28 Mart 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Preveze deniz zaferi ve Türk Deniz Kuvvetleri Günü kutlu olsun

Preveze deniz zaferinin 482. yıldönümünü ve Deniz Kuvvetleri Günü'nü kutluyor, ebediyete intikal eden tüm şehit ve gazilerimizin hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, onları rahmet ve minnetle anıyoruz; ruhları şad olsun.

Milletlerin önemli ilham ve kuvvet kaynaklarından biri de hiç ÅŸüphesiz tarihleridir. Toplumlar varlıklarını devam ettirebilmek için tarihlerini bilmek ve ona dayanmak zorundadırlar. Tarih millette kök duygusunu uyandırır. Bu duygu birey ve toplumda bir millete ait olma bilincini canlı tutar.

Türklerin denizcilik tarihi de Selçuklu Türklerinin 26 AÄŸustos 1071 tarihinde Malazgirt muharebesini kazanıp Anadolu’ya yerleÅŸmesinden 10 yıl sonra baÅŸlar. Denizlerle Türkleri tanıştıran ilk öncü Çaka Bey olmuÅŸtur. Küresel çapta tesis edilecek hegemonyanın en önemli alanlarından biri denizlerin kontrol altında bulundurulmasıdır. Türk denizciliÄŸi açısından bu yönde atılan ilk adım, Sakız adası yakınlarında Bizans Donanmasına karşı kazanılan ve ilk Türk deniz zaferi olan Koyun adaları muharebesidir.

Osmanlı Devleti’nin denizlere açılma serüveni 14. yüzyılda Karamürsel’de ilk Türk tersanesi ve Gelibolu’da bir üs kurulmasıyla baÅŸlamıştır. On altıncı yüzyılın başından itibaren, dünya hakimiyetine giden yolda deniz gücünden yararlanmaya kesin ve bilinçli olarak karar veren Osmanlı Devleti dünya denizcilik tarihine ünlü denizciler kazandırmıştır. Akdeniz’de dengeleri deÄŸiÅŸtiren Barbaros Hayreddin, Oruç Reis, Turgut Reis ve Uluç Ali Reis gibi kaptan-ı deryalar en bilinen denizcilerimizdir. Ayrıca “Deniz Haritası” ve “Kitab-ı Bahriye” isimli kılavuz kitabı ile dünya denizcilik kültürüne büyük katkıda bulunan Piri Reis, Hint okyanusuna açılan Seydi Ali Reis ve 18 Kasım 1773 yılında Batı tarzında “Mühendishane-i Bahri Hümayun” adıyla bugünkü Deniz Harp Okulu’nu kuran Cezayirli Gazi Hasan PaÅŸa’yı da sayabiliriz.

“Denizlere hâkim olan cihana hâkim olur” sözlerinin sahibi, Türklerin denizler fatihi Barbaros Hayreddin PaÅŸa’nın 1538 yılında Haçlı donanmasına karşı kazandığı Preveze deniz zaferi ise Türk denizciliÄŸinin zirvesidir. Yunanistan’ın kuzeybatısındaki Preveze’de Osmanlı donanması ve Papalık Devleti, Malta, Ceneviz, Venedik, Ä°spanya ve Portekiz’in oluÅŸturduÄŸu Haçlı donanması arasında gerçekleÅŸen deniz muharebesi neticesinde, Ege denizinden sonra Akdeniz’de de Osmanlı donanmasına karşı koyabilecek bir donanma kalmayarak Türklerin hakimiyeti baÅŸlamıştır. Bu zafer, günümüzde büyük bir ÅŸeref ve gurur abidesi olarak Türk denizcilerine ışık tutmakta, zaferin kazanıldığı 27 Eylül günü Ä°stanbul BeÅŸiktaÅŸ’taki Barbaros anıtının açılışının yapıldığı 1944 yılından beri “Deniz Kuvvetleri Günü” olarak kutlanmaktadır.

Osmanlı Devleti’nin gerileme ve çöküÅŸ dönemlerinden fazlasıyla payını alan Türk denizciliÄŸi, içinde bulunduÄŸu coÄŸrafyanın kendisine sunduÄŸu uygun koÅŸulları deÄŸerlendirememiÅŸ ve denizcilik gücünün tüm faaliyet alanlarında geri kalmıştır. Cumhuriyet döneminden itibaren bir deniz ülkesi olmaya çalışan Türkiye, ülkemize yönelebilecek tehditlerin önlenebilmesi ve denizlerdeki hükümranlık haklarının korunması çerçevesinde, gerek güvenlik gerek ise ekonomi açılarından olmazsa olmaz önemdeki denizlerle bir kez daha buluÅŸmuÅŸtur.

Cumhuriyetin ilanından kısa bir süre sonra, Karadeniz gezisini Hamidiye kruvazörü ile yapan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gemi anı defterine yazdığı “Hudutlarının mühim ve büyük aksamı deniz olan Türk devletinin donanması da mühim ve büyük olmak gerekir. Mükemmel ve kâdir bir Türk donanmasına malik olmak gayedir” ifadesi, Türk Deniz Kuvvetleri’nin vizyonu olmuÅŸtur. Bu vizyon doÄŸrultusunda kendi stratejisini “ana vatan savunmasına katkı saÄŸlamak, denizlerdeki hükümranlık haklarını, deniz alaka ve menfaatlerini korumak” olarak belirleyen Türk Deniz Kuvvetleri, halihazırda sahip olduÄŸu kuvvet yapısıyla dünya denizlerinde ülke çıkarının olduÄŸu her coÄŸrafyaya nüfuz edebilmekte, bu bölgelerde sürekli olarak varlık gösterebilmekte, taşıdığı diplomatik ve askeri gücün etkisini idame ettirebilmektedir. Türkiye’nin savunma sanayi sektörünün geliÅŸimine öncülük edecek ÅŸekilde, uzun yıllardır sürdürülen gayretlerle, harp gemisi dizaynı, inÅŸası ve kritik sistemlerin tedarikinde dışa bağımlılığı azaltma istikametinde de önemli atılımlar atarak tarihi bir eÅŸiÄŸe eriÅŸildiÄŸini de söylemek mümkündür.

“Mavi Vatan” diye adlandırdığımız deniz yetki alanlarında son zamanlarda meydana gelen geliÅŸmeler neticesinde, baÅŸta karar vericiler olmak üzere, toplumun siyasi, sosyal ve kültürel kademelerinde, denizciliÄŸi ve deniz gücünü merkeze alan düÅŸünme, planlama ve uygulama bilinçliliÄŸinin artması da oldukça sevindirici bir geliÅŸmedir. Kendilerine özgü güvenlik dinamikleri bulunan ve her geçen gün jeopolitik ve askeri hareketliliÄŸin artmakta olduÄŸu Karadeniz, Ege ve DoÄŸu Akdeniz’deki son geliÅŸmeler, bu bölgelerde sürekli olarak varlık gösterebilmeyi, taşınan diplomatik ve askeri gücün etkisini sürekli olarak idame ettirebilmeyi de zorunlu kılmaktadır.

Preveze deniz zaferinin 482. yıldönümünü ve Deniz Kuvvetleri Günü’nü kutluyor, ebediyete intikal eden tüm ÅŸehit ve gazilerimizin hatıraları önünde saygıyla eÄŸiliyor, onları rahmet ve minnetle anıyoruz; ruhları ÅŸad olsun. Türkiye Cumhuriyeti’nin deniz alaka ve menfaatlerinin korunması amacıyla ülkemize ve ulusumuza karşı hizmetlerini geçmiÅŸte olduÄŸu gibi günümüzde de üstün bir sorumluluk bilinciyle yerine getirmekte olan kahraman Türk denizcilerinin de denizleri sakin, pruvası neta, ufku ve bahtları açık olsun.

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Aliyev: Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak

HIZLI YORUM YAP



Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.