07 Aralık 2025 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

jojobet
Marsbahis
deneme bonusu veren siteler
1xbetbetpasmariobet
escort konya
a
en iyi rulet siteleri

İstanbul Rekabet Forumu

Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle:
"Rekabet hukuku alanında uluslararası iş birliği, gönüllük esaslı bir lüksten ziyade somut ve acil bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkıyor"
"Yeni sistemin yol açtığı ekonomik güç birkaç ülkede yoğunlaşırken, tüketicilerimizin refahını korumak konusunda gelişmekte olan ülkeler arasındaki iş birliğinin de ayrıca önemli olduğunu tarihi bir sorumluluk gereği not etmek istiyorum"

Rekabet Kurumu BaÅŸkanı Birol Küle, rekabet hukuku alanında uluslararası iÅŸ birliÄŸinin, gönüllük esaslı bir lüksten ziyade somut ve acil bir ihtiyaç olduÄŸunu belirterek, “Yeni sistemin yol açtığı ekonomik güç birkaç ülkede yoÄŸunlaşırken, tüketicilerimizin refahını korumak konusunda geliÅŸmekte olan ülkeler arasındaki iÅŸ birliÄŸinin de ayrıca önemli olduÄŸunu tarihi bir sorumluluk gereÄŸi not etmek istiyorum.” dedi.

Rekabet Kurumu ile BirleÅŸmiÅŸ Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) tarafından “DijitalleÅŸme ve Uluslararası İşbirliÄŸi” temasıyla gerçekleÅŸtirilen İstanbul Rekabet Forumu’nda (ICF) konuÅŸan Küle, ICF’nin, rekabet alanında uluslararası iÅŸ birliÄŸi ve anlayış birlikteliÄŸi ihtiyacına istinaden iÅŸ birliÄŸini güçlendirmek ve ortak bir platform oluÅŸturmak hedefiyle hayata geçirildiÄŸini söyledi.

Uluslararası iÅŸ birliÄŸi alanında UNCTAD, OECD ve Uluslararası Rekabet Ağı’nın, Türkiye’nin de aktif ÅŸekilde dahil olmaktan büyük memnuniyet duyduÄŸu önemli çalışmaları bulunduÄŸunu aktaran Küle, “Bizler ICF gibi bölgesel iÅŸ birliklerinin, uluslararası kuruluÅŸların çabalarına önemli katkı sunacağını ve yüklerini hafifleteceÄŸini ümit ediyoruz. ICF ile hedefimiz, bölge rekabet otoriteleri arasında karşılıklı güveni geliÅŸtirmek, teknik iÅŸ birlikleri ile kurumsal kapasitelerimizi güçlendirmek ve rekabet hukukunun güncel sorunlarını ortak akılla anlamak ve çözmek.” diye konuÅŸtu.

Küle, bu amaca ulaÅŸmak için ICF’yi gelenekselleÅŸtirip bu çatı altında daha sık bir araya gelmeyi, gündemi ve sorunları birlikte tespit ederek ortak çalışmalar yapmayı ve rekabet politikaları ile uygulamaları hakkında bir platform haline getirmeyi hedeflediklerini söyledi.

Sanayi Devrimi’nden bu yana eÅŸi görülmemiÅŸ bir dönüÅŸümün; ekonomileri, üretim yöntemlerini, tüketim eÄŸilimlerini ve dolayısıyla herkesi esaslı biçimde deÄŸiÅŸtirdiÄŸini dile getiren Küle, ÅŸunları kaydetti:

“Artık internette geçirilen zaman gündelik hayatımızın bir parçası haline geldi. OECD ülkelerinde gençler günde ortalama dört saatten fazla süreyi internette geçiriyorlar. Bunun doÄŸal bir yansıması olarak ekonomik faaliyetler de dijital zemine kayıyor. Dünyanın her yerindeki bireylerin en küçüÄŸünden en yaÅŸlısına dijital ayak izi bıraktığı, veri algoritmaları ve yapay zekayla ÅŸekillenen ekonomilerde yaşıyoruz.

Bundan yirmi yıl önce tahayyül bile edemediÄŸimiz yeni iÅŸ modelleri, yeni ürün, yeni hizmetler ve yeni piyasalarla karşı karşıyayız. 2010’da yaklaşık 800 milyon mobil internet aboneliÄŸi varken bu sayı yedi yılda beÅŸe katlanarak 4,2 milyara ulaÅŸmış ve dünya nüfusunun yüzde 56’sını kapsar hale gelmiÅŸtir. Bilginin, hele de iÅŸlenebilir halde bulunan yüksek hacimli dijital verinin deÄŸeri her geçen gün artıyor. Bu sistem, ilk giren avantajı ve aÄŸ etkileri gibi nedenlerle ekonomik gücün belirli firmaların elinde toplanmasına yol açıyor.”

“Ekonomik sistem ulusal sınırları belirsiz hale getiriyor”

Birol Küle, UNCTAD’ın 2019 Dijital Ekonomi Raporu’nda, dünyada dijital ekonomiye yedi büyük markanın hakim olduÄŸuna ve dijital harcamaların yaklaşık yüzde 50’sinin sadece iki ülkeye gittiÄŸine iÅŸaret ettiÄŸini belirterek, “Bu ekonomik sistem aynı zamanda tarihin belki de hiçbir döneminde olmadığı kadar ulusal sınırları belirsiz hale getiriyor.” dedi.

Küle, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:

“Dolayısıyla her bir rekabet otoritesi küresel ölçekteki bu olguyu doÄŸru ÅŸekilde anlamaya, müdahale araç ve yöntemlerini etkin bir ÅŸekilde uygulamaya çalışırken, bir yandan da aldıkları kararlarla öteki ekonomilere ve iÅŸ yapış biçimlerine etki ediyor. YoÄŸunlaÅŸmanın artması geliÅŸmekte olan ülkeleri daha kırılgan hale getirirken bir kurumun tek başına rekabeti saÄŸlamasını da zorlaÅŸtırıyor. İşte tam olarak bu nedenle rekabet hukuku alanında uluslararası iÅŸ birliÄŸi, gönüllük esaslı bir lüksten ziyade somut ve acil bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkıyor. Yeni sistemin yol açtığı ekonomik güç birkaç ülkede yoÄŸunlaşırken, tüketicilerimizin refahını korumak konusunda geliÅŸmekte olan ülkeler arasındaki iÅŸ birliÄŸinin de ayrıca önemli olduÄŸunu tarihi bir sorumluluk gereÄŸi not etmek istiyorum.”

Yüksek hacimli iÅŸlenebilir verinin öneminin bu denli arttığı günümüzde alışveriÅŸ yapılan internet sitelerinden sosyal medyaya kadar her alanda bırakılan ayak izlerinin artık çok ciddi bir deÄŸer haline geldiÄŸini vurgulayan Küle, veriyi herkesin ürettiÄŸini ancak veri sahipliÄŸinin ve veriyi iÅŸleme gücünün daha kısıtlı sayıdaki “ilk giren” avantajına sahip küresel ÅŸirketlere ait olduÄŸunu anlattı.

Küle, bu ÅŸirketlerin sahip oldukları gücün sadece ekonomik hayata deÄŸil, siyasal hayata bile tesir edebilecek mahiyette bulunduÄŸunu belirterek, “Dolayısıyla bu güç kümelenmesinin merkezinde yer almayan geliÅŸmekte olan ülkelerin, bir yandan dijitalleÅŸmenin saÄŸladığı nimetlerden faydalanırken bir yandan da hem tüketicilerini hem de ekonomilerinin rekabetçi yapısını korumak için birlikte daha çok çalışmaları gerektiÄŸini düÅŸünüyorum.” bilgisini verdi.

Öte yandan, kadim bir içtihat geleneÄŸi üzerine oturan ve esnek araçlara sahip olan rekabet hukukunun, yeni ekonomik yapının gündeme getirdiÄŸi sorunlarla mücadele etmek için gerekli çözümlere haiz olduÄŸunu da vurgulayan Küle, sözlerini ÅŸöyle tamamladı:

“Yakın dönemde dijital konaklama hizmetlerinden arama hizmetlerine, fintek pazarlarından e-ticarete kadar Rekabet Kurumumuzun almış olduÄŸu kararlar bu alandaki iyi örneklerden sayılabilir. Bunun yanı sıra devam eden incelemelerimizle birlikte bu alanda dünyadaki en etkin rekabet otoritelerinden biri olma iddiasındayız. OECD standartlarına göre yaptığımız hesaplamalar, 2017 ve 2018 yıllarındaki faaliyetimizin tüketici refahına tahmini katkısının 3,28 milyar Türk lirası olduÄŸunu gösteriyor. Vergi mükelleflerinin faaliyetimiz için harcadığı her 1 liraya karşılık tüketicilere 51 liralık katkı saÄŸlıyoruz.”

“GeliÅŸmekte olan ülkelere yardımcı oluyoruz”

UNCTAD Rekabet ve Tüketici Politikaları Bölümü BaÅŸkanı Teresa Moreira ise UNCTAD’ın geliÅŸmekte olan ülkelerin dünya ekonomisine ve politikalarına daha iyi bir ÅŸekilde entegre olabilmeleri için yardımcı olduklarını belirterek, bu konuda belirli prensip ve ilkeleri oluÅŸturduklarını anlattı.

Moreira, uluslararası iÅŸ birliÄŸini, geliÅŸmekte olan ülkelerin faydasına olacak ÅŸekilde devam ettirdiklerini aktararak, “UNCTAD’ın Dijital Ekonomi Raporu, geliÅŸmekte olan ülkelere globalizasyon ve dijitalizasyon anlamında yardımcı olmaktadır.” ifadeleri kullandı.

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Tank avcıları muharebe sahasına ısınıyor

HIZLI YORUM YAP



bursa escort görükle eskort görükle escort bayan bursa görükle escort bursa escort bursa escort bayan