19 Aralık 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
Enflasyonla mücadele kapsamında, temmuz toplantısında 25 baz puanlık artışla politika faizini yüzde 5,25-5,50 aralığına çıkararak, son 22 senenin zirvesine getiren Fed’in, yılın geri kalanında atacağı adımlara iliÅŸkin artan belirsizlikler varlık fiyatlarını etkilemeye devam ediyor.
Analistler, ABD’de gelecek hafta açıklanacak olan enflasyon verilerinin, bankanın gelecek süreçte nasıl bir yol izleyeceÄŸine dair yatırımcılara ışık tutabileceÄŸini söyledi.
Bir süredir Fed’in 2023 sonuna kadar faiz artırmayacağına yönelik tahminlerin öne çıkmasının ardından hizmet sektörüne iliÅŸkin açıklanan verilerin beklentilerden iyi gelmesiyle bankanın sıkılaÅŸtırıcı para politikasına devam edebileceÄŸine dair beklentiler güç kazandı.
Analistler, enerji fiyatlarında da son dönemde yaÅŸanan artışların enflasyonun diri kalmasına sebep olabileceÄŸi ve güçlü istihdam piyasasının da Banka’nın potansiyel faiz artışı ihtiyacını artırabileceÄŸini dile getirdi.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in eylül toplantısında politika faizini sabit bırakacağına kesin gözüyle bakıldığını aktaran analistler, bankanın kasımdaki toplantıda ise 25 baz puan faiz artırma ihtimalinin yüzde 44’e çıkarak belirsizliÄŸin arttığına iÅŸaret ettiÄŸini bildirdi.
Analistler, son dönemde iÅŸ gücü piyasasına iliÅŸkin açıklanan verilerin ardından istihdam piyasasını yumuÅŸatmanın Fed’in enflasyonla mücadele programı kapsamında kritik önem kazanabileceÄŸini ifade etti.
Fed yetkililerinin gelecek dönem politikalara iliÅŸkin sözle yönlendirmeleri de yatırımcıların odağında bulunurken, New York Fed BaÅŸkanı John Williams, gelecek yıl iÅŸsizlik oranının artmasını ve yüzde 4’ün üzerine yükselmesini beklediÄŸini kaydetti.
Chicago Fed BaÅŸkanı Austan Golsbee, “Tartışmalarımızın, faiz oranlarının ne kadar yükselmesi gerektiÄŸiyle ilgili olmayacağı bir döneme hızla yaklaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller ise faiz artışlarında sona gelinip gelinmediğini söylemek için daha fazla veriye ihtiyaç duyduğunu belirterek, bir faiz artırımının daha ekonomiyi resesyona sokmasının pek olası görünmediğini dile getirdi.
Ayrıca geçen hafta, Fed, ülkedeki ekonomik aktivitenin mevcut durumuna iliÅŸkin deÄŸerlendirmeleri içeren “Bej Kitap” raporunu yayımladı. Raporda, temmuz ve aÄŸustos aylarında ekonomik büyümenin “ılımlı” olduÄŸu ve ülke genelinde istihdam artışının yavaÅŸladığı kaydedildi.
Öte yandan, Rusya ve Suudi Arabistan petrol üretim ve ihracat kesintisini yıl sonuna kadar uzattığını açıkladı.
Bu geliÅŸmenin ardından yükseliÅŸi ivme kazanan Brent petrolün varil fiyatı, haftayı yüzde 1,6 artışla 90,2 dolardan tamamlayarak, Kasım 2022’den bu yana en yüksek haftalık kapanışını gerçekleÅŸtirdi.
Yükseliş eğilimini üst üste 8. haftaya taşıyan dolar endeksi, haftayı yüzde 0,8 yükselişle 105,1 seviyesinden tamamlayarak, yaklaşık son 7 ayın en güçlü haftalık kapanışını yaptı.
ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi haftayı yaklaşık 7 baz puan artışla 4,26’dan tamamlarken, artan tahvil getirileri ve doların deÄŸer kazanmaya devam etmesiyle altının ons fiyatı ise yüzde 1,1 düşüşle haftayı 1.919,2 dolardan tamamladı.
ABD’de pay piyasaları, Fed’in faiz artırımlarına devam edebileceÄŸi endiÅŸesiyle negatif bir seyir izlerken, gelecek hafta ülkede açıklanacak Tüketici Fiyat Endeksi (TÃœFE) yatırımcıların odağında bulunacak.
Analistler, pay piyasalarında Fed’in ÅŸahin adımlarına devam edebileceÄŸi beklentilerinin güçlenmesiyle risk iÅŸtahının düştüğünü belirterek, gelecek hafta ülkede açıklanacak enflasyon verilerinin oynaklığı artırabileceÄŸini söyledi.
Geçen hafta ABD’de açıklanan verilere göre, Tedarik Yönetim Enstitüsü (ISM) hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) 54,5 ile beklentileri aÅŸarak, hizmet sektöründe üst üste 8. ayda büyümeye iÅŸaret etti.
Ülkede ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı 216 bine gerileyerek piyasa tahminlerinin altında gerçekleşirken, şubat ayından bu yana en düşük seviyesini de kaydetmiş oldu.
ABD’de mortgage (konut kredisi) baÅŸvuruları ise faiz oranlarındaki gerilemeye raÄŸmen geçen hafta Aralık 1996’dan bu yana kaydedilen en düşük seviyeye indi.
Ayrıca, ABD Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC) da ülkede bankacılık sektörünün karının, bu yılın ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 11,3 azaldığını bildirdi.
Öte yandan, Çin hükümetinin kamu çalışanlarının iPhone kullanmalarını yasakladığına iliÅŸkin haber akışının ardından Nasdaq endeksinde iÅŸlem gören Apple’ın hisse fiyatı, haftayı yüzde 6 azalışla tamamladı. Haber sonrası ÅŸirketin piyasa deÄŸeri 200 milyar dolar kayba uÄŸradı.
ABD ile Çin arasındaki gerilimlere raÄŸmen Apple, Çin’de akıllı telefon satışlarında yüzde 22 ile en büyük paya sahip.
Söz konusu gelişmelerle geçen hafta, New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 1,24, Dow Jones endeksi yüzde 0,75 ve Nasdaq endeksi de yüzde 1,93 azalışla haftayı tamamladı.
11 Eylül ile başlayan haftanın veri takviminde, çarşamba günü enflasyon, perşembe günü perakende satışlar, haftalık işsizlik başvuruları ve ÜFE, cuma günü New York Fed imalat endeksi, sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı Michigan Tüketici Güven Endeksi verileri takip edilecek.
Avrupa borsalarında da geçen hafta Ä°ngiltere hariç, satış ağırlıklı bir seyir öne çıkarken, gelecek hafta için dikkatler ECB’nin faiz kararının yanı sıra karar sonrası ECB BaÅŸkanı Christine Lagarde’ın yapacağı konuÅŸmaya çevrildi.
Analistler, Avrupa’da enflasyon ve resesyon ikileminin varlığını korumaya sürdürdüğünü belirterek, son dönemde bölgede açıklanan verilerin karışık sinyaller verdiğini dile getirdi.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda, ECB’nin faizi sabit bırakma ihtimalinin ağır bastığını aktaran analistler, karar sonrası piyasalarda oynaklığın artabileceÄŸini vurguladı.
Açıklanan verilere göre, Avro Bölgesi’nde bileÅŸik PMI, aÄŸustosta 46,7’ye inerek, son 33 ayın en düşük seviyesini görürken, bölgede Ãœretici Fiyat Endeksi (ÃœFE), temmuzda aylık bazda yüzde 0,5 beklentiler doÄŸrultusunda geriledi.
Geçen hafta Londra’da Avrupa Ekonomisi ve Finans Merkezi tarafından düzenlenen seminerde konuÅŸan Lagarde, sadece enflasyonu düşürmek için kararlı adımlar atmak deÄŸil, aynı zamanda orta vadeli enflasyon beklentilerinin süreç boyunca sabit kalmasını saÄŸlamak için etkili bir ÅŸekilde iletiÅŸim kurmanın da çok önemli olduÄŸunu kaydetti.
Banka yetkililerinin sözle yönlendirmeleri de yatırımcıların odağında.
ECB Yönetim Kurulu üyeleri “ÅŸahin” tonlu açıklamalar yaparken, Klaas Knot, para piyasalarında eylül toplantısına dair fiyatlamalarda faiz artış ihtimalinin hafife alındığını düşündüğünü aktardı.
ECB Ãœyesi Peter Kazimir de enflasyonun inatçı bir ÅŸekilde yüksek kaldığını ve hedeflenen yüzde 2’lik seviyenin oldukça üzerinde olduÄŸunu vurguladı.
Ayrıca, Ä°ngiliz Parlamentosu’nda Hazine Komitesi üyelerinin Ä°ngiliz ekonomisinin görünümüne ve bankanın politikalarına iliÅŸkin sorularını yanıtlayan Ä°ngiltere Merkez Bankası (BoE) BaÅŸkanı Andrew Bailey, ülkede enflasyonun bu yılın sonunda önemli ölçüde düşmesinin beklendiÄŸini, mevcut faiz oranlarının halihazırda “döngünün zirvesine çok daha yakın” durumda olduÄŸunu söyledi.
Söz konusu geliÅŸmelerle geçen hafta Almanya’da DAX endeksi de yüzde 0,63, , Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,77 ve Ä°talya’da MIB 30 endeksi yüzde 1,46 deÄŸer kaybederken, Ä°ngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,18 artış kaydetti.
Gelecek hafta salı günü Ä°ngiltere’de iÅŸsizlik oranı, Almanya ve Avro Bölgesi’nde Zew beklenti endeksleri, çarÅŸamba günü Ä°ngiltere’de büyüme, sanayi üretimi, dış ticaret açığı, Avro Bölge’sinde sanayi üretimi, perÅŸembe günü ECB faiz kararı ve Lagarde’ın konuÅŸması, cuma günü ise Avro Bölgesi’nde dış ticaret fazlası verileri takip edilecek.
Çin’de açıklanan verilerden ekonomik aktiviteye dair olumsuz sinyaller alınmasının ardından petrol fiyatlarındaki yükseliÅŸin de ekonomiyi negatif yönde etkileyeceÄŸi beklentileriyle bölge genelinde risk algısı arttı. Gelecek hafta dikkatler Asya genelinde sanayi üretimi verilerine çevrildi.
Ülke ekonomisine dair artan endişelerle dolar/yuan paritesi haftayı yüzde 1,1 yükselişle 7,3434 seviyesinden tamamladı. Parite, yuandaki değer kaybıyla yaklaşık son 16 yılın zirvesinde seyrediyor.
Öte yandan, Çin’in döviz rezerv varlıklarının aÄŸustos sonunda geçen aya göre yaklaşık 44 milyar dolar azalarak 3,16 trilyon dolara düştüğü bildirildi.
Ülkede, açıklanan verilere göre, ithalat ve ihracat rakamlarındaki düşüş beklenenden az olsa da dış ticaret fazlası 68,4 milyar dolarla beklentilerin altında kaldı.
Öte yandan, ABD Ticaret TemsilciliÄŸi (USTR), Çin’den ithal edilen 352 ürün kalemiyle Kovid-19 ile ilgili 77 ürüne uyguladığı gümrük vergisi muafiyetini 31 Aralık’a kadar uzattığını duyurdu.
Çin’in borç krizindeki gayrimenkul ÅŸirketi Country Garden ise vadesi gelen iki yurt dışı borç tahvilinin 22,5 milyon dolarlık faiz ödemesini “hoÅŸgörü süresi” bitmeden yaparak temerrüde düşmekten son anda kurtuldu.
Japonya’da açıklanan verilere göre ise 2. çeyrekte gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) yıllık yüzde 4,8 ile beklentilerin altında kaldı. Verinin ardından bölge genelinde satış baskısının arttığı görüldü.
Söz konusu geliÅŸmelerle haftalık bazda Çin’de Åžanghay bileÅŸik endeksi yüzde 0,53, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 0,98, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,63 ve Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,16 deÄŸer kaybetti.
11 Eylül ile baÅŸlayan haftada, perÅŸembe günü Japonya’da sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı, cuma günü ise Çin’de sanayi üretimi, iÅŸsizlik oranı ve perakende satışlar verileri takip edilecek.
Yurt içinde geçen hafta yükseliş eğiliminde hareket ederek küresel pay piyasalardan pozitif ayrışan BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 3,34 artışla 8.325,30 puandan tamamlayarak, tüm zamanların en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirirken, gördüğü en yüksek seviye rekorunu da 8.398,44 puana taşıdı.
Dünya Bankası Türkiye Ãœlke Direktörü Humberto Lopez’in devam eden 17 milyar dolarlık programa ek olarak, üç yıl içinde Dünya Bankası Yönetim Kurulu’na 18 milyar dolarlık yeni operasyonlar hazırlamayı ve sunmayı öngördüklerini açıklamasıyla Borsa Ä°stanbul’da risk iÅŸtahı arttı.
Kredi derecelendirme kuruluÅŸu Moody’s’in, Türkiye’nin son dönemde geleneksel ekonomi politikalarına dönüşünü, daha güçlü bir kredi notu açısından olumlu deÄŸerlendirdikleri ve yatırımcılara gönderdiÄŸi bilgi notundan: “Artık risk/ödül dengesinin doÄŸrudan TL alımdan yana olduÄŸunu düşünüyoruz” ifadelerini kullanmaları da ilgili yükseliÅŸte etkili olan geliÅŸmelerden biri oldu.
Dün akÅŸam, uluslararası kredi derecelendirme kuruluÅŸu Fitch Ratings, Türkiye’nin kredi notunu “B” olarak teyit ederken, not görünümünü 2 yıl sonra “negatif”ten “duraÄŸan”a çıkardı.
KuruluÅŸtan yapılan açıklamada, görünümün “duraÄŸan”a revize edilmesinin kısa vadeli makrofinansal istikrar risklerini azaltan ve ödemeler dengesi baskılarını hafifleten daha geleneksel ve tutarlı bir politika bileÅŸimine dönüşü yansıttığı vurgulandı.
TCMB’nin politika faizini 2023 yılı sonuna kadar yüzde 35’e çıkaracağının ve 2024’te de bu seviyede tutacağının tahmin edildiÄŸi açıklamada, para politikası sıkılaÅŸtırmasının gelecekteki hızı ve süresi konusunda yüksek düzeyde belirsizlik olduÄŸu iddia edildi.
Öte yandan, Türkiye ekonomisinin 3 yıllık hedef ve politikalarının yer aldığı Orta Vadeli Program’ın (OVP) onaylanmasına iliÅŸkin CumhurbaÅŸkanı Kararı, Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlandı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe BaÅŸkanlığı’nca hazırlanan ve 2024-2026 dönemini kapsayan OVP ile temel ekonomik büyüklükler ve hedefler belirlendi.
Buna göre, büyüme için bu yıl gerçekleÅŸme tahmini yüzde 4,4 oldu. Ekonominin 2024’te yüzde 4, 2025’te yüzde 4,5, 2026’da yüzde 5 büyüyeceÄŸi öngörüldü.​​​​​​​
Ayrıca, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Hat-San Gemi Ä°nÅŸaa Bakım Onarım Deniz Nakliyat Sanayi ve Ticaret AÅž’nin 22,60 liradan, Reeder Teknoloji Sanayi ve Ticaret AÅž’nin 9,30 liradan ve Adra Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AÅž’nin 22,66 liradan ilk halka arzını onayladığını duyurdu.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ise eksik belge ya da bağımsız denetim beyanı ile ilgili usulsüzlükleri gideren şirketlerin kredi kısıtlamasını kaldırma kararı aldı.
Karara göre, döviz pozisyonundan dolayı kredi alamayan şirketler, YP pozisyonunu limitin altına düşürmeyi taahhüt ederse kredi kullanabilecek.
Dolar/TL, haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0,4 üzerinde 26,8498’ten tamamladı.
Geçen hafta yurt içinde açıklanan verilere göre aÄŸustosta TÃœFE yıllık bazda yüzde 58,94 artışla beklentileri aÅŸarken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri de 1 Eylül haftasında 120 milyar 624 milyon dolara ulaşırken, yükseliÅŸ eÄŸilimi üst üste 12’nci haftaya taşındı.
Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 8.300 ve 8.200 seviyelerinin destek, 8.400 ve 8.500 puanın ise direnç olarak öne çıkabileceğini ifade etti.
Gelecek hafta yurt içinde, pazartesi günü sanayi üretimi, iÅŸ gücü istatistikleri ve ödemeler dengesi, salı günü, inÅŸaat maliyet endeksi, perakende satışlar ve ciro endeksleri, perÅŸembe günü özel sektörün yurt dışından saÄŸladığı kredi borcu, cuma günü ise kısa vadeli dış borç istatistikleri, tarım ÃœFE ve TCMB’nin Piyasa Katılımcıları Anketi verileri takip edilecek.
AA
Fitch, Türkiye’nin kredi notu görünümünü yükseltti
Kasım indirimlerindeki reklamlara ceza yağdı
2025’te konut yeniden yatırım aracı olabilir mi?
Bu kez de çay yerine gıda boyası
Vize alamayan öğrenciler Polonya’daki okullarına gidemedi
Kanser aşısı bulundu iddiası!
Ankara’da ‘Kırmızı Kitap’ toplantısı
Prof. Dr. Aziz Çelik: Asgari ücret yanlış hesaplanıyor
CHP’de 3 kiÅŸinin ihracı istendi
Marmara’da kabus geri döndü
Sinan Ateş davasında gerekçeli karar açıklandı
Kasım indirimlerindeki reklamlara ceza yağdı
2025’te konut yeniden yatırım aracı olabilir mi?
Bu kez de çay yerine gıda boyası
Vize alamayan öğrenciler Polonya’daki okullarına gidemedi
Kanser aşısı bulundu iddiası!
Ankara’da ‘Kırmızı Kitap’ toplantısı
Prof. Dr. Aziz Çelik: Asgari ücret yanlış hesaplanıyor
CHP’de 3 kiÅŸinin ihracı istendi
Marmara’da kabus geri döndü
Sinan Ateş davasında gerekçeli karar açıklandı