Makine sektörünün ihracatı geriledi

0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

News

0

Makine sektörünün ihracatı, son iki ayda (nisan-mayıs) bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 40’tan fazla daralırken, ilk 5 ayda bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 18,5 geriledi.

Makine Ä°hracatçıları BirliÄŸi’nden yapılan açıklamaya göre, yılın ilk 5 ayında toplam ihracat 6,2 milyar dolar oldu. Sektörün en büyük pazarlarından Almanya ve Ä°talya’ya ihracatı mayıs ayında yüzde 45 düÅŸerken, ABD’ye ihracattaki gerileme Mayıs ayında yüzde 63’ü buldu.

Açıklamada görüÅŸlerine yer verilen Makine Ä°hracatçıları BirliÄŸi BaÅŸkanı Kutlu KaravelioÄŸlu, Makine üretiminin ana merkezleri olan Çin, AB ve ABD’deki makine imalatının salgın nedeniyle felce uÄŸradığını ve Batı’nın, üretim ve tedarikte Çin’e bağımlı olmanın ağır sonuçlarıyla yüz yüze geldiÄŸini belirterek, “KüreselleÅŸme anlayışıyla Çin’e tanınan imtiyazlar dünyanın aleyhine oldu fakat üretimin dağılımında oluÅŸan büyük dengesizlik bu dönemin sonunu getirdi.

Çin-ABD gerginliÄŸinin, Trump tekrar seçilemezse dahi kalıcı hale geldiÄŸi düÅŸünülüyor; çünkü Çin her yıl 400 yıl milyar dolar makine ihraç ediyor ve dünya makinelerinin üçte birini üreten bu ülkenin ikamesi herkes için öncelikli mesele haline geliyor. Salgın sürecinde dünya mal ticareti miktar bazında yüzde 20’ye yakın düÅŸtü, sene sonuna kadar düÅŸüÅŸ daha da artabilir. Bu süreçte en belirleyici faktör teknoloji olacak, ticari sınırları en kolay o geçecek. Türkiye’nin ekonomik büyüme performansına da yüksek teknolojili ürün ihracatından aldığımız pay yön verecek.” deÄŸerlendirmelerinde bulundu.

Yıla iyi baÅŸladıklarını ancak toplam ihracatın yüzde 40’ının gerçekleÅŸtiÄŸi beÅŸ büyük pazarın birden karantina altına alınması nedeniyle frene basmak zorunda kaldıklarını ifade eden KaravelioÄŸlu ÅŸunları kaydetti:

“Son iki yıldır cirolarımızda ihracat çok belirleyici. Ancak küresel ticaret duraklayınca kapasite kullanım oranımız yüzde 51’e kadar geriledi. Sektörümüz, ekonomik krizleri diÄŸer sektörlere göre 3 ila 6 ay arası bir farkla geriden takip ediyor. Salgın döneminde ancak elimizdeki sipariÅŸleri tamamladık. Bu dönemde hiç sipariÅŸ alamadığımız için birçok imalatçı firmamızın üretimi 2-3 ay içinde durma noktasına gelebilir. Fakat hâlâ fırsatlar var. ABD sanayisi için Meksika ne kadar önemliyse, Avrupa sanayisi için de Türkiye’nin aynı önemde olduÄŸunu unutmamalıyız.

Avrupa’nın küresel rekabette güçlü olabilmek için Türkiye’nin üretim altyapısından yararlanmaya ihtiyacı var. Türkiye makine çeÅŸitliliÄŸi ve ölçekler, fiyat ve performans, kalite anlayışı ve sürdürülebilirlik konularında optimum bir konfigürasyon oluÅŸturuyor. Åžu anda iÅŸlerini Çin’e kaptırmak istemeyen bazı Avrupa firmaları yeniden faaliyete geçmeleri zaman alacağından ellerindeki sipariÅŸleri bizimle paylaÅŸma arayışı içindeler. Küresel üretimin coÄŸrafi dağılımı deÄŸiÅŸiyor, doÄŸru adımlarla yeniden hız kazanabiliriz. Korumacı politikalarla katı defans yapılırsa, yurt içi sipariÅŸlerin de katkısıyla istihdam gücümüzü kaybetmeyiz.”

Katma deÄŸeri yüksek nihai ürünlerin gözetilmesi yerinde karar

KaravelioÄŸlu, pandemi öncesinde baÅŸlayan teknoloji savaÅŸlarında korumacı politikalar ve yerlileÅŸme stratejileriyle önemli bir eÅŸiÄŸe gelindiÄŸini vurgulayarak, “Teknoloji üreten firmaları güçlendirmek için korumacılığın hacmi giderek geniÅŸliyor. Üretim teknolojilerini ilave gümrük vergileri ve tarife dışı engellerle korumak ticaretin yeni normali geline geliyor. Ülkemizde de ilave gümrük vergileri ile baÅŸta makineler olmak üzere katma deÄŸeri yüksek nihai ürünlerin gözetilmesi yerinde bir karar olmuÅŸtur. Bağımlı olduÄŸumuz aramalı ve komponentlerde hassas davranıldığını gözlüyoruz. Yatırımların küresel olarak daraldığı bu dönemde Uzak DoÄŸu’nun dampingli mallarına karşı hızlı tedbirler alınmalı; firmalarımızı haksız rekabete karşı korumak alan daha da geniÅŸletilmeli, vergi oranları bize DoÄŸu’da uygulanan oranlara eÅŸitlenmelidir.Biz bütün dünyaya makine üretirken kendi sanayicimizin makine ithalatında ısrarcı olması, ülkemizin kaynaklarını yabancı ülkelerin teknoloji geliÅŸtirmesine seferber ettiÄŸimiz anlamına gelir.” ifadelerini kullandı.

Tüm dünyanın içine kapandığı ve Türkiye’de de yerlileÅŸme yönünde kararlı adımların atıldığı bu dönemde makine ithalatının hız kesmemesini kaygı verici bulduklarını belirten KaravelioÄŸlu ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:

“Makine ihracatımız dramatik biçimde azalırken, makine ithalatımızın ilk çeyrekte yüzde 13,7 artması, hızla tedbir alınmasını gerektiren olaÄŸan dışı bir geliÅŸmeydi. TeÅŸvik mekanizmalarında hâlâ düzeltilmeyi bekleyen noktalar var. TeÅŸvik Belgeli yatırımların yüzde 70’e yakınının makine ithal etmek için, geri kalanının ise arazi, inÅŸaat ve yerli makineler için olduÄŸunu görüyoruz. Devletin kamu alımları ve yapım iÅŸlerinde yerli makinelere öncelik vererek, özel sektöre örnek olması gerekiyor.”

AA