05 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

“Kadına ÅŸiddete daha ağır yaptırımlar uygulanacak”

Adalet Bakanı Bozdağ, yeni reform paketiyle bütün kadınlara yönelik eylemlerde cezaların artırılacağını ve caydırıcılık fonksiyonu nedeniyle de önemli düzenlemeleri içeren paketin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Meclise sunulabileceğini bildirdi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan kadına karşı şiddetle mücadelede yeni reform paketi ile sağlıkta şiddetin önlenmesine yönelik yeni düzenlemelerin detaylarını anlattı.

Bekir BozdaÄŸ’ın atılacak yeni adımlar ve yasa deÄŸiÅŸikliklerine iliÅŸkin sorularımıza verdiÄŸi cevaplar şöyle:

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan kadına ÅŸiddetle mücadelede yeni reform paketini açıkladı, “Sadece takım elbise giyip kravat takarak, ellerini önünde birleÅŸtirip başını yana eÄŸerek sergilenen tiyatrovari görüntüler takdiri indirim gerekçesi olmayacaktır.” dedi. Bu konuda iyi hal indiriminde nasıl bir düzenleme olacak, kapsam nasıl ÅŸekillenecek?

Ä°yi hal indiriminin uygulamaları pek çok eleÅŸtiriye muhatap oldu. Hem kadına karşı iÅŸlenen suçlarda hem de çocuklara karşı ve baÅŸka bireylere karşı iÅŸlenen suçlarda yapılan indirimler nedeniyle vicdanlar sızladı. En son Aksaray’da bir öğrenciyi kendinden geçmiÅŸ bir ÅŸekilde döven öğretmen hakkındaki yargılama sürecinin sonunda mahkeme iyi hal indirimi uyguladı. Bütün toplum ayaÄŸa kalktı, “Nasıl olur?” dedi. Kadınlara karşı iÅŸlenen ÅŸiddet eylemlerinde de zaman zaman iyi hal indirimleri uygulanıyor, bundan dolayı da insanlar büyük vicdani rahatsızlık duyuyor.

Biz iyi hal indiriminin kanunun amacına uygun uygulanmadığı kanaatindeyiz. Esasında bu, kanun amacına uygun uygulanmış olsa bu tür sorunlar ortaya çıkmaz. Bu nedenle iyi hal indirimini düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun 62. maddesinin ikinci fıkrası bakanlığımız tarafından detaylı incelendi, “Acaba ne sorun var da buradan böylesi sonuçlar çıkıyor.” Orada gördüğümüz ÅŸu, bu madde duruÅŸma öncesi ve duruÅŸma sırasındaki davranışları da iyi hal indirimi kapsamına alıyor. Burada piÅŸmanlığı gösteren bir ifade yok. Yeni düzenlemede piÅŸmanlığını gösteren davranışlar esas alınacak. Maddenin sonunda da “… gibi hususlar” diyor. Bu ne demek? Mahkemeye sınırsız iyi hal indirimi konusunda deÄŸerlendirme ve takdir hakkı kullanma yetkisi veriyor. Bu zaman zaman eleÅŸtirilere de neden olabiliyor. Hangi halde indirilecek? Bu, “gibi hususlar” neler, onlar kanunda yazmıyor. Bu tamamen hakimin takdirine bırakılıyor. Åžimdi bu düzenlemeyle “gibi hususlar” gibi ucu açık sınırsız takdiri indirime kapı aralayan ibareler kanun metninden çıkarılmaktadır.

Öte yandan Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı gibi duruşma sırasında sadece yargılamayı yapan mahkemeyi etkilemek, hakimi etkilemek için yapılmış davranışların, duruşma sırasındaki rol yapmaların takdiri indirim nedeni sayılamayacağına dair de negatif bir hüküm gelmektedir. Kamuoyunda kravat takmak, el bağlamak, boyun bükmek ve benzeri hususlar nedeniyle indirim yapıldığı algısını ortadan kaldırıyor. Artık hakime bu gibi hallerle indirim yapamayacağına dair bir yasak getirilmektedir. Dolayısıyla iyi hal indiriminin bundan sonraki süreçlerdeki uygulanmasında kanundan kaynaklanan aksaklıkların tamamı ortadan kaldırılmakta, vicdanları rahatsız edecek bir iyi hal indirimine umarız bundan sonraki süreçte rastlamayacağız.

“Israrlı takip, ilk defa Türk Ceza Kanunu’nda müstakil bir suç olarak düzenlenecektir”

Bir diğer önemli konu başlığı da ısrarlı takibin suç sayılması. Kadına karşı şiddette ısrarlı takip eylemleri hangi konularda suç sayılacak? Ceza oranları ne olacak?

Israrlı takip yürürlükteki kanunumuzda müstakil suç olarak düzenlenmemekte. Ä°lk defa Türk Ceza Kanunu’nda müstakil bir suç olarak düzenlenecektir. Israrlı takip, fiziken ya da haberleÅŸme ve iletiÅŸim araçlarını kullanarak, biliÅŸim sistemlerini veya üçüncü kiÅŸileri kullanarak temas kurmak suretiyle bir kimse üzerinde ciddi huzursuzluk oluÅŸmasına ya da kendisinin, yakınlardan birinin güvenliÄŸinden endiÅŸe duymasına neden olan fiiller ısrarlı takip kapsamında suç sayılmaktadır. Esasında ısrarlı takip kadına tacizin farklı bir versiyonu olarak müstakil suç olarak düzenlenmekte bu suça 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir. Ayrıca suç çocuÄŸa, ayrılık kararı alınan veya boÅŸandığı eÅŸe karşı iÅŸlenirse ya da maÄŸdurun okulunu, iÅŸ yerini, konutunu terk etmesine, deÄŸiÅŸtirmesine yol açarsa, hakkında uzaklaÅŸtırma ya da konuta, okula, iÅŸ yerine yaklaÅŸmama tedbiri verilen kiÅŸi tarafından iÅŸlenmiÅŸ olursa bu halde de ceza artırım nedeni olacaktır. Israrlı takip, bu ÅŸekliyle ÅŸikayete baÄŸlı suç olarak düzenlenmektedir. Bu önemli bir konu. Israrlı takip sadece boÅŸanmış eÅŸe karşı deÄŸil bütün kadınlara karşı iÅŸlenebilir nitelikte olan bir suç, bu nedenle de bütün kadınlarımızı, ısrarlı takip yoluyla taciz eden kiÅŸilere karşı onları koruyan, bu fiili iÅŸleyenleri cezalandıran yeni bir hüküm olarak hukukumuza girmektedir. Bundan sonraki süreçte ısrarlı takipten kadınlarımızı koruyan böylesi önemli bir düzenleme hayata geçmiÅŸ olacaktır.

Israrlı takipte tutuklamayla ilgili düzenleme olacak mı?

Burada ceza 6 aydan 2 yıla kadar diyor. Nitelikli hallerde 1 yıldan 3 yıla kadar ceza oluyor. Dolayısıyla tutuklama yasağı kapsamı dışına çıkarılıyor. Bu halde de tutuklama tedbirini uygulamak mahkemenin takdirine veriliyor. Tutuklanma ihtimali var, mahkeme takdir ederse bunları tutuklayabilecektir.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın açıkladığı düzenlemelerden bir diÄŸeri de cezaların artırılması. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, kadına karşı iÅŸlenen kasten öldürme, kasten yaralama, eziyet ve iÅŸkence suçlarında cezaların artırılacağını belirtti. Bu konuda hangi adımlar atılacak?

Kasten yaralama suçu toplumda çok işleniyor. Eğer eşse, kardeşse veya boşanmış eş ise bunlar hem öldürmede hem yaralamada suçun nitelikli halleri arasında yer alıyor. Mevcut ceza kanunu nitelikli haller arasında kardeş, kız kardeş, boşanmış eş ve eşe karşı işlenen suçu nitelikli hale getiriyor. Bu yeni düzenleme artık bütün kadınlara karşı işlenen kasten öldürme ve kasten yaralama suçlarını nitelikli hale getiriyor ve cezayı otomatikman artırıyor. Kasten öldürmede ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına, nitelikli hallerde de cezanın artırılmasına neden olacaktır. Bu son derece önemli. Sadece boşanan kadını, eşi veya kız kardeşi koruyan değil, bütün kadınlara yönelik hem yaralama hem de kasten öldürme eyleminde cezaları artırıcı, caydırıcılık fonksiyonu nedeniyle de önemli bir düzenleme getirilmektedir.

Ayrıca Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (CMK) tutuklama nedenlerini düzenleyen katalog suçlar var. Yaralamayla ilgili kısım bu katalog kısmına da alınmaktadır. Dolayısıyla pek çok yaralama hadisesinde hep rastladık, basit yaralama diye tutuklanmadan yargılanma süreçleri var, bundan dolayı da pek çok ÅŸikayet, maÄŸduriyet var. Tutuklanmadığı için iÅŸlenen cinayetler var. Bütün bunlar hepimizin yüreÄŸini sızlattı. Onun için de tutuklama nedeni varsayılan haller arasına kasten yaralamanın nitelikli hallerinin alınmış olması bu açıdan son derece önemli. Kadına karşı iÅŸlenen kasten yaralama suçu artık katalog suçlar arasında yer alacak ve tutuklama nedeni varsayılacak. Uygulayıcı hakim bunu deÄŸerlendirerek hüküm tesis edecektir. Bu da pek çok olumsuzluÄŸun önüne geçecektir.

“Eziyet ve iÅŸkence fiillerinin kadına karşı iÅŸlenmesi halinde de cezalar artırılmaktadır”

Kadınları öldürme ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılacak. Bu da caydırıcılık getirecek mi?

Cezanın caydırıcılık fonksiyonu devreye daha etkin şekilde girecek. Bu suçu işlemek isteyenler bu caydırıcılık nedeniyle vazgeçmiş olacaklardır.

Bu reform paketi mücadeleye de katkı sağlayacak mı?

Şiddet kısmının farklı fonksiyonları da var. Kadına karşı eziyet ve işkence de yapılıyor. Dolayısıyla eziyet ve işkence fiillerinin kadına karşı işlenmesi halinde de cezalar artırılmaktadır. Bunlar da tutuklama kapsamı içerisinde yer alıyor. Kadına karşı eziyet bundan sonra daha ağır yaptırıma tabi tutulacaktır. İşkence daha ağır yaptırıma tabi tutulacaktır. Bunlarla ilgili de cezayı artırıcı adımlar attık. Sadece eşe değil, boşanmış eşe; kardeşe değil, bütün kadınlara karşı eziyet ve işkence fiillerinin cezaları da ayrıca artırılmaktadır. Bunun yanında eski düzenlemede kadınların şiddete uğradıkları zaman fiil 5 yıldan hapis cezasını gerektiriyorsa baro avukat görevlendiriyordu. Şimdi kadına karşı işlenen suçların hemen hemen tamamında şiddet suçu dahil ve diğer suçlarda avukat görevlendirilmesi zorunlu hale getirilmektedir. Eskiden sadece cinsel saldırı suçu ile 5 yıldan fazla hapis cezası gerektiren suçta vardı. Şimdi kadına karşı işlenen eziyet, işkence, kasten yaralama ve başkaca suçlar nedeniyle hepsinde aynı şekilde avukat görevlendirilmesi zorunlu hale getirilmekte ve yargılama süreçlerinde hem soruşturma hem kovuşturma aşamasında kadınlarımız adli yardımdan istifade edecek. Devlet, onlara verdiği bu hukuki yardımla onların haklarını yargılama süreçlerinde daha iyi savunmalarına destek verecektir.

Paket ne zaman gündeme gelecek? Meclise ne zaman sunulacak?

Bu paket, muhtemelen önümüzdeki günlerde, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle Mecliste teklife dönüşebilir. Biliyorsunuz yasaları teklif etme ve kanunlaşma süreci tamamen Meclisimize aittir. AK Parti grubu da bu teklif üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Benim tahminim 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle teklif Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulabilir. Bu tamamen Meclis grubunun takdirinde olan bir konu.

“Tazminatı devlet vatandaşımıza ödeyecektir”

Bir diÄŸer önemli konu da saÄŸlıkta ÅŸiddet. Göreve geldikten sonra SaÄŸlık Bakanı Fahrettin Koca’yla görüştünüz, “Hekimler de hakimler gibi korunacak” dediniz, saÄŸlıkta ÅŸiddetin önlenmesine yönelik yeni adımlar atılacağını belirttiniz. Bu konudaki paketin detayları nelerdir? Hekimler nasıl hakimler gibi korunacak?

Biliyorsunuz hakimler, haklarımız ve hürriyetimiz hakkında karar veriyor. Hepimizin haklarının korunmasında, haklarımızı yasal yollardan almada, hürriyetimizin kısıtlanmasında ya da kısıtlanmamasında önemli rol oynuyor, adalet dağıtıyor, onun için de onların cesurca hak ve hakkaniyet ne ise ona göre karar vermeleri, her türlü baskıdan da karar verirken uzak olmaları gerekmektedir. O nedenle hakimlerle ilgili kanunda bir güvence var. Nedir o? Açılacak tazminat davalarının devlete karşı açılması ve devlet bu tazminatı ödedikten sonra eğer hakim görevini kötüye kullanmışsa bu da bir ceza davası sonucu sabit olursa o zaman rücu imkanı doğuyor. Bu rücuya da HSK karar veriyor.

Hekimler de bizim saÄŸlığımız, yaÅŸam hakkımız, hayatımızın her anının daha iyi geçmesi için hakimler gibi gerçekten önemli bir görevi ifa ediyorlar. O yüzden hekimlerimizin de hakimler gibi korunmaya ihtiyacı var. Bugün pek çok vatandaşımız hastaneye gidiyor, muayene oluyor, teÅŸhis kararı veriliyor, tedaviler için kararlar veriliyor, ilaçlar kullanılıyor. EÄŸer hekimler bu kararları verirken, bu tedavileri uygularken tazminat davalarını düşünürse karar vermekte cesur davranamaz. Tedavilerde çekingen davranırlar ve dolayısıyla da pek çok vatandaşımızın bu çekingenlikten dolayı saÄŸlığı riske edilebilir. Bugün SaÄŸlık Bakanlığımızın verilerine göre riskli branÅŸları TUS’ta tercih edenlerin oranı oldukça azaldı. Özellikle cerrahi gerektiren bölümler, cerrahlar, kalp ve damar ve diÄŸer pek çok önemli branÅŸlarda tercihlerin azaldığını görüyoruz. Bunun ana nedenlerinden bir tanesi de artan tazminat davalarıdır. Hekimlerin tazminat baskısı altında olmadan, kendinden emin ve güvenli bir ÅŸekilde karar vermeleri vatandaşımızın da menfaatinedir. Vatandaşımızın saÄŸlığına erken kavuÅŸmasına, tedavisinin saÄŸlıklı yürütülmesine bu elbette büyük katkı verecektir.

“Tarihi bir adım”

Hekimlere de hakimlerin güvencesinin aynısını getiriyoruz. Onlar da tıbbın gereklerine aykırı davrandıkları, bu suretle görevlerini kötüye kullandıkları sabit olursa o zaman onlara rücu etme veya etmemeye Sağlık Bakanlığının bünyesinde oluşturulan kurul karar verecektir. Bu da son derece önemli. Hekimlerimiz açısından olduğu kadar tedavi için hastaneye müracaat eden her bir vatandaşımız için de önemlidir. Burada vatandaşlarımızın bir mağduriyeti de söz konusu olmayacak. Tazminatı gerektiren bir durum olursa bu tazminatı devlet vatandaşımıza ödeyecektir. Vatandaşımızın tazminat taleplerinin önüne bir engel koymuyoruz. Hekimleri bunun baskısından kurtarıp, rahat ve güven içerisinde, kendinden emin bir biçimde hastaya şifayı erken vakitte ulaştırması için bir güvence getiriyoruz. Bu da tarihi bir adım.

Hekimleri ÅŸiddete karşı korumak için daha önce düzenlemeler yapıldı. Bu düzenlemeler amaca hizmet etti ama gördük ki burada da bir takım aksaklıklar var. Bu aksaklıkları gidermek için biz esasında saÄŸlıkla ilgili kanunda yer alan daha önce yaptığımız bir düzenlemeyi tutuklama nedeni var sayılan halleri içeren CMK’daki kataloÄŸun içerisine alıyoruz. Gördük ki uygulamada hakimler ve savcılar bu kataloÄŸa bakıyorlar, öbür tarafta zaman zaman ihmaller yaÅŸanıyor. Bunu, buraya aktarmak suretiyle hekimlere karşı ÅŸiddet eylemine karışanlarla, ÅŸiddet uygulayanlarla ilgili daha etkin bir tedbir uygulamasının önünü açıyoruz. Böylelikle hekimlerle ilgili de son derece önemli bir düzenlemeyi hayata geçirmiÅŸ oluyoruz.

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

TOKÄ°’nin indirim kampanyası 22 Mart’ta baÅŸlıyor

HIZLI YORUM YAP