Marmara’nın oksijeni tükendi

0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

News

0

TÃœBÄ°TAK, Deniz ve Denizcilik Konusunda Ulusal Uygulamalı Deniz AraÅŸtırmaları Merkezi’nin 41 metrelik TÃœBÄ°TAK Marmara AraÅŸtırma Gemisi, 11 denizci ve 9 bilim insanından oluÅŸan ekiple, kirleticilerin deniz ortamında etkilerinin saptanması konusunda sefere çıktı. Islak laboratuvar, kuru laboratuvar, biyoloji laboratuvarı, ısı kontrollü laboratuvar ve bilgisayar laboratuvarının bulunduÄŸu Gemi ile sefere çıkan ekip, 14 gün boyunca denizin 150 noktasından numuneler alarak laboratuvarlarda inceleme yapacak.

Seferin ilk gününde, “Rozet Örnekleme” cihazı, ekip tarafından denize indirildi ve belirli metrelerde sudan örnekler alındı. Cihaz gemiye çıkarıldıktan sonra örnekler, alındıkları metrelere göre ÅŸiÅŸelendi ve laboratuvarlarda incelendi. Sudan alınan numunelerin ardından denize bırakılan bir aÄŸ ve kepçe yardımıyla dip çamurundan da örnekler alındı.

Dip suyunda bulunan Oksijen düzenli olarak izlendi. Denizin üst tabakasında oksijen normalken alt tabakasında ise canlı yaşamı için 2 miligram olması gereken oksijen miktarı sıfır miligram olarak görüldü. Uzmanlar, oksijenin sıfır seviyesinin de altına düşerse oksijensiz solunumun gerçekleştirilmeye başlanacağını duyurdu. Hidrojen sülfür tabakanın oluşma ihtimaline karşı da uyarı yapıldı.

“DENÄ°ZÄ°N KÄ°RLÄ°LÄ°K GÖSTERGELERÄ° ÇOK FARKLI OLABÄ°LÄ°YOR”

TÃœBÄ°TAK Mam Çevre Yüksek Mühendisi Ersan Kuzyaka, deniz dibinde yapılacak çalışmaları anlatarak, “Bizim bu mevsimde yaptığımız çalışmalar özellikle deniz suyu kirliliÄŸi, zooplankton örneklemeleri çalışmaları yapıyoruz. Bunların sonuçlarına göre de kirlilik deÄŸerlendirmesi yapıyoruz. Åžu an gemide araÅŸtırma ekibi olarak 9 kiÅŸi varız, bunun dışında da 11 tane gemi personelimiz var. Karadeniz’de 20 günü bulan sefer Marmara Denizi’nde 14 günü buluyor. Aldığımız örneklerin bir kısmını gemimizde eÅŸ zamanlı olarak deniz suyu numunelerinin çözülmüş oksijen elementlerini burada analiz ediyoruz. Burada yapamadığımız analizleri ise +4’te ya da -20 derecede dondurup kurumdaki laboratuvarımızda devam ediyoruz. Mevcutta denizin kirlilik göstergeleri çok farklı olabiliyor. Marmara Denizi’nin özelinde bulunmayan bir canlı türü görürsek, mevcut biyolojik kirlilik olarak yeni bir kirliliÄŸin habercisi olmuÅŸ oluyor” dedi.

“ALT TABAKADA OKSÄ°JEN ÅžU AN SIFIR SEVÄ°YESÄ°NDE, HÄ°DROJEN SÃœLFÃœR TABAKA OLUÅžMAYA BAÅžLAYABÄ°LÄ°R”

AraÅŸtırma grubunun BaÅŸuzman AraÅŸtırmacısı Sabri Mutlu, ‘Rozet Örnekleme’ cihazını tanıtarak, Marmara Denizi’nin oksijen seviyesinden bahsetti. Mutlu, denizin alt tabakasında oksijenin tükenme seviyesine geldiÄŸini belirterek, “Deniz yüzeyinden deniz tabanına kadar cihazı indiriyoruz, daha sonrasında üzerindeki algılayıcılar sayesinde su kütleleri tayin ediyoruz. Cihazımız deniz tabanından yüzeye doÄŸru gelirken üzerindeki ÅŸiÅŸelerden su örnekleri alıyoruz. Aldığımız su örneklerini hem güvertedeki laboratuvarda hem de ofisteki laboratuvarda devam ettiriyoruz” diye konuÅŸtu.

Marmara Denizi’nin tabakalı bir yapıya sahip olduÄŸunu belirten Mutlu, “Ãœst tabaka ve alt tabaka diye ayırdığımız tabakalarda bir örnek görüyorsunuz ÅŸu an. Gördüğünüz gibi üst tabaka kütlesinde oksijenimiz gayet zengin ve doygunken alt tabakada ise oksijenimiz tükenme seviyesine gelmiÅŸ durumda. Bunun deÄŸiÅŸimi çok önemli. Yine geçmiÅŸ yıllarda kritik seviyenin üzerindeydi, ÅŸimdi daha da altında. Åžu an sıfır seviyesinde, eÄŸer daha da altına inerse oksijensiz solunum gerçekleÅŸtirilmeye baÅŸlanacak. O zaman da Karadeniz’in dibi gibi hidrojen sülfür tabaka oluÅŸmaya baÅŸlayabilir. Normalde maalesef Marmara Denizi’nin doÄŸal yapısından dolayı alt tabaka dediÄŸimiz kütlenin oksijeni üst tabaka kadar zengin olamıyor. Bu eskiden 2 miligram kadardı, ÅŸu an bulunduÄŸunun iki katı kadardı. Dipteki atmosfer etkisinden uzak olan su, gittikçe kötüleÅŸiyor. Bu demek oluyor ki bizim Marmara Denizi’ni korumamız gerek. Biraz önce bahsettiÄŸim gibi cihazımız inerken bu kütleleri belirliyoruz. Daha sonrasında cihazımız yukarı doÄŸru çıkarken belirlediÄŸimiz derinliklerden örneklerimizi alıyoruz. Bu alanlar genelde oksijenin kritik olduÄŸu seviyeler oluyor. Bu ÅŸekilde Marmara Denizi’nde çalışmalarımızı 150 noktada gerçekleÅŸtiriyoruz” ÅŸeklinde konuÅŸtu.