05 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, TRT Türk, ATV Avrupa, Euro D, Euro Star, Kanal 7 Avrupa “CumhurbaÅŸkanı Özel Yayını”na katılarak, gazetecilerin sorularını yanıtladı ve açıklamalarda bulundu.
SaÄŸlık durumunun sorulması üzerine ErdoÄŸan, “Gayet iyiyim. O günden sonra yine meydanlarda önemli programlar yaptım. Bunların önemlisi de Ankara programı oldu. Bu arada bir Manisa programı oldu, o da iyi ve diri bir programdı. Durmadan, ara vermeden devam ettik. Çünkü oralar bir yerde bizim enerji kaynağımız oluyor. Aradan sonra ilk televizyon programını aynı koltukta yapıyoruz.” karşılığını verdi.
ErdoÄŸan, dünyanın dört bir yanında yaklaşık 7 milyon Türk vatandaşının yaÅŸadığını bunlardan 3 milyon 300 bininin yurt dışı seçmen statüsüne sahip olduÄŸunu vurgulayarak, bu seçmenlerin 14 Mayıs’ta yapılacak CumhurbaÅŸkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nde 74 ülkedeki toplam 177 oy kullanma merkeziyle 46 gümrük kapısında oylarını kullanabileceÄŸini bildirdi.
Yurt dışında toplam 4 bin 969 sandık kurulacağını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yurt dışı temsilciliklerimizde oy kullanma süreci 27 Nisan’da baÅŸladı. Bu iÅŸlem 9 Mayıs’ta son bulacak. Gümrük kapılarında ise 27 Nisan’dan 14 Mayıs’a kadar oy kullanılabilecek. Ä°nanıyorum ki vatandaÅŸlarımız demokratik haklarını kullanma noktasında büyük bir gayret gösterecek ve sandıklara akın edecekler. Bizimle ve parti teÅŸkilatımızla yaptıkları bütün görüşmelerde ‘Ä°ÅŸte ÅŸuralarda sandıklar yok, durum ne olacak vesaire gibi’ mesajlar iletiyorlar. Diyoruz ki endiÅŸe etmeyin, DışiÅŸleri Bakanlığımız buradaki eksikleri de gidermek suretiyle sizin oy kullanma hakkınızın, demokratik hakkınızı, süratle giderecekler ve sizler de sandıklarda oylarınızı kullanabileceksiniz.”
ErdoÄŸan, “Yurt dışında yaÅŸayan vatandaÅŸların ana vatanları ile olan baÄŸlarını güçlendirmek için hangi çalışmalar yapıldı?” ÅŸeklindeki bir soruyu şöyle yanıtladı:
“Ä°ktidara geldiÄŸimizde yurt dışı seyahatlerimde, oralardaki bütün vatandaÅŸlarımızın bize ilk yönelttikleri soru; ‘BaÅŸbakanım biz oy kullanma hakkımızı ne zaman kullanacağız?’ oluyordu. ‘EndiÅŸe etmeyin, biz sizin oy kullanma hakkınızı ne yapıp, yapıp halledeceÄŸiz’ diyordum. Ben gençlik yıllarımdan itibaren Avrupa’yı gezen, Avrupa’da çeÅŸitli yerlerde konferanslar veren birisiyim. Türkiye’deki iktidar sahipleri yıllarca bu insanlarımızı umursamadı. Adeta kaderlerine terk etti. Sadece döviz ihtiyacı olduÄŸunda bunları hatırladı. Biz ise 2012 yılında vatandaÅŸlarımızın tam 50 senedir bekledikleri yaÅŸadıkları ülkede oy kullanma imkanını getirdik. Gümrük kapıları yanında, yurt dışı temsilciliklerimizde de sandıklar kurduk. 2014’te yapılan cumhurbaÅŸkanı seçimlerinde gurbetçilerimiz bu haklarını ilk kez kullandı. 2014 yılında sadece randevu sistemiyle oy kullanılabiliyordu, bir sonraki seçimlerde biz randevu zorunluluÄŸunu da kaldırdık. Seçimlere katılım oranı bir yılda yüzde 19’lardan yüzde 36’lara, ardından 45’e yükseldi. Vatandaşımızı baÄŸlı olduÄŸu baÅŸkonsolosluklarda oy kullanma mecburiyetinde bırakan uygulamaya da biz son verdik. Böylece oy kullanma oranı 2018’deki seçimlerde yüzde 50’yi aÅŸtı. Yani sandığı artık vatandaşımızın ayağına götürüyoruz. 14 Mayıs’ta inÅŸallah yeni bir rekor kıracağımıza inanıyorum. Seçimlere katılım yurt dışındaki vatandaÅŸlarımızla ilgili reformlarımızdan sadece biridir. Bunun cevabını da en güzel ÅŸekilde sandıklarda verecektir.”
Erdoğan, son 21 yılda yurt dışında yaşayan vatandaşlarla ilgili oy kullanma yanında daha önce hayal dahi edilemeyen pek çok adımın atıldığını vurgulayarak, şu bilgileri verdi:
“Yeni kurumlar ve yatırımlarla devletimizin hizmet kapısını yurt dışındaki vatandaşımız için artırdık. Teknolojinin imkanlarını kullanarak, vatandaÅŸlarımızın iÅŸlemlerini mümkün olduÄŸunca elektronik ortamda yürütebilmesini de temin ettik. Tapudan nüfus iÅŸlemlerine, pasaport harcından diplomaya kadar pek çok iÅŸlemi basitleÅŸtirdik. Pasaport harçlarını yurt dışında yerleÅŸik vatandaÅŸlar için yarı yarıya düşürdük. Yurt dışındaki evlatlarımızdan binlercesini ülkemize getirerek tarihlerini, kültürlerini, medeniyetlerini yakından görmelerini temin ettik. Türkiye’ye gelen vatandaÅŸlarımızın araçlarını sınırlarımız içerisinde kullanabilme sürelerini 2 yıla çıkarttık. Böylece vatandaÅŸlarımızın pek çok sorununu çözdük, hakkını verdik ve iÅŸlerini kolaylaÅŸtırdık. Tabii bunları yaparsanız, yurt dışındaki vatandaşımda bunları karşılıksız bırakmaz, bırakmadı.”
Erdoğan, yurt dışı sandık güvenliğinin nasıl sağlandığıyla ilgili soruya, şu yanıtı verdi:
“Muhalefet yurt dışıyla ilgili acaba bugüne kadar ne yaptı? Yaptığı bir ÅŸey var mı? Yok. Yurt dışındaki vatandaÅŸlarımızla ilgili birçok adımı biz attık. VatandaÅŸlarımız 74 ülkede bulunan toplam 177 merkez ile 46 gümrük kapısından herhangi birinde oylarını kullanabilecek. Her türlü tedbiri almışız. Yüksek Seçim Kurulu ve DışiÅŸleri Bakanlığımız bu konuda gerekli altyapı çalışmalarını en iyi ÅŸekilde tamamladı. Oy kullanma süreci sıkıntısız bir ÅŸekilde devam ediyor. Türkiye’de oy ve sandık güvenliÄŸi noktasında ne yapılıyorsa yurt dışındaki seçimlerde de bunun aynısını hatta çok daha fazlasıyla yapıyoruz.
Her sandıkta kullanılan oylar, her gün sandık kurulu üyeleri, müşahitleri ve vatandaÅŸların gözetiminde çuvallara konulup mühürleniyor, sonra konsolosluklarımıza getiriyor. Burada özel güvenlikli bölmelerde muhafaza ediliyor, bu odaların kapılarında 6 ayrı kilit bulunuyor. Bu kilitlerin her biri kamu kurumlarının ve siyasi parti temsilcilerine ait. Hepsi aynı anda orada olmadan kapılar açılmıyor. Oy verme süresi bittikten sonra aÄŸzı mühürlü olarak gelen oy torbaları, Ankara’da seçim kurulunun denetimi altında sandık kurullarında açılacak. Türkiye’de yapılan seçimlerde olduÄŸu gibi sayım ve dökümü yapılacak, ardından sonuçlar tutanak altına alınacak. Yurt dışı oylar, cumhurbaÅŸkanı seçimi için genel oylara, milletvekili seçimi için ise oranına göre il seçim çevrelerinin oylarına eklenecek. Olay bu ama muhalefet ÅŸimdiden iÅŸi garantiye almak için hep sandık güvenliÄŸi, sandık güvenliÄŸi… Zaten siz bu sandık güvenliÄŸi meselesini Türkiye için de kullanıyorsunuz. Türkiye’de her sandıkta sizin de temsilcileriniz var. EÅŸeÄŸi saÄŸlam kazığa baÄŸlayın, bunları da bu kadar konuÅŸmayın.”
KahramanmaraÅŸ merkezli 6 Åžubat’taki depremler nedeniyle yurt dışında yaÅŸayan vatandaÅŸların bölgeye yardım gönderdiÄŸinin hatırlatılması üzerine ErdoÄŸan, Kovid-19 sürecinde Türkiye’nin 165 ülke ve noktaya yardımda bulunduÄŸunu söyledi.
Yardım yapılırken “Bu kimdir? Müslüman mıdır? Hristiyan mıdır?” demediklerinin altını çizen ErdoÄŸan, herkese ellerini uzattıklarını belirtti.
Ãœlkelere aşı, ilaç ve gıda gönderildiÄŸini anlatan ErdoÄŸan, depremler sonrasında da dünyanın Türkiye’yi yalnız bırakmadığını dile getirdi.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, dünya ülkelerinin tüm imkanlarını seferber ederek, Türkiye’ye arama-kurtarma ekipleri, çadır ve konteyner gönderdiÄŸini anımsattı.
Azerbaycan’ın “Bin kalıcı konut yapmak istiyorum” dediÄŸini ve dün o konutların temellerinin atıldığını aktaran ErdoÄŸan, “Okul yapacağım, cami yapacağım dedi ve yine bölgede acil olarak gereken bazı önemli projeleri de hayata geçirmek istiyorum dedi. Dün Ä°lham Bey’le beraber onun temelini attık.” ifadesini kullandı.
Yurt dışında yaÅŸayanların Türkiye’ye olan vefasının, cömertliÄŸinin kendilerini her zaman duygulandırdığını ve gururlandırdığını vurgulayan ErdoÄŸan, depremlerin ardından bunun bir kez daha görüldüğünü belirterek, şöyle devam etti:
“Dünyanın dört bir yanındaki vatandaÅŸlarımız, ellerinde, avuçlarında ne varsa hepsini seferber etmek suretiyle yardıma koÅŸtular. Yüz milyonlarca avro nakdi yardım, binlerce tır gemi dolusu yardım ulaÅŸtı ülkemize. Biz bu yapılanları asla unutamayız, unutmayacağız. Yaralarımızı da kısa sürede beraberce saracağız. Bütün bunları yaparken bir ÅŸeyi daha asla unutamayız, gerçekten AFAD’ımız, Kızılay’ımız bunlar bu süre içerisinde çok yoÄŸun bir çalışmanın içerisinde oldular. Arama-kurtarma ekiplerimiz dünyanın dört bir yanından gelen arama-kurtarma ekipleriyle çok iyi bir diyaloÄŸun içerisinde oldular ve baÅŸarılı dayanışmayla da bu süreci lehe çevirdik.”
ErdoÄŸan, depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil ÅŸifa dileyerek, deprem bölgesindeki ekiplere teÅŸekkür etti.
Deprem bölgesinde yapılacak yeni konutlara ilişkin Erdoğan, şu bilgileri verdi:
“Ben vatandaÅŸlarımdan özellikle bir temennide bulundum. ‘Bize bir yıl süre’ dedim. Bir yıl süreyle de biz süratle bu bütün zemin etütlerini yapmak suretiyle, bu zemin etütlerinin yapıldığı yerlerde süratle inÅŸaatları baÅŸlattık. Hatta köy evlerinden sembolik de olsa 14 tane köy evini sahiplerine teslim ettik. Åžimdi bunu yaygınlaÅŸtırarak devam ettiriyoruz. Çünkü bizim için önemi olan buralarda süratle bu kalıcı konutların yapımı. Hatay’da özellikle ÅŸu anda demir çelikten bir hastane yapımı var. Yine ikinci hastaneyi bölgede yapıyoruz, onun çalışmaları da hızla devam ediyor. Bunları da öyle zannediyorum ki 3 ay ila 6 ay arasında bu hastaneleri de bitirerek bunları insanımıza kazandıracağız.”
“Dünyanın dört bir tarafındaki vatandaşımızın seçimlere katılmasını, oy kullanmasını hangi bakımlardan önemli bulursunuz?” sorusuna ErdoÄŸan, ÅŸu yanıtı verdi:
“Demokrasi. Seçimlerde özellikle bu hakkını kullanma talebi, bu öyle sıradan ‘vur geç’ bir ÅŸey deÄŸil. Bu bir demokrasi terbiyesidir. Bu terbiyeyi benim insanım çok iyi aldı. Bu demokrasi bilinci bizim insanımızda ileri derecede var. Bizim yani bu ülkede sürekli birinci parti olduÄŸumuz dönemlere baktığımız zaman yüzde 60’lardan aÅŸağıya düşmedik ve o seçimlerde de bunları hep yakaladığımız gibi yüzde 85’lere hatta yüzde 90’lara dayandığımız zamanlar oldu. Böyle bir anlayışla, böyle bir yaklaşım içerisinde milletimizin oy kullandığı bir ülkede… Åžimdi tabii bir sıkıntı var. Nedir o? Deprem sıkıntısı. Bu depremle, benim vatandaşım, kendi evinden, barkından koptu. Ne oldu onlar? Belli bölgelere göç etti. Böyle bir dağınıklık var ama bütün bunlara raÄŸmen ben yine de ÅŸuna inanıyorum, öyle de olsa, Ankara’ya, Ä°stanbul’a, Kayseri’ye, ÅŸuraya, buraya benim depremzede kardeÅŸlerim gittiler. Ama orada bütün iÅŸlemleri yaptırdılar ve oylarını da orada kullanacaklar. Bunun yanında yine kendi yerlerine dönmek suretiyle oralarda da oylarını kullanacak olanlar var. Bütün bunlara raÄŸmen 14 Mayıs seçimlerindeki bu oy kullanma olayının bir ibadet aÅŸkıyla yapılacağına ben inanıyorum.”
“Åžuna da inanıyoruz, ÅŸunu söylüyoruz, hangi kökene, meÅŸrebe, mezhebe mensup olursa olsun gurbetçilerimiz Türk milletinin temsilcisidir.” diyen ErdoÄŸan, şöyle konuÅŸtu:
“7’li masa, tabii artık onu ÅŸimdi ‘7’li masa’ diye kullanmamak lazım, yanlış olur. 9’lu masa oldu. Malum yanlarına Ankara, Ä°stanbul Belediye baÅŸkanlarını da taktılar. Masadaki sayı arttı ve bütün bunlarla beraber iÅŸ biraz daha ilerledi. Åžimdi bir de Kandil’deki malum tipler onlar da ÅŸimdi bu masaya ortak oldular. Oradan ne yapıyorlar, mesajlar veriyorlar. Bilmiyorum bunlarla ilgili sizde de çekimler, vesaire var mı, çünkü benim yurt dışındaki vatandaşım Kandil’deki bu terör örgütlerinin baÅŸlarının verdiÄŸi mesajları onlara iletmesi lazım, ulaÅŸtırması lazım ki bunlar bedelini ağır ödesinler. Bu masaya biz artık bir ‘cümbüş masası’ diyebiliriz. Böyle bir masa var ÅŸimdi. Buna da benim milletim artık ‘cumhurun masası’ diyemez, demez. Güya ‘Yurt dışı seçim bölgesi oluÅŸturacağız’ diyorlar ama milletvekili listelerinde yurt dışından bir tane adayları yok. Her iÅŸleri gibi yurt dışı vaatleri de yalan, dolan ve palavradan ibaret. Åžunu biliyoruz ki arada mesafeler olsa da biriz, beraberiz. Bu yüzden ‘Sen varsan Türkiye var’ diyoruz. Bu yüzden vatandaşımızı Türkiye için oy vermeye çağırıyoruz. Bu imkanlar neden bizden önce yoktu?”
GeçmiÅŸte sadece gümrükte oy kullanıldığını, vatandaÅŸların oy kullanmak için iÅŸlerinden izin alıp, otobüslerle, arabalarla, uçaklarla sınır kapılarına, havalimanlarına geldiÄŸini anımsatan ErdoÄŸan, “Biz geldik, sorunu çözdük. Düşünün, acaba o oy kullanmanın bedeli o zamanki havayla söylüyorum, kaç marktı, ÅŸimdi kaç avro oldu? Benim oradaki vatandaşım, garibim, zaten kazandığı para ortada. Tabii bunu herkes kalkıp da bir oya acaba verebilir mi? VatandaÅŸlarımızdan da sahip oldukları oya bu anlayışla yaklaÅŸmalarını istiyorum. Çünkü onlar gerçekten millidir, yerlidir, gerçekten de vatanını bu masanın etrafındaki cümbüşten çok daha önemseyenlerdir. Menfi, müspet, ülkemizdeki her geliÅŸme Avrupa’daki kardeÅŸlerimizi de yakından ilgilendiriyor.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Türkiye’nin gücü arttıkça Avrupa’da ve dünyanın her köşesinde yaÅŸayan vatandaÅŸların itibarının arttığına iÅŸaret etti.
VatandaÅŸların seslerini en iyi ÅŸekilde duyurabilecekleri, güçlerini en etkin ÅŸekilde gösterebilecekleri yerin sandık olduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, “VatandaÅŸlarımdan ellerindeki gücü en iyi ÅŸekilde kullanmalarını özellikle istirham ediyorum. EÄŸer siz bu gücü kullanmazsanız, bugüne kadar sizi görmezden gelenler aynı tavırlarını sürdürürler ama siz bu imkanı en etkili ÅŸekilde deÄŸerlendirirseniz hiçbir siyasetçi, hiçbir yönetici sizin sesinize kulak tıkama cesareti gösteremez. 14 Mayıs bu bakımdan büyük önem arz ediyor. Ben ÅŸimdi şöyle bakıyorum ekrana bütün Avrupa’daki benim kardeÅŸlerim, hepsi, sandık yollarına dökülmüş, oy kullanmaya gidiyorlar. Allah onlardan razı olsun. Mesele bu.” diye konuÅŸtu.
“‘Yurt dışında yaşıyorsunuz, geliriniz yerinde ama gelip burada oy kullanıyorsunuz’ deniyor. Sanki bir hakkı yokmuÅŸ gibi bir yaklaşım da var gurbetçi vatandaÅŸlarımıza. ‘Orada refah içindesiniz, sonra burada oy veriyorsunuz’ yaklaşımı söz konusu. Bu konuda ne dersiniz?” sorusu üzerine ErdoÄŸan, bunun çirkin bir yaklaşım ve yurt dışındaki vatandaÅŸlara hakaret olduÄŸunu vurguladı.
“Böyle saçmalık olur mu? ‘Refah içinde yaşıyorlar’ diye böyle bir yaklaşım bir defa çok çirkin. Onların orada ne çileler çektiÄŸini ben iyi bilirim. Ben onların evlerinde kalmış birisiyim.” diyen CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Konferansa gittiÄŸim zaman, o zamanları söylüyorum, bu beyler gibi otellerde kalan birisi deÄŸildim. Onlar bir defa zaten otelde kalmaya falan kalkarsan bunu kendilerine hakaret telakki ederlerdi. Ä°lla evlerinde misafir etmenin hep gayreti içinde olurlardı. 1970 civarı falan. Bizim göç hareketi 1960’lı yıllarda baÅŸladı. Bizler de o zamanlar, 1970’li yıllarda, devamlı oralarda konferanslarımız, teÅŸkilat kurma çalışmaları falan bütün bunlara gider. Onlar da katiyen konferansı verirdik, ‘Ä°lla benim evde kalacaksın’, bir baÅŸkası gelir ‘Ä°lla benim evde kalacaksın. Böyle bir hayat. Onların oradaki o yaÅŸam koÅŸullarını bilirdik. Bizim de bir özelliÄŸimiz vardı, umduÄŸumuzu deÄŸil bulduÄŸumuzu yerdik. UmduÄŸumuzda deÄŸil bulduÄŸumuz yerde yatardık. Böyle bir çileyi onlarla beraber oralarda yaÅŸadık ama muhalefet bizim insanımızı tanımıyor. Bizim insanımız dünyanın neresinde olursa olsun ne yapar, ana vatanının kaderiyle ilgilenir. Muhalefet, hükümetin baÅŸarılarını gören ve bunu açıkça dile getiren hiç kimseden hazzetmiyor. Ãœlkeye yatırım gelmemesi, yatırımcı gelmemesi, turist gelmemesi için uÄŸraÅŸan bir muhalefet pratiÄŸi ile karşı karşıyayız. Bu zihniyeti milletimizin vicdanına havale ediyoruz.”
Dünyanın dört bir yanındaki 7 milyon Türk vatandaşının varlığından gurur duyduklarına dikkati çeken Erdoğan, yurt dışındaki vatandaşların siyaset, ticaret, eğitim, bilim, sosyal hayat ve sivil toplumdaki başarılarıyla iftihar ettiklerini anlattı.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Benim bütün yurt dışındaki vatandaÅŸlarımla olan bu iliÅŸiÄŸim, CumhurbaÅŸkanıyım, ÅŸu anda da halen devam etmektedir. Devam ediyor. Türkiye’ye gelirler, CumhurbaÅŸkanlığı Külliyesi’ni muhakkak ziyarete gelirler. Onlarla bir de bütün burada üniversitelerin kapılarını biz açtık. Ben ÅŸu anda ekranda onları gördüğümde iftihar ediyorum. Belki ekranda ÅŸu anda, evlerinde kaldığım benim yurt dışındaki vatandaÅŸlarım ‘Bizim evde kalmıştı’, onu da komÅŸularına anlatıyordur. Bu tür ÅŸeyleri onlarla hep yaÅŸadık.” ifadesini kullandı.
“Seçimle ilgili anketler sizin önünüze geliyordur. Åžu andaki durum nedir? Karşımıza nasıl bir tablo çıkıyor?” sorusuna ErdoÄŸan, “Åžu anda meydanların diliyle konuÅŸursak farklı bir tablo var, bir diÄŸer taraftan aldığımız anketlere baktığımızda farklı bir tablo var. Yani meydanların dili derseniz, bir gerçek var ki 14 Mayıs önümüzde, gümbür gümbür milletçe zafere doÄŸru gidiyoruz.” yanıtını verdi.
“Sefer bizden, zafer Allah’tan” diyen ErdoÄŸan, ÅŸunları ifade etti:
“Bu dönem anketleri çok karmaşık bir tabloda yapıyoruz. Nedir o? Deprem felaketi aslında anket tekniÄŸini ortadan kaldırdı. Ama buna raÄŸmen anketörler yine bir ÅŸeyler yapıyorlar. Bunlara da baktığımız zaman yine hamdolsun, kamuoyu ölçmek için deÄŸil, kamuoyu oluÅŸturmak için ÅŸu anda yapılıyor. Fakat lehte bir havayı anketlerde de görüyoruz. Gerek CumhurbaÅŸkanlığında gerek Cumhur Ä°ttifakı olarak güzel bir tablo ÅŸu anda önümüzde. DiÄŸerlerinde böyle bir saha yok. Çünkü bütün arkadaÅŸlarımdan aldığım tablolarda, ‘Biz, onları meydanlarda, sahada görmüyoruz, sahada biz varız’ diyor. Ä°yi de çalışıyor arkadaÅŸlarımız. Bu seçimde biz bir de farklı bir atak yaptık. Kabine üyesi arkadaÅŸlarımızın hepsini sahaya sürdük. Onlar da ÅŸu anda bu seçimlerin adayları oldu. Onların da ÅŸu anda aday olarak alanda olması vatandaÅŸa ayrı bir güven veriyor. Yani tanımadığı, bilmediÄŸi insanları deÄŸil, 17-18 tane bakan ÅŸu anda arazide. Ve bunların hepsi kalkıp da affedersiniz bay bay Kemal gibi palavra atmıyorlar. Onlar referanslarıyla konuÅŸuyorlar.
Bay bay Kemal ne diyor Giresun’la ilgili? ‘Fındık fiyatlarını 4 dolar artıracakmış.’ Dürüst ol, yani yapmayacağın ÅŸeyi söyleme. Hayatın zaten hep yalan. Åžimdi de kalkıyor ‘Giresun’da fındığa 4 dolar zam verecekmiÅŸ.’ Bakıyorsun bugün yine ne yalanlar, Ä°zmir’de esiyor, gürlüyor. Bugüne kadar bu tür yalanlarını biliyoruz da ÅŸimdi Ä°zmir’de diyor ki ‘Daha iyi bir Ä°zmir, daha iyi bir Ankara, daha iyi bir Ä°stanbul.’ Yurt dışındaki kardeÅŸlerime sesleniyorum, sadece bir soru sorun, ‘4 yıl Ä°stanbul’u, Ankara’yı, Ä°zmir’i siz yönetmediniz mi? Peki bu süre içinde daha iyi bir Ä°stanbul meydana getirebildiniz mi? Daha iyi bir Ä°zmir, Ankara meydana getirebildiniz mi?’ Ben, tüm Avrupa’daki kardeÅŸlerime ÅŸunu söylüyorum, CHP demek, çöp, çukur, çamur demektir.”
Ä°stanbul’u belediye baÅŸkanı olarak devraldığında, kentte çöp, çukur, çamurun olduÄŸunu, susuzluÄŸun yaÅŸandığını hatırlatan ErdoÄŸan, “Ben, doÄŸma büyüme KasımpaÅŸalı’yım. Haliç, KasımpaÅŸa’nın hemen kıyısındaydı. Ve Haliç’in kokusundan geçilmezdi. Haliç’te balık falan göremezsin, böyle durumdaydı. Görevi devraldık, önce Haliç’i bu pislikten temizledik. Ä°SKÄ°’nin başına Veysel Bey’i getirdim. Veysel EroÄŸlu Bey ile bir adım attık.” dedi.
Alibeyköy’de bir taÅŸ ocağını depolama alanı yaptıklarını anlatan ErdoÄŸan, buraya bütün Haliç’in dibindeki çamuru petrol boru hatları gibi hatlarla naklettiklerini söyledi.
ErdoÄŸan, böylece 550-560 dönüm alan kazandıklarını, burada ÅŸu anda çocuk parkının bulunduÄŸunu belirterek, Haliç’in kıyısında ise Haliç Kongre Merkezi’nin temellerini attıklarını hatırlattı.
“Hani bunlar kültür, sanattan bahsediyor ya, iÅŸte kültür, sanatı biz yaptık, hem de Haliç’in kıyısında. O modern tarihi eseri aslına döndürdük ve ÅŸimdi oradan kendileri de istifade ediyor.” diyen ErdoÄŸan, ÅŸu anda Haliç’te balıkların, yüzenlerin olduÄŸunu kaydetti.
Aynı ÅŸeyin ÅŸu anda Ä°zmir’de olduÄŸunu, Körfez’in kokudan geçilmediÄŸini ifade eden ErdoÄŸan, şöyle konuÅŸtu:
“Åžimdi sorun Ankara’da ne yaptılar? Ankara’da havalimanını saÄŸ olsun biz, Melih Bey’in döneminde yaptık. Ve havalimanına böyle kavuÅŸtuk. Yolu saÄŸ olsun Ankara BüyükÅŸehir yaptı ve böylece Ankara havalimanına kavuÅŸtu. Ä°stanbul’da da durum aynıydı. Ä°zmir’de havalimanı yoktu. Yani garip, acayip basit bir havalimanı, ona havalimanı denmez zaten havaalanı. Biz orada ne yaptık? Adnan Menderes Havalimanı’nı yaptık, bunu yapan biziz. Yani ‘Ä°yi bir Ä°zmir’ diyorsan, bu iyi Ä°zmir’i biz yaptık. Onu da geçelim, çok daha önemlisi, Ä°stanbul-Ä°zmir arası 7,5 saatti. Ä°stanbul-Ä°zmir arasını 3 saat 15 dakikaya bay bay Kemal kim çevirdi sen mi? Biz yaptık. Manisa-Ä°zmir arasında Sabuncubeli Tüneli’ni kim yaptı? Biz yaptık. Böyle bir tünel yoktu. Bu bir gönül iÅŸi, aÅŸk iÅŸi. Sende böyle bir aÅŸk yok. ‘Ä°yi bir Ä°zmir’ diyorsan, iyi Ä°zmir’i biz yaptık. SaÄŸ olsun burada Binali Bey’in de çok büyük emekleri oldu. Oranın milletvekili olması, UlaÅŸtırma Bakanlığı dönemi vesaire hepsi dahil. Ä°ZBAN vesaire bütün onların yapımında ciddi manada emeÄŸi var. Bunları bu ÅŸekilde biz yaptık.
Sen, Ä°zmir’in milletvekili olarak, belediyesi de sizde, ne yaptın? ‘Åžunu da biz yaptık’ de. EÅŸek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Bir eser de sen söyle. Yok. Ama bunları biz yaptık. Benim yurt dışındaki vatandaÅŸlarımın bunları bilmesi lazım. CHP zihniyetinin sonuçlarını biz en son nerede gördük biliyor musunuz? Az kalsın denizlerimiz, müsilaja teslim olacaktı. Neyse ki Çevre Åžehircilik Bakanlığımız müdahale etti. Bir bilim kuruluyla çalıştık ve müsilaj sorununu biz çözdük. Bunların belediyeleri de bunu sadece izlediler. Bunlar tribünde seyirci, icraatçı deÄŸil.”
ErdoÄŸan, “Almanya’da AFD partisi Meclis’e girdi. Bu partinin tek bir amacı var, Almanya’da yaÅŸayan yabancıları, Türkleri göndermek. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz, neler yapıyorsunuz?” sorusuna, “Maalesef Almanya’daki bu ırkçı akım sadece Almanya’da deÄŸil. Irkçılık, Ä°slam düşmanlığı ve ayrımcılık Batı’da artık bir kanser hücresi gibi hızla yayılıyor. Batı ülkeleri ise bu tehditle yüzleÅŸme sürecini henüz gösteremiyor.” yanıtını verdi.
ErdoÄŸan, Almanya’da 8 vatandaşın hayatını kaybettiÄŸi NSU davasının kamuoyunun vicdanını rahatlatmadığını, NSU ile ilgili binlerce dosya ve delilin Alman makamlarınca imha edildiÄŸini aktararak, “Azmettiriciler, iÅŸbirlikçiler ve devlet içindeki uzantıları ortaya çıkarılmadı. Bunun takipçisi olacağız. Bunları gerekirse, uluslararası mahkemelerde üst düzeyde davalar açmak suretiyle, maddi, manevi tazminattan tutun da her türlü davayı açıp, bunun neticesini almamız lazım.” dedi.
ErdoÄŸan, 2020’de Hannover saldırısında hayatını kaybeden 4 Türk’ün yakınlarının da saldırının tüm yönleriyle aydınlatılmasını istediÄŸini belirterek, ÅŸunları kaydetti:
“Yurt dışında Müslümanları ve camileri hedef alan nefret söylemleri ve saldırılar da çoÄŸalıyor. Irkçı gruplar tarafından camilere yönelik kundaklama, kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’i yırtma gibi alçak eylemler arttı. Bunları takip ediyoruz. VatandaÅŸlarımızın can ve mal güvenliÄŸini garanti edecek her türlü adımı atıyoruz. Nefret Suçlarıyla Mücadele Platformu oluÅŸturduk. Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığımızın da bu yönde çalışmaları var. Burada bir ÅŸeyi söylemem lazım, o da ÅŸu, geçenlerde ÅŸu anda masanın etrafına gelip giren HDP’den birilerinin bir temsilcisi bir konuÅŸma yapıyor. Diyor ki ‘Biz, Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığını kapatacağız. Yeni bir baÅŸkanlık kuracaklarmış.’ Bir defa AK Parti’nin iktidar olduÄŸu, Tayyip ErdoÄŸan’ın CumhurbaÅŸkanı olduÄŸu bir ülkede, kesinlikle böyle bir ÅŸeyi yapmaları mümkün deÄŸil. Biz, evvelallah gereken cevabı kendilerine verir, bunların da canlarına okuruz. Bu ülke öyle her gelenin rahatlıkla geçtiÄŸi bir yer deÄŸil. Bu ülke, tamamıyla yüzde 99’u Müslüman olan bir ülke. Devletimiz vatandaşımızın her yerde arkasındadır. Yurt dışındaki insanımızı tehdit edenler önceden bir kez düşünürdü, ÅŸimdi 40 kez düşünmek zorunda kalıyorlar. Nerede yaÅŸarsa yaÅŸasın, vatandaÅŸlarımızın hak ve hukukunu korumakta kararlıyız. Bundan kimsenin endiÅŸesi olmasın. Avrupa’daki kardeÅŸlerimin de hiç endiÅŸesi olmasın.”
Yurt dışında, özellikle de Avrupa’da artan Ä°slamofobi ve yabancı düşmanlığıyla ilgili bir soru üzerine ErdoÄŸan, büyük ve güçlü Türkiye’nin, vatandaÅŸları için övünç kaynağı olduÄŸunu vurguladı.
Yurt dışında yaÅŸayan vatandaÅŸların da Türkiye’nin önemli bir gücü olduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, Türkiye’nin güvenliÄŸi için sınırlar içinde ve dışında yürüttükleri terörle mücadeleyle terör örgütlerinin sindirildiÄŸini, artık baÅŸlarını kaldıramadıklarını, terör örgütüne nefes aldırılmadığını ifade etti.
Türkiye’nin yürüttüğü terörle mücadelenin aynı zamanda Avrupa’nın güvenliÄŸine de katkı saÄŸladığına dikkati çeken ErdoÄŸan, “Avrupa bunun farkında deÄŸil veya olmak istemiyor. Hatta hatta onların savunucusu konumunda. Terör örgütleri DEAÅž ile PKK/YPG, FETÖ ile en sonuç alıcı, en etkili ÅŸekilde mücadele eden biziz, tek ülkeyiz NATO içinde. Son yıllarda PKK’nın Irak ve Suriye’de faaliyet gösteren çeÅŸitli düzeylerdeki pek çok yöneticisi istihbarat teÅŸkilatımız tarafından etkisiz hale getirildi. Aynı ÅŸekilde FETÖ’nün yurt dışındaki elemanlarından bir kısmı da ülkemize getirildi.” diye konuÅŸtu.
Bugün de terör örgütleriyle mücadelede Türkiye’nin kararlılığını gösteren bir geliÅŸmeyi paylaÅŸmak istediÄŸini ifade eden ErdoÄŸan, “Milli Ä°stihbarat TeÅŸkilatımız, DEAÅž’ın sözde lideri Ebu Hüseyin el KureyÅŸi kod adlı ÅŸahsı uzun süredir takip ediyordu. Bu ÅŸahıs, Milli Ä°stihbarat TeÅŸkilatımızın dün Suriye’de gerçekleÅŸtirdiÄŸi bir operasyonla etkisiz hale getirildi. Ä°nÅŸallah bundan sonra da terör örgütleriyle ayrım yapmadan mücadelemizi sürdüreceÄŸiz. Yani bu tür DEAÅž’ın başındaki kiÅŸileri, ÅŸurada buradaki terör örgütlerinin baÅŸlarını Amerika, vesaire etkisiz hale getirdiÄŸi zaman dünyayı ayaÄŸa kaldırırlar. Ä°ÅŸte buyurun, ÅŸu anda biz DEAÅž’la ilgili bir deÄŸil, iki deÄŸil, üç deÄŸil, kaç tanesini etkisiz hale getirdik. PKK ile ilgili kaç tanesini etkisiz hale getirdik.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
MÄ°T’in, kendilerinin döneminde uluslararası operasyonlar yapan, teröre karşı uluslararası alanda mücadele veren etkin bir teÅŸkilata dönüştüğünü vurgulayan ErdoÄŸan, gerek fiziki mekan olarak gerek uluslararası iletiÅŸim açısından ÅŸu anda MÄ°T’in çok geniÅŸ bir yayılma ağının bulunduÄŸunu ifade etti.
ErdoÄŸan, “TeÅŸkilatımız aynı zamanda örneÄŸin Amerikan ve Rus istihbarat birimlerinin görüşmelerine de ev sahipliÄŸi yapacak kapasiteye ulaÅŸmıştır. Bunları bay bay Kemal’in iradesi filan çözmez, yapamaz.” dedi.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, bugün, BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM) binasının karşısında Türkiye’nin ÅŸanına, ÅŸerefine yakışır devasa 32 katlı bir Türkevi binasını inÅŸa ettiklerine de iÅŸaret etti.
ErdoÄŸan, Rusya-Ukrayna arasındaki esir mübadelesinde Türkiye’nin arabuluculuÄŸuna da dikkati çekerek, “Gerek Ukrayna lider kadrosuyla gerek Sayın Putin ile olan iliÅŸkilerimizdeki olumlu hava, bu adımların atılmasında bize yardımcı oldu.” diye konuÅŸtu.
Bir taraftan Karadeniz Tahıl Koridoru’nu iyi çalıştırdıklarını vurgulayan ErdoÄŸan, bunun da devam ettiÄŸini ve bilabedel Afrika’nın az geliÅŸmiÅŸ ülkelerine her türlü desteÄŸi vermek istediklerini kaydetti.
Seçim beyannamesinde yurt dışındaki vatandaşlarla ilgili ne tür vaatlerin bulunduğunun sorulması üzerine Erdoğan, seçim beyannamesinin muhtevasında yurt içi, yurt dışı, uluslararası camianın hepsinin bulunduğuna değindi.
Erdoğan, iktidara geldiklerinde yurt dışındaki büyükelçilik sayısının 12 civarında olduğunu, bu sayının şu anda önemli rakamlara ulaştığını bildirdi.
Erdoğan, bundan sonra yapılacaklara ilişkin şunları kaydetti:
“Aile ataÅŸeliklerimizin sayısını artıracağız. Ä°htiyaca göre dış temsilciliklerimizin sayısını artıracağız. Gezici konsolosluk hizmeti sayısını artıracağız. Elektronik tebligat uygulamasını yurt dışında yaÅŸayan vatandaÅŸlarımız için yaygınlaÅŸtıracağız. Konsolosluk iÅŸlemleri için internet ortamı üzerinden ön baÅŸvuru imkanı getireceÄŸiz. Kamu kurumlarında yurt dışında doÄŸup büyüyen gençlerimizin istihdam oranını artıracağız. Yurt dışında yetiÅŸmiÅŸ nitelikli beyinlerin ülkemizde istihdam edilmelerini saÄŸlayacağız. TBMM’de yurt dışı vatandaÅŸlarımızın temsilini güçlendireceÄŸiz.
Åžu anda yurt dışından gelip Türkiye’de yüksek tahsilini yapan çok vasıflı, kaliteli gençlerimiz var. Biz bunları niçin tekrar Avrupa’da, oralardaki büyükelçiliklerimizde istihdam etmeyelim? Biz Yurt Dışı Türkler birimini boÅŸuna kurmadık, onları buralarda deÄŸerlendireceÄŸiz. Yabancı dilse, zaten her birinde en az iki tane, üç tane yabancı dil var. Ãœstelik batı kültürünü yakalamışlar, bu özellikleri var. Bunlarla beraber biz onları en güzel ÅŸekilde istihdam edeceÄŸiz.”
Erdoğan, yurt dışında yaşayan vatandaşlara yönelik başta İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir olmak üzere farklı illerde yeni TOKİ projeleri başlatacaklarını aktardı.
KOSGEB aracılığıyla diasporadaki Türk firmalarıyla Türkiye’deki firmaların ortak proje geliÅŸtirmelerini de teÅŸvik edeceklerini ifade eden ErdoÄŸan, “VatandaÅŸlarımızın çifte vatandaÅŸlık hakkını destekleyeceÄŸiz. Bazı ülkeler maalesef hala bu iÅŸte perde koyuyorlar, bunu da aÅŸmaya çalışacağız.” dedi.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla yurt dışındaki vatandaÅŸlara yönelik mesajı sorulan ErdoÄŸan, “1 Mayıs’ı adeta bayram olarak ilan eden biziz. Bizden önce sadece bunun lafını yaptılar.” ifadesini kullandı.
ErdoÄŸan, kendisinin de işçi bir babanın oÄŸlu olarak dünyaya geldiÄŸini ve ilk gençlik yıllarının çalışmakla geçtiÄŸini ve bunun için 1 Mayıs’ı kendi günü olarak gördüğüne dikkati çekerek, “Yurt dışına giden vatandaÅŸlarımızın bulundukları ülkelerde, fabrikalardan altyapı iÅŸlerine kadar en ağır iÅŸlerde çalıştıklarını da biliyorum. Bugün de yaÅŸadıkları ülkelere, diÄŸer tüm alanlarla birlikte alın terleriyle katkılar yapan vatandaÅŸlarımızın her birinin 1 Mayıs’ını tebrik ediyorum.” dedi.
Bu vesileyle ülkedeki vatandaşlara bir müjde vermek istediğini aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:
“Biliyorsunuz geçtiÄŸimiz yıllarda TTK’ye (Türkiye TaÅŸkömürü Kurumu) ait maden ocaklarında 2 bin yeni işçi alacağımızı açıklamıştık. Bu alımla ilgili süreçler devam ediyor. Ä°nÅŸallah yaz aylarında kardeÅŸlerimiz iÅŸlerine baÅŸlamış olacak. Bunu 1000 olarak söylemiÅŸtik, daha sonra bunu 2 bine çıkaralım dedik. 2 bin alımı inÅŸallah yapacağız. Ãœlkemizin önde gelen demir çelik tesislerinden Kardemir’e önümüzdeki aylarda 600 yeni işçi alacağımızın müjdesini veriyorum. Yönetim Kurulu BaÅŸkanı’mızla da görüştüm. Kardemir’in gücüne güç katacağına, üretimini ve kazancını katlayacağına inandığım 600 yeni istihdamın ÅŸimdiden Kardemir’e ve Karabük’e hayırlı olmasını diliyorum.”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, milletin özellikle 14 Mayıs’la ilgili hassasiyetlerine inandığını vurgulayarak, konuÅŸmasını şöyle tamamladı:
“Sakın bu iÅŸi hafife almasınlar ve iÅŸi saÄŸlama alsınlar. Özellikle TEKNOFEST’teki katılımı görünce coÅŸkum, gençliÄŸimize olan inancım çok çok daha artıyor. Mesela TEKNOFEST’e bugün 1,9 milyon katılım olmuÅŸ. Bu ne demek? 2 milyon katılım. Åžimdi beklenti ‘Yarın 2,5 milyonu bulur’ diyorlar. Åžimdi bu bir ÅŸeyi gösteriyor. TEKNOFEST gençliÄŸi gümbür gümbür geliyor. Ama ÅŸimdi ben diyorum ki bu gençlik 14 Mayıs’ta sandıkları patlatsın. Çünkü maalesef muhalefet bu TEKNOFEST olayını hala anlayamadı, bunu kavrayamadı. TutturmuÅŸlar bir ÅŸey, Amerika’da Fatih diye birisiyle görüşmüşler, bilmem ne olmuÅŸ filan falan. Onunla 14-15 sene önce görüştüm. Amerika’ya gidiÅŸimde, gelmiÅŸti, görüştük. Dedim ki ‘Türkiye’de yatırım mı yapmak istiyorsun? Buyur, kapımız açık. Her türlü desteÄŸi vermeye hazırız’. Bak o günden bugüne ortada bu adam yok. Yapacaksan gel yap.
Åžimdi o tür ifadeleri kullanan bir kiÅŸinin aÄŸzıyla Bay Bay Kemal diyor ki ‘Uçak fabrikasını kuracak adamı da buldum.’ Yahu senin o bulduÄŸun, görüştüğün adamla ben görüşeli oldu 15 sene, ortada herhangi bir ÅŸey yok. Ama ÅŸu anda Türkiye’de bir Baykar var. Kaldı ki bizim zaten kendi TUSAÅž’ımız. Hepsi ÅŸu anda cayır cayır çalışıyor, üretiyor. O da zaten bunları gördüğü için, böyle bir rekabete giremeyeceÄŸini anladığından böyle bir ÅŸeye adım atmadı. Bizim HAVELSAN’ımız var. Biz artık uçaklarımızı yaptığımız gibi bütün mühimmatımızı da üretiyoruz. Bu adamı kendisi mi buldu? Yoksa diyet borcu olarak dışarıdan birileri mi dayattı? O da ayrı konu. Bundan bir ÅŸey olmaz. Bir yere de gidilmez.”
AA
Millet Ä°ttifakı Ä°zmir’de miting düzenledi
Borsadaki işlemleri geçici olarak durduruldu
TÜPRAŞ Rafinerisi’nde patlama
Engelli (ÖTV’siz) araç limiti ne kadar olacak?
Bahçeli Öcalan’a Meclis çaÄŸrısını yineledi
Trafik cezalarına büyük zam
Ankaralı Turgut’tan üzen haber
Türk iÅŸ insanı Miami’de tutuklandı
ABD başkanını seçiyor
2025 LGS tarihi belli oldu
“Hazır giyim, inÅŸaat, mobilya, makine ve otomotiv zorda”
Borsadaki işlemleri geçici olarak durduruldu
TÜPRAŞ Rafinerisi’nde patlama
Engelli (ÖTV’siz) araç limiti ne kadar olacak?
Bahçeli Öcalan’a Meclis çaÄŸrısını yineledi
Trafik cezalarına büyük zam
Ankaralı Turgut’tan üzen haber
Türk iÅŸ insanı Miami’de tutuklandı
ABD başkanını seçiyor
2025 LGS tarihi belli oldu
“Hazır giyim, inÅŸaat, mobilya, makine ve otomotiv zorda”