Medikal malzeme ithalatına ‘teÅŸvik’ freni

0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

News

0

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Sıla Grup bünyesindeki TTT World’ü ziyaret ederek, firmanın yatırımlarına iliÅŸkin bilgi aldı.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla saÄŸlık sanayisinde sarf malzemeleri üretiminin ne denli kritik önemde olduÄŸu ortaya çıktı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yatırım teÅŸviklerinden yararlanan Ankaralı firma da bu kapsamda kısa sürede üretime baÅŸladı. Firma kritik sarf malzemeleri olan vakumlu kan tüpü, enjektör, serum seti, iÄŸne ucu, branül, eldiven ve kan torbasını Türkiye’de üreterek dışa bağımlılığı azaltmayı hedefliyor. Üretime baÅŸlayan firma, 3 fazlık bir projeyi takip edecek ve yatırımlar tamamlandığında 900 kiÅŸiyi istihdam edecek.

Ä°lk fazda vakumlu kan tüpleri, enjektör ve serum setleri üretilmeye baÅŸlandı. Yıl sonuna kadar 450 milyon vakumlu kan tüpü, 500 milyon enjektör ve 75 milyon serum seti üretilecek.

Böylece büyük çoÄŸunluÄŸu hazır halde ithal edilen bu ürünlerin yerli olarak üretilmesi saÄŸlanmış olacak. Ä°ç piyasadaki ihtiyaca cevap vermenin yanında, gelecek sene bu kalemlerde ihracat yapılması da planlanıyor.

Ä°ÄŸne ucu, branül ve cerrahi sütürlerin yerlileÅŸtirileceÄŸi ikinci faz tamamlandığında, yılda 1,5 milyar iÄŸne üretilmesi hedefleniyor.

Yatırımın son fazında da halen Türkiye’de üretilmeyen eldiven ve kan torbalarının yurt içinde yapılması mümkün hale gelecek.

Yenilikçi yönü var

Firma, kan tüplerini, piyasadaki muadillerinden farklı olarak hazır barkod ya da karekodla üretebiliyor. Böylece ilave etiketleme maliyetinden tasarruf edilmiÅŸ oluyor.

Ä°novatif bir diÄŸer çalışma da bazı tüplerde kullanılması mecburi olan jelin üretilmesi olacak. Bu jeller, alınan kanın test yapılıncaya kadar tüplerde uygun ÅŸartlarda muhafaza edilmesini mümkün kılıyor. Firma, kimyasal özelliklere sahip bu jelin de tamamen yerlileÅŸtirilmesini hedefliyor.

Firmanın alt tedarikçileriyle oluÅŸturduÄŸu sistem de yenilikçi bir bakış açısını yansıtıyor. GeliÅŸtirilen iÅŸ modeli tedarikçilerle birlikte büyümeyi getiriyor. Kan tüpünün bileÅŸenleri, farklı KOBÄ°’lere alım garantisi verilerek ürettiriliyor. Böylece kümelenme yoluyla hem tedarikçilerin güçlendirilmesi hem de üretimde daha yüksek kapasitelere ulaşılması hedefleniyor.

“Yerli muadiller tercih edilmeli”

Bakan Varank, ziyaretinin ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, tesisin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının teÅŸvikleriyle 2 ay önce üretime geçtiÄŸini söyledi.

Tesiste üretimi yapılan kan tüplerinde Türkiye’nin 50 milyon dolar dış ticaret açığı verdiÄŸini belirten Varank, medikal ürünlerin imalatına iliÅŸkin yatırımla bu alanda kendi kendine yetebilen bir ülke olmayı hedeflediklerini vurguladı.

“YerlileÅŸme çalışmalarına Kovid-19’dan önce baÅŸladık”

Varank, Kovid-19 ile birlikte tüm dünyada yerli üretimin ve kendi kendine yetebilmenin deÄŸerinin anlaşıldığına dikkati çekerek, “Biz koronavirüs öncesinde yerlileÅŸme alanında birçok programı baÅŸlatmıştık. Yüksek teknolojili ürünlerde üretim kabiliyetlerimizi artırmak ve sanayinin her alanında kendi kendine yetebilen bir ülke olmak için çalışmalarımızı yoÄŸunlaÅŸtırdık.” dedi.

Bu gibi tesislerin dış ticaret açığını kapatmakta önemli rol oynadığına iÅŸaret eden Varank, ÅŸöyle konuÅŸtu:

“Bu ürünlerin muadillerini yabancı firmalar üretiyor ve Türkiye’de bunlar kullanılıyor. Hastanelerde ve laboratuvarlarda yerli muadillerin kullanılması bilincini oluÅŸturmamız lazım. Zaten devlet olarak kamu ihalelerinde yerli ürüne yüzde 15 fiyat avantajı uyguluyoruz.”

“SaÄŸlık sanayisine milli güvenlik politikası olarak bakıyoruz”

Bakan Varank, saÄŸlık sanayisine verdikleri öneme de dikkati çekerek, “SaÄŸlık ürünleri sanayisine milli güvenlik politikası olarak bakıyoruz. Biliyorsunuz savaÅŸ durumunda ülkelerin sahadaki gücü savunma sanayisi kabiliyetleriyle doÄŸrudan iliÅŸkili. Ä°ÅŸte yaÅŸadığımız bu salgında da saÄŸlık sanayisinin ne denli kritik ve stratejik olduÄŸunu gördük. Salgınla birlikte pek çok ülke içine kapandı. Kendi vatandaÅŸlarının ihtiyaçlarını ilk sıraya alıp, ihracatı durdurdular. ÖrneÄŸin daha önce Almanya ve Fransa’dan ithal ettiÄŸimiz maske filtrelerini alamadık. Vakit kaybetmeksizin hemen bu filtreleri yerlileÅŸtirdik ve dışa bağımlılığı ortadan kaldırdık. Yerli yoÄŸun bakım solunum cihazımızı sadece 2 haftada üretim bandından indirdik. Bu ürünle hem ülkemize hem de dünyaya nefes olduk. Tek başına bu iki örnek bile sanayimizin esneklik, adaptasyon ve yenilikçi kabiliyetlerinin ne denli güçlü olduÄŸunu gösteriyor. Ä°ÅŸte biz bu gibi örnekleri çoÄŸaltmaya devam edeceÄŸiz.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

“Sanayinin direnci artacak”

Varank, teÅŸvikte medikal üretimin “öncelikli yatırım” olarak deÄŸerlendirildiÄŸini hatırlatarak, ÅŸirkete sundukları desteklere devam edeceklerini dile getirdi.

YerlileÅŸme oranlarının artırılmasının önemine iÅŸaret eden Varank, “YerlileÅŸme oranları arttıkça sanayimiz daha dirençli olacak. Salgın gibi kriz dönemlerindeki kırılganlığımız azalacak. Dış ticaret açığı düÅŸtükçe, ülkemiz ekonomisi de güçlenerek yoluna devam edecek.” ifadelerini kullandı.

“TeÅŸvik süreçleri son derece hızlı iÅŸledi”

Sıla Grup Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Ä°hsan Åžahin de yatırım kapsamında enjektör ve kan tüplerinin üretimine baÅŸladıklarını, ay sonunda da serum setleri üreterek yatırımın ilk fazını tamamlayacaklarını bildirdi.

Tüm fazları 2 sene içinde bitireceklerini dile getiren Åžahin, teÅŸvik kapsamında vergi, SGK stopajı ve kredi faiz indirimi gibi avantajlardan yaralanacaklarını söyledi.

Åžahin, yatırım teÅŸvik süreçlerinin son derece hızlı iÅŸlediÄŸine dikkati çekerek, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan ve Bakan Varank’a teÅŸekkür etti.

Bakan Varank’ın ziyareti sırasında Gölbaşı Belediye BaÅŸkanı Ramazan ÅžimÅŸek de hazır bulundu.

AA