06 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Marmara için uyarı: “Hayra alemet deÄŸil”

Marmara Denizi'nde oluşan müsilaj ile ilgili denizin dibinde inceleme yapan Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, şu an korkulan bir durumun olmadığını ancak tehlikenin devam ettiğini belirtti. Prof. Dr. Sarı, "Evsel atıkların yüzde 56'sı, arıtılmadan Marmara Denizi'ne karışıyor. Denizde 8 metreden 22-23 metreye kadar aşırı alg çoğalması var. Bu alg çoğalması; hayra alamet değil" dedi.

Müsilaj (Deniz salyası) ile ilgili yaptığı araÅŸtırmalarla tanınan, Bandırma On Yedi Eylül Ãœniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, son yaptığı dalışlarda elde ettiÄŸi bilgileri paylaÅŸtı. Müsilajın geçen yıl kasım ayında baÅŸladığını hatırlatan Prof. Dr. Sarı, “Her ne kadar nisan ayında görmeye baÅŸlasak da müsilaj geçen yıl kasım ayında baÅŸladı. Bu nedenle büyük bir kaygıyla kasım ayının gelmesini bekledik. Åžimdi kasım ayının başındayız, çok şükür en son yaptığım dalışlarda bir müsilaja rastlamadım. Lakin 8 metreden 22-23 metreye kadar aşırı alg çoÄŸalması var. Bu alg çoÄŸalması; hayra alamet deÄŸil. Ä°nÅŸallah bu müsilaj oluÅŸumuna dönüşmez, deniz salyasına temel teÅŸkil etmez. Ayrıca dibe yığılmış, az akıntılı bölgelerde kümelenmiÅŸ ve ÅŸu anda parçalanmaya baÅŸlamış müsilaj etkisini halen sürdürüyor. Dipte yer yer 10 santimin üzerinde kalınlığa ulaÅŸmış durumda. Parçalanıyor, bu sırada oksijeni tüketiyor, bir taraftan da açığa çıkan inorganik besin elementleri yönüyle bir geri beslemeye; yeni bir müsilaj oluÅŸumuna neden oluyor. Tekrar edelim, çok şükür; ÅŸu an Marmara Denizi’nde bir müsilaj oluÅŸumu yok” diye konuÅŸtu.

‘MARMARA DENÄ°ZÄ°’NE BÄ°R KORUMA ÅžAMSÄ°YESÄ° GETÄ°RELÄ°M’

Marmara Denizi için alınan koruma kararları hakkında da konuşan Prof. Dr. Sarı, şunları söyledi:

“Biliyorsunuz Sayın Çevre Bakanı 22 maddeden oluÅŸan ‘Marmara Denizi Koruma Eylem Planı’nı açıkladı. Bu koruma eylem planı tüm tarafların katılımıyla, çok harika hazırlanmış, aslında bir üst yönetim belgesidir. O günden itibaren de bu planın uygulanması yönünde çabalar var. Bizim en çok talep ettiÄŸimiz konulardan bir tanesi, yasal olarak tamamlanmış oldu. Hep talep ettik ki; Marmara Denizi’ne bir koruma ÅŸemsiyesi getirelim, bir koruma statüsü kazandıralım. Bu belki ilk etapta sorunları çözmeyecek, çözüm kaynağı olmayacak ama uzun vadeli düşündüğümüzde Marmara Denizi’ndeki koruma alanlarının, hassas bölgelerin belirlenmesi, türlerin koruma altına alınması, sürdürülebilir balıkçılığa geçilmesi, ekosistem esaslı balıkçılığa geçilmesi gibi bütün konulara altlık teÅŸkil edecek bir yaklaşım.”

‘ATIKLARI AZALTMAZSAK MÃœSÄ°LAJ TEHLÄ°KESÄ° HEP OLUR’

Adalar da dahil olmak üzere Marmara Denizi’nin tamamının ‘Özel Çevre Koruma Alanı’ olarak ilan edildiÄŸini hatırlatan Prof. Dr. Sarı, “Bundan çok büyük bir memnuniyet duyduÄŸumu belirtmek isterim. Ancak koruma alanı ilan etmek; tek başına mutlaka yetmeyecektir. Eylem planının geri kalan kısımlarının da bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Bunların başında da halen bütün atıklarımızı Marmara Denizi’ne göndermeye devam ediyoruz. Evet, koruma alanı ilan ettik lakin evsel atıklarımızım yüzde 43’ünü arıtarak Marmara Denizi’ne veriyoruz. Yüzde 56’sı hadi iyimser olan, yüzde 50’si ise hiç arıtılmadan Marmara Denizi’ne gitmeye devam ediyor. Atıkları azaltmadığımız sürece hep müsilaj riskiyle, tehlikesiyle karşı karşıya olduÄŸumuzun da altını çizelim.”

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Lütfü Türkkan istifa etti

HIZLI YORUM YAP