22 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Fiyat Yapışkanlığı ne anlama geliyor?

Fiyat yapışkanlığı dediğimiz bir olgu da var. Fiyat yapışkanlığı üreticilerin kur arttığında fiyatları artırma hızı ile kur düştüğünde fiyatları düşürme hızının aynı olmaması anlamına geliyor.

Kur Korumalı TL Mevduat ile birlikte geçtiğimiz haftadan bu yana dolar/TL’de yaklaşık %35’lik bir düşüş meydana geldi. Bu düşüş sonrasında vatandaşın en çok merak ettiği kurdaki bu düşüş sonrasında enflasyonda da bir düşmenin ne zaman başlayacağı.

Bildiğimiz gibi döviz kuru geçiş etkisi gereği kurlarda bir gerileme olduğunda enflasyonda da bir düşüş olması gerekir. Türkiye’de döviz kuru geçiş etkisinin %30 olduğunu düşündüğümüzde %35’lik bir kur düşüşünün bir yıl içerisinde enflasyonu 10 puan düşürmesi gerekir. Tabi enflasyonda bu düşüş etkisinin bugünden yarına hemen gerçekleşmesini beklemek çok rasyonel değil. İlk olarak kurlardaki düşüşün enflasyonu düşürebilmesi için kur düşüşlerinin istikrarlı olması gerekir. Bir gün artan bir gün azalan ve volatilitenin yüksek olduğu durumda enflasyonda beklenen düşüş meydana gelmeyebilir.

Döviz kurundaki düşüş sonrasında enflasyondaki düşme sektör ve ürün grupları bağlamında farklı hız ve boyutta ortaya çıkacaktır. Bu noktada ülke içinde üretimi yapılan ama yüksek ithal girdi kullanan sektörlerin ürettiği ürünlerde bu düşüş daha büyük boyutta olacaktır. Bu gibi sektörlerde düşüş hızını belirleyecek en temel etmen ilgili sektörlerin yüksek stokla çalışıp çalışmadıklarıdır. Eğer bu sektörler yüksek stok ile çalışıyorlarsa bu durumda kurdaki düşüş sonrasında fiyatlarda düşme beklenenden daha yavaş olabilir. Yani diyelim ki firma 1 ay önce yüksek kurdan ciddi bir ürün stoklaması yapmış ise bugün kurlar düşse de firmanın kur kaynaklı maliyetleri yüksek olacaktır. Mecburen kur kaynaklı bu maliyeti fiyatına yansıtmak zorunda kalacaktır. Ama eğer ilgili sektör veya firma daha düşük stok ile çalışıyorsa ve hatta hiç stok kullanmadan talep edilen malı anlık tedarik edebiliyorsa bu durumda kurdaki düşüşü anlık olarak fiyatlarına yansıtması gerekir.

Bu anlamda ülkemizde enerji sektörü ile ilgili ürün gruplarında kur düşüşü sonrası fiyat düşüşlerinin daha hızlı olmasını bekleyebiliriz. Tabi şunu unutmayalım ki fiyat yapışkanlığı dediğimiz bir olgu da var. Fiyat yapışkanlığı üreticilerin kur arttığında fiyatları artırma hızı ile kur düştüğünde fiyatları düşürme hızının aynı olmaması anlamına geliyor. Bir diğer deyişle üreticiler fiyat artışlarını hızlı bir biçimde fiyatlarına yansıtırken, fiyat düşüşlerinde ise fiyatı düşürmek istemediklerinden daha yavaş hareket etmeleridir. Haliyle bu durum sonrasında fahiş fiyat ve fırsatçılık gibi etik olmayan fiyatlama davranışları karşı karşıya kalıyoruz.

Türkiye’de pandemi dönemi ve son 3 aylık sürede de kur yükselişi sonrasında fırsatçılık ve fahiş fiyat uygulamalarının arttığını biliyoruz. Bana kalırsa sırf bu nedenle bile döviz kurundaki düşüşlerin fiyatlar üzerindeki düşürücü etkisini daha geç görebiliriz. Bu noktada piyasadaki hâkim beklentiye göre her ne kadar kurdaki düşüş sonrasında bazı mal gruplarında hızlı bir düşüş olsa da fiyatlarda kur kaynaklı düşüşleri 6 ay içinde çok net hissedebileceğiz.

Yukarıda da değindiğim gibi fahiş fiyat ve fırsatçılık ne ölücüde engellenebilirse fiyat düşüşlerini de o ölçüde hızlı görebiliriz. Bu noktada ekonomi yönetiminin fahiş fiyat ve fırsatçılık konusunda oldukça kararlı olduğunu anlıyoruz. Pandemi de Ticaret Bakanlığı bünyesinde kurulun “Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu’nun” fahiş fiyat ve fırsatçılık ile mücadelede çok aktif rol alacağı ve yine Ticaret Bakanlığı bünyesindeki denetleme ekipleri ile belediyeler bünyesindeki zabıta ekiplerinin de ilgili sürece destek veren kurumlar olacağı anlaşılıyor. Bu konu ile ilgili yasal düzenlemenin de Meclis’te olduğu düşünüldüğünde fırsatçılık ve fahiş fiyat uygulamalarının önünün çok hızlı kesileceği anlaşılıyor.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Sonuçlar açıklandı

HIZLI YORUM YAP