlar mahkemeyi hedef göstermektir.

Duruşmayı katılmayı reddettiler, bırakılan dilekçeyi henüz inceleyemedik. Aile kalmayı reddetti ve gitti. Tüm bu yaşananların sanığa ne katkısı var?”

Böylece 11:00’de başlaması gereken duruşma ancak 14:00’te başlayabildi.

“Üç avukatım içeriye giremedi, onların yokluğunda savunma yapmak istemiyorum”

“Takdir edersiniz ki sizin yaşandığınız çemberin dışında yaşananlar, burada bulunamayan misafirlerim başta olmak üzere avukatların burada olamaması, bununla ilgili yapılan şikayetler bulunuyor” diyen İmamoğlu şu ifadeleri kullandı:

“Bu gerçeğin bir parçası da avukatım Pehlivan’ın benim adil yargılanma hakkımın elimden alındığı şekliyle tutuklandığını düşünüyorum. Sekiz aya yakın bir süredir bir yargı tacizi altındayız. Sabahın karanlığında evlere baskın yaparak suçsuz olan insanların masumiyet karinelerinin ihlal edildiği bir süreçteyiz.

Salonun 4 No’luya alınması bize bildirilmedi. Bu nedenle buraya gelen onlarca kişi ve avukat içeriye giremedi. Aralarında benim üç avukatım içeriye giremedi ve onlar giremeden benim burada savunma yapmam mümkün değildi. Onların yokluğunda savunma yapmak istemiyorum.

“Türkiye’nin gelmiş geçmiş en absürt davasının muhattabıyım”

Hakim ise “Burada avukatınız bulunuyor. Burada yaşanan her şey herkesin gözü önünde yaşandı. Avukatların önce alınmasını istedim, onları duruşmayı davet eden tutumu mahkeme ısrarla sürdürdü. Meslektaşlarımızla iletişim zemini kurduk” dedi.

İmamoğlu ise hakime şöyle cevap verdi:

“Olabildiğince sakin konuşmaya çalışıyorum ben tutuklu yargılanan birisiyim ve yüce Türk mahkemesine duyduğum saygı ile konuşma yapmaya çalışıyorum çünkü söylemek istediklerim çok fazla.

Salonun değişeceğinden iki saat önce haberdar oldum.

Bana 12:30’da yeni salona geçildiği söylendi ama o sırada kargaşa sürerken diğer üç avukatımın buradan ayrıldığını öğrendim. İki saatten fazla durduğum nezarathene o kadar süre tutulacak yer değil.

Ben Türkiye’nin gelmiş geçmiş en absürt davasının muhattabıyım. 35 yıl önce yaptığım geçiş, kurumlar arası yapılan yazışmalar ortayken bunun yargılanmasına dönen absürt bir yargılama ile karşı karşıyayız.

“Bu yargılamanın ertelenmesini talep ediyorum”

Daha hassas davranılması gerektiğini düşünüyorum, ki keza siz yıllık izninde olmanıza rağmen salon ayarlama işleri ile uğraştınız bu da değerli. Ama tüm dünyada dalga geçilen düzeydeki bir davada ben ve avukatlarım salon değişikliği ile ilgili daha önce bilgilendirilmeliudik. Tek bir avukatım ile savunmamı yapmak istemiyorum, bu bir ekip işi çünkü. Bu nedenle bu yargılamanın ertelenmesini talep ediyorum.

Bunların her birisinin adı ne olursa olsun çelişkili şekilde yürütüldüğü ortadadır. Büyükçekmece’de yargılandığım bir davada duruşmaya katılma talebim başta olumlu, sonra ise bunun sağlanamayacağı, SEGBİS ile bağlanmama karar verildi. Bin 100 gün oldu mütalaa verilmedi.

Benim Büyükçekmece’ye katılmam engelleniyor, anayasada yüz yüze ilkesi var. Siz buraya göçebe gibi çağlayandan geliyor burada yaşanan sorunları düzeltmekle uğraşıyorsunuz. Burada sadece Türkiye’nin değil dünyanın birçok yerinden kişinin ilgisini çeken yargılamalar silsilesi yaşanıyor.

Tümüyle absürt bir davaya dönüşmüş olan bu davada olmayacak şekilde iptal edilen bir diplomanın bekletici unsur olarak değerlendirilmesini yanlış buluyorum. Bu nedenle ivedilikle bir duruşmanın tertip edilmesini istiyorum.”

“Sizi savunma yapmaya zorlayamayız”

Hakim ise “Mahkemeye tutumunuzda olumsuzluk görmüyorum ama makul da bulmuyorum. Müdaffiniz de buradayken duruşmanın görülmesi gerekiyor ama sizi savunma yapmaya zorlayamayız” dedi.

Ardından söz alan Avukat Nusret Yılmaz ise şunları söyledi:

“Kamuoyunun merak ettiği, cumhurbaşkanı adayının diplomasının iptaline ilişkin duruşmanın ilgi göreceği tahmin edilebilir. Ancak küçük bir salona alınması, sonra değiştirilmesi ve avukatların alınmaması ve buna dair dışarıda arbede yaşanmasına yönelik tepki gösteriliyor şu an.

Avukatların duruşmamaya gelmemesi mahkemeye yönelik bir tepki değildir. Biz savunmayı bir bütün olarak hazırladık bu nedenle duruşma salonuna giremeyen arkadaşlarımızın verdiği dilekçe ile delillerin incelenmesini bir başka bir duruşmada gerçekleştirilmesini talep ediyoruz.”

Yılmaz, davanın diğer avukatları ile birlikte savunmayı yapmak için süre talep etti.

Savcı, “İdare mahkemesindeki davanın sonucunun beklenmesini talep ediyoruz” dedi.

Talepleri dinleyen mahkeme heyeti ara karar için saat 15:00 itibarıyla duruşmaya ara verdi.

Güncellenecek

İmamoğlu’nun tutuklu avukatı Mehmet Pehlivan duruşmaya katılmadı

İmamoğlu hakkındaki ‘sahte diploma davası’nda mahkeme, tutuklu avukat Mehmet Pehlivan’ın duruşmaya uzaktan bağlanabilmesine yönelik kararından döndü. İmamoğlu’nun tutuklu avukatı Pehlivan, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) bağlantısıyla duruşmaya katılmadı.

İddianameden

İstanbul Üniversitesi, 18 Mart’ta İmamoğlu’nun diplomasını iptal etmişti.

İmamoğlu diplomayı iptal etme kararı ile ilgili yetkinin sadece İşletme Fakültesi Yönetim Kurulu’nda olduğunu savunmuştu.

İddianamede, Ekrem İmamoğlu’nun Kıbrıs’ta öğrenim gördüğü Girne Amerikan Üniversitesi’nin (GAÜ) 1990 yılında YÖK tarafından tanınan bir üniversite olmadığı belirtildi.

O yıllarda Kıbrıs’ta faaliyet gösteren kurumlarından sadece Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin tanındığı, ancak “yatay geçiş kontenjanlarının usulsüz olarak arttırıldığı” iddia edildi.

İddianamede, İmamoğlu’nun “resmi belgede sahtecilik” suçunu “zincirleme şekilde” işlediği savunuldu.

İddianamede, yatay geçiş için gerekli evrakın “şeklen doğru ancak içerik bakımından sahte” olduğu iddia edildi.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

İmparatoriçe’nin mücevherlerini böyle çaldılar

HIZLI YORUM YAP



bursa escort görükle eskort görükle escort bayan bursa görükle escort bursa escort bursa escort bayan