16 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Rusya’ya Yaptırımları Fırsata Çevirdik mi?

Türkiye bu durumu fırsata çevirmeye çalışırken çok ince bir ip üzerinde gidiyor.

Rusya Ukrayna savaşı ve ardından gelen Rusya’yı sıkıştırmaya çalışan yaptırımlar, Türkiye gibi iki ülkenin de en önemli ticaret partneri olan bir ülkeyi haliyle oldukça etkiledi. Türkiye ise bu durumu fırsata çevrime gayretinde. Bu konuda son dönemde birkaç hamle yaparak öne çıkmaya çalışıyor.

Rusya’nın limanları ele geçirmesi ile Ukrayna’nın limanlarında kalan tahılın Türkiye’nin arabuluculuğu ile tekrar pazara sürülmesi oldukça önemli bir adımdı. Özellikle tahıl koridorundan en çok yararlanacak ülkelerin Afrika ülkelerinin olması tahıl koridorunu daha önemli hale getiriyor. Tahıl koridorunun açılması ve piyasalara tahıl arzının artması fiyatlar konusunda da aşağı yönlü bir baskı unsuru oluşturdu.

Türkiye’nin krizi fırsata çevirmede ikinci hamlesi ise Rusya için paralel ithalat üssü olması idi. Dünyanın farklı ülkelerinden gelen mallar öncelikle Türkiye limanlarına geliyor. Buradan tekrar reexport işlemleri ile Rusya’ya gönderiliyor. Türkiye’de bir yandan limanlarda depolar Rusya’ya sevk edilecek mallarla dolarken bir yandan da kara taşımacılığında Rusya’ya seferlerde bir artış yaşanıyor. 2022’nin ilk yarısında Rusya’ya TIR seferleri 2021’in aynı dönemine göre %193 artış göstermiş. Rusya’da bu şekilde yapılan paralel ithalatın 4 milyar dolar civarında olduğu açıklandı. Bu ithalatın çok büyük bir bölümü ise Türkiye üzerinden yapılıyor.

Bu durum Avrupa ülkelerinin de dikkatini çekmiş. İtalya basınında yer alan bir habere göre İtalya’nın Türkiye’ye olan ihracatı artıyor. Hem de Euro’nun TL karşısında değer kazanmasına rağmen… Bu da haberde Türkiye’ye yapılan ihracatın Türkiye tarafından reexport yapılarak Rusya’ya gönderilmesine bağlanmış. Financial Times ise bu duruma dikkat çekerek Türkiye’nin Rusya ile olan ticaret artışının Batılı ülkeleri kaygılandırdığını yazdı. Rusya’yı sıkıştırmak için getirilen yaptırımların Türkiye üzerinden ticaretle delinebileceğinden korkuluyor.

Bir diğer önemli husus ise Türkiye ve Rusya’nın Türkiye’nin aldığı doğalgazın bir kısmını Ruble ile ödenmesi konusunda anlaşmaya varması. Zaten iki ülke arasında ulusal paralar cinsinden ticaret yapılması konusunda bir anlaşma vardı. Ama kademeli olarak ticaretin ulusal paralar cinsinden yapılması ve ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılması hedeflenmiş.

Türkiye’nin Ruble ile ödeme yapmasının pratikte bize çok bir faydası olamayacak. Rusya’dan yaptığımız ithalat 2021 yılı için 29 milyar dolar civarında ihracatımız ise 5.7 milyar dolar olarak gerçekleşmiş yani arada 23 milyar dolarlık bir açık var. Yılın ilk altı ayında Rusya’dan yaptığımız GTIP 27 kodlu mineral yakıtlar faslında ithalatımız 18.7 milyar dolar. İlk altı ayda yaptığımız ihracat ise ancak 3 milyar dolar civarında.  Yani %15’i bile değil. Bu ticaretin artması hedefleniyor ama kısa vadede çok kolay değil.

Tabii bir de turizm gelirleri var. Bunun için Rus turistlerin Ruble ile ödeme yapmasını kabul etmek gerekecek. Visa ve Mastercard kullanarak bu mümkün değil malum. O zaman ya bu turistlerden nakit ödemesi beklenecek ki günümüzde bu pek mümkün değil, ya da Rusya’nın sistemi olan MIR yaygınlaşacak. Şu anda MIR’a geçmiş 11 ülke var. 5 Türk Bankası da sistemi kullanıyor. Ama yaygın değil. Tabii turizm gelirleri ile de bu açığın kapatılması mümkün değil.

Son dönemde Merkez Bankası rezervlerinde de artışa neden olan, Rusya’dan geldiği konuşulan 15 milyar dolar konusu var. Bunun bir kısmının Akkuyu Nükleer Santrali için olduğu biliniyor. Ancak bu paranın bir kısmının da Türk bankaları ile Rus bankaları arasındaki muhabir banka ilişkisinden kaynaklandığı konuşuluyor. Türkiye’nin dövize ihtiyacı olduğu dönemde bu döviz girişi önemli görüldü ve olumlu algılandı. Sonuçta piyasaya dolar girdi ve kurdaki artış sınırlandı. Ama madalyonun diğer yüzü de var.

Türkiye bu durumu fırsata çevirmeye çalışırken çok ince bir ip üzerinde gidiyor. İlk başta ABD’den, “Türkiye’de Rusya’nın yasadışı parası olduğuna dair bir kanıt yok” açıklamaları geliyordu ancak bu ton değişti. Amerikan Hazine Bakan Yardımcısı Wally Adeyemo, TÜSİAD’a bir mektup gönderdi. Türk şirket ve bankalarını Rusya ile olan ilişkileri nedeniyle uyardı. Türk Bankalarını hedef alan açıklamada Amerikan bankalarıyla bağlarını sürdürürken, yaptırım uygulanan Rus bankalarıyla muhabir banka ilişkisi kuramayacakları da yer aldı. Rusya ile ticari ilişkilerimiz yoğun. Bu durumda Rusya’yı göz ardı edemeyiz. Ancak daha önce İran’la Halkbank üzerinden yaşadığımız bir yaptırım delme sorunu hala orada duruyor. Benzer bir soruna dönüşmemesi için dikkatli adım atmak zorundayız.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Zafere giden yolda Bursa’da ne oldu?

HIZLI YORUM YAP